Avustralya’daki develerin tarihi 1860’lı yıllara dayanıyor. Avrupalı kolonistler, ülkenin iç kısımlarını keşfetmek, ülkeyi güneyden kuzeye uzunluktan boya geçebilmek gayesiyle develerden faydalanmayı düşünmüş.
1860’te Afganistan’dan Dost Muhammed ve iki arkadaşı ile 24 deveyi birinci sefer bu hedefle Avustralya’ya getirmişler. Akabinde 1866’da 120 deve ile birlikte 12 Afganistanlı daha getirilmiş. Her yıl yeni gelenlerle birlikte bu sayı giderek artmış.
Deve bakıcıları kendi isimleriyle anılan ‘Gan Town’ isimli bir kasaba da kurmuşlar. Karayolu ve tren çizgileri gelişince develer boşa çıkmış, tabiata salınan hayvanların sayısı yıllar içinde yüz binleri bulup, çiftliklere ziyan verir hale gelince de ülkenin değerli bir sorunu haline gelmiş.
Eski Canberra Üniversitesi İstilacı Hayvanlar Ortak Araştırma Merkezi’nin Lideri Tony Peacock, "Develerin değerli su kaynakları, doğal bitkiler ve fidanlar için çok yıkıcı tesirleri var. Su kıtlığı olduğunda öbür yırtıcı hayvanlarla ve çiftlik hayvanlarıyla acımasız bir rekabete giriyorlar. İtlaf, mümkün olan en insani teknikle yapılıyor. Bu bölge sakinlerinin mutabakatıyla yapılıyor. 2010 ile 2013 ortasında 175 bin civarında deve vurulmuştu. Son günlerde gündeme olan itlafın sebeplerinden biri de kuraklık sebebiyle develerin büyük kümeler halinde toplanması" diye konuştu.