Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB); genetik ve çevresel faktörlerin etkileşimi sonucunda beyinde oluşan nörobiyolojik bir bozukluktur. Genetiğin rolü yüzde 80-90 civarındadır. Sanıldığı gibi anne babanın çocuğa hatalı tutumları DEHB’na neden olmaz; DEHB’nun belirtilerinde artışa veya davranış bozukluğu gibi başka sorunlara yol açabilir.
Aileler genelde bunun bir hastalık mı yoksa çocuğun bilerek yaptığı yaramazlık mı olduğu konusunda kararsız kalır. Bazı aileler düzeleceğini ümit ederek zamana bırakmayı seçer. Oysa DEHB’nda erken tanı ve tedavi çok önemlidir. DEHB tıbbi bir rahatsızlıktır ve tanısı Çocuk Psikiyatristi tarafından konur.
Peki çocuğuna DEHB tanısı konan anne babalar ne yapmalı? Önerilen medikal tedaviye ek olarak ebeveynlerin moralini yüksek tutup kendilerine iyi bakmaları, enerjilerini kontrollü kullanmaları, önerilen tedaviyi eksiksiz uygulamaları, bunun tıbbi bir bozukluk olduğunun farkında olup çocuğun bazı davranışlarını elinde olmadan yaptığını akıllarında tutmaları önemlidir.
Derse ilgisizlik, sakarlık, dağınıklık, kişisel bakımlarını aksatma, çok konuşma, aşırı hareketlilik gibi belirtiler olan çocuklar çok fazla uyarılmaya ve eleştiriye maruz kalırlar. Anne baba çocuk ilişkisini yıpratmamak, çocuğun özgüvenini zedelememek açısından kötü sıfatlardan, sürekli uyarmaktan kaçınmak gerekir. Sürekli nasihat etmek hiçbir işe yaramaz. Dersleriyle birebir ilgilenip örnek olmak gerekir. Tablet, telefon, TV gibi araçlara kısıtlı izin verilmesi, kuralların önceden belirlenmesi ve çocuğun ilgi duyduğu bir spor aktivitesine yönlendirilmesi ailelerin yapabilecekleri arasındadır.
DEHB’ye depresyon, davranım bozukluğu, anksiyete bozukluğu da sık eşlik eder. Eş tanının olduğu durumlarda birçok başka belirti eklenir.
Tedavi edilmeyen çocukların ileriki yaşamlarında daha fazla kaza riski taşıdığı, okul ve işten atılma ve bırakma oranlarının daha yüksek olduğu, daha fazla boşandıkları ve her türlü bağımlılığa daha yatkın oldukları bilinmektedir.