Son Konu

Dolaşim Sistemleri

bilgiliadam

Yeni Üye
Katılım
16 Ağu 2017
Mesajlar
1,516,397
Tepkime
42
Puanları
48
Credits
-46,831
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
Dolaşim Sistemleri
Dolaşım Sistemi Nedir
Dolaşim Sistemi

Dolaşım sistemi, canlılığın devamı icin gerekli olan oksijenin kalp, damarlar ve kan aracılığı ile vucudun her yerine ulaşmasını sağlar Kan, işlevini yaparken damarlar aracılığı ile en uzaktaki hucrelere bile ulaşır Kanın damar icerisinde surekli bir şekilde akışı icin gerekli olan itici guc dolaşım sisteminin merkezi olan kalp sayesinde sağlanır

Kalp
Dolaşım sisteminin merkezi olup homeostazın sağlanabilmesi icin gerekli olan kanı damarlar aracılığı ile tum vucuda pompalar Goğus boşluğunun merkezinde, iki akciğer arasında yer alır ve sternuma (goğus kemiği) gore 23 solda, 13 sağda bulunur
Kalp ters cevrilmiş bir koni şeklindedir Apeks denilen tepe kısmı aşağıda, basis denen taban kısmı ise yukardadır

Kalbi saran zar tabakasına perikard adı verilir Kalp duvarı uc tabakadan meydana gelmiştir
Epikard, yağla cevrili, kan damarlarının bulunduğu parlak ve kırmızımsı gorulen en dış tabakasıdır
Miyokard (kalp kası), kalbin pompa gibi calışmasını sağlayan kas tabakasıdır
Endokard, kalp boşluklarını ve kapakcıklarını saran, ince epitel tabakasından oluşmuş en ic tabakadır

Yaklaşık olarak kişinin yumruğu buyukluğunde, ici boş, kastan oluşan bir organ olan kalp, septum denilen bir duvarla ortadan sağ ve sol olarak once ikiye ayrılmıştır Bunlar da tekrar ust ve alt olmak uzere ikiye bolunmuşturYani kalp toplam dort odacıktan oluşur
Ust odacıklara atrium (kulakcık), alt odacıklara ventrikul (karıncık) adı verilir Atrium ve ventrikuller birer kapakla birbirinden ayrılırlar Bu kalp kapakcıklarına atrioventrikuler kapaklar adı verilir
Sağ atrium ve sağ ventrikulu birbirinden ayıran kapağa trikuspit, sol atrium ve sol ventrikulu birbirinden ayıran kapağa bikuspid ya da mitral kapak adı verilir

Kalbin sağ tarafı her zaman kirli kan, sol tarafı ise temiz kan taşır

Sağ kulakcık akciğerler haricinde diğer tum organ, doku ve yapılardan gelen kanın toplandığı yerdir Kanı getiren buyuk toplardamarlar vena cava inferior ve vena cava superiordur Buradaki kan trikuspid kapaktan gecerek sağ karıncığa gecer

Kirli kan sağ karıncıktan pulmoner arter ile akciğerlere temizlenmek uzere pompalanır
Sol kulakcıkta ise pulmoner venlerin getirdiği temiz kan bulunur Buradan kan sol karıncığa gecer ve mitral kapak kapanarak kanın karıncıktan geri gelmesi engellenir
Sol karıncık ise temiz kanı ana atardamar olan aort aracılığı ile tum vucuda pompalar
Kanın temizlenmesi
Vucuttan donen kirli kan sağ atriuma, sağ atriumdan sağ ventrikule gecer, sağ ventrikulden de temizlenmek uzere pulmoner arterlerle akciğerlere taşınır Akciğerlere ulaşan kan CO2 O2 değişiminden sonra pulmoner venler vasıtası ile vucuda pompalanmak uzere sol atriuma, oradan sol ventrikule geri taşınır, sol ventrikulden de aorta vasıtası ile vucuda dağıtılır Atrium ile ventrikul arasındaki akışlar, geri donuşe izin vermeyen kapaklar tarafından kontrol edilmektedir Kanın geri donuşunu onleyen bu sistemler sayesinde dolaşım sistemi tek yonde hareket ederek normal akışını surdurur

Kalbin kan ihtiyacı
Kalp, vucudun en fazla calışan organıdır Canlılığın devamı icin surekli olarak calışması gereken kalp kasının gorevini yerine getirebilmesi icin enerji ihtiyacının karşılaması gerekir Kalp beyinden sonra en fazla enerji gereksinmesi olan organdır Kalp tum vucuda pompaladığı kanın yaklaşık % 10 ’unu kendi enerji ihtiyacını karşılamak icin kullanır
Ana atardamar olan aortdan cıkan ve kalbi besleyen tac şeklindeki damarlara koroner arterler denir Aortun başlangıcından sağ ve sol olmak uzere iki koroner arter cıkar
Kalp ritmi
Kalbin tum vucuda iletebilmesi icin kanı basıncla fırlatması ve pompa gibi calışması gerekir Bunun icin kalp kasları belli bir duzen icerisinde calışarak kalp ile damarlar arasındaki akışı sağlar Kalp odacıklarının kasılmasına (sistol) ve gevşemesine (diastol) bağlı olarak basınc değişiklikleri ortaya cıkar
Kan damarları
Dolaşım sisteminin merkezi kalp olmasına rağmen, tum vucut hucreleriyle kanın irtibatını damarlar sağlar
Vucutta arterler, venler ve kapiller olmak uzere 3 tip damar mevcuttur
1 Arterler (Atardamarlar): Kalpten pompalanan kanın tum vucut hucrelerine taşınmasını sağlarlar Sadece pulmoner arter dışında butun arterler temiz kan taşır Geniş arterler kalbe yakındır, kalpten uzaklaştıkca daralırlar ve daha da kucuk olan arteriollere ayrılırlar Arterioller arterlere nazaran daha fazla duz kas hucreleri icerirler Bu sayede daha kolay daralıp genişlerler Temiz kanın bulunduğu sol ventrikulden cıkıp, yukarıya doğru yukselen ana atar damar aort olarak adlandırılır Kalbi besleyen arterler buradan ayrılır
2 Venler (Toplardamarlar): Venler, kucuk venlerin (venul) birleşmesinden oluşur Vucuttaki kirli kanın kalbe getirilmesini sağlarlar Yuzeysel venler ozellikle vucudun yuzeyine yakın yerlerden toplanan kanın bulunduğu alanlar olan kol ve bacaklarda bulunur
Venlerin coğu kirli kan taşır Bazı pulmoner venler temiz kan taşıyabilirler Capı 1 mm ’den buyuk olan venlerde genellikle tek yonlu seminular bikuspit kapaklar bulunur Bu kapaklar kanın venlerde tek yonlu ilerleyişini sağlar geri donuşunu engellerler Kapaklı venler, ozellikle yercekimine karşı koymak icin bacaklarda bol bulunur
3 Kapilerler: Arteriollerin yaptığı dallanmalardır Vucudun en kucuk fakat en fazla bulunan damarlarıdır Kapilerler, arteriol ve venoz sistemleri birbirine bağlayan ağlar oluştururlar Kapilaer damarlar genellikle bir hucre kalınlığındadır
Kan dolaşımı
Kan dolaşımı pulmoner dolaşım ve sistematik dolaşım olmak uzere ikiye ayrılır
Pulmoner Dolaşım (kucuk dolaşım): Kirli kanın akciğerlere goturulerek karbondioksitin uzaklaştırıldığı ve oksijence zenginleştirildiği ve temizlenen bu kanın vucuda dağıtılmak uzere kalbe getirildiği dolaşımdır
Kalp ile akciğer arasında gercekleşen bu işlem yaklaşık 8 saniye surer
Sistemik dolaşım (buyuk dolaşım): Temiz kanın tum hucre ve dokulara goturulduğu ve kirli kanın geri getirildiği kan dolaşımıdır Kalp ile vucut arasında gercekleşen bu dolaşım 2530 saniye kadar surer Bu dolaşıma buyuk dolaşım da denir
Kan
Yetişkin bir insan vucudunda ortalama 57 lt kan bulunur Kan vucut icin gerekli olan hayati maddelerin taşınmasını sağlarKanın fonksiyonları şoyle sıralanabilir
• Oksijen, karbondioksit, besin maddeleri, hormonlar ve metabolik atıkları taşır
• Vucudun elektrolit bileşimini ve ph dengesini ayarlar
• Yaralanan veya hasar goren damarlardan kan kaybını pıhtılaşma mekanizması ile onler
• Toksin ve patojenlere karşı koruyuculuk sağlar
• Vucut ısısı dengesini ayarlar
Kanın yapısı
Kan, hucrelerden ve “plazma “ adı verilen bir sıvıdan oluşmuştur Plazmanın buyuk kısmını (%90) su oluşturur Bu sayede hucrelerin su ihtiyacını karşılar Plazmanın % 7 ’sini proteinler oluşturur


Plazmada en cok bulunan proteinler; albumin, globulin ve fibrinojenlerdir
Albuminler, kan hacmini ve basıncını ayarlayan su tutulmasını desteklerler Ayrıca hormon ve daha bir cok maddeyi bağlayarak plazmada taşınmasına yardımcı olurlar
Fibrinojen kanın pıhtılaşması icin şart olan bir proteindir
Globulinler alfa, beta ve gama olarak uc sınıfta incelenirler Bunlardan alfa ve beta globulinler karaciğer tarafından yapılıp, kanda lipidler ile yağda eriyen vitaminleri taşırlar Gama globulinler ise immunoglobulinlerdir

Kan Hucreleri
Hucreler eritrositler (kırmızı kan hucreleri), lokositler (beyaz kan hucreleri) ve trombositlerdir Hucrelerin % 99 ’undan fazlasını eritrositler oluşturur Eritrositler kanın oksijen taşıyan hucreleridirLokositler vucudu enfeksiyonlara ve kansere karşı koruyan hucrelerdir Trombositler ise kanın pıhtılaşmasında gorev alırlar

Eritrositler (alyuvarlar, kırmızı kan hucreleri)
Kandaki hucrelerin % 99 ’undan fazlasını eritrositler oluşturur Eritrositler disk şeklindedir, capları 78 mikrometre kadardır
Eritrosit zarlarında % 33 oranda bulunan hemoglobin, kanda oksijen taşıyan proteindir Oksijenin yaklaşık % 99 ’u hemoglobin ile taşınır, geri kalan % 1 ’lik kısım ise kanda cozunmuş olarak taşınır Hemoglobin eritrositlerin pembe boyanmasından sorumludur Oksijenleşmiş hemoglobin kırmızı renklidir
Eritrositler kemik iliğinde yapılırlar Gebeliğin son ayına kadar eritrosit yapımı karaciğerde gercekleşir Gebeliğin son ayından 5 yaşına kadar tum kemiklerin kemik iliğinde uretilir ilerleyen yaşlarda hayatın sonuna kadar azalan oranlarda eritrosit yapımı vertebralar, kostalar ve sternumda yapılır
Lokositler (akyuvarlar, beyaz kan hucreleri)
Vucuda giren mikroorganizmalara karşı koruyucu ozellikte olan hucrelerdir Protein sentezleyebilirler
Lokositler granulositler ve agranulositler olmak uzere iki grupta incelenir
Granulositler : Sitoplazmalarında granullerin bulunduğu lokositlerdir Kemoterapiden sonra gecici olarak sayıları azalır Aşırı azalmalarda infeksiyon hastalığına bağlı ateş gorulur
• Notrofil : Mikroorganizmaları ya da yabancı maddeleri fagositozla yok ederler Sitoplazmalarındaki granuller, mikroorganizmaları sindiren enzimlere sahiptirler
• Eozinofil : Allerjik reaksiyonlar da rol alırlar ve parazitik infeksiyonlara karşı koruma sağlayan hucrelerdir KML ’de kan ve kemik iliğinde artar
• Bazofil: Lokositlerin icinde miktar olarak en az bulunan tiptir Belirli allerjik reaksiyonlara katılan beyaz kure hucrelerinden biri KML ’de bu hucreler kan ve kemik iliğinde artar
Agranulositler: Sitoplazmalarında sadece birkac lizozom granulu bulunur
• Monosit : En buyuk kan hucresidir Monositler kemik iliğinden sonra gectikleri dolaşım sisteminde kısa sure kalıp sonra dokulara gecerek doku makrofajlarına donuşurler Makrofajlar kendilerinden buyuk yapıları sindirebilme ozelliğine sahiptirler
• Lenfosit : T ve B hucreleri olmak uzere iki farklı tipi vardır B lenfositler kemik iliğinde oluşurlar ve lenfoid dokularda toplanırlar T lenfositler timusta aktifleşir T ve B lenfositler vucudun savunma sistemini oluştururlar Bu hucreler bakteri, virus, doku ve kimyasal yıkıntıları yok ederler

Trombositler
Trombositler, kanın pıhtılaşmasında onemli goreve sahip olup, cok sayıda granul iceren renksiz hucre parcalarıdır Megakaryosit denilen kemik iliğinin buyuk hucrelerinin parcalarından oluşur Ortalama 10 gun kadar yaşarlar Omru dolan trombositler dalak ve karaciğerdeki makrofajlar tarafından yok edilir Her gun yaklaşık 200 milyon trombosit uretilir
Trombositler birbirine ve bağ dokusu ipliği olan kollajene bağlanarak pıhtı oluşumunda rol oynarlar
Kanın pıhtılaşması
Homeostazın bozulmamasını sağlamak icin, kan kaybının engellenmesi ve kanın pıhtılaşması gerekir

Herhangi bir şekilde damar kesilirse, damar duvarlarında bulunan duz kasların kasılmasıyla kan akışı yavaşlamaya başlar Endotelial hucrelerin membranları yapışkan bir yapı kazanır
Plateletler (kan pıhtıları) bu yapışkan yuzeylere ve kollajen ipliklere tutunmaya başlarlar, sayıları artar ve kumeleşmeye bağlı olarak tıkac oluştururlar Son aşamada, kanda cozunmuş halde dolaşan fibrinojenin (pıhtılaşma faktoru) fibrin ipliklerine donuşmesi ve platelet tıkaclarının ustunu ortmesidir


Kanın pıhtılaşması icin gerekli olan 12 tane pıhtılaşma faktorunden biri haric hepsi proteindir Bu faktorler kanın icinden ya da dışından olabilirb
Kalsiyum iyonları pıhtılaşma mekanizmasının yaklaşık tum basamaklarında rol oynar
K vitamini de pıhtılaşma mekanizmasında cok onemlidir
Kan basıncı (tansiyon)
Kanın damar duvarına yaptığı basınca tansiyon denir Kan basıncı değerleri, kişinin dolaşım sistemi hakkında onemli bilgiler verir
Kan basıncı, sistolik ve diyastolik olmak uzere 2 rakam ile olculur Sistolik kan basıncı kalbin atımı, diyastolik kan basıncı atımları arasındaki gevşemeyi gosterir

Normal bir erişkinde olması gereken kan basıncı değerler sistolik basınc 120 mmHg, diastolik basınc ise 80 mmHg şeklinde olmalıdırNormal kan basıncı, sistolik kan basıncının 130 mmHg, diyastolik kan basıncının 85 mmHg ’dan duşuk olması olup, kan basıncı olcumlerinin ortalamasının 14090 mmHg ’nın uzerinde olması yuksek kan basıncı ya da diğer adıyla hipertansiyon olarak isimlendirilir​
 
Üst Alt