Son Konu

dört mezhebin hak olduğuna kim karar verdi

iltasyazilim

Yeni Üye
Katılım
25 Ara 2016
Mesajlar
2
Tepkime
1
Puanları
38
Yaş
35
Credits
-2
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
islamda tıpkı türkiye'nin ve hatta islam aleminin %80'inin olduğu gibi benim de içine doğduğum sünnilik ya da ehli sünnet vel cemaat denilen bir ana yol ve bunun 4 tane tali yolumezhebi vardır peki ehli sünnet vel cemaatin hak olduğuna daha doğrusu 4 mezhebin : hanefişafiimalikihanbeli tek ve mutlak doğru yollar olduğuna kim ya da kimler karar vermiştir? sorumuz bu

571'de muhammed doğdu 610'da ilk vahiy geldi 622'de medineye hicret etti 624 bedir savaşı 625 uhud savaşı 627 hendek savaşı 630 mekke'nin alınması 632 muhammed'in ölümü 634'e kadar ebubekir halife 634644 arası ömer 644656 arası osman ve 656661 arası da ali

ali'nin halifeliği döneminde müslümanların ilk fitne dediği olay gerçekleşti islam devletinin siyasal haritası üçe bölündü:

1muaviye
2ali
3hariciler

siyasal olarak ayrılan islam bu üç ana alter üzerinden akaidi (inançsal) ve fıkhi (hukuksal) olarak da ayrılmış oldu
bu üç taraflı savaşın sonunda kazananı muaviye olmuş ve 661750 yılları arasında hüküm sürecek emevi devletini kurmuştur 750 yılında emevi hanedanının neredeyse tümünü katleden abbasi hanedanı iktidara gelmiş ve islamın kaderinin ne olacağı bu hanedan zamanında belirlenmiştir artık emeviler sırasında 100 yıl boyunca öteki sayılan ali taraftarları mı, bağımsız akılcılar tarafı mı yoksa emevi sisteminde yetişmiş katı gelenekçi metinlere ve hadislere sadık alimlerin tarafı mı? ya da başkaları mı? kuran net değil muhammed de öldü, kuranı nasıl anlayacağız? herkes başka başka mı anlayacak? bu ayet ne demek istemiş? gerçek islam ne?

abbasilerin ilk dokuz halifesi sırasında seffah ile vasık arası dönemde (750847) abbasiler kah ali tarafına geçmiş, kah emevilerden kalan ideolojiyi sürdürmüş, kah felsefeye merak sarmış ancak oldukça özgür bir ortam yaratmışlardır mesela 5 halife harun reşid hem sünni islamın temellerinden imamı azamın talebesi ebu yusuf'u adalet bakanı yapmış hem de mutezile denen akılcılara destek olmuş, beytül hikmet denilen bilim ve felsefe okullarının temelini atmıştır abbasilerin ilk yüz yılı bugünkü ışid'in mezhep imamı olan ahmed bin hanbel gibi aşırılar dışında her görüşün savunulduğu özgür, felsefeye ve akla müsait bir ortam sunmuştur onuncu halife mütevekkil tahta geçince bu özgür ortamı yok etmiş ve tarafını belli etmiştir: muaviye'nin yetiştirdiklerinin ideolojisi işte muaviyenin zaferi abbasileri böyle değiştirmiş ve bugünkü ehli sünnet vel cemaat denen içinde ışid'den, suudilere ve fetullaha kadar islam dünyasının %80'inin bulunduğu benim gibi sünnilikten mürted türklerin de içine doğduğu ideolojiyi yaratmıştır

ehli sünnet vel cemaat denilen sünniliğe göre dünyada insanlar ikiye ayrılır:

müçtehitler: islamda kuran ve hadisten yasa çıkarabilenler (peygamber, 4 halife, bazı sahabeler ve islamın ilk 300 yılında yaşamış bir kaç yüz kişi)
mukallitler : islamda kuran ve hadisten yasa çıkarabilenleri taklit etmesi gerekenler (taklitçiler, bütün tarih boyunca yaşamış, yaşamakta olan ve yaşayacak geriye kaç milyar insan kaldıysa onlar)

bu şu anlama geliyor, sadece kuranı ya da hadisleri okuyarak kendi kendine dini yaşayamazsın kuranı anlayamazsın kendine ben müçtehitim diyen ve bugün kendini ehli sünnetin temsilcisi olarak görenlerin işaret ettiği bir takım orta çağ insanlarının hadis ve kuran aracılığı ile sadeleştirdiği, sokaktaki adamın anlayacağı hale getirdiği kurallara, yasalara, yönetmeliklere, ahlak kurallarına, etik kaidelere muhtaçsın

ehli sünnete göre müçtehit olabilmenin yolu istinbat sahibi olmaktır

istinbat sahibi olmanın yolu:

1kuranı anlamıyla birlikte ezbere bilmek
2anadil seviyesinde arapça, kureyş arapçası, akademik seviyede arapça etimoloji ve gramer, arap dili tarihi bilgisi
3kuran ayetlerinin iniş sırasını, hangi olay üzerine indiğini, iniş sebebini, iniş tarihini tek tek bilmek
4 fıkıh, tefsir, akaid gibi ilim dallarına hakim olmak nasihmensuh yapabilmek yani hangi ayet sonra gelerek önceki ayetin hükmünü kaldırmış bunu bilmek
4başta kütübü sitte olmak üzere 2 ve 3 derece hadis kaynaklarını da okumak ve tüm hadisleri (500 bin1 milyon civarı) ezbere bilmek
5 bütün hadislerin ravilerini yani muhammedden itibaren kimler aracılığı ile en son kitaba işleyen buhariye, tirmiziye, müslüme geldiği bilmek
6 bu ravilerin, hadisleri nesilden nesile iletenlerin kimler olduğu rical ilmini yani hadis rivayet edenlerin yaşlılığında delirip delirmediği, aklını kaç yaşına kadar koruyabildiği, yalan huyu olup olmadığı, hayat hikayesini bilmek
7 hadislerde hangisinin diğer bir hadisi neshettiği, yani sonradan vuku bulup önceki hadisin hükmünü kaldırdığı
8 ayrıca imam malik'e ve hatta sonraki fıkıhçıların tümüne göre allah'ın kalbe koyduğu gizli bir ilim türü de gereklidir

ehli sünnete göre islamda içtihat kapısı defakto olarak reel dünyada kapanmıştır yani mesela kurana bakarak sünnilikte kılınan namazın 5 vakit olmadığını söylemek yasaktır ya da kuranda malınızın kırkda birini zekat verinyazmadığı halde böyle bir kanun çıkarmak içtihattır veya kuranda net olarak anlatılmayan tesettür, türban, başörtüsünün islamın şartı olduğunu söylemek bir içtihattır, yeni müçtehit olmaksızın değiştirilemez esasında ehli sünnet içtihat kapısı kapandıdemez ancak yukarıdaki nitelikleri şart koşar ki 1 milyon tane hadisi ezberlemek ve onların ravilerini, hayat hikayelerini bilmek fiziksel ve biyolojik olarak mümkün olmadığına göre ms 933 yılında ölen ebu cafer el tahavi gibilerden sonra artık müçtehitliğin var olması da mümkün değildir mesela sünni fıkhının en büyük alimlerinden olan suyutinin güya 600 bin hadisi ravileri ve senetleri ile bildiği iddia edildiği halde (nasıl oluyorsa artık) sırf muhammedden 800 yıl sonra geldi diye müçtehit olduğu kabul edilmez kendisi müçtehit olduğunu iddia etmiş, tepki görmüş ve sonra müçtehitlik sevdasından vaz geçmiştir

yani sünniler içtihat kapısı kapanmadı deseler de onlar kapıyı sonuna kadar kapatmış ve hatta üzerine de beton dökmüşlerdir bugün de bu şartları sağla seni test edelim mesela rastgele bir hadisin ravilerini ve bu ravilerin tek tek hayat hikayelerini sana soralım hepsini bilirsen seni müçtehit kabul edeceğiz diyerek dalga geçerler hatta hepsini bilsen bile sende kalp ilmiyok, allah vergisi ilmi ledünni yok, sen yine müçtehit olamazsın derler

yani arkadaşlar bunlar ki 14 milyar insandan bahsediyoruz orta çağda yaşamış bir takım adamların zekalarına kendi akıllarını emanet etmiş, kendi akıllarını beş para etmez kabul etmiş, kendilerini belki insan olarak bile görmemişlerdir

muhammedi gören ve doğrudan hadislerin içinde yaşayan sahabileri, halifeleri saymazsak muhammedi görmeyen müçtehitler genel olarak 3 kısma ayrılır:

1mezhep imamları
2mezhep müçtehitleri
3mesele müçtehitleri

bunların tümü muhammedden sonra 200300 yıl içinde yaşamış insanlardır sünnilerin iddiası şu: bu insanlar sahabileri, sahabileri görenleri gördüler haliyle hadisleri ve muhammedin sözlerini direkt ilk elden ikinci elden dinlediler, muhammedi dinleyenlerle beraber yaşadılar onların hayatlarını gördüler muhammedden 60 yıl sonra doğan imamı azam mesela 8 tane muhammedi dünya gözüyle görmüş adam, sahabetanımıştır görmüştür muhammedden 500 yıl sonra, 1000 yıl sonra gelenler bunların bildiklerini bilemezleroysa bu iddia bir tek tezle yerle bir oluyor: eee muhammedden sonraki 300 yıl içinde yaşamış yüzlerce kalifiye adam varken neden sadece 4 tanesinin çizdiği yol hak yol olsun? muhammede yakınlık bu soru dahilinde anlamsız

bunların 1 milyon hadis bildiği filan akla mantığa sığmaz yemeden, içmeden, uyumadan saniyede bir sayı saysan bir milyona kadar saymak bile 1000000606024 12 gün ediyor ortalama bir hadis 3510 cümle, bunun bir tanesini ezberlemek kaç dakika, kaç saat alır? her bir hadisin ravilerinin hayatlarını ezberlemek kaç saat, kaç gün alır? aklı başında olduğuna karar vermek kaç münazara alır? hafıza kaç tane cümle ve bu cümlelerin tarihlerini, anlatanların hayat hikayelerini alır? bir milyon tane mi? saçmalık değil midir bu? bir de bu adamların kimsenin bilmediği o allah vergisi kalp iliminesahip olduğuna kim karar vermiş? allah bu adamlara o bir milyon hadisi ezberleyecek özel bir zekaverdiyse bunu verdiğinin ispatı nedir? kendi ifadeleri mi yoksa?

peki bu imkansız kanunları kim koydu? neden koydu ve nasıl koydu?

çok kişi var:

ebû abdillah elkurtubî (ö1273)
elisnevî (ö 1370)
şah veliyullahı dehlevi (ö1762) izâletülhafâ isimli kitabında yukarıdaki kuralları tek tek yazmış
eşşevkânî (ö1834)
ebû zehra (ö 1974)
müçtehit olduğunu iddia eden ve yüzbinlerce hadis ezberleyen suyuti'ye 1490'lı yıllarda sen müçtehit değilsindiyen sünni islamı ve eşariliğin merkezi mısır'daki el ezher uleması allame şihabüddin bin haceri heytemî

bu meselede, önce bir bugünkü türkiye tarikatlarının ve farkında olmasalar da hemen hemen bütün türk halkının yaşadığı nakşibendiliğin ana bayii imamı rabbani'ye (ö 1624) bağlanalım

kitâba ve sünnete, ya’nî kur’ânı kerîme ve hadîsi şerîflere uygun i’tikâd lâzım olduğu gibi, müctehidlerin kitâb ve sünnetden çıkardıkları ahkâma, ya’nî islâmiyyete uygun işlere, ahkâmı islâmiyyeye uymak lâzımdır bu ahkâm, halâl, harâm, farz, vâcib, sünnet, müstehab, mekrûh ve şübheli olan işler demekdir bu ahkâmı öğrenmek de lâzımdır müslümânlar iki kısmdır: yâ (müctehid)dir veyâ (mukallid)dir müctehid olmayan her müslümâna mukallid denir mukallidlerin, kitâbdan ve sünnetden, müctehidlerin çıkarmış olduğu hükmlere uymıyan hükm çıkarmaları câiz değildir kendi çıkardığı hükmlere göre yapacağı işleri kabûl olmaz her mukallidin bir müctehide uyması, ya’nî bir mezhebe girmesi lâzımdır bulunduğu mezhebin muhtâr olan, ya’nî âlimlerin çoğunun uyduğu hükmlerine uymalıdır(mektubat, 1 cilt, 286 mektub)

yine türkiye'de en etkili alimlerden imamı birgivi'ye (ö 1) bağlanalım:

uzun zamandan beridir ictihad kesilmiştir(tarikatı muhammediyye s 114)

peki bu işin kökü nereye dayanıyor? şimdi de bugünkü zillet dünyasını yaratan süpermen gazali'ye bağlanalım:

hiçbir müctehid, başka bir müctehidin sözü ile amel edemiyeceği gibi, hiçbir mukallid, taklid ettiği, uyduğu mezheb imamının sözünün dışına çıkamaz! çıkar diyen kimse yoktur âlimlerin en faziletlisi sayarak imam diye tanıdığı mezheb kurucusuna bağlandıktan sonra, hoşuna gidenleri başka taraflardan alamaz her yönden ona uyması lazımdır uyduğu imama muhalefeti münker bir harekettir ve bu muhalefeti sebebiyle günahkardır(ihya, 9 kitab, 2bab, s803)

başka ne demiş gazali reis?

ictihad mevkiine yükselemiyenler, bu asırda olanlar gibi, kendilerine sorulan meseleye, ancak bağlı bulundukları mezheb imamından naklederek cevap verirler eğer imamının ictihadını zayıf bulursa, onu terk etmesi caiz değildir binaenaleyh başkasının ictihadıyla cevap veremeyeceğine, mezhebi de bilinmiş olduğuna göre, daha mücadele etmesinde ne kâr var? eğer bir meselede şüphe ederse uygun olan (ben bunu anlayamadım, belki bağlı bulunduğum mezheb imamının bu babda bir cevabı var, fakat ben bilemiyorum; çünkü ben başlı başına bir müctehid değilim) demesi lazımdır(ihya, 1 kitab, 4 bab, hilaf ilmi ve münazaranın afetleri; c1, s113)

evet gazali'nin müçtehitinden şüphe edenler için yaptığı telkini görüyor musunuz? mesela bir içtihat söyleyeyim size bir müçtehit olan imamı şafii'den: içinde bok bile olsa iki kulle (13 m3) su temizdir kars'taki şafiiler bu içtihatı 20 yüzyıla kadar devam ettirdiler hala devam ediyor mu bilemem ilgilenenler için bu konuda otobiyografik bir kitap: (bkz: kulleteyn)
yani diyor ki gazali efendi: içinde bok bile olsa sırf şafii söyledi diye o suyla abdest alman sağlıklıdır bundan şüpheye düşersen de benim aklım almaz ben müçtehit değilimde diyor

peki gazalinin ideolojisi nereye dayanıyor? işte yukarıda anlattım ilk fitne dolayısıyla üçe ayrılan islam dünyası, muaviyenin galibiyeti ve ardından ortaya çıkan emevi islamı bunun abbasilerde tekrar bir şekillenmesi abbasi halifesi mütevekkilin akılcılar yerine müçtehitçi ve fıkıhçı islamı seçmesi ardından medreselerin bu eşari ideoloji ile dizayn edilmesi bu medreselerde yetişen alimlerin hindistan'dan endonezya'ya kadar yayılması ve bu medreselerin ideolojilerini oraya taşıması ardından gelen selçuklu hanedanı ve nizamiye medreseleri nizamiye medreselerinden yetişen alimlerin tekrar bir uzak doğu ve kuzey afrika seferi yapması en son osmanlının bektaşi ruhunu mısır'dan gelen eşari alimlerin darma duman etmesi ve osmanlıyı bir arap ülkesine çevirmesi en son da bugünümüz ama tüm bunların içinde dünya insanlarına en fazla zararı yine gazali vermiştir çünkü gazali eşari islamı hakim islam yapmıştır artık ehli sünnet vel cemaat denen yol bu şekilde doğmuştur bunu biraz daha detaylandırayım şimdi:

imamı azam (d699ö767) ilk sünni mezhep imamı kabul edilir imamı azam öldükten 13 yıl sonra ise hanbeli mezhebi kurucusu ahmed bin hanbel dünyaya gelmiştir gel gör ki imamı azamın eserlerinin hiçbirinde sünni, ehli sünnet vel cemaat gibi ifadeler geçmez ehli sünnet vel cemaat ya da sünni teriminin etimolojik kökeni ahmed bin hanbel'in erred ale'zzenâdıka ve'lcehmiyyekitabına dayanır yani sünni ya da ehli sünnet ifadesi, terimi, tanımı ilk kez muhammed'in ölümünden 200 yıl sonra hanbel'in kitabında geçmiştir ahmed bin hanbel'in mutezile düşünceye yakın olan abbasi halifeleri zamanında yaşadığını, ideolojisi yüzünden hapse girdiğini ve neredeyse bütün hayatını mutezile ile mücadeleye adadığını biliyoruz ebu hasan el eşari (873935) 40 yıllık muteziliğinden dönerek eşarilik mezhebini kurana kadar olan sürede hanefi, şafii, maliki, hanbeli, ibn küllab, imam ebu muhammed, imam ebu yusuf, haris elmuhasibî, ebu'labbas elkalânîsî ehli sünnetin prototipi olan ideolojiyi taşıma konusunda köprü görevi görmüştür ve sünniliğin kökü olan zihniyeti ebu hasan el eşari'ye kadar taşımışlardır keza semerkantlı türk el maturidi (863944) yine imamı azam ebu yusuf imam ebu muhammed ve imamı azamın yolundan olan abbasi devleti rey şehri kadısı mukatil errâzî isimlerinin köprü görevi görmesi aracılığı ile bugün sünniliğinin kökü olan ideoloji ile tanışmıştır, hanefi olmuştur şafi mezhebinin kurucusu imamı şafi imamı azamın talebesi olan ebu muhammedin talebesidir diğer bir deyişle şafi, imamı azamın öğrencisinin öğrencisidir

*sıffin savaşı yapılıyor muaviye kazanıyor
*emevi devleti kuruluyor bu dönemde hadisler üzerinden bir islam sistemi geliştiriliyor, prototip henüz
*bu sistem 100200 yıl sonra yüzlerce kişi tarafından gerçek islam buduriddiasıyla topluma sunuluyor
*bunlardan dördü: hanefiyye, şafiiyye, malikiyye, hanbeliyye diğerleri: ezarika, necedat, ibaziye, acaride, sufriyye, vasıliyye, amriyye, huzeyliyye, nazzamiyye, asvariyye, muammeriyye, bişriyye, hişamiyye, murdariyye, caferiyye, iskafiyye, sumamiyye, cahıziyye, hayyatiyye, kabiyye, cubbaiyye, behşemiyye, salihiyye, hadbiyye, hüseyniyye, cebriyye, cehmiyye, dırariyye, bekriyye, neccariyye, bergusiyye, zaferaniyye, müstedrike, mürcie, yunusiyye ve daha yüzlercesi
*işte tüm bunlardan sadece 4 tanesi seçiliyor ve gerikalanların tümü küfür, yanlış yol, kafirlik, bidat olarak kabul ediliyor
*bugün 14 milyar insan 1000 yıl önce yapılan o seçime göre hayatını yaşıyor
*oysa 1200 yıl önce yukarıda az bir ksımını saydığım mezheplerin tümünün takipçileri vardı henüz şafii doğmadan, maliki doğmadan önce yukarıdaki mezheplerden bazılarına tabii olan insanlar vardı

yani bugün hanefi olan sana hanefiyyenin yolunu 1000 yıl önce seçtiren biri var

o seçimi kim yaptı? nasıl yaptı?

eşariyye, maturidiyye ve hanbeliyye (selefiyye) okulları yaptı bu seçimi

bu seçimi tarih sahnesine geri dönüşü olmayacak şekilde işleyen siyasi anlamda selçuklu sultanı alparsaln'ın veziri nizamülmük, entelektüel anlamda gazali'dir çünkü eşarilik gazali sonucu hakim ideoloji olmuştur oysa alparslan'ın amcası tuğrul bey döneminde selçuklu veziri bir mutezi olan ebu nasır kunduri idi

bugünkü ehli sünnet vel cemaat mezhebi eşari, gazali ve nizamülmülk'ün eseridir

ya da en azından islam dünyasının %80'ine hakim olması diyelim mutezileeşarigazali meselesine dair detaylı bilgi için: (bkz: #56582208)

örneğin islamın şartının 5 olduğu fikri kuran'da islamın şartı 5'tir diye net bir ifade var mı? kuranda belki 5001000 tane emir cümlesi var, bunların tümünü sıkıpeleyip de islamın şartı beştir diye ortaya atanlar kimler? peki hadislerden hangisinin doğru hangisinin yanlış olduğuna kim karar veriyor? elbette fıkıh mezhepleri karar veriyor ebu hasan el eşari ms 920'li yıllarda yazdığı risalet eliman isimli eserinde bu şartların 5 tane olduğunu yazmıştır mezhep imamları 700'lü ve 800'lü yıllarda yaşadılar itikadı belirleyenler eşari, hanbeli ve maturidi 800 ve 900'lü yıllarda yaşadılar iş buraya gelene dek ırak, suriye, iran, hicaz, mısır, kuzey afrika'da birileri yukarıda verdiğim mezhep imamlarının peşinden gittiler eşari, maturidi ve selefi okulları kurulduğunda ortada yüzlerce imam ve mezhep vardı bunlar kendi kafalarına göre sistemler bulmuş ve islamı peygamber öldükten sonrakendi kendine idare edebilecek bir din haline getirmeye uğraşmışlardı işte bunlardan hanefilik avantajlıydı çünkü imamı azamın öğrencisi abbasi devletinde bütün imparatorluğun adalet bakanı, kadıların kadısı görevine gelmiştio hanefiliği yaydı onun öğrencisi zaten şafii idi ve hanefilik ile uyumluydular, şafiinin öğrencileri devlet idaresinde şafiiliği yaydılar medine'de ortaya çıkan maliki mezhebinin avantajı onu o dönemki mısır ulemasının benimsemesi, desteklemesi ve yaymasıydı sahra altı ve üstü afrikası bugün komple malikidir, mısır merkez olduğu için daha karışıktır hanbelin avantajı ise abbasiler tarafından uğradığı zulüm ile bağdat halkının hanbel'den etkilenmesidir yani özellikle eşarilik çıktığı vakitler bu mezhepler en yaygın mezhepler olmuştur tümü de siyaset yoluyla yayılmıştır eşarilik işte bu yüzden kusursuz bir islam yerine en yaygın olan islam türlerini tek çatı altında toplamak zorunda hissetmiştir kendisini

bugünkü ehli sünnet mezhebi bir takım ilahi dokunuşlar sonucu ortaya çıkan hak yol değil, siyasi olaylar sonucu ortaya çıkan bir tür mecburiyetler ittifakıdır yoksa imam hanbeli ile imamı azam'ı aynı çatı altında birleştirmek düpedüz saçmalıktır hanbel arapları bırak ufacık kureyş kabilesinden başkası halife olamaz derken hanefi kişi anadilinde namaz kılabilir yasasını koymuştur islam dinine içtihat olarak bunların neresi ortaktır? işte hanbel ve hanefiyi aynı şemsiye altına alan muktedir eşari ideolojidir daha sonra 15 yüzyılda zoraki olarak bir eşari olarak yetişen ibni haldun islamda mezheplerin 5 tane olduğunu söyleyecekti: hanefi, şafii, hanbeli, maliki, zahiri zahirilerin hanbelilerden pek bir farkı yoktur bugün yaşasa onu da ehli sünnet kabul ederlerdi sadece takipçisi yok artık endülüste ispanyollar emevilerle birlikte bu mezhebi de yok etti

eşari okulunun ünlü alimleri şunlardır:

el bakıllani, muhammed bin el hasan, ebu ishak, tahir el bağdadi, el semani, el cüveyni, el gazali, ibni tümart, fahreddin er razi, adud eddin el ici, el cürcani

bunların içinde en ünlüsü gazalidir

işte bunlar mutezile ile mücadele etmiş ve islamın akla değil de nerede ne el yazması nakille gelen bilgi varsa o kullanılarak inşa edilmesi gerektiğini savunmuştur bu hadiste muhammed şöyle demek istedi, şunda da böyle demek istedi, orada şunu yapmıyor vs binlerce sahabi onlardan gelen milyonlarca rivayet örneğin: tuvalette nasıl davranılacağı, bir insanın kıçını nasıl yıkaması gerektiği akılla değil de mesela onlardan gelen milyonlarca rivayet tek tek elenerek, ayıklanarak birbiri ile çelişenler tarihlerine göre ayrılarak, daha sonraki tarihe ait hadisler daha üstün kabul edilerek, 700'lü yıllarda kıç yıkama ile ilgili alimler ne demişler, 800'lü yıllarda ne demişler, 1000'li yıllarda ne demişler diye tümüne bakarak sonra bu alimlerin hangisinin daha üstün olduğu hakkında münazara ederek rey ile oylama ile kıç bu şekilde yıkanmalıdırhükmüne varıyorlar sünni islamın çalışma prensibi budur (sonra gelir aşağıya yazarlar yeak yeaaa biz akılcıyız yukarıda dezenformasyon yapmış skocax) (kıç yıkama yöntemi açıklamları hakikaten vardır bu arada)

oysa tuvalete girer kıçını güzelce yıkarsın milyon tane rivayete harcayacağın kafanı daha faydalı işlere harcarsın, kadı ve müfessir yetiştireceğine kimyacı ve fizikçi yetiştirirsin 20 yüzyılda tuvalet kağıdını icat edersin elini dışkıya sürmeye gerek kalmaz artık kıç yıkamaya dahi karışan bir tanrı daha başka nelere karışır? böyle bir tanrı olabilir mi? bir tanrı böyle bir din göndermiş olabilir mi? ehli sünnetdenen fıkıh üzerinden hayat tarzı belirleme ideolojisi korkunç derecede absürd değil midir?

sünnilikte mezhepler iki kısımdır

sünnilikte itikatta hak mezhepler:
1eşarilik
2maturidilik
3selefilik (bunu tr sünnileri kabul etmez, bunu çıkarmak için hanbeliyi de aşağıdaki listeden çıkarmak gerek zira hanbeliler hep selefidir ve onlar da diğerlerini kabul etmiyor zaten)

sünnilikte fıkıhta, amelde hak mezhepler
1hanefilik
2şafiilik
3malikilik
4hanbelilik

türkler ekseriyetle hanefi ve maturididir suudiler ekseriyetle selefi ve hanbelidir, belki çok azı eşari ve hanbelidir mısırda şafi eşari ya da maliki eşari vardır örneğin

maturidi ekolünün eşari kadar güçlü medreseleri, alimleri, siyasi destekçileri yoktur ancak semerkant bölgesinde hanefilik bu görüş ile ve bu ekol ile yayıldığı için hanefiliğin resmi bayisi konumundan dolayı itibar görmüştür maturidi dini güya akılla yorumladığını iddia eder ancak kuranı mahluk olarak görmez ezelidir der ve aklın kurandan da hadisten de daha aşağıda olduğunu tasdik eder, ibadet meselelerinin akıla kapalı olduğunu mesela hac yapmanın mantıksız hareketler silsilesi olmasına rağmen mantıksız olduğu düşünülmeden iman edilmesi gerektiğini söyler, maturidilik insanın özgür iradesini kabul etmez bunun yerine tam olarak kendi ifadesi ile insanın yaptıkları allahın yaptıklarıdır, beşer hürriyeti insanın eline verilmiş değildirder tıpkı eşari gibi maturidi eşariden daha makul bir mezhep olsa da yine de yarım akıllıdır eşari imanı kalp ile tasdik ve marifetolarak tanımlarken maturidi imanı dil ile ikrar ve kalp ile tasdik olarak tanımlar en nihayetinde maturidi de tıpkı eşari gibi kıç yıkamanın yolunun her insanın kendi aklı ile değil de ayetler, hadisler, tefsirler, içtihatlar, raviler, ravilerin hayat hikayeleri, nasihmensuh vs tümüne bakıldıktan sonra belirlenmesi gerektiğini düşünür

eşari, maturidi, muteziler varken henüz hadis kitapları yazılmamıştı buhari, tirmizi,müslüm gibi kütübü sitte kitapları 10 yüzyıl civarında yazılmıştır hep hatta gazali kitaplarında kütübü sitte'de olmayan hadisleri kullanmış olmasından onun da bugünkü sünniler gibi kütübü sitte müslümanıolmadığını anlıyoruz demek ki başka bir tarihte kütübü sitte ile dört mezhep birleştirildi sünni islamın formülü şudur:

sünni islam kuran + kütübü sitteye tam iman + müçtehit seçme mecburiyeti

kütübü sittenin yani altı hadis kitabının doğru ve sahih olan üzerinde şüphe olmayan hadisler olduğuna dair ilk yazı 12 yüzyılda ibni kayserani tarafından yazılmıştır: (bkz: kütübi sitte#53192577)

resmi ve siyasi anlamda 4 mezhebin hak mezhepler olduğunu:

1 mısır'da memluk devleti 5 sultanı baybars (ö 1257) tarafından 4 mezhep tek islam yolu olarak net olarak tanınmıştır (4 mezhep çoğunlukta olduğundan ve baybars bütün islam dünyasının hükümdarı olmak istediğinden, yoksa çok dindar olmayan bir kıpçak türkü olduğu bilinir)

2osmanlı devleti memluklardan sünni halifeliğini alınca elbette 4 mezhepin hak olduğunu kabullenmişti ancak resmi anlamda 1745 yılında 1 mahmut islamın hak mezheplerinin 4 tane olduğunu deklare etmiştir

hindistan, pakistan ve bangladeş gibi en yoğun müslüman nüfusuna sahip ülkeler (islam dünyasının %30'u) 16 yüzyıldan itibaren babür imparatorluğu ile müslüman olmuştur bu devlet, ideolojisini semerkant ve buhara'dan alır semerkant maturidi ve buhara da eşari etkidedir ayrıca timur'un devamı olması dolayısıyla şiialevi etki de mevcuttur endoenzya 202 milyon nüfusla dünyadaki en kalabalık islam devletidir endonezya'da sünni islam biraz lokala adapte olmuş ve değişmiştir ancak oranın islamlaşması da eşari etki ile olur ki neredeyse bütün endonezya şafi mezhebindendir 16 yüzyıldan itibaren, gazalinin yolundan gelen şafi okulu alimleri gitmiş ve müslüman yapmışlardır onları yani bugünkü islam nüfusunun yarıdan fazlası son beşyüz yıllık hikayedir ve eşarilerin şekillendirdiği gazalinin de son noktayı koyduğu 4 mezhepin seçildiği, fıkıh diye bir garabete mahkum kalmış sünni islam oluşumunu tamamladıktan sonra o oluşmuş haliyle uzak asyadaki kalabalık nüfuslara yayılmıştır

sonuç olarak aklı mühürleyen de bugün yaşayanlara 1000 yıl önce mezhep seçen de eşari ideolojidir, gazalidir, nizamülmülk'tür, mütevekkil'dir, abbasilerdir, siyasettir, halife olma, daha fazla meşruiyet elde etme, daha fazla destek görme çabasıdır

esasında akıl meselesi sadece islamla ilgili bir mesele değil sadece islamda akılsızlıklar var diğer dinler hep süper akılcı diye bir iddiam da yok mesela hindu bir kadının ibadeti var şu resimde 2019 kasımında çekilmiş bir fotoğraf kadın, güneş tanrısı surya'nın rahmetine ve mağfiretine nail olmak için çocuğunu yere yatırmış üstünden geçiyor buna saçmalık demeyecek miyiz? buna dersek peki islamdakilere ne demeli? üzerinde siyah bir kumaş olan kare prizma bir kutunun etrafında dönmek nerde tarif edilmiş, hangi kitapta? hangi dinden olursa olsun bu tür çılgınlıklar allahın emri olamaz insan bunu anlamalı eğer 150 yıl önce 40 sene olan ortalama insan ömrü bugün 7080 sene ise bu batının akılcılığı yüzündendir demek ki zamansal ilerlemeci bir durum söz konusu demek ki bugünümüz geçmişimizden daha iyi demek ki akıl bir işlere yarıyor islam dünyasına bakınca da aklı göremiyoruz işte kıç yıkamayı bile insan aklına emanet edemeyen bu saçma sapan fıkıh düzeni yüzünden bugün elimize ulaşan en eski arapça yazı (bugünkü alfabe ile) kudüs'te kubbetüs sahra'daki mozaiklerde yazılı ayetlerdir ve muhammedden 60 yıl sonraya 692 yılına aittir bugün elimizde 7 yüzyılda yazılmış bir kuran bile yok elimize ulaşan en eski kuran muhammedden 200 yıl sonra yazılmış (yeni bir tane bulundu akıbeti net değil) o da tam bile değil bir parçası sadece arapçanın kendisi ve kuran bile böyle muallaktayken bir de üzerine hadistir, rivayettir, ravidir, içtihattır, ricaldir 1213 yüzyıl önce oluşmuş tüm bunlara koşulsuz iman edilir mi? tanrı bana da akıl vermemiş mi? bana karışacaksa bile bunu kendini müçtehit ilan edenlerin yorumları üzerinden neden yapsın? bunlar çılgınlık değil mi?

fıkıh denen komedi üzerinden hayat tarzı belirlemek sosyal düzen kurmak çılgınlık değil mi?

kaynakça:
bütün kütübi sitte hadisleri şurada:urlhttp:sunnahcomurl
taraflı ama akademik bir mezhepler tarihi: urlhttp:kitaplarankaraedutrdosyalarpdf595pdfurl
ciddi bir mezhep eleştirisi kitabı: url:yenidenuyanisfileswordpresscom…dinpdfurl
el ezher aliminin taraflı mezhepler tarihi kitabı:url:ia601700usarchiveorg…0url mebu zehrapdf
bazı meşhur tefsir kitapları: url http:tefasirblogspotruptefsirkitaplarhtmlTEFSİR KİTAPLARI: Tefsir Kitaplarıurl
gazali kitapları: url:yadiskdnrgygbplgqqzzurl
imamı rabbani mektubat:urlhttp:hakikatkitabevicom…turkce07mektubatpdfurl
urlhttp:wwwyeniumitcomtr…tesiriveimammaturidiurl
urlhttp:wwwbilgelerzirvesiorg…dralikarataspdfurl
urlhttp:cijeonlinecom…cijearticleviewfile78129url
urlhttp:wwwyardimcikaynaklarcom…ularivegrsleriurl
urlhttp:wwwkoprudergisicom…goster yazi&yazino 432url
urlhttp:mamlukuchicagoedu…berkeypp622pdfurl
urlhttp:wwwpewforumorg…globalmuslimpopulationurl
urlhttp:wwwfethullahgulenforumorg…liontoleranceurl
urlhttp:wwwcfrorgiraqislamicstatep14811url (ışid sünni değil diyenler sünniliğin ne olduğunu bilmiyor)
urlhttp:wwwteneoholdingscom…eneoinsights912pdfurl (2 sf 3 paragraf)
not: vakit bulduğumda islam kaynakları ve okuma listesi şeklinde detaylı bir entry yazacağım

edit: bugün ışid sünni değil diyenler 20 yıl önce seyyit kutupçuların peşinden ayrılmazdı
buyrun gazaliyi bile yeterli bulmayan ibni teymiyeci ehli sünnet hanbeli bir türkiye ışidçisi:
ışid sünni değildir diyenler ehli sünnet vel cemaat yolunun hanbeli mezhebinden olan ışid ile aralarında mütabık kalmadıkları bir tefsir, hadis, fıkıh kitabı getirsinler ışid ve vahhabileri sünnilikten atarsanız hanbeli mezhebini de çıkarmanız gerekir çünkü geriye hiç hanbeli kalmaz!

edit2 eleştirilere kısaca cevap vereyim:

•dini inancımın ne olduğu merak edilmiş bunu sorgulamak medeni bir ülkede ayıptır ayrıca diyelim ki yukarıda ben 2+2 3 yazdım eğer haksız olduğumu iddia etmek istiyorsanız size düşen hayır 3 değil 4'türdemek mi yoksa bana matematiği kimin öğrettiğini merak etmek mi?
• eğer ameliyat için doktora gidiyorsak din için de müçtehite gitmemiz lazım örneği verilmiş sünni islamın klasik örneğidir youtube'a cübbeli ahmet mezhep yazın bu örneği verir o da arkadaşım kusura bakma da eğer sen yukarıda anlattığım gibi kıçını temizlemek için illa müçtehitten içtihat almak zorundaysan al zaten sana bir şey dediğimiz yok
• ekonomi düzelirse, milli gelir artarsa türkiye'de eşarisünni gelenekten dolayı geri kalmışlık olmaz denmiş sen eşarisünni gelenekten dolayı zaten ekonomini düzeltemezsin çünkü kız çocuklarını bu gelenekten dolayı okutmuyorsun bir de imam hatip açarak çocukların haftada 13 saatini saçma sapan arap tarihi dersleri için çalıyorsun ikincisi de kuveyt bugün kişi başı gelirde dünyada en üstlerde petrolden dolayı noldu her gün süper icatlar mı yapıyorlar? muazzam sosyal bilimciler mi çıkardılar? çağ mı atladılar? sığır gibi yaşıyorlar hala
•bu 4 mezhep serbest piyasada doğal yoldan hakkı olduğu için ve süper şeyler oldukları için en yaygın mezhepler olmuştur denmiş yukarıda açıkladım imamı azamın öğrencisi ebu yusuf abbasilerde adalet bakanıdır yani deve sidiği içmek sağlığa faydalıdırdiyen hanefi mezhebi ebu yusuf'un siyasi gücü yüzünden değil de süper akılcı ve süper hakikatçi olduğu için mi yayılmıştır?
• hala ışid sünni değildir buhariyi inkar etmiştir diyen var ışid buhariyi satır satır uyguluyor ömründe açıp buharide ne yazıyor diye bakmamış bir de millete buhari öğretmeye kalkıyor arkadaşımız buyrun buhari dahil bir çok hadis kitabında geçen ve sünnilere göre yanlış olması mümkün olmayan ve kafa kesmeyi, göz oymayı normalleştiren hatta deve sidiği içmeyi de normalleştiren bir hadis (sen içmeyerek buhariyi inkar ediyorsun ama ışid de deve sidiği içmiyor sanırım, onun da var bazı çelişkileri) , aslında doğruları konuşacaksak ışid'e düşman olarak buhariyi inkar eden sensin güzel kardeşim:

spoiler
ey allah'ın resûlü! biz hayvancılıkla uğraşıp sütle beslenen (çöl) insanlarıyız, (çiftçubukla uğraşan) köylüler değilizdediler bu sözleriyle, medine'nin havasının kendilerine iyi gelmediğini ifade ettiler resûlullah, onlara (hazineye ait) develerin ve çobanın (bulunduğu yeri) tavsiye etti kendilerine oraya gitmelerini, develerin sütlerinden ve sidiklerinden içmelerini söyledi gittiler, harra bölgesine varınca, islâm'dan irtidâd ettiler hz peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)'ın çobanını da öldürüp develeri sürdüler haber, hz peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)'e ulaştı

resûlullah, derhal arkadaşlarından takipçi çıkardı (yakalanıp getirildiler) gözlerinin oyulmasını, ellerinin kesilmesini ve harra'nın bir kenarına atılmalarını ve o şekilde ölüme terkedilmelerini emrettibuhârî, muhâribin 16, 17, 18, diyât 22, vudû 66, zekât 68, cihâd 152, megâzî 36, tefsir, mâide 5, tıbb 5, 6, 29; müslim, kasâme 9, (1671); tirmizî, tahâret 55, (72), et'ime 38, (1846); ebû dâvud, hudud 3, (43644371); nesâî, tahrimu'ddem 7, (7, 9398); ibnu mâce, hudud 20, (2578)
 
Moderatör tarafında düzenlendi:
Üst Alt