Son Konu

Dover ’in Beyaz Falezleri

bilgiliadam

Yeni Üye
Katılım
16 Ağu 2017
Mesajlar
1,516,397
Tepkime
42
Puanları
48
Credits
-46,831
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
http:bilgilihocamcominternaldatasdoverinbeyazfalezleri5c3643652c8c5alt 316 263Rekombinant DNA teknoloi, canlıdaki genetik materyalin istenilen şekilde değiştirilmesidir Bu teknoloji, farklı alanlara yönlendirilmiş kaynaklardan DNA parçalarının eklenmesini ve istenilen DNA dizisinin uygun bir arabulucu (vektör) ile aktarılmasını içerir Canlının genomundaki manipülasyon, yeni genlerin eklenmesiyle ya da var olan genlerin aktivitesinin kısıtlanmasıyla gerçekleştirilir Öbür DNA parçaları olmak için enzimatik parçalama yöntemi kullanılır DNA ligaz enzimi de DNA parçalarının vektöre eklenebilmesi için kullanılır Ardından vektör, konak hücreye aktarılır Konak hücreler çoğalırken vektörün ve DNA fragmentininin de çok sayıda kopyası meydana kazanç Son aşamada, aktarılan DNA dizisini taşıyan hücreler seçilir ve çoğaltılır Ilk rekombinant DNA molekülü 1973 yılında Paul Berg, Herbert Boyer, Annie Chang ve Stanley Cohen ile Stanford Üniversitesi ve Kaliforniya Üniversitesi ’nde üretilmiştir 1975 yılındaki Asimolar konferansında rekombinant DNA teknolojisinin güvenilirliği tartışılmıştır Buna karşın, 1980 ’li yılların ortalarından itibaren hormonlar, aşılar, tedavi edici araçlar ve tanı araçları bu teknolojiye dayanarak geliştirilmeye başlanmıştırhttp:bilgilihocamcominternaldatasdoverinbeyazfalezleri5c3643657d0b0alt 268 188Bu gelişmelerin peşinde, genlerde meydana gelen mutasyonların gen işlevine etkisini dikkatlice çözümlemek için, insülün genine simian virüs parçası eklenmiştir Benzer şekilde ot gibi yaşama gelişimi de bir antianjiogenez (dokuda damarlanmanın engellenmesi) etki belirten endostaini taşıyan adenoviral vektör tarafından durdurulmuştur Bunların yanına, rekombinant DNA teknolojisiyle daha uzun süre etki belirten çare edici proteinler geliştirilmiştir Mesela; en çok kullanılan usul protein dizisine ek bir glikozilasyon bölgesi eklemektir Bu sayede ilave bir kimyasal grup taşıyan protein, dokuda kolayca parçalanamaz ve işlevini yerine getirebilir Buna örnek olarak, FSH beta alt birimini kodlayan dizi ve hCG beta alt birimini kodlayan dizinin C terminal dizisini içeren bir kimerik gen geliştirilmiştir Ayrıca araştırmacılar, gen terapisi ve genetik modifikasyon yaklaşımları için yeni vektörler ve vektör kombinasyonları geliştirmişlerdir Günümüzde, viral vektörler klinik uygulamalar için fazla tedbirli incelenmektedirler Bazı virüs vektörler de ticarileştirilmiştir Bunun için temelde virüsler, klinik uygulamalarda güvenli olmaları için modifiye edilirler Kanser gibi ciddi hastalıkların, in vivo ortamda, gen terapisi, aşılama, protein üretimi gibi yollarla tedavisini taşıyan viral vektörlerin kullanıldığı birkaç uygulama vardırhttp:bilgilihocamcominternaldatasdoverinbeyazfalezleri5c364365c37a5alt 261 193Klinik uygulamalar için kullanılacak olan viral vektörlerin üretimi, ileri iretim teknolojileri baştan sona muhtemel olabilmektedir şu anda, önemli emrindeki etkilerden dolayı retroviral vektörler (retrovirüs türevli aracılar) önemini kaybetmiştir Fakat bu vektörler; genleri ivedi ve çabuk şekilde fazla sayıda canlıya aktarabilirler Viral vektörlere alternatif olarak; en kolay viral olmayan gen aktarım sisteminde çıplak DNA kullanılır ve ilgili dokuya doğrudan enjekte edilir Daha güncel bir yöntem olarak P1 vektörü, Ecoli bakterisine rekombinant DNA aktarımı için kullanılmıştır Bu yeni klonlama sistemiyle 15,000 klon kütüphanesi ve 130150 kb DNA aktarılabilir Diğer bir teknoloji olan PAC klonlama sistemi ise kompleks genom analizi ve haritalama için elverişlidir Bu vektörler bununla birlikte; delesyon (DNA ’dan bir bölgenin kopması), DNA dizileme ve transkripsiyonun (DNA ’dan RNA üretimi) durdurulmasında kullanılır Özetle, rekombinant DNA teknolojisinin hastalıkları çare etmede ve sıhhat koşullarının iyileştirmede geniş tatbik alanları vardır http:bilgilihocamcominternaldatasdoverinbeyazfalezleri5c364366085b5alt 300 144Gen Terapisi Gen terapisi, çare edici potansiyeli olan ileri düzey bir tekniktir Bu konuda ilk başarılı egzersiz, ölümcül bir genetik hastalığın tedavisi ile ilgilidir Bu taktik, bağışıklık sistemi yetmezliğinin görüldüğü ADASCID hastalığının tedavisi için başarılı sonuçlar ortaya çıkarmıştır Bu teknolojinin başlangıcında, T lenfositlerine gen transferi konusunda zorluklar yaşanmıştır Buna rağmen sonradan, kandaki kök hücreler hedeflendiğinde daha başarılı sonuçlar elde edilmiştir Metastatik melanoma 2006 yılında spesifik proteinlerin ekspresyonun arttırılmasıyla çare edilmiştir Sağlık Durumu bilimlerindeki bu başarı, immuno terapi ile ölümcül hastalıkların çare edilmesi konusunda yeni kapılar açmıştır Yüksek miktarda hücreli, kanda tümörleri tanıması için genetik mühendisliği yöntemleriyle değiştirilmiştir Bunun için, T hücresi reseptörü kodlayan bir retrovirüs kullanılmıştır Bu yöntemin, iki hastada bir yıl boyunca uygulanmasıyla metastatik tümörde küçülme görülmüştür Bu taktik sonradan metastatik eklem boşluğu karsinomasının tedavisinde de kullanılmıştır Kronik löseminin tedavisi için, hastanın kendisinden alınan T hücreleri, B hücresi antijeni CD19 ’a spesifik olan Kimerik Antijen Reseptörünü (CAR) üretmek için genetik olarak modifiye edilmiştir Bu sayede T hücreleri, lösemiye neden olan B hücrelerini tanıyıp değil ederek, lösemin vücutta azalmasını sağlamıştırhttp:bilgilihocamcominternaldatasdoverinbeyazfalezleri5c36436642181alt 300 150Anatomik olarak ulaşması baskı bölgelerde olan bir grup hücreye gen terapisi yapılmasının tedavi edici faydaları vardır Bu konuda allah vergisi körlük ile ve LCA hastalığı ile ilgili başarılı sonuçlar elde edilmiştir İsvçre ve Almanya ’daki klinik gen terapisi denemeleri, Nisan 2006 ’da kronik granulamatoz hastalığı için de başarılı olmuştur Kandan izole edilmiş CD34+ hücreleri, retrovirüsler tarafından modifiye edilerek hastalara aktarılmıştır Hastaların üçte ikisi tedavinin faydasını görmüştür Akciğer, jinekolojik, cilt, ürolojik, nörolojik, gastrointestinal tümörler, kan kanseri ve pediatrik tümörler gibi çok sayıda kanserin tedavisi için gen terapisinin uygulanması hedeflenmiştir Ur baskılayıcı genlerin immunoterapi aracılığıyla aktarımı, onkolitik viroterapi (tümörü hedefleyen virüslerin uygulanması) ve genin yönlendirdiği enzimle hap terapisi, ayrı türde kanserlerin tedavisi için kullanılan farklı stratejilerdir En yaygın olarak kullanılan tümör baskılayıcı gen p53 ’cins Bir Takım stratejilerde p53 gen transferi, kemoterapi veya radyoterapi ile birlikte uygulanmaktadır Onkolitik viroterapi stratejisinde, ot gibi yaşama hücreleri, bitki örtüsü antijenleri kodlayan rekombinant viral bir vektörle aşılanır Bu Nedenle, bağışıklık sistemi hücreleri ur antijenlerini tanır ve sadece bitkiler hücrelerini hedef olarak görerek onlara saldırır Bu sayede, tümörlerin büyümesi, bu teknolojiden faydalanılarak engellenmiştir Böylece, kanser gen terapisi son yıllarda büyük ilerleme kaydetmiştir Metastatik kanserler de kalıtımsal miühendisliği yoluyla değiştirilmiş T hücreleri ile azaltılabilir Kanser hücreleri kendilerini bağışıklık sistemine karşı görünmez yaparlar ve bulundukları mikroçevre T hücrelerinin yaşamını kısıtlar Thücrelerine kansere spesifik antijenler aktarılarak, hayatta kalması ve tümörün içerisine göç etmesi sağlanır Tümör hücrelerine de onkolitik virüsler aracılığıyla antijenler aktarılır Bu sayede, tümör hücreleri eklenen antijenler sebebiyle bağışıklık sistemi kadar görünüp, yok edilebilir Kanser hücreleri viral replikasyonlar yoluyla onkolitik virüsler göre değil edilebilir http:bilgilihocamcominternaldatasdoverinbeyazfalezleri5c3643667fe14alt 299 168Antikorların ve Türevlerinin Üretimi Son yıllarda bitki sistemleri antikorların ve türevlerinin üretilmesi için kullanılmaktadır Birçok antikor ve türevi bu yollarla tatmin edici miktarlarda üretilebilmektedir Mesela; transgenik tütün bitkisi, immunoglobulin AG antikorunu üretmek için kullanılmaktadır Bu antikor, dişin çürümesine niçin olan Streptococcus türlerini tanıyabilir Hem, ur tarafından üretilmesi sağlanan T8466 adlı monoklonal antikor ise, epitel kanserine özel bir proteini tanıyabilir Rekombinant DNA teknolojisi yoluyla üretilen immunoglobulin G1 ise herpes simpleks virüsüne karşısında olarak üretilir PIPP isimi antikor ise insan koriyonik gonadotropin hormonunu tanıyabilir Bu yöntemler, tümörlerin teşhis ve tedavisi antikorların yardımıyla gerçekleştirilebilir Aşıların ve Rekombinant Hormonların Geliştirilmesi Kullanılan standart aşılar, rekombinant aşılarla karşılaştırıldığında daha az etkin ve daha az spesifiktir Patojen antijenleri kodlayan adenovirüslerin aktarımı, mukozal antijenlere karşısında seri bir çözüm olmuştur Böylece bu adenovirüsler, infulenza için bir aşı görevi görmektedir İnsan folikül uyarıcı hormonun (FSH) laboratuvar ortamında üretimi, rekombinant DNA teknolojisiyle mümkün ülkü gelmiştir FSH kompleks bir protein molekülüdür ve üretimi için ökaryot hücreler kullanılır Foliküllerin bu hormon yoluyla uyarılmasıyla kısırlığın tedavisi, rekombinant DNA teknolojisinin bir başarısıdır Günümüzde fazla sayıda hasta rekombinant FSH ile çare edilmektedir Meyvelerde Tıbbi Açıdan Önemli Bileşiklerin Üretilmesi Çilekte yer alan; proantosiyanin, laskorbat, flovanoid ve polifenoller manâlı bileşiklerdir Böğürtlende ise, bHLH ve FRUİTE4 genleri antosiyanin üretimini teftiş eder Dönüştürme aracılığıyla bu genlerin imal miktarı arttırılır ve meyvelerin kalitesi artar Bu bileşikler de antioksidan özelliklerinden nedeniyle tıbbi açıdan önemlidirlerhttp:bilgilihocamcominternaldatasdoverinbeyazfalezleri5c364366d1f8calt 270 221Rekombinant DNA teknolojisi insan hayatını kolaylaştıran manâlı bir teknolojidir Son yıllarda, kanser tedavisi, kalıtımsal hastalıklar ve diyabet ile ilgili biyomedikal uygulamalarda önemli gelişmeler olmuştur Farmasötiklerin üretimi konusunda, aktarılmak istenen genin gövde göre kabul edilmemesi ve istenen ürünün iyi kalitede üretilmesi ile ilgili sorunlar ortaya çıkmaktadır Hastalıkların bu yolla tedavi edilmesi konusunda, bağışıklık sisteminden kaynaklanan sorunlar ortaya çıkabilmektedir Genetik mühendisliği yöntemleri ile değiştirilen bitkiler ve ürünlerle ilgili de bir takım endişeler vardır Mesela; kalıtımsal olarak değiştirilmiş bitkilerin doğadaki bitkilerle üremesi, genetik olarak değiştirilmiş genlerin biyoçeşitliliği etkilemesinden endişelenilmektedir böylece, yöntemin güvenliğini arttırmak için bu alanda yeni çalışmalar yapılmalıdır Kaynakça: 1) Khan ve ark Role of Recombinant DNA Technology to Improve Life http:dxdoiorg10115520192405954 sizlere bilgilihocamcom farkıyla sunulmuştur
 
Üst Alt