iltasyazilim
Yeni Üye
Dünyada dere kültürü nedir
Dünyada Nehir Kültürü
Ülkelerin Nehir Kültürleri
Dünyada nehir kültürü hakkında veri
Ilk nehir birazcık keyif azıcık da tıbbi nedenlerle içilmişçay içerek zihni açıkgöz yetişmek binbir derde deva özelliklerinden muamele etmek daima laf konusu edile gelmiş İşin güzel ve şaşılacak yanı ise çayın sıcak bir meşrubat olmanın ötesine geçmesiyle başlıyor Önce Çinliler sonradan çayı onlardan altıncı yüzyılın sonuna içten aldıkları söylenen Japonlar kendi dini ritüellerine ve önceden beri törensel olan yemek yemek adabına uygun düşen bir akarsu içme töresini geliştirmişler Dünya üzerinde milyonlarca kişi gün boyu dere içerken bunu basmakalıp bir iş gibi yaparken Japonlar ve Çinliler buna derin bir kasıt yüklüyor
Avrupa'da 17 yüzyıldan beri bir keyif maddesi olarak bilinen akarsu 19yüzyılda bütün Kuzey Denizi civarında bir ırk içeceği haline gelmiştir Bütün dünyada toplumsal yaşamda epeyce önemli bir yer tutan çayı hintliler süt ve şekerle Kuzey Afrikalılar yeşil çayı taze nane ile lezzetlendirirler Akarsu kültürü her ülkede ayrı yorumlanmaktadır
Çin
Dere içecek sayılmadan önce uzun vakit hap olarak kullanıldı Çin'de hap haricen içecek olarak kullanılmaya başlandığı birincil dönemler 4 ve 5 asır olmuştur O zamanki dere çayın hazırlanmasına baktığımızda büyük farklılıklar olduğunu görmekteyiz:
Yapraklar buhardan geçirilip havanda ezildikten sonra bir kapta toplanır İçine pirinç zencefil tuz portakal kabuğu baharat süt ve isteğe göre soğan katılıp kaynatılır'
Günümüzde bu adet Tibetliler ve bir takım Moğol kabilelerinde devam etmektedir
8 asır kaynaklarında Çinlilerin iyi bir dere yaprağını şöyle tanımladıklarını görmekteyiz:
'Tatar atlılarının çizmeleri gibi kara kuvvetli bir öküzün boynuzları gibi kıvrımlı tatlı bir meltemin dokunduğu göl kadar parlak'
Çinlilere kadar akarsu minik fincanda soğumadan içilmeli ve derhal yenilenmelidir Ayrıca rahatça içebilmek hem de içerken içtiği çayı görerek manevi bir haza kavuşmak için fincanların geniş ağızlı olanları seçim edilir
Aynı yaprağı tekrar tekrar demleme olayı Çin'de yaygın olup bunu bir sanata dönüştürmüşlerdir
Japonya
Akarsu çoğu öteki şey gibi Çin'den Japonya'ya taşınmış fakat Japonlar akarsu tarihini daha iyi belgelemiş törenselliği derinleştirmiş ve onu da törensel yemek yemek kültürlerine uygun olarak kendilerine has bir dere içme töresi haline getirmişlerdir
Taoculuk Budizm ve Zen'in felsefi dini dünya anlayışıyla sıkı bir ilişki içinde olan Japon çay töresinin başka bir eşi yoktur Hoşgörü almaya yok iç dünyaya ilişkin bir ritüel olan Japon dere töresinde Katolik ayinlerinde İsa'nın kanını simgeleyen şaraptan daha kayda değer bir yeri vardır Özel nehir evlerinde gerçekleştirilen bu törenin öncelikli görevi konukları en yerinde ve en zarif bir biçimde ağırlamaktır
Çok Iyi bir dere sıralamak için tek bir yol yoktur Bir şaheser olarak çay en ince niteliklerini ustasının elinde gösterir İyi ya da fena resim olduğu gibi iyi ya da kötü nehir da vardır Dünya da en kötü üç şeyden biri fena hazırlanarak mahvolan bir çaydır
Japonlar çaya bir sanat olarak bakarlar Öteki sanatlarda olduğu gibi dere sanatının da dönemleri ve ekolleri olmuştur Kaynatma Çırpma ve Demleme elde etmek üzere üç dönemden söz edilebilir Günümüzde son ekolün ağırlığı hissedilmektedir
Jurnal kullanımda demli çay kullanılmakla beraber çırpma metodu ile hazırlanan toz çay tekrar tekrar çayların efendisi olarak kabul edilir
İngiltere
Çayla 17yüzyılın sonunda sömürgesi Hindistan vasıtasıyla tanışan İngilizler zamanla çayı yaşamlarının ayrılmaz bir parçası haline getirdiler Çayın birincil başlarda pahalı olması yaygın bir içecek olmasını engelledi Bu da çayı üst düzey toplantılara özgü bir şölen prenslere ve asillere bölünmüş bir armağan haline getirdi
İngilizler Eraly Grey çayını tecih ederler Bu yoğun kokulu dere bergamut esansı ile harmanlanarak hazırlanmaktadır Bugün İngiltere de çat kapı gelen birine konukseverliğin işareti olarak bir fincan çay sunulur İkindi vakti olan 'Beş Çayı' olarak adlandırılıp Dünya'ya da armağan edilen ufak akarsu daveti dostların bir araya gelmesi için düşünülmüş olup Kral Edward döneminden beri devam etmektedir
bu vesileyle İngiltere Kraliçesi'nin çayının suyunu bütün gezilerinde yanında taşıdığını biliyormuydunuz?
Rusya
Rusya'da her öğün dere içilmesi bir gelenektir Ruslar çaylarını semaverde demlerler beyazlatılmamış şeker ve limon suyu ilave ederek içerler Hakiki bir dere tiryakisi Rus çayına şeker atmaz şekeri ağzına alarak çayını içer Eski kültürü yaşatanlar arasında çaya şeker yerine bir dere kaşığı kaymak koyanların yanısıra Anadolu'nun kimi yörelerinde olduğu gibi ve çayı ara sıra bardak altlığına dökerek içenlerde bulunmaktadır
Dere konuklara yanında marmelat ile sunulur Misafir daha pozitif akarsu gelmesini durdurmak için bardağın altlığı bardağın üstüne konulur
Fransa
Fransız entelektüellerinin özel bir nehir sevgisi vardır Yaygın akarsu salonlarının yanısıra romantik isimlerin takıldıkları farklı alanlara yönlendirilmiş çayların satıldığı minik nehir dükkanı zincirleri vardır
Fransız kültüründe akarsu uzun vakit demlenmeden ince porselen bir fincanda ikram edilir Hafif içimli bir çayın yanında ufak bir çikolata krokan ya da pralin ikram edilir
Moğolistan
Moğolların akarsu içme biçimleri ise inanılır gibi değil Çaya birazcık yağ bir parça tuz biraz un veya darı ekliyorlar Hadi bu neyse fakat ya kuzu etli çaya ne dersiniz? Dilim dilim edilip bir hafta dışarıya kurutulmuş kuzu etini çayın içine atıp içerek soğuk iklim koşullarına ve göçebe hayata aleyhinde şiddet ve enerji kazanıyorlar
Türkiye
5000 yıllık tarihe sahip akarsu her ne değin Türklerin yaşamına geç girmişse de pak girmiş Gün boyunca çay içmemizin yanı sıra kendimize özgü demleme usulü ince muhakkak cam bardaklar kıtlama nehir gibi katkılarımızla çayın kültür tarihine eklediklerimiz gözardı edilemez Bunlardan ilki iyi bir çay demlemenin olmazsa olmaz kurallarından biri olan demliğin sıcak olması şartını demliği çaydanlığın üstüne oturtularak ustaca ve efendice çözümlememizdir
Buna rağmen; çayın acıyıp tadının bozulmasını önlemek için; demledikten sonradan çayı süzdürüp diğer bir demliğe boşaltmıyoruz o da işin ayrı bir yanı
Peki Türk akarsu kültüründe olmayan; Amerikan icadı poşet akarsu nehir topları ve ağları pozitif aromalı çaylar çaya çok süt ve limon kurmak çayı ****l demlikte demlendirmek yani çaya karşısında baştan savma adet edinmek
Türkler Anadolu'ya gelmeden öncede çayı bilmelerine karşın; çayın Türkiye'ye gelmesi fakat birkaç yüz sene önceye dayanmaktadır Çay içiminin Anadolu'da yaygınlaşması 19 yüzyıldan itibaren olmuştur Türklerde çayın yaygınlaşmasına ilişkin şöyle bir öykü anlatılır:
Hoca Ahmet Yesevi bir gün Hıtay sınırında Türkistan karyelerinden birine konuk olur O gün hava fazla sıcak olduğu için fazla yorulmuştur Evine davetli olduğu Türkmenin komşusunun zevcesi doğum yapmak üzeredir Türkmen Öğretmen Ahmet Yesevi'den dua ister Ahmet Yesevi de dua eder Allah'ın izniyle Türkmenin isteği hemen olur Türkmen bu duruma çok hoşnut olur O yörenin manâlı bir ikramı olan akarsu kaynatıp getirir Öğretmen Ahmet Yesevi çayı sıcak sıcak içince terler ve yorgunluğu gider Sonra Bu şifalı bir şey imiş hastalarınıza bundan içirin ama şifa bulsunlar Allah kıyamete kadar buna revaç versindiye dua etmiştir İşte çay bundan sonradan bütün Türkler aralarında kullanılmaya başlamış ve şifa verici bir meşrubat olmuştur
Irk kültürü ve etnografyasında dere manâlı bir yer tutar Akarsu bugün sosyal hayatımızda yerini dolduramayacak derecede sağlamlaştırmış onun etrafında oluşan kültürüyle birlikte yaşamaktadır
Sabahleyin kahvaltısından gecenin geç saatlerine kadar hayatımızın içinde yer alan nehir değişik kültürel değerlerin ortaya çıkmasına sebep olmuştur
Çayla ilgili; tekerlemeler bilmeceler mani ve türküler ilahiler efsaneler fıkralar gelenek ve görenekler başlı başına kültürel değerlerdir Hatta dere kelimesi Çince olduğu halde sözlüklerde ve deyimlerde yerini bulmuş geniş bir kelime ve deyim sayısına ulaşmıştır Dere Çay Bahçesi Nehir Bardağı Çay Demlemek Akarsu Fincanı Nehir Fidanı Nehir Fidesi Dere Kaşığı Akarsu Takımı Nehir Atamak Çay Molası Çaycı Çaycılık Çaydanlık Dere Parası Çayevi Çaygiller Çayhane Nehir Kazanı gibi kelimelerin yanına; Tavşan Kanı Çay Nehir İçmek Kıtlama Çay Çayı Höpürdetmek Dere İkram Etmek Paşa Çayı gibi deyimlerin ortaya çıkmasına sebep olmuştur
Yetiştirilmesinden hazırlanıp tüketilmesine varana kadar olan akarsu kültürü bir nehir etnografyasını da ortaya çıkarmıştır Dere kesilmesine yarayan makaslar sepetler kutular demlikler semaverler nehir kazanları bardaklar fincanlar kaşıklar tepsiler vb hepsi çay kültürünün civarda oluşan etnografik maddelerdir
Bunlardan en önemlisi çayın kendisinden ayırd edemeyeceğimiz semaver kültürüdür Semaver 19 yüzyıldan itibaren Ortaasya'da yaygın olarak kullanılmaya başlanılmıştır Ahmet Yesevi'den gelen mirasla çayın şifalı olduğuna inanıldığı gibi semaverin de şifa dağıtıcısı olduğuna inanılır ülkü gelmiştir İnsanlara bir yaşam muhabbet verici dertlere derman olarak görülür Semaverin şifa dağıttığına öyle inanılırdı oysa hamam çıkışında ve mevlitlerde insanları rahatlatmak için semaver kaynatılır ve dere içilirdi Semaver edebiyatımızda da başlı başına bir yer tutmaktadır Semaver şifahaneye benzetilmiştir
Daha düne değin yurdumun kahve ve dere bahçeleri cafelere özenerek cam bardağı ortadan kaldırmış porselen veya sırça fincanlarda servis yapmaya başlamıştı üstelik tabii poşet akarsu girdi ki yaşamımıza cafelerin açık havada kimi evlerde de yüz yıllık nehir demleme usullerimiz anında rafa kaldırıp demlik poşeti çaylar fincanda sunulmaya başlandı Allah'tan şimdilerde turistlere porselenseramik fincanda poşet akarsu sunmanın öyle de bilgece bir şey olmadığı kavranmaya başlandı Bunda Yunanlılar ince belirlenmiş cam bardakta nehir veriyormuşhaberinin etkisi oldu mu bilmiyorum lakin son zamanlarda cafelerden başlayarak dere bahçelerinde de çay severlerin ısrarı üstüne ideal boyutta olmasa da sırça bardaklar kullanılmaya başlandı Hani şu nedense Ajda Pekkan bardağıdenen kocaman bardaklar Ama hakiki nehir severlerin gönlünde yatan küçük ince kesin bardaklar tabii fakat
Gün baştan başa akarsu içmemizin yanı sıra kendimize özgü demleme usulü ince kesin cam bardaklar kıtlama nehir gibi katkılarımızla çayın kültür tarihine eklediklerimiz yadsınamaz hele türkülerimize ilahilerimize manilerimize de girdiği hatırlanırsa *
Dünyada Nehir Kültürü
Ülkelerin Nehir Kültürleri
Dünyada nehir kültürü hakkında veri
Ilk nehir birazcık keyif azıcık da tıbbi nedenlerle içilmişçay içerek zihni açıkgöz yetişmek binbir derde deva özelliklerinden muamele etmek daima laf konusu edile gelmiş İşin güzel ve şaşılacak yanı ise çayın sıcak bir meşrubat olmanın ötesine geçmesiyle başlıyor Önce Çinliler sonradan çayı onlardan altıncı yüzyılın sonuna içten aldıkları söylenen Japonlar kendi dini ritüellerine ve önceden beri törensel olan yemek yemek adabına uygun düşen bir akarsu içme töresini geliştirmişler Dünya üzerinde milyonlarca kişi gün boyu dere içerken bunu basmakalıp bir iş gibi yaparken Japonlar ve Çinliler buna derin bir kasıt yüklüyor
Avrupa'da 17 yüzyıldan beri bir keyif maddesi olarak bilinen akarsu 19yüzyılda bütün Kuzey Denizi civarında bir ırk içeceği haline gelmiştir Bütün dünyada toplumsal yaşamda epeyce önemli bir yer tutan çayı hintliler süt ve şekerle Kuzey Afrikalılar yeşil çayı taze nane ile lezzetlendirirler Akarsu kültürü her ülkede ayrı yorumlanmaktadır
Çin
Dere içecek sayılmadan önce uzun vakit hap olarak kullanıldı Çin'de hap haricen içecek olarak kullanılmaya başlandığı birincil dönemler 4 ve 5 asır olmuştur O zamanki dere çayın hazırlanmasına baktığımızda büyük farklılıklar olduğunu görmekteyiz:
Yapraklar buhardan geçirilip havanda ezildikten sonra bir kapta toplanır İçine pirinç zencefil tuz portakal kabuğu baharat süt ve isteğe göre soğan katılıp kaynatılır'
Günümüzde bu adet Tibetliler ve bir takım Moğol kabilelerinde devam etmektedir
8 asır kaynaklarında Çinlilerin iyi bir dere yaprağını şöyle tanımladıklarını görmekteyiz:
'Tatar atlılarının çizmeleri gibi kara kuvvetli bir öküzün boynuzları gibi kıvrımlı tatlı bir meltemin dokunduğu göl kadar parlak'
Çinlilere kadar akarsu minik fincanda soğumadan içilmeli ve derhal yenilenmelidir Ayrıca rahatça içebilmek hem de içerken içtiği çayı görerek manevi bir haza kavuşmak için fincanların geniş ağızlı olanları seçim edilir
Aynı yaprağı tekrar tekrar demleme olayı Çin'de yaygın olup bunu bir sanata dönüştürmüşlerdir
Japonya
Akarsu çoğu öteki şey gibi Çin'den Japonya'ya taşınmış fakat Japonlar akarsu tarihini daha iyi belgelemiş törenselliği derinleştirmiş ve onu da törensel yemek yemek kültürlerine uygun olarak kendilerine has bir dere içme töresi haline getirmişlerdir
Taoculuk Budizm ve Zen'in felsefi dini dünya anlayışıyla sıkı bir ilişki içinde olan Japon çay töresinin başka bir eşi yoktur Hoşgörü almaya yok iç dünyaya ilişkin bir ritüel olan Japon dere töresinde Katolik ayinlerinde İsa'nın kanını simgeleyen şaraptan daha kayda değer bir yeri vardır Özel nehir evlerinde gerçekleştirilen bu törenin öncelikli görevi konukları en yerinde ve en zarif bir biçimde ağırlamaktır
Çok Iyi bir dere sıralamak için tek bir yol yoktur Bir şaheser olarak çay en ince niteliklerini ustasının elinde gösterir İyi ya da fena resim olduğu gibi iyi ya da kötü nehir da vardır Dünya da en kötü üç şeyden biri fena hazırlanarak mahvolan bir çaydır
Japonlar çaya bir sanat olarak bakarlar Öteki sanatlarda olduğu gibi dere sanatının da dönemleri ve ekolleri olmuştur Kaynatma Çırpma ve Demleme elde etmek üzere üç dönemden söz edilebilir Günümüzde son ekolün ağırlığı hissedilmektedir
Jurnal kullanımda demli çay kullanılmakla beraber çırpma metodu ile hazırlanan toz çay tekrar tekrar çayların efendisi olarak kabul edilir
İngiltere
Çayla 17yüzyılın sonunda sömürgesi Hindistan vasıtasıyla tanışan İngilizler zamanla çayı yaşamlarının ayrılmaz bir parçası haline getirdiler Çayın birincil başlarda pahalı olması yaygın bir içecek olmasını engelledi Bu da çayı üst düzey toplantılara özgü bir şölen prenslere ve asillere bölünmüş bir armağan haline getirdi
İngilizler Eraly Grey çayını tecih ederler Bu yoğun kokulu dere bergamut esansı ile harmanlanarak hazırlanmaktadır Bugün İngiltere de çat kapı gelen birine konukseverliğin işareti olarak bir fincan çay sunulur İkindi vakti olan 'Beş Çayı' olarak adlandırılıp Dünya'ya da armağan edilen ufak akarsu daveti dostların bir araya gelmesi için düşünülmüş olup Kral Edward döneminden beri devam etmektedir
bu vesileyle İngiltere Kraliçesi'nin çayının suyunu bütün gezilerinde yanında taşıdığını biliyormuydunuz?
Rusya
Rusya'da her öğün dere içilmesi bir gelenektir Ruslar çaylarını semaverde demlerler beyazlatılmamış şeker ve limon suyu ilave ederek içerler Hakiki bir dere tiryakisi Rus çayına şeker atmaz şekeri ağzına alarak çayını içer Eski kültürü yaşatanlar arasında çaya şeker yerine bir dere kaşığı kaymak koyanların yanısıra Anadolu'nun kimi yörelerinde olduğu gibi ve çayı ara sıra bardak altlığına dökerek içenlerde bulunmaktadır
Dere konuklara yanında marmelat ile sunulur Misafir daha pozitif akarsu gelmesini durdurmak için bardağın altlığı bardağın üstüne konulur
Fransa
Fransız entelektüellerinin özel bir nehir sevgisi vardır Yaygın akarsu salonlarının yanısıra romantik isimlerin takıldıkları farklı alanlara yönlendirilmiş çayların satıldığı minik nehir dükkanı zincirleri vardır
Fransız kültüründe akarsu uzun vakit demlenmeden ince porselen bir fincanda ikram edilir Hafif içimli bir çayın yanında ufak bir çikolata krokan ya da pralin ikram edilir
Moğolistan
Moğolların akarsu içme biçimleri ise inanılır gibi değil Çaya birazcık yağ bir parça tuz biraz un veya darı ekliyorlar Hadi bu neyse fakat ya kuzu etli çaya ne dersiniz? Dilim dilim edilip bir hafta dışarıya kurutulmuş kuzu etini çayın içine atıp içerek soğuk iklim koşullarına ve göçebe hayata aleyhinde şiddet ve enerji kazanıyorlar
Türkiye
5000 yıllık tarihe sahip akarsu her ne değin Türklerin yaşamına geç girmişse de pak girmiş Gün boyunca çay içmemizin yanı sıra kendimize özgü demleme usulü ince muhakkak cam bardaklar kıtlama nehir gibi katkılarımızla çayın kültür tarihine eklediklerimiz gözardı edilemez Bunlardan ilki iyi bir çay demlemenin olmazsa olmaz kurallarından biri olan demliğin sıcak olması şartını demliği çaydanlığın üstüne oturtularak ustaca ve efendice çözümlememizdir
Buna rağmen; çayın acıyıp tadının bozulmasını önlemek için; demledikten sonradan çayı süzdürüp diğer bir demliğe boşaltmıyoruz o da işin ayrı bir yanı
Peki Türk akarsu kültüründe olmayan; Amerikan icadı poşet akarsu nehir topları ve ağları pozitif aromalı çaylar çaya çok süt ve limon kurmak çayı ****l demlikte demlendirmek yani çaya karşısında baştan savma adet edinmek
Türkler Anadolu'ya gelmeden öncede çayı bilmelerine karşın; çayın Türkiye'ye gelmesi fakat birkaç yüz sene önceye dayanmaktadır Çay içiminin Anadolu'da yaygınlaşması 19 yüzyıldan itibaren olmuştur Türklerde çayın yaygınlaşmasına ilişkin şöyle bir öykü anlatılır:
Hoca Ahmet Yesevi bir gün Hıtay sınırında Türkistan karyelerinden birine konuk olur O gün hava fazla sıcak olduğu için fazla yorulmuştur Evine davetli olduğu Türkmenin komşusunun zevcesi doğum yapmak üzeredir Türkmen Öğretmen Ahmet Yesevi'den dua ister Ahmet Yesevi de dua eder Allah'ın izniyle Türkmenin isteği hemen olur Türkmen bu duruma çok hoşnut olur O yörenin manâlı bir ikramı olan akarsu kaynatıp getirir Öğretmen Ahmet Yesevi çayı sıcak sıcak içince terler ve yorgunluğu gider Sonra Bu şifalı bir şey imiş hastalarınıza bundan içirin ama şifa bulsunlar Allah kıyamete kadar buna revaç versindiye dua etmiştir İşte çay bundan sonradan bütün Türkler aralarında kullanılmaya başlamış ve şifa verici bir meşrubat olmuştur
Irk kültürü ve etnografyasında dere manâlı bir yer tutar Akarsu bugün sosyal hayatımızda yerini dolduramayacak derecede sağlamlaştırmış onun etrafında oluşan kültürüyle birlikte yaşamaktadır
Sabahleyin kahvaltısından gecenin geç saatlerine kadar hayatımızın içinde yer alan nehir değişik kültürel değerlerin ortaya çıkmasına sebep olmuştur
Çayla ilgili; tekerlemeler bilmeceler mani ve türküler ilahiler efsaneler fıkralar gelenek ve görenekler başlı başına kültürel değerlerdir Hatta dere kelimesi Çince olduğu halde sözlüklerde ve deyimlerde yerini bulmuş geniş bir kelime ve deyim sayısına ulaşmıştır Dere Çay Bahçesi Nehir Bardağı Çay Demlemek Akarsu Fincanı Nehir Fidanı Nehir Fidesi Dere Kaşığı Akarsu Takımı Nehir Atamak Çay Molası Çaycı Çaycılık Çaydanlık Dere Parası Çayevi Çaygiller Çayhane Nehir Kazanı gibi kelimelerin yanına; Tavşan Kanı Çay Nehir İçmek Kıtlama Çay Çayı Höpürdetmek Dere İkram Etmek Paşa Çayı gibi deyimlerin ortaya çıkmasına sebep olmuştur
Yetiştirilmesinden hazırlanıp tüketilmesine varana kadar olan akarsu kültürü bir nehir etnografyasını da ortaya çıkarmıştır Dere kesilmesine yarayan makaslar sepetler kutular demlikler semaverler nehir kazanları bardaklar fincanlar kaşıklar tepsiler vb hepsi çay kültürünün civarda oluşan etnografik maddelerdir
Bunlardan en önemlisi çayın kendisinden ayırd edemeyeceğimiz semaver kültürüdür Semaver 19 yüzyıldan itibaren Ortaasya'da yaygın olarak kullanılmaya başlanılmıştır Ahmet Yesevi'den gelen mirasla çayın şifalı olduğuna inanıldığı gibi semaverin de şifa dağıtıcısı olduğuna inanılır ülkü gelmiştir İnsanlara bir yaşam muhabbet verici dertlere derman olarak görülür Semaverin şifa dağıttığına öyle inanılırdı oysa hamam çıkışında ve mevlitlerde insanları rahatlatmak için semaver kaynatılır ve dere içilirdi Semaver edebiyatımızda da başlı başına bir yer tutmaktadır Semaver şifahaneye benzetilmiştir
Daha düne değin yurdumun kahve ve dere bahçeleri cafelere özenerek cam bardağı ortadan kaldırmış porselen veya sırça fincanlarda servis yapmaya başlamıştı üstelik tabii poşet akarsu girdi ki yaşamımıza cafelerin açık havada kimi evlerde de yüz yıllık nehir demleme usullerimiz anında rafa kaldırıp demlik poşeti çaylar fincanda sunulmaya başlandı Allah'tan şimdilerde turistlere porselenseramik fincanda poşet akarsu sunmanın öyle de bilgece bir şey olmadığı kavranmaya başlandı Bunda Yunanlılar ince belirlenmiş cam bardakta nehir veriyormuşhaberinin etkisi oldu mu bilmiyorum lakin son zamanlarda cafelerden başlayarak dere bahçelerinde de çay severlerin ısrarı üstüne ideal boyutta olmasa da sırça bardaklar kullanılmaya başlandı Hani şu nedense Ajda Pekkan bardağıdenen kocaman bardaklar Ama hakiki nehir severlerin gönlünde yatan küçük ince kesin bardaklar tabii fakat
Gün baştan başa akarsu içmemizin yanı sıra kendimize özgü demleme usulü ince kesin cam bardaklar kıtlama nehir gibi katkılarımızla çayın kültür tarihine eklediklerimiz yadsınamaz hele türkülerimize ilahilerimize manilerimize de girdiği hatırlanırsa *