Son Konu

Duygusal Hikayeler

bilgiliadam

Yeni Üye
Katılım
16 Ağu 2017
Mesajlar
1,516,397
Tepkime
42
Puanları
48
Credits
-46,831
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
Romantik Duygusal Hikayeler

Ay Ciceği

Bir zamanlar kucuk bir papatya varmış Kocaman bir kayanın siperciğinde yaşarmış Cevresinde ballıbabalar, katırtırnakları, utangac mavi mine cicekleri acarmış Her sabah, gun doğumunda butun cicekler uyanırmış Sabah aydınlığıyla genişleyen gokyuzunu izlerler, mutluluk turkulerini bir ağızdan soylerlermiş Hepsi birbiriyle dost, hepsi arkadaşmış Aradan uzun bir zaman gecmiş Gunlerden bir gun, bizim kucuk papatya her zamanki gibi tan atımında uyanmış Uyanmış uyanmasına ama eskisi gibi keyfi yerinde değilmiş İncecik govdesi kırılıp dokuluyormuş Herhalde akşam yağan yağmur yuzunden hastalandımdiye duşunmuş O sırada gozu yakın arkadaşı ballıbaya ilişmiş Zavallı ballıbaba, ıslak toprağa serilmiş, yatmıyor mu? Ne oldu sana kardeşimdiye seslenmiş ballıbabaya Ballıbaba başını guclukle papatyaya cevirmiş, gozlerinden ip gibi yaş akıyormuş Bu soruyu yalnız bana sorma papatyacık Hepimiz perişan durumdayız Oteki arkadaşlar da benim durumumda Akşam durmadan yağan yağmur toprağı alıp goturdu, ciceklerin kokleri dışarda kaldı Hepimiz yavaş yavaş oluyoruzPapatya duyduklarına inanamamış, cevresine bakınmış, bir duşte karabasan gorduğunu sanmış Peki, demiş Ben neden hala ayaktayım? Neden benim koklerim sapasağlam toprakta?Oteden mavi mine sızlanmış Cunku seni koruyan bir kaya var Onun siperinde yaşıyorsun Sonbahar yağmurları başladı Bizler yağmur selinden kendimizi koruyamayız Bundan kacış yok Elveda guzel yuzlu papatyademiş Papatya dostlarının birer birer yağmur sularıyla gidişini izlemeye dayanamazmış Hayır, diye isyan etmiş Tukenişinize dayanamam Ben gelecek yıl da burada olacaksam sizler de benimle kalmalısınızNasıl olacak bu Olanaksızdiye ağlıyormuş kucuk can ciceği Papatya kolay kolay vazgecmezmiş ama Direncliymiş, kararlıymış Sizleri bırakamam demiş, hepiniz tohumlarınızı bana verin Onları gelecek yıla kadar kendiminkilerle birlikte saklayacağımYa birlikte tukeniriz, ya birlikte yaşarızSonunda arkadaşlarını ikna etmiş Hepsinin tohumlarını bir bir toplamışEh boyle bir dayanışmaya, boyle guclu dostluğa kolay kolay rastlanmazYeter ki kendi kucuk de olsa, kocaman yureğiyle bir papatyanın sevgisini taşıyabilelim Ondan sonraki zamanını harıl harıl calışmakla gecirmiş papatyacık Kokleriyle sımsıkı toprağa sarılmışGovdesini genişletmiş Giden arkadaşlarının tohumlarını goğsune yapıştırmış Kış gelmiş Kotu ruzgarlar onune gelen ne varsa almış goturmuş, papatya kayanın kuytusuna saklanmış Ruzgara, yağmura, kara karşı direnmiş, dayanmış Soğuk, zehir gibi havada tohumlar donmasın diye onlara daha bir sıkı sarılmış Gozleriyle durmadan guneşi aramış Bir parca gun ışığı gorse yuzunu, govdesini guneşten yana cevirirmişAma o zorlu kışı gecirmek kolay değil Toprağa oyle tutunmuş ki kokleri kalınlaşmış, soğuktan tohumları korumak icin Sonra yaprakları uzamış, guneş izleyen yuzu buyumuş buyumuş Sıcak yuzlu ilkbahar geldiğinde dimdik ayakta bulmuş bizim guneş yuzlu ciceği Ama artık o bir AyciceğiymişHic bir tohum zedelenmeden onunla yaşıyormuş Dostluğun olumsuz oykusudur Ayciceği, o gun bugundur guneşi izler dururmuşSoylentiye gore dunyayı ve yurekleri aydınlatan guneş sevginin ta kendisiymiş


Bir Aşk Hikayesi

Daha henuz 18 yaşındaydı, ama hayatının sonundaydı Tedavisi mumkun olmayan olumcul bir kansere yakalanmıştı Kahır icinde eve kapamıştı kendini Sokağa cıkmıyordu Annesi Bir de kendisi O kadardı butun hayatıBir gun fena halde sıkıldı, dayanamadı, attı kendini sokağaBir yığın vitrinin onunden gecti Tam bir CD satan dukkanı da geride bırakmıştı ki, bir an durdu Geri dondu, kapıdan iceri, gozune hayal meyal takılan genc kıza bir daha baktı Kendi yaşlarında harika bir genc kızdı tezgahtarHani ilk bakışta aşk derler ya, oyle takılıp kalmıştı işte İceri girdiKız gulumseyerek koştu ona Size nasıl yardım edebilirimdiyeNasıl bir gulumsemeydi o Hemen oracıkta sarılıp opmek istedi kızıKekeledi, geveledi, sonra Evetdiyebildi Rast gele bir plağı işaret ederek Evet Şu CD'yi bana sarar mısınız?Kız CD'yi aldı, iceri gitti Az sonra paket edilmiş geri geldiAldı paketi, cıktı dukkandan, evine dondu, acmadan dolabına attıErtesi sabah gene gitti aynı dukkana Gene bir CD gosterdi kıza, sardırdı, aldı eve getirdi, attı paketi dolaba, gene acmadan Gunler hep alınıp sardırılan CD'lerle gecti Kıza acılmaya bir turlu cesaret edemiyordu Annesine acıldı sonundaAnnesi Git konuş oğlum, ne var bundadediErtesi sabah butun cesaretini topladı Erkenden dukkana gitti Bir CD secti Kız gulerek aldı plağı Arkaya gitti, paketlemeyeKız icerdeyken bir kağıda Sizinle bir gece cıkabilir miyizdiye yazdı, altına telefon numarasını ekledi, notu kasanın yanına koydu gizlice Sonra paketini alıp kactı gene dukkandanİki gun sonra evin telefonu caldı Anne actı telefonu CD Dukkanındaki tezgahtar kızdı arayan Delikanlıyı istedi Notunu daha yeni bulmuştu Anne ağlıyorduDuymadınız mıdedi Dun kaybettik oğlumuCenazeden birkac gun sonra, anne oğlunun odasına girebildi sonunda Ortalığa ceki duzen vermeliydi Dolabı actı Oraya atılmış bir yığın acılmamış paket gorduPaketleri aldı, oğlunun yatağına oturdu ve bir tanesini actıİcinde bir CD vardı, bir de minik notMerhaba Sizi oyle tatlı buldum ki Daha yakından tanımak itiyorum Bir akşam birlikte cıkalım mı Sevgiler Jacelyn!Anne bir paketi daha actı Onda da bir CD ve bir not vardı

Siz gercekten cok tatlı birisiniz, hadi beni bu gece davet edin, artık Sevgiler Jacelyn!

Anka Kuşu

Rivayet olunur ki, kuşların hukumdarı olan Simurg Anka, Bilgi Ağacı'nın dallarında yaşar ve her şeyi bilirmiş

Kuşlar Simurg'a inanır ve onun kendilerini kurtaracağını duşunurmuş Kuşlar dunyasında her şey ters gittikce onlar da Simurg'u bekler dururlarmış Ne var ki, Simurg ortada gorunmedikce kuşkulanır olmuşlar ve sonunda umudu kesmişler

Derken bir gun uzak bir ulkede bir kuş surusu Simurg'un kanadından bir tuy bulmuş Simurg'un var olduğunu anlayan dunyadaki tum kuşlar toplanmışlar ve hep birlikte Simurg'un huzuruna gidip yardım istemeye karar vermişler

Ancak Simurg'un yuvası, etekleri bulutların uzerinde olan Kaf Dağı'nın tepesindeymiş Oraya varmak icin yedi dipsiz vadiyi aşmak gerekirmiş Kuşlar, hep birlikte goğe doğru ucmaya başlamışlar Yorulanlar ve duşenler olmuş

Once Bulbul geri donmuş, gule olan aşkını hatırlayıp;

papağan o guzelim tuylerini bahane etmiş(oysa tuyleri yuzunden kafese kapatılırmış);

Kartal; yukseklerdeki krallığını bırakamamış;

baykuş yıkıntılarını ozlemiş,

balıkcıl kuşu bataklığını

Yedi vadi uzerinden uctukca sayıları gittikce azalmış

Ve nihayet beş vadiden gectikten sonra gelen Altıncı Vadi şaşkınlıkve sonuncusu Yedinci Vadi yokoluşta butun kuşlar umutlarını yitirmiş Kaf Dağı'na vardıklarında geriye otuz kuş kalmış

Simurg'un yuvasını bulunca ogrenmişler ki;

SİMURG ANKA Otuz Kuşdemekmiş

Onların hepsi Simurg'muş Her biri de Simurg'muş Simurg Anka'yı beklemekten vazgecerek, şaşkınlık ve yokoluşu da yaşadıktan
sonra bile ucmayı surdurerek, kendi kullerimiz uzerinden yeniden doğabilmek icin kendimizi yakmadıkca, her birimiz birer Simurg olmayı goze almadıkca bataklığımızda, tuneklerimizde ve kafeslerimizde yaşamaktan kurtulamayacağız

Şimdi kendi gokyuzunde ucmak zamanıdır
 
Üst Alt