Son Konu

Ebû bekr ya'fûrî

nicebayan

Yeni Üye
Katılım
24 Ara 2016
Mesajlar
378,708
Tepkime
2
Puanları
38
Yaş
35
Web
nicebayan.com
Credits
-1
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
EBÛ BEKR YA'FÛRÎ YAŞAMSAL

Evliyânın büyüklerinden Doğum târihi bilinmemektedir Şam'a yakın Ya'fûr köyünde yaşadı 1294 (H693) senesinde vefât etti Hayâtı hakkında pozitif bir veri yoktur Açık hâlleri ve kerâmetleri vardır Zühd, takvâ ve verâ sâhibi bir zât idi

Topluluk bir cemâat, haçlıların Akka'da yaptıkları zulümden ona şikâyette bulundu Bunun üzerine Ebû Bekr Ya'fûrî onlara; İnşâallah orayı ve sâhildeki öteki yerleri yakında fethederizbuyurdular Bir müddet daha sonra Sultan Selâhaddîn tarafından fethedilecek şehirlerin isimlerini saydılar Zamanla haçlılar ile müslümanlar arasındaki savaş çok şiddetlendi Akka muhâsara edilmişti Düşman ordusu kalenin dışına çıkarak, İslâm ordusu ile şiddetli bir çarpışmaya girdi Sonradan yeniden kaleye geri çekilerek kuvvetlerini takviye ettiler ve büyük bir sebât gösterdiler Kalenin fethi bir gün gecikti Şemseddîn bin Sel'ûs, orada bulunan Ebû Bekr Ya'fûrî'nin talebelerinden bir cemâate; Hocanızın bir va'di olduğunu biliyoruz Ona gidip hatırlatınız Artık bu harbin şiddeti son haddine ulaştıdedi Benî Mibşere Dağındaki Keferkânâ köyünde bulunan, Ebû Bekr Ya'fûrî'nin yanında gittiler ve durumu haber verdiler Ebû Bekr Ya'fûrî atına bindi, Ümmülkerûm denilen Akka'nın dört saat mesâfede doğusuna düşen bir köye varıncaya kadar yol aldı Oradan, Akka'nın ışıkları ve dumanları görünüyordu Yanındakilerden birine; Ey oğlum! Bana üç taş getirbuyurdu Birinci ve ikinci taşı, Allahü Ekber! Yâ Muhammed!diyerek attı Sonradan onlara: Haydi dönünüz İnşâallah yarın kale fethedilirbuyurdu Günlerden Perşembe idi Muhâsarada bulunan bir grup kimse, durumu şöyle anlattılar: İki taşın atıldığı gün, her atışta büyük bir ses vukûa geldi Surlar parça parça oldu Büyük bir toz bulutu yükseldi Halk, gökten belâ indi diye bağırıştılarEbû Bekr Ya'fûrî'nin yanına bulunanlar, neden üçüncü taşı atmadın? diye sorduklarında; Eğer onu da atsa idim, tamamen deniz altüst olurdu Bu hususta bize müsade yokbuyurdu 1291 (H690) senesinde Akka fethedildi Bunu tâkiben, Şam sâhilindeki haçlıların elinde bulunan; Beyrut, Sayda, Sûr, Hayfa ve Usleys alındı Buralar, Ebû Bekr Ya'fûrî'nin isimlerini bir bir saydığı yerler idi

Ebû Bekr Ya'fûrî, Şam'dan bir gün uzaklıktaki Banyas ehline; Benî Kantûra oğulları! Burada neden oturuyorsunuz? Bu toprak kayardedi Onlar orada bir vakit oturdular Oraya kamıştan evler yaptılar Câhiller, Ebû Bekr Ya'fûrî'nin sözüyle alay ettiler Dört ay gibi kısa bir vakit daha sonra Ebû Bekr Ya'fûrî hazretlerinin dediği gibi oldu Benî Kantûra oğulları oradan terketmek zorunda kaldılar

Ebû Bekr Ya'fûrî, vefâtından önce Nemr köyü yakınında bir yere geldi Defnedileceği yeri tâyin etti Bu yerin vasıfları kabir için yerinde idi Bir müddet daha sonra Nemr köyüne üç saat mesâfedeki Telciyat'a geldi ve orada vefât etti Vefât etmeden önce bir talebesine; Ben ölünce, beni atım üzerinde gizli gizli Nemr köyüne götürün Bunu kimse bilmesin ve hiç kimse benim için bir şey yapmasın Sahrâdan bir kişi gelir Benim gaslimi yapar ve cenâzemi kabre indirirbuyurdu Buyurduğu gibi, onu alıp Nemr köyüne götürdüler Nemr'e vardıklarında, civâr yerlerden onu sevenler geldiler Gelenlerin önünde birisi vardı Önünden herkesin görebileceği bir şekilde büyük bir nûr yükseliyordu O kişi; Velîsi kimdir?diye sordu Ona; Sensindediler O da gasl, techîz ve tekfîn işlerini yaptı Tâbûtu kabre koyduktan sonradan, o kişiyi kimse bir daha göremedi Orada bulunanlar, o zâtın Hızır aleyhisselâm olduğunu söylediler Sonradan Telciyat ve diğer köylerden onu sevenler geldi her biri Ebû Bekr Ya'fûrî'yi kendi köylerine defnetmek istiyorlardı Bu şart, Banyas kalesindeki sultânın nâibi, Emîr İzzeddîn Eydemir'e bildirildi Emîr İzzeddîn, yanında askerlerini alarak oraya gitti Emîr onlara; Eğer Ebû Bekr Ya'fûrî'nin bu şekilde defnine muhâlefet ederseniz, size kılıçla karşılık veririmdedi Talciyat'ın ileri gelenleri: Biz, bizden iki ve sâlihlerden de iki kişinin kabrin yanına gecelemesini istiyoruz Kuşkusuz Allahü teâlânın izniyle Ebû Bekr Ya'fûrî hangi tarafa îtimâd ettiğini söyliyecektirdediler Emîr İzzeddîn; Biliyorum fakat, Ebû Bekr Ya'fûrî sizin düşündüğünüzden daha büyüktürdedi ve gece kendisi de Nemr köyünde kaldı İstenildiği gibi dört kişi kabrin başında sabahladılar Sabah olunca, sâlihlerden olan iki birey; Kabirden yırtıcı bir hayvanın çıktığını gördük O nadiren sesin: Beni kabrimden çıkaranı Allahü teâlâ parçalasın dediğini duydukdediler Telciyatlı diğer iki birey de: Biz de yırtıcı hayvanı gördük ve bir sesin o kadar söylediğini duydukdediler Böylece aralarındaki ihtilâf şanslı bir şekilde halledildi

EY SÂLİHLER

Bir gün, Ebû Bekr Ya'fûrî bir mecliste bulundu O mecliste çoğu sâlih ve velî var idi Bu meclisin toplanmasından maksad, kalblerde itminân hâsıl eden delîllerin açıklanması idi Cümbür Cemaat bir delîl ileri sürdü Sonradan Ebû Bekr Ya'fûrî'ye döndüler O da; Delîl kullanmak lâzım mıdır?deyince, onlar evet dediler Konut sâhibi, minik çocuklarını şamata yapmasınlar diye diğer odaya koymuştu Ebû Bekr Ya'fûrî, eliyle çocukların bulunduğu odayı işâret etti Kapı ortadan yarılarak açıldı Orada bulunan çocuklar, pişmanlık ve istigfâr ediyorlardı Meclis, titredi ve dalgalandı Daha Sonra her tarafta eliyle işâret etti Duvar yarıldı ve tavan açıldı Orada bulunanlar yıldızları gördüler Bu koşul onları korkuttu Ebû Bekr Ya'fûrî; Ey sâlihler bunu eski hâline getirin!buyurdu Onlar: Allahü ekber! Buna gücümüz yetmezdediklerinde; o, iki elini birbirine vurdu Her şey eski hâline döndü *
 
Üst Alt