Son Konu

Edirne yöresel kıyafetleri

iltasyazilim

Yeni Üye
Katılım
25 Ara 2016
Mesajlar
2
Tepkime
1
Puanları
38
Yaş
36
Credits
-2
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
edirne giyim kültürü,edirne yöresel kıyafetlerinin özellikleri,edirnenin bölgesel giysileri edirne yöresi kıyafetleri,edirnenin bölgesel kıyafetleri

Edirne Kadın Giyimi


Edirne giysilerinde, Edirne'ye özgü pembe renkli atlas kumaşlar kullanıldığı gibi, bayan giysilerinde, hama kumaşı, martin denilen bir nevi ipek kumaşlarda kullanılmıştır

Atlas; yüzü ipekli, tersi pamuk, aydınlık yüzlü düz bir bez ve üstünde işleme yapmaya kullanışlı bir kumaş türü olduğundan, üzeri altın ve gümüş tellerle işlenmiştir

Edirne'de kadınlar; şalvar ve entarinin üstünde kuşak ve kemer kullanılırdı Tekstil kumaşlardan yapılmış kemerler kullanıldığı gibi, madeni kemerler de bele takılırdı
Şalvarı bele bağlayan tüm kuşağa uçkur adı verilmektedir Uçkur bağlandıktan sonra belden altında sarkıtılan uçkurun uçlarına, hoş işlemeler yapılırdı Şalvarın üstüne, bürüncük adı bahşedilen kumaştan üretilmiş gömlekler giyilirdi Bürüncük kumaşlar ipek ipliği ile pamuk ipliği de kullanılarak dokunmuştur

Kadınlar, başlarına kenarları iğne oyası, mekik, tığ ve boncuk oyaları ile süslenmiş grep veya yemeni bağlarlardı Varlıklı hanımlarda başlarına iğne oyası ile süslenmiş hotoz sözcük grubu edilen serpuşu giyerlerdi

Edirne kadınında mücevher giysiyi tamamlayan vazgeçilmez bir unsurdur Edirne sarayında ve konaklarındaki kadınlar, zümrüt, yakut, elmas, akik, mercan, yeşim, inci gibi kıymetli taşları kullanırken, köylerde ise altın ve gümüş küpe, bilezik, gerdanlık, yüzük takıyorlardı Köy kadınları altınları genellikle kurdele üstüne dizerek boyunlarına takmakta, nazarlık ve muska gibi süsleme özelliği içeren eşyalar da kullanmaktaydılar

Osmanlılar döneminde Edirne'de yaşayan kadınlar, sokağa çıktıklarında koyu renkli ipek ya da çuha kumaştan yapılmış ferace, yeldirme ya da çarşaf giyerler; sadece gözleri açıkta kalacak şekilde yüzlerini tülle örterlerdi

Günümüzde de kırsal kesimde yaşamış kadınlar aralarında çarşaf, ferace ve şalvar giyilmeye devam edilmektedir

Kadınlar ayaklarına evde ve sokakta yün ve pamuktan üretilmiş çoraplar giyerlerdi Köylerde, elde beş şişle örülen köylü çorapları dağıtılmış renklerden üretilmiş motiflerden oluşmaktaydı Edirne sarayında ve zengin ailelerde, ayaklara mercan terlik, deriden yapılmış kısa ve uzun konçlu çizme, sedef kakmalı nalınlar giyilirdi Insanlar arasında ise, keçe, çizme, çarık, dolak sade nalınlar ve yemeniler giyilmekteydi

Edirne Erkek Giyimi

Erkekler ise ayaklarına tulumbacı yemeni veya ökçeli, altı kalın köseleli, çivili yemeni adı bahşedilen arkaları basık ayakkabılar giyerlerdi Burun kısmı sivri kesilen deriden yapılan, topuk ve alt kısımlarına ip geçirilerek üçgenin taban olmayan kenarı gibi şekil verilen çarık, köylü halk arasında giyilirdi Çarık, cumhuriyet döneminde de bir zaman daha çobanlar göre keçeden üretilmiş, kebe ile birlikte giyilmiştir

Erkek giyiminde; bele kuşak takılarak, potur ve ağlı şalvar giyilmiştir Üstüne, camadan, fermene, kolsuz camadan, kavuşturmalı yelek, mintan, salto giyilir, başı örtmek için fes kullanılırdı

Potur, Karapınar biçimi, Rusçuk biçimi, Tek gözlü potur ve kulaklı potur elde etmek üzere dört çeşittir

Karapınar biçimi potur: Ağı olan poturdur

Rusçuk biçimi potur: Ağı çalık ve dar olan poturdur Bu poturların ayak bilekleri ve cepleri kaytanlı ve çiçek işlemelidir Cepler ve öteki aksam kaytanlıdır Kaytan işlemeler müşterinin arzusuna tarafından beş banal dokuz sıraya dek dikilirdi

Kulaklı potur: Bu tabirden maksat, paça çiçek işlemeli ve kulak şeklinde olup bu kulaklar ayağa giyilen ayakkabıların üzerini örter şekildedir Poturların dikiş yerleri umumiyetle kaytanlıdır Kaytanın en makbulü, Bulgaristan'dan gelen bu kaytanı kullanırlardı Poturlar, gri, lacivert, mavi bazen de siyah çuhadan dikilirdi
Şalvar; üst kısmı bol ve büzgülü, paçaları ayrı ve genişçedir Erkeklerin şalvarı kadınlarınkine kadar daha gizli ve sadedir Şalvar, ağlı şalvar, yarım ağlı şalvar, elifli şalvar isimleriyle üç şekildedir Şalvarların cep ve paça ağızları hafif kaytanlıdır Şalvar üstüne düz ve harçsız salta giyilir

Salta; kaytansız, kol ve yen ağızları yırtmaçlı ve açıktır Bu kısmı kırmızı yolculuk denilen bir nevi astar kaplıdır Bele, beyaz yapak kuşak, acem şalı ya da ipekli Trablus kuşağı sarılır Başa giyilen fesin üzerine ise cenber veya kefiye bağlanır

Camadan (camedan); yakası kaytanlı ve çiçek işlemelidir Kolları ve kolçakları (kolların dirsekleri) da yine çiçek işlemeli, kol ağızları açık gümüş veya sarı düğmeli olup, kol ağzından omuz başlarına değin da gül işlemelidir İşlemelerde iki nesil çiçek kullanılmıştır Birisi kesme çiçek, diğeri de selvi çiçektir Bu elbiselerde dikiş ekleri kaytanla tutturulur ve diğerine o şekilde eklenirdi
Kolsuz Camadan (camedan); kısa, kolsuz ön tarafı çapraz kavuşur gibi olan bir yelektir Halk Müziği ve esnaf kadar giyilirdi

Fermene: Kolsuz, çuha veya abadan kesilirdi Şekil olarak camadana aynı ancak ondan birazcık daha uzundur Kollu camadan üstüne giyilir, yelek şeklindedir Bunun da üzeri çiçeklerle süslenmiştir, süslemelerde camadan da olduğu gibi kesme ve selvi çiçekleri kullanılmıştır Süslemelerde kullanılan iplik, bükme ipekli siyah ibrişimidir Bunu giyen ler artık üzerine salto giymezlerdi

Salto: Salto da çuhadan yapılmıştır, fermene gibi iki çeşit çiçek işlemelidir Arkas ve kolları gül işlemeli, önlerin iki yanı ise selvi çiçek işlemelidir

Cepken: Kolları takma ve iğretidir ve istenildiği süre takılır, çıkartılır Giyildiği süre kolları giyilmez, iki tarafı omuz başlarından arkaya sarkar Cepken giyenlerin poturlarının ağları boldur Diz bağı ifade edilen püsküllü şeritlerin baldırların üstüne bağlanır Püskülleri de tabi tarafa sarkıtılır Cepken ve potur giyenler beldeki kuşağın üstüne silahlık bağlarlardı
Erkek giyiminde yağlıkların da öbür bir yeri vardı Yağlıklar sofra dışarıda çevre ve şamata gibi yalnız erkeklerce kullanılırdı Yağlıkla çarşıdan alınanlar taşınır, file görevi görmediği zamanlar işlemeli kısmı kuşağın kıvrımından sarkıtılarak yürünürdü


Saat köstekleri de kıyafeti tamamlayan unsurlardan birisidir Edirne erkek kıyafetlerinde asmalı gümüş saat kösteği vardır Bu köstekler iki çeşittir Birisi tek ve kalın zincirdir, diğeri de 45 sıra gümüş zincirdir
Esnaf ahali aralarında iş görürken önüne futa adı verilen önlük bağlardı *
 
Üst Alt