Düzenlediği deniz çalıştayında Kanal İstanbul projesine ait açıklamalarda bulunan İstanbul Büyükşehir Belediye Lideri (İBB) Ekrem İmamoğlu, "Ben hayatımda hiç dilsiz şeytan olmadım. Konuşacağız kardeşim. Beni bir kişi ikna edemez kardeşim. Beni bilim ve akıl ikna edecek. Bilim ve aklın yatmadığı hiçbir şeyin peşinden gitmeyeceğim. Bu bir siyasi sıkıntı değildir. Bu biri istedi diye ya da istemedi diye yapılıp yapılmayacak bir şey değil. Bu akıl işidir" tabirlerini kullandı.
İmamoğlu, "Ocak ayının birinci haftası Kanal İstanbul çalıştayı da yapacağız" sözlerini kullandı.
İmamoğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Deniz ulaşımı İstanbul'Da çok gerilere gitmiş durumda. 2000'li yıllarda yüzde 10 düzeyindeydi şimdilerde yüzde 4'ler düzeyinde. Günlük 8 bin civarında yolcu taşırken çok daha büyük gayeler ortaya koymalıyız. 25 yılda ulaşımla ilgili doğal bedelli adımlar atılmıştır fakat toplu ulaşımla ilgili deniz İstanbul'u rahatlatacakken geri bırakılmış. Bu türlü nüfusa sahip yerlerde metro çok kıymetli, metro sizin can damarınız. Bu hususta da gelinen nokta hâlâ dilek ettiğimiz üzere değil.
Tüm hedefimiz deniz ulaşımından metroya sağlam, ucuz bir ulaşımı var etmek. Elbette ulaşımın belirli sübvansiyonları var, İstanbul Belediyesi vazifesini yerine getirecek. Biz bu verimliliği ortaya koyarken tüm paydaşlarla yapmayı önemsiyoruz."
Martılar da bizi dinliyor. Herkesin bu günü verimli geçirmesini istiyorum. Suyumuzu korumak deniz ulaşımı kadar kıymetli. Bu mevzuda ortak hareket, deniz nakliyatında olan insanların hassasiyeti, kontrolleri en üst düzeyde tutmak sürecin kıymetli noktaları. Kanal İstanbul konusunun da tartışılması lazım. Bir kelam söyledim Meclis'te. Bir vatandaş Ekrem İmamoğlu olarak, 3 çocuk babası bir vatandaş olarak ben bana hiçbir halde Kanal İstanbul'un dayatılmasını istemiyorum, reddediyorum' demiştim. Bu değerli .Bahsettiğimiz bahis İstanbul'u tümden değiştirecek öbür bir yere taşıyacak bir mevzu. Hasebiyle verimliliğini, gerekliliğini İstanbulluların dolu dolu tartışılması lazım. 2011 yılında bir seçim vaadi olarak ortaya atılan projenin ne tartışıldığını ne de kamuya açık konuşulduğunu gördüm. Bakın bu dayatmadır. Ben bir iş insanıyım, varsayımlarım kuvvetlidir. 75 milyar olduğunu düşünmüyorum, çok daha fazladır bu yatırımlar. Ocak ayının birinci haftası Kanal İstanbul çalıştayı da yapacağız. İstanbul'a attığınız her adım yeterli anılmalı. Ben İstanbul'un coğrafyasının bu türlü bir değişimi kaldıramayacağını düşünüyorum. Bilimsel münasebetleri var. Tek başına 135 milyon metrekare tarım alanının yok oluşu bile münasebettir. Marmara'nın Karadeniz'e tesiri, 8 milyon kişinin bir adada yaşaması durumu. Gemi trafiğindeki artış, teknolojik gelişmeler sonucunda gemi boyutlarının büyümesi. Münasebete bakar mısınız! Yüzde 90'ı geçersiz. İstanbul Boğaz'ından geçen gemi sayısı azalmakta. Bu sudan mazeretle 10 bin yıllık coğrafyayı bu türlü bir şeyle paramparça etmenin, ÇED raporunu okumadan önümüze çıkıyorlar, 1 milyon 150 bin nüfus oluşturuluyor kanalın etrafında. Hani tankerler gemiler? Yeni bir rant projesi mi? 1,5 milyar küpe yakın hafriyat, odalara nazaran 2 milyarküp.
Ben hayatımda hiç dilsiz şeytan olmadım. Konuşacağız kardeşim. Beni bir kişi ikna edemez kardeşim. Beni bilim ve akıl ikna edecek. Bilim ve aklın yatmadığı hiçbir şeyin peşinden gitmeyeceğim.
Bu bir siyasi sorun değildir. Bu biri istedi diye ya da istemedi diye yapılıp yapılmayacak bir şey değildri. Bu akıl işidir. Bu sebeple sürece bilhassa dahil olmanızı diliyorum.