Tek tarafta 70 bin şahsa hizmet verecek olan çizginin toplu taşımada büyük yarar sağlayacağını vurgulayan İmamoğlu, “Kabataş-Beşiktaş-Mecidiyeköy çizgisinde buradaki hafriyat çalışmalarında karşılaşılan tarihi bulgulardan ötürü, ne yazık ki biraz daha vakit gereksinim var. Mecidiyeköy-Mahmutbey çizgimizi ise inşallah önümüzdeki yılın birinci çeyreğinde hizmete açacağız” dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Lideri Ekrem İmamoğlu, Kabataş-Mahmutbey Metro Çizgisi tünel tamamlanma merasimine katıldı. İmamoğlu’na Beşiktaş Belediye Lideri İstek Akpolat ile İBB üst idaresi eşlik etti. Fulya Durağı’nda gerçekleştirilen merasimde, İmamoğlu konuşken, tünel kazmakta kullanılan TBM (Tunnel Boring Machine) denilen hafriyat makinası da yer altından eş vakitli olarak çıkarıldı. Çizginin çok kıymetli olduğunu vurgulayan İmamoğlu, “Burası, başından beri gerçek bir iş planı ve finans planı ile işletilmiş, örnek metro sınırı formunda önümüze raporlanmıştı. Arkadaşlarımla buradaki yüklenici firmaların uyumlu çalışmaları süreci daha da hızlandırmakta. Kabataş – Fulya ortasında çalışan TBM’in son anına şahitlik etmek için buluştuk. Teknolojinin bizim üzere sıkıntı kentlere katmış olduğu paha, çok çok değerli” dedi.
“MECİDİYEKÖY-MAHMUTBEY KISMI ÖNÜMÜZDEKİ YIL HİZMETE GİRECEK”
Sınırın 2 kısımdan oluştuğunu belirten İmamoğlu, “Kabataş-Beşiktaş-Mecidiyeköy çizgimiz var. Bir de Mecidiyeköy-Mahmutbey çizgimiz var. Bu sınırımız saatte, tek tarafta 70 bin bireye hizmet verebilecek kapasiteye sahip. Toplu taşımada büyük yarar sağlayacak bu sınırımız. Lakin Kabataş-Beşiktaş-Mecidiyeköy çizgisinde ne yazık ki biraz daha vakit muhtaçlık var. Mecidiyeköy-Mahmutbey sınırımız ise inşallah önümüzdeki yılın birinci çeyreğinde hizmete açacağımız bir sınır. Lakin ikinci kısım olarak gösterebileceğimiz Kabataş – Beşiktaş – Mecidiyeköy sınırı ise bilhassa buradaki hafriyat çalışmalarında karşılaşılan tarihî bulgulardan ötürü biraz daha fazla vaktimizi alıyor” diye konuştu.
TOPLAMDA 19 İSTASYON OLACAK
Kabataş-Mahmutbey çizgisinin toplam uzunluğu 24,5 kilometre. 19 istasyondan oluşan sınır, tek tarafta 70 bin yolcu kapasitesine sahip olacak. Beyoğlu, Beşiktaş, Şişli, Kağıthane, Eyüpsultan, Gaziosmanpaşa, Esenler ve Bağcılar ilçelerinden geçecek olan çizgi; Kabataş İstasyonu’nda, Kabataş-Taksim Füniküler Sınırı ile Kabataş-Bağcılar Tramvay Hattı’na entegre olacak. Yenikapı-Mecidiyeköy Hattı’ndan da kelam konusu hatta entegrasyon sağlanacak. Karadeniz Mahallesi İstasyonu’ndan Habibler-Edirnekapı-Topkapı Çizgisi da entegrasyon noktalarından biri. Son entegrasyon ise Mahmutbey İstasyonu’dan Otogar-Bağcılar-Kirazlı-Başakşehir-Olimpiyat Metro Sınırı ile olacak.
GAZETECİLERİN SORULARINI YANITLADI
İmamoğlu, merasimin akabinde çalışanlarla, yer altından çıkarılan TBM makinasının önünde anı fotoğrafı çektirdi.
İmamoğlu, gazetecilerin gündeme ait sorularını da yanıtladı. İmamoğlu’na sorulan sorular ve İBB Başkanı’nın verdiği cevaplar şunlar oldu:
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Türkiye’nin terör sıfatıyla vazifeden aldığı belediye liderlerinin mahpusa atılmasını savunmak doğruysa, ben milletimden ve İmamoğlu’ndan özür dilerim” dedi. “Böyle bir ortamda Türkiye’yi Avrupa’ya şikayet etmek bir akıl sıhhati işareti midir?” diye de eleştirisi oldu size…
-İnanın ilgilenmiyorum yani. Öbür hususlara geçelim. Hiç kıymetli bir beyan da değil. Karşılık verilecek bir konumda da değil. Tümüyle siyasi bir mecra oluşturmak istiyor. Ben, belediye lideriyim, işime bakarım. Bu memleketin bütün meseleleriyle, bir vatandaş hassaslığıyla ilgileniyorum. Bu soruyu geçelim. İnanın hiç önemsemiyorum.
EMİNÖNÜ’NDAKİ BALIKÇI TEKNELERİNİN TAHLİYESİ
Eminönü’ndeki balık ekmek tekneleri ile ilgili yeni bir tahliye kararı çıktı. Nasıl bir yol haritası izlenecek? Orada balık ekmek satanların kimi itirazları var, “Bizim yapacak diğer işimiz yok” formunda. Oradaki meydan düzenlemesi ile ilgili bir tasarrufunuz olacak mı?
-İBB’nin yalnızca orada değil ya da kamunun yalnızca orada değil, İstanbul’un türlü yerlerinde kimi alanları tahsis etme, ihaleyle verme üzere birtakım yordamları var. Bunlar, kalıcı mülk değil. Birinin babadan oğula geçmesi mümkün bir alan değil. Bu tıp yerlerde ihale yapılmış, ihale alınmış, arkadaşlar orada müddetlerini doldurmuş hatta iki yıla yakın müddet de uzatılmış. Ki bu, Sayıştay raporlarında da belediyeyi suçlayan ve zimmet doğuran bir süreç. Hasebiyle biz orayı da önemsiyoruz. Yani orada nitelikli, sahiden hijyenik, insanlara hizmet etmekte duruşu olan bir yer olması lazım. Bu mevzuda bizim iştiraklerimiz var. BELTUR üzere çok nitelikli, geçmişten bugüne işler yapan. Bu hususta arkadaşlarımızın çalışmaları var. Bize sunacaklar en gerçek kararı orada vereceğiz. Biz, kültürün yaşamasından yanayız. Orada çalışan mağduriyetine bakılır. Şayet orada bir iş varsa, o iş yapılıyor ise, en yetenekli kimler var ise, muhtaçlık olduğunda oradan da beşerler çalışacak. Kimsenin ekmeğiyle işimiz yok. Fakat ticari olarak bakarsanız, bir işin alındığı vakit üzere bittiği vakit da var. Ondan sonraki tasarrufu yönetim yapar. Şu anda yaptığımız tümüyle bu. Vicdana ahlaka hukuka kültüre uygun yapacağımızdan kimsenin kuşkusu olmasın. Süreç de devam ediyor.
ÖZEL HALK OTOBÜSÜ OLAYI
Geçtiğimiz gün bir İstanbullunun hayatını kaybettiği müthiş bir kaza olmuştu Beşiktaş’ta. Oda lider vekili de kimi yetkililerin otobüs içinde kamera kaydı olmadığını kameranın bozuk olduğunu tez ettikleri tarafında açıklamaları vardı. Fakat bir imaj çıktı ortaya. Kazanın olduğu gün sürücünün manzarayı bozduğu görülüyor. Siz bu manzaraları izlediniz mi? Bundan sonra nasıl bir takip süreci olacak? Bu imgelerin bozulmasını nasıl yorumluyorsunuz?
-Görüntüleri ben de izledim. Yakından takip ediyorum. Hayata gözlerini yuman hemşerilerimizin yakınlarını da ziyarete gideceğim. Ailesine baş sıhhati dileyeceğim cenazesine arkadaşlarım katıldılar. Allah’tan rahmet diliyorum. Çok keder verici bir olay ve o canı geri getiremiyorsun. Neden ötürü? Bir sürücünün yarattığı bir şiddetten, öfkeden ötürü bu duruma gelindi. Buna başta biz olmak üzere, mesleksel zincirde, halkada kimler varsa azami dikkatle, azami kontrol sistemini güçlendirmeyle bakmalı ki biz bu türlü bir süreci aslında başlattık. Ve daha sıkı kontrolü daha üst düzeyde psikoteknik eğitimlerin verildiği ve hassas davrandığımız ve açık söyleyeyim asla affetmeyeceğimiz bir tarzı devreye koyduk. Bu manada her şey vakit alıyor. Bir anda birikmiş birtakım şeyleri çözemiyorsunuz. Ben, oda liderinin o açıklamasını var olan bir kültürün lisana yansıması olarak görüyorum. Acı, yazık. Bunu nasıl düşünmezsiniz? Temel misyonunuza nasıl odaklanmazsınız? Neye odaklanıyorsunuz? O otobüsün sahibi kim?Ona mı odaklanıyorsunuz? Ya da verdiğiniz karşılıkla birine mi yaranıyorsunuz? Bizim yaranacağımız tek bir şey var; 16 milyon insan. Bu insanların can varlığı ve mal güvenliği. O lider arkadaşımız yahut her arkadaşımızın da sıkı bir kontrole tabi tutulup bu manada kendilerine çeki nizam veren, mesleklerini güzel temsil eden, vatandaşına yeterli davranan, toplu taşımada azamî memnuniyeti sağlayan bir süreci devreye aldık, alıyoruz. Bu süreçler çabucak karşılık bulmuyor, biraz vakte gereksinimimiz var. Geçmişten bugüne gelen birtakım süreçlerin bu biçimde külfet doğurması da elbette hem canımızı sıkıyor hem bizi üzüyor. Tekrar kaybettiğimiz canımıza Allah’tan rahmet diliyorum.
“TEKELLEŞMEYE FIRSAT TANIMAYACAĞIZ”
Halk Otobüsleri ile ilgili yeni bir düzenleme olacağı ya da kaldırılacağı biçiminde söylentiler de var. İleriye dönük bu türlü bir tedbir ya da daha sıkı denetleme ismine, ya da İBB’ye katıp o işi sizin yapmanız üzere bir şey düşünüyor musunuz?
-Bizim kaldırmak üzere bir kararımız yok. İnsanların mesleksel süreçlerine hürmet duyuyoruz. Birtakım mevzularda orta ve uzun vadede kararlar alınabilir. Geleceğini de çalışıyoruz, ki bu yılın sonunda geniş bir ulaşım çalıştayı yapacağız. Burada bütün bölümleri ve ulaşımın bütün paydaşlarını da masaya yatıracağız. Lakin bu türlü bir halk otobüslerini kaldırma kararımız olmadığı üzere şu kararımız var: Kendi içinde monopolleşmeye karşı duruşumuz net. Bu kural olarak var ancak süreç içerisinde farklı yöntemlerle –bu artık alanda konuşuluyor- bir şahsa ilişkin 60-70 otobüs vesaire… Bu türlü bir şeye asla müsaade etmedik, etmeyeceğiz. Burası mesleksel olarak korunabilir fakat ticari bir sisteme, tekelleşmesine fırsat tanımayacağımız bir alan olacak. Orada bizim kuruluşlarımız var. İETT, Otobüs A.Ş.’miz var. Bu ve bunun üzere düzeneklerin güçlendiği, bilhassa dar bölge uygulamasıyla, yani bazen kimi otobüslerin öbür bölgelere kaydırılması konusunda tümüyle yaklaşım esnafa gerçek olduğunda bu sefer kimi esnaflara bu kayırmacılık olarak yansıyor. Kimi esnaflara ise önemli külfet yaratabiliyor. Bu ve bunun üzere diğer teknik mevzularda değişiklikler yapabileceğiz lakin kaldırmak üzere bir kararımız yok.
“İDARİ MANADA YAPTIRIMLARIMIZ VAR”
Olayın olduğu gün araç içerisindeki kameranın devre dışı bırakılması kanıt karatmaya da giriyor. Bunun bilakis bir açıklama yapan oda başkanvekiliyle bir irtibatınız oldu mu olayın akabinde? Sizin yaptırım yetkiniz var mı? Nasıl bir yol izleyeceksiniz?
-Halk otobüslerinin büyük kısmında kameraların kayıt yapmadığı yolunda görüşler var. Bunun üzere kayıt olmadığından emin miyiz? Bu bahiste arkadaşlarım sıkı bir kontrolü tekrar yapıyor. Bir sefer olmak zorunda. Artı bir karartma süreci, aksiyonu elbette ki bir isimli hadise. İdari manada bizim yaptırımlarımız var. O çizgi, o otobüs sahibi ve başka ögelerle ilgili kurumsal olarak yaptırımlarımızı yapacağız. Oda bir hukukî kişilik ve biz odaya direk bir yaptırımda bulunamıyoruz ancak bu kentle olan münasebetlerinde ikazlarımızı en üst perdeden bu arkadaşımıza yapmaları konusunda beyanda bulundum ve takip ettiriyorum. Ben, kendisini şu ortamda arama gereksinimi duymadım. Çünkü o cümle üzerine yalnızca görüşüp ne yapması gerekiyorsa bizim kurumumuz onu yapacak. Odunumuz yok.
