Hangi savaş oyunları zaman ayırıp oynamaya değer? PC oyunları dünyasında varsayılan bir yer edinen eden savaş oyunlarına sorulan bu sorunun cevabını bulmak biraz zor. Counter-Strike’daki savaş hiç bitmeyecek, Call of Duty her zaman çatışmayı başka jeopolitik noktalara taşıyıp yeni oyunlar çıkaracak. Kısacası PC oyunlarında çeşit her zaman bol olacak.
Çatışmayı ikinci planda tutan oyunlardan ziyade saf savaş oyunlarını listemize daha uygun gördük. Bu oyunların bazıları tarihi olayları ele alırken bazıları ise fantastik canavarları ve büyücüleri kullanıyor. Ancak hepsi gerçekçi savaş deneyimini size sunuyor.
Listemizde pek çok oyun çeşidi bulunmakta. Bunların arasında sadece FPS oyunlar değil, indie oyunlar ve strateji tabanlı da mevcut. Listemizin asıl amacı savaş temalı oyunları sıralamak.
İşte listemize eklediğimiz oyunlar:
DEFCON
Üç çeşit yapımız bulunuyor. Radar, silo ve hava alanı. Radarlar etrafımızda olup biteni görebilmemizi sağlıyor. Silolar ile üzerimize gelen füzelere karşı savunma amaçlı kullanabileceğimiz gibi, düşman şehirlerine de füze yağdırabiliyoruz. Hava alanlarında ise uzun menzilli uçaklar ve casus ucakları emrimizde oluyorlar. Donanma olarak ise elimizde nükleer denizaltılar, uçak gemileri ve savaş gemileri mevcut.
Defcon çok gelişmiş grafiklere, gerçeğe yakın seslere ve sizi soluksuz bırakacak müziklere sahip bir oyun değil. Ancak oynarken saatleri size unutturabilecek kadar keyfifli. En azından bir kere denemenizde fayda var.
BROTHERS IN ARMS: ROAD TO HILL 30
FPS olarak Brothers In Arms bildiğiniz oyunlardan biraz farklı. Yanınızda sadece 2 tane silah taşıyabiliyorsunuz ki bunlar isteğe göre değişebiliyor. Şahsen bir tane makineli bir tane de tek atışlık silah tercih ediyorum. Böylelikle hem yakından hem de uzaktan çatışma şansım oluyor. Olaylar genelde şehir içlerinde oluyor. Koskoca ortamda düşmanların yerini kestirmek bazen çok zor olabiliyor.
Yüzlerce düşman öldürerek değil, sakince, arkadaşlarınızı kaybetmeden görevi yapmaya çalışmak çok eğlenceli. Rahatlıkla söyleyebilirim ki Brothers In Arms, bu 2. Dünya Savaşı konusunu ele alan en iyi oyun.
VALIANT HEARTS: THE GREAT WAR
1914 yılının en korkunç zamanlarını gözler önüne seren Valiant Hearts: The Great War, Almanya ve Fransa arasındaki mücadeleyi oyuncuya resmen yaşatıyor.
THIS WAR OF MINE
Oyunda bütün survival oyunları gibi hayatta kalmamız için yağmalama yapmamız gerekiyor. Bu yağmalamaları ise oyunda gece vakti gerçekleştiriyoruz. Örneğin siz bir karakterinizle keşfe çıkarken bir karakteri bekçi olarak bırakabiliyor, diğerini ise dinlenmesi için uyutabiliyorsunuz.
Eğer survival türüne ilginiz var ise This War of Mine kesinlikle parasının hakkını veriyor. Oyunu oynadıktan sonra emin bir şekilde söylebiliriz ki, savaşlarda kazanan asla olmuyor.
TYRANNY
Fantastik rol yapma oyunlarında yaratıklara karşı pek çok savaş verdik ve dövüş sistemlerine aşinayız ama burada karşımızda yaratıklar yok. Siz saldıranlar, köylerini korumak ve çocuklarını kurtarmak isteyen insanlar. Bu yüzden dövüşlere girmeye istekli olmayabiliyorsunuz ama bu durumda da temsil ettiğiniz ordulardaki namınız azalıyor tabii.
Eğer uzun soluklu ve derin senaryoya sahip bir RPG oyunu arıyorsanız Tyranny oyunu yıllar boyunca dönüp dönüp oynayabileceğiniz bir oyun olacaktır.
BATTLEFIELD 5
Sizlere öncelikle Battlefield 5’ın War Stories modundan bahsettik fakat bildiğiniz üzere Battlefield’i Battlefield yapan şey tek oyunculu modu değil, çoklu oyuncu modu. Battlefield 5, oyuncularına 32 kişiden başlayıp 64 kişiye kadar kapasitesi bulunan modlar sunuyor. Conquest isimli çoklu oyuncu modunda, siz ve takımınızın 64 kişiye kadar destek veren büyük bir haritadaki anahtar yerleri düşmanların elinden almanız gerekiyor.
Görsel kalitesi, ağırlığı, vuruş hissiyatı, atmosferi ve oynanışı ile insanda bağımlılık yapma potansiyeline sahip. Başına oturduğunuz zaman, zamanın nasıl akıp geçtiğini kestiremeyebiliyorsunuz. Eğer savaş oyunları hayranlığınız varsa, Battlefield 5 kesinlikle sizin damak zevkinize göre demektir. Hiçbir konuda pişman etmeyecek olduğundan emin olabilirsiniz.
OPERATION FLASHPOINT
Grafiksel açıdan, çok etkileyici oyun. 150 km'ye varan açık alanlar söz konusu ve ayarları köklerseniz görülebilecek ne varsa görebiliyorsunuz. Aynı şeyi ses efektleri için de söyleyebiliriz. Şöyle dört adet hoparlörü de güzelce kompüterin etrafına döşemişseniz, kendinizi Normandiya Çıkartması'ndaymış gibi hissedebilirsiniz, tam olması gerektiği gibi.
THE WITCHER III
Her şeyden önce The Witcher 3 insanın içine işleyen bir CD Projekt destanı. Muhteşem ezgilerle bezenmiş müziklerinden tutun da her bir parçası incelikle oluşturulmuş görevlerine kadar emek kokuyor.
The Witcher ilk kez açık dünya ile bizlere sunuluyor. Ancak oyun Skyrim gibi bir açık dünya sunmuyor ki bu nokta çok ama çok önemli. Yani atınıza atlayıp daha ilk bölümde Kaer Morhen'e gidemiyorsunuz. Oyun sizi bölgelerle sınırlıyor. Dinamik hava koşulları, aydınlatma ve çevrenizdeki detaylar daha önce hiçbir açık dünya oyununda görmediğim bir incelikle işlenmiş. Zaten muhteşem müzikler ve son derece başarılı seslendirmeler The Witcher III’ün eşsiz atmosferini tamamlayan yapı taşları oluyor.
COMPANY OF HEROES
CoH, render edilmiş sinematikleri unuttuğumuz şu günlerde, ilaç gibi başlangıç videosu ile başlıyor. Ardından nerede ise hiç fark ettirmeden oyunun motoruna geçiyor. Oyun 1944 yılında Almanların kontrolü altındaki Normandiya'nın müttefikler tarafından istilası üzerine odaklanıyor, yakın mevziiler arasında geçen piyade ve zırhlı araçlar arasında geçen çatışmalar ağırlıkta.
Aldığı her puanı ve parayı en sonuna kadar hak ediyor. Özellikle strateji sevenlerden iseniz kesinlikle kaçırmayın. Vereceğiniz her kuruşa değecektir.