Son Konu

Erdoğan: Mecburiyeti olmayan hiçbir vatandaşımız tehdit ortadan kalkana kadar evinden çıkmamalı

Garfield

Yeni Üye
Katılım
9 Ocak 2022
Mesajlar
171,000
Tepkime
0
Puanları
36
Yaş
46
Credits
0
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
2250217_720x360.jpg

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çankaya Köşkü'nde Yeni tip koronavirüsle (Kovid-19) mücadele kapsamında düzenlenen “Koronavirüsle Mücadele Eşgüdüm Toplantısı” sonrasında konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Mecburiyeti olmayan hiçbir vatandaşımız tehdit ortadan kalkana kadar evinden çıkmamalı" dedi

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Dünyada ağır sonuçları olan salgınlar, aynı zamanda büyük siyasi, sosyal, ekonomik dönüşümlerin de tetikleyicisi olmuştur. Küresel ekonomik, siyasi ve sosyal düzende köklü değişiklikler yaşanması muhtemel yeni bir döneme giriyoruz.  Batı, yıllarca temel kamu hizmetlerini görünüşte özel sektöre terk ederek ama aslında başından savarak vatandaşını sahipsiz bırakmıştır" dedi.

Erdoğan, "Dünyanın yöneldiği istikamette önceden mesafe katetmiş bir ülke olarak inşallah 21'inci asrı Türkiye'nin asrı haline getireceğiz. Bugün itibarıyla dünyada Kovid-19 hastalığı teşhis edilen kişi sayısı 200 bine, hastalıktan dolayı ölen kişi sayısı 8 bine yaklaşmıştır. Türkiye, en başından itibaren bu hastalıkla ilgili gelişmeleri yakından izlemiş, tedbirlerini de süratle alarak hayata geçirmiştir" şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Liselere Geçiş Sınavı ve üniversiteye giriş sınavının soru hazırlıklarının, tatil süreleri göz önünde bulundurularak hazırlanacağını söyledi.

"LGS ve YKS gelişmelere göre ertelenebilir"


Erdoğan, "(LGS ve YKS) Gelişmelere göre bu sınavları da ileri bir tarihe ertelemeyi gündemimize alabiliriz." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün 20 bin öğretmenin daha atamasını gerçekleştirdiklerini açıkladı.

Erdoğan, "Vatandaşlarımıza fahiş fiyatlarla mal satmaya çalışan firmalara denetimleri yoğunlaştırdık ve cezai müeyyideleri etkinleştirdik. "Ellerini ovuşturarak bu virüsün ülkemizi esir almasını bekleyen muhterislere aradıkları fırsatı vermedik, vermeyeceğiz" dedi. 

"Hiç kimse, tüm toplumun sağlığını tehlikeye atma hakkına sahip değildir"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kovid-19'dan en iyi korunma yöntemi, herkesin kendi kendine alacağı tedbirlerdir. Hiç kimse, tüm toplumun sağlığını tehlikeye atma hakkına sahip değildir." dedi.

Erdoğan, açıklanan tedbirlere hep birlikte hassasiyetle riayet edilmesi durumunda evde kalma süresinin 3 haftayla sınırlı tutulabileceğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, virüs tehdidinin en kısa sürede bertaraf edilmesi için devletin tüm imkanlarının seferber edildiğini belirterek, "Milletimin her bir ferdinden ricam, Kovid-19 tehdidi geçene kadar mümkün olduğu kadar evlerinden çıkmamalarıdır." diye konuştu.

Erdoğan sözlerini şu şekilde sürdürdü:

"Mecburiyeti olmayan hiçbir vatandaşımız, tehdit ortadan kalkana kadar evinden çıkmamalı, kimseyle temas etmemelidir. İstanbul ve Ankara’da başlatılacak bir çalışmayla 65 yaş üzerindeki tüm yaşlılarımıza koruyucu maske ve kolonya dağıtacağız."

Yakın zamanda da dünyanın, 2002 yılında SARS ve 2012 yılında MERS adı verilen salgın hastalıklarla mücadele ettiğini hatırlatan Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

"Ayrıca dünyamız, 2009 yılındaki domuz gribi, 2014'teki Ebola salgını, 2016'daki Zika virüsü gibi tehditlerle yüzleşmişti. Koruyucu sağlık ve tedavi hizmetleri ile ilaç sektöründe yaşanan gelişmeler, virüs salgınlarının eskisi kadar büyük can kayıplarına yol açmasının önüne geçmektedir. Nitekim şu anda dünyada insan ölümlerine yol açan hastalıklar arasında, bu tür salgınların payı oldukça düşüktür ancak önüne geçilmediği takdirde, salgın hastalıkların kitlesel ölümlere yol açma tehlikesi hala vardır. Bunun için de her türlü salgın hastalığa karşı hızlı ve etkin önlemler alınması gerekiyor." 

"Sürecin ne gibi sonuçlar ortaya çıkaracağını henüz bilemiyoruz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, özellikle son aylarda hep birlikte şahit olunan gelişmeleri bu perspektifte değerlendirdiklerine vurgu yaparak, şöyle devam etti:

"Yaşadığımız sürecin insanlık üzerinde ne gibi sonuçlar ortaya çıkartacağını henüz bilemiyoruz. Sanayileşme, ardından gelen teknoloji ve bilgi devrimleri ile şekillenen bugünkü dünyanın nasıl bir geleceğe evrileceğini kestirmek şu anda zordur. Ancak, artık hiçbir şeyin eskisi gibi gitmeyeceği, gidemeyeceği de açıkça ortadadır. Küresel ekonomik, siyasi ve sosyal düzende köklü değişiklikler yaşanması muhtemel yeni bir döneme giriyoruz. Türkiye'nin bu fotoğrafı, özellikle kendi içinde avantajlı bir yerde durdurarak, oraya bunu döndürmesi şarttır. Özellikle, son 17 yılda ülkemizin temel hizmet alanlarında ve altyapısında gerçekleştirdiğimiz büyük dönüşüm sayesinde hamdolsun Türkiye, bu sürece olabilecek en hazırlıklı şekilde yakalanmıştır. Ülkemizin uyguladığı dengeli politikalar, bir yandan özel sektörün üretim gücünü desteklerken, diğer yandan eğitim, sağlık, sosyal güvenlik gibi alanlardaki hizmetlerin kamu garantisiyle kesintisiz sürmesini sağlamıştır."

Batı ülkelerinin ise yıllarca tüm temel kamu hizmetlerini, görünüşte özel sektöre terk ederek ama aslında başından savarak, vatandaşını adeta sahipsiz bıraktığını belirten Erdoğan, daha düne kadar liberalizmin en hararetli savunucusu kimi Avrupa ülkelerinin bugün hastaneleri ve diğer kimi temel hizmet kurumlarını devletleştirmeye başladığını hatırlattı.

İnsan hakları savunuculuğunu kimseye bırakmayan kimi ülkelerin de salgını kendi haline bırakarak, "Ölen ölür, kalan sağlar ile devam ederiz" anlayışıyla hareket ettiğinin görüldüğüne işaret eden Erdoğan, şunları söyledi:

"Kriz derinleştikçe bu tür tartışmalar da artacaktır. Yaşadığımız süreci, gerisindeki bu derin arka planı ve belirsiz geleceği göz önünde bulundurarak değerlendirmemiz gerekiyor. Bir yandan önümüzdeki sorunun çözümü için gayret edecek, diğer yandan da geleceğimizi en güçlü şekilde inşa etmenin mücadelesini vereceğiz."

Erdoğan, bunun için, büyük ve güçlü Türkiye hedefine, 2053 ve 2071 vizyonlarımıza olan bağlılıklarını artırıp hep birlikte daha çok çalışacaklarını vurgulayarak, "Dünyanın yöneldiği istikamette önceden mesafe katetmiş bir ülke olarak, inşallah 21. asrı Türkiye'nin asrı haline getireceğiz." değerlendirmesini yaptı. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan ekonomi alanında alınacak tedbirleri açıkladı:

"Krizden en çok etkilenen kuruluşların başında gelen Türk Hava Yollarımıza da gereken desteği vereceğiz."

"Finans kuruluşlarından, istihdamın muhafazası ve ekonomik büyümenin sürdürülmesi için kredi şartlarının esnetilmesi adımları bekliyoruz."

"Ekonomik İstikrar Kalkanı adını verdiğimiz paketle, Kovid-19'un etkilerini azaltmak için 100 milyar liralık kaynak setini devreye alıyoruz."

"Perakende, AVM, demir-çelik, otomotiv, lojistik-ulaşım, sinema-tiyatro, konaklama, yiyecek-içecek, tekstil-konfeksiyon ve etkinlik-organizasyon sektörleri için muhtasar ve KDV tevkifatı ile SGK primlerinin Nisan, Mayıs ve Haziran ödemelerini 6'şar ay erteliyoruz."

"Konaklama vergisini kasım ayına kadar uygulamayacağız."

"Otel kiralamalarına ilişkin irtifak hakkı bedelleri ve hasılat payı ödemelerini nisan, mayıs ve haziran ayları için 6 ay süreyle erteledik."

"Kovid-19 salgınıyla ilgili tedbirlerden etkilendiği için nakit akışı bozulan firmaların bankalara olan kredi anapara ve faiz ödemelerini asgari 3 ay öteleyecek ve gerektiğinde bunlara ilave finansman desteği sağlayacağız."

"İhracattaki geçici yavaşlama sürecinde kapasite kullanım oranlarının korunması amacıyla ihracatçıya stok finansmanı desteği vereceğiz."

"En düşük emekli maaşını 1500 liraya yükseltiyoruz."

"Talepte bulunan esnaf ve sanatkarların Halkbank'a kredi borçlarının nisan, mayıs, haziran anapara ve faiz ödemelerini 3 ay erteleyeceğiz."

"İç havayolu taşımacılığında 3 ay süreyle KDV oranını yüzde 18'den yüzde 1'e indiriyoruz."

"Kredi Garanti Fonu limitini 25'ten 50 milyar liraya çıkartacak, kredilerde önceliği teminat açığı bulunan firmalar ile KOBİ'lere vereceğiz."

"Vatandaşlarımız için uygun ve avantajlı şartlarda sosyal amaçlı kredi paketleri devreye alınmasını teşvik edeceğiz."

"500 bin liranın altındaki konutlarda kredilendirilebilir miktarı yüzde 80'den yüzde 90'a çıkartacak, asgari peşinatı yüzde 10'a düşüreceğiz."

"8 sınır kapısında sahra hastaneleri kurduk"

Erdoğan, 23 Şubat'ta hastalığın ortaya çıktığı ve yayılmaya başladığı İran'dan Türkiye'ye olan tüm hava, kara ve demir yolu geçişlerini kapattıklarını, 27 Şubat'ta İran, Irak ve Gürcistan'la olan 8 sınır kapısında sahra hastaneleri kurduklarını, 29 Şubat'ta İtalya ile Türkiye arasındaki tüm yolcu trafiğini durdurduklarını anlattı.

Umreden dönen herkesin 2 Mart'ta sağlık muayenesinden geçirilmesini kararlaştırdıklarını ve vatandaşlara 14 günlük karantina kuralına uymalarını tavsiye ettiklerini aktaran Erdoğan, 6 Mart'ta, son 14 gün içerisinde İtalya'da bulunan yabancı uyrukluların Türkiye'ye girişini yasakladıklarını, Türk vatandaşları için de 14 günlük evde karantina zorunluluğu getirdiklerini vurguladı.

"Birileri farklı şeyler söyleyebilir, bütün hedefimiz insan hayatıdır"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 10 Mart'ta, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın Türkiye'de ilk defa, Avrupa'dan gelen bir vatandaşta Kovid-19 testinin pozitif çıktığı bilgisini kamuoyuyla paylaştığını belirterek 12 Mart'ta başkanlığında yapılan toplantıda, oldukça önemli tedbirler alarak hemen uygulamaya geçirdiklerinin bilgisini verdi.

Erdoğan, "Bunlar arasında, okulların tatil edilmesi ve uzaktan eğitime geçilmesi, kamu çalışanlarının yurt dışı görevlerinin ertelenmesi, spor müsabakalarının seyircisiz oynanması gibi hususlar da yer alıyordu. Birileri farklı şeyler söyleyebilir, bütün hedefimiz insan hayatıdır." dedi. 

Altyapısı uygun Mesleki ve Teknik Anadolu Liselerini, dezenfektan ve cerrahi maske üretimi yapabilecek hale getirdiklerini, uzaktan eğitimi, hem internet, hem televizyon aracılığıyla vererek tüm çocukların erişebilmesine imkan sağladıklarını ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti: 

"Haziran ayında yapılacak Liselere Geçiş Sınavı ve üniversiteye giriş sınavının soru hazırlıkları da tatil süreleri göz önünde bulundurularak yapılacaktır. Gelişmelere göre, bu sınavları da ileri bir tarihe ertelemeyi gündemimize alabiliriz. 20 bin öğretmenimizin daha atamasını gerçekleştirdiğimizin müjdesini milletimizle paylaşmak istiyorum, hayırlı olsun. Hani diyorlar ya 'istihdam durdu', 20 bin öğretmen..."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 13 Mart'ta, Türkiye'deki vaka sayısının 5'e çıktığını, aynı gün, yine başkanlığında yapılan kapsamlı bir toplantıda yeni kararlar aldıklarını hatırlattı.

Almanya, Fransa ve İspanya dahil 9 Avrupa ülkesi ile olan hava yolu ulaşımını durdurduklarını, hastanelere ziyaretçi sınırlaması getirdiklerini, kamuda çalışan hamilelere, süt izninde olanlara, engellilere ve 60 yaş üzeri personele 12 gün idari izin verdiklerini, özel kreşleri, gündüz bakım evlerini, özel çocuk kulüplerini tatil ettiklerini, kışlalardaki askerlerin çarşı izinlerini durdurduklarını ifade eden Erdoğan, ceza-infaz kurumlarındaki görüşler ile nakillere ara verdiklerini bildirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, acil olmayan duruşmaların ve diğer adli işlemlerin ertelenmesinin yolunun açıldığı bilgisini verdi.

İhracatçıların alınan önlemlerden etkilenmemesi için gümrük kapılarında gereken her türlü tedbirin alındığına işaret eden Erdoğan, salgının yaygın olduğu İran üzerinden yapılan Orta Asya ihracatlarının tır güzergahlarının Gürcistan ve Azerbaycan'a yönlendirildiğini, Bakü-Tiflis-Kars demir yolundan yapılan seferleri de günlük 2 bin 500 tondan 6 bin tona çıkartacak çalışmaları başlattıklarını, İtalya ve Fransa'ya yapılan Ro-Ro seferlerini, insan teması olmaksızın gerçekleşir hale getirdiklerini aktardı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

"Vatandaşlarımıza fahiş fiyatlarla mal satmaya çalışan firmalara özellikle bütün birimlerimizi devreye sokarak denetimlerimizi yoğunlaştırdık ve cezai müeyyideleri etkinleştirdik. İş dünyasıyla ortaya çıkan yeni durum karşısında alınabilecek tedbirleri sürekli istişare ettik ve çözümleri hızla hayata geçirdik. 14 Mart'ta umreden dönen bir vatandaşımız yeni vaka olarak kayıtlara geçti. 15 Mart'ta, umreden dönen vatandaşlarımızın, öğrenci yurtlarında karantinaya alınması uygulamasını başlattık. Sadece Ankara ve Konya'da, umreden dönen 10 bin 330 vatandaşımızı karantinaya aldık. Bar, gazino, gece kulübü gibi eğlence yerleri ile müze ve kütüphanelerin faaliyetlerini durdurduk. Aynı gün, Avrupa'dan ve Amerika'dan gelen yeni vakaların belirlenmesiyle Kovid-19 teşhisi konan hasta sayısı 18'e ulaştı. 16 Mart'ta uçuşların durdurulduğu ülkelerden gelen her vatandaşımızın 14 gün karantinada tutulmasını kararlaştırdık."

"Türkiye'nin en büyük gücü birliğidir, beraberliğidir, kardeşliğidir"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Diyanet İşleri Başkanlığının, cuma namazlarının ve vakit namazlarının cemaatle kılınmayacağını, herkesin namazını evinde veya isterse camide ferdi olarak eda edebileceğini Din İşleri Yüksek Kurulunun kararı olarak açıkladığını ifade ederek, böylece yaşları sebebiyle en yüksek risk grubunda bulunan cami cemaatinin korunması konusunda önemli bir adım atıldığını söyledi.

İnsanların toplu olarak bulunduğu kahvehane, kafe, sinema, tiyatro, konser salonu, düğün salonu, hamam, spor salonu, internet kafe, kapalı çocuk oyun alanı, taziye evi gibi mekanların da faaliyetlerine geçici süreyle ara vermesinin de kararlaştırıldığını aktaran Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Genel kurullar ve eğitim çalışmaları gibi insanların zorunlu olarak bir araya geldiği faaliyetleri de erteledik. Ben partimin bu noktadaki bütün faaliyetlerini şu anda MYK, MKYK bunların hepsini erteledik. Hızlı sonuç veren Kovid-19 testlerinin yapıldığı laboratuvar sayısının 4'ten 16'ya çıkartılmasına karar verdik ve bu gerçekleşti. 17 Mart'ta İngiltere ve Suudi Arabistan'ın da aralarında bulunduğu 6 ülkenin daha ilavesiyle, uçuş yasağı koyduğumuz ülke sayısı 20'ye ulaştı."

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın yeni tip koronavirüs tanısı konulan kişi sayısının 47'ye yükseldiğini kamuoyuyla paylaştığını, dün itibarıyla koronavirüs tanısı konulan hastaların sayısının 98'e çıkarken 89 yaşında bir kişinin hayatını kaybettiğini dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bu süreçte, Cumhurbaşkanlığı ve bakanlıklar olarak aldığımız tedbirlere destek veren, ikazlara riayet eden, meseleye ahlaklı ve vicdanlı bir şekilde yaklaşan herkese şükranlarımızı sunuyoruz. Elbette bu süreçte, adeta virüs ülkemize gelmekte niye geç kaldı diye dizlerini dövenler, yalan haberlerle milletimizin moralini bozmaya, kaos çıkarmaya çalışanlar da çıktı. Ama milletimizle birlikte ülkemize yönelik her saldırıyı nasıl dirayet ve kararlılıkla göğüslemişsek, bu sıkıntıyı da aynı şekilde karşıladık. Ellerini ovuşturarak, bu virüsün ülkemizi esir almasını bekleyen muhterislere aradıkları fırsatı vermedik, vermeyeceğiz. Hep söylediğimiz gibi Türkiye'nin en büyük gücü birliğidir, beraberliğidir, kardeşliğidir. Allah'ın yardımı ve milletimizin desteğiyle bu sıkıntılı süreci de bırakınız tökezlemeyi veya yıkılmayı, daha da güçlenerek atlatacağımıza tüm kalbimle inanıyorum." 

 
 
Üst Alt