Son Konu

Erdoğan'dan İmamoğlu'na Kanal İstanbul tehdidi

tekin

Yeni Üye
Katılım
9 Ocak 2022
Mesajlar
153,708
Tepkime
0
Puanları
36
Yaş
95
Credits
0
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
Erdogan%2DKanal%2DIstanbul%2Da%2Dbilesik%2Dkaplar%2Dusuluyle%2Dbakin%2D%2D229182%2Ejpg

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kanal İstanbul projesine karşı çıkan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na, "Çıkmış İstanbul'a bu türlü bir kanal gereksiz diyor. Bunun kararını verme yetkisi sana ilişkin değil. Biz bunun kararını verdik. Senin bu türlü bir uzman yok, bu İBB Meclisi'ne aittir" diye reaksiyon gösterdi.

"Biz bu işi yapacağız" diyerek kararlı olduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kurumların vazifesi, devletin isimliği karara uygun biçimde kendi sorumluluk alanlarında üzerlerine düşeni yapmaktır. Vazifesini ihmal eden hesabını millete ve hukuka kesinlikle verecektir" diyerek manidar bir açıklamada bulundu.



İBB'yi proje protokolünden çeken İmamoğlu, dün (25 Aralık 2019) kameraların karşısına geçmiş, Kanal İstanbul projesine neden karşı olduklarını maddelediği 15 münasebetle açıklamıştı. Ana muhalefet partisi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da projeye ait olarak, "Yapamazsın kardeşim. Aslında birinci seçimde gideceksin. Hiç kimse buraya beş kuruş para ayırmaya kalkmasın, ayırdıkları paranın kuruşu dahi verilmeyecektir" kelamlarını kaydetmişti. Bu yaşananların akabinde AKP genişletilmiş vilayet liderleri toplantısında konuşan Erdoğan, gündemine Kanal İstanbul projesini aldı. Projenin yap-işlet-devret modeliyle gerçekleştirileceğini belirten Erdoğan, "Oldu ki bulamadık, ulusal bütçeden bunu yapar mıyız? Eyvallah yaparız" açıklamasında bulundu.

Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Bize verilmiş kelamlar vardı. Terör örgütlerinin hudut çizgisi boyunca 32 km derinliğinin dışına çıkarılması taahhütlerinin yerine getirilmediğini görüyoruz. Türkiye olarak bölgede inşa etmeyi planladığımız yerleşim alanlarına başlayabilmemiz için güvenliği ve huzuru sağlamamız gerekiyor. Buy doğrultuda gereken her adımı atmaya kararlıyız. İdlib tarafındaki durum ise çok daha telaş vericidir. Bölgede kalıcı bir ateşkes mümkün kılınamıyor. Bu hücumlardan kaçan 100 bine yakın kişi hududumuza doğu harekete geçti."

"CHP'li bir milletvekili Meclis'e bir soru önergesi verip bir kova bile petrol çıkmadı diyerek kin kustu. Halbuki bu çalışmaların sabırla yürütülmesi gerekiyor. Bu cins aramalarda 1, 2, 3, 4, 5 sondajla petrol çıkar mı çıkmaz mı. Bunları bir araştırın. Bunların vakit zaman hiç çıkmadığı da oluyor mu bunları bir soruşturun. Bunlar kâfi ki lekeleyelim diyor."



"Ana muhalefetin bu hali Yunan medyasına çokça gereç verdi. Türkiye'de her şeyin yerli ve millisini yaptık yalnızca ana muhalefet konusunda bunu başaramadık. İnşallah milletimizle birlikte bunu da başaracağız. Türkiye'nin doğal bir medeniyet ve tarih havzası bulunuyor. Akdeniz ve Kuzey Afrika en kıymetli modüllerinden biridir. Hasebiyle Libya'daki her gelişme bizi çok yakından ilgilendiriyor."

Libya açıklaması

"Libya'da da ülkemizle yakın bağları olan milyonlarca kişi bulunuyor. Şu andaki cumhurbaşkanı bile yeniden akrabalarının burada olduğu bir cumhurbaşkanı. Dün onları anlattı. Tarihçesini anlattı. Şu anda dedemden torunla hâlâ İstanbul'da yaşıyorlar dedi. Ortadaki bağların ne derece sıkı olduğu ortada. Yaşadıkları dertleri biz yakından takip ediyoruz. Darbeci general tarafından başlatılan taarruzlara en başından beri karşı çıktık. Trablus idaresine her türlü dayanağı verdik, veriyoruz ve vereceğiz. Üstelik Libya bizim deniz yetki alanlarımızın çakışması sebebiyle denizden de komşumuzdur. Onlarla çok taraflı bağlantılara sahibiz. Kaddafi'nin periyodunda ede bu adımları atmıştık. Bun işin mazisi oralara kadar dayanıyor. Çok daha kararlı ve içi dolu bir muahedeyi izmalamak üzereydik. Artık ise meydanı boş buldular esip savuruyorlar. Ne yaparsanız yapın ya biz imzaları attık, bu işi bitirdik. İçini daha da dolduruyoruz ancak soruyorlar, asker gönderecek misiniz? Bizim siyasi partilerimizin içinde de bunu söyleyenler var. Biz de ne diyoruz, davet edildiğimiz yere gideriz, şuanda da bu türlü bir davet olduğu üzere icabet ederiz. Zira bizim kardeşlik bağlarımız çok farklı. Türkiye ve Libya tarafında onay süreçleri tamamlanan bu mutabakat resmen yürürlüğe girmiştir. Hazırlanan deniz yetki alanlarıyla ilgili haritamızı BM nezdinde de kayda geçirdik. Emelimiz Akdeniz'de kimsenin hakkını gasp etmek değil tam bilakis hakkımızın gasp edilmesine mahzur olmaktır. Zira biz bu adımı atmamış olsaydık Akdeniz'de Türkiye'yi kendi kara kıyılarına hapsedilecek bir oyun planlanıyordu. Biz bu oyunlara seyirci kalamazdık. İnşallah Meclis açılır açılmaz asker gönderme tezkeresini Meclis'e sunacağız. Meclis'imizin de onaylamasıyla Libya'daki legal idareye çok daha aktif bir formda detsek verme imkanına kavuşacağız. Darbeci generale, paralı askere kadar her türlü dayanağı sağlayanlar ülkemizin bu adımına karşı çıkıyor. Rusya. Neymiş güvenlik güçleriymiş. Sudan. 5 bin. Bütün bunlar oluyor. Resmi idare mi bunlara davetiye çıkarıyor? Hayır. Yaptık oldu diyor. Türkiye ise mutabakat metni imzalamış, ve askeri muahedeyi yapıyoruz. Bu görüşmeler bunun için yapılıyor. Bütün bunlar bir savaş baronuna yardım ediyor biz ülkenin legal hükûmetinin davetine icabet ediyoruz. Gerçi bunlar Mısır'da da darbeciyi desteklemişlerdi. İnşallah Libya'da tıpkı prensipsizliği, tıpkı demokrasi ve hukuk düşmanlığını tekrarlanmalarına müsaade vermeyeceğiz."

"Tunus'un erlin sürecine katılması konusuna ısrar ediyoruz" 

"Türkiye olarak Tunus'un Cezayir ve Katar ile birlikte Berlin sürecine katılması konusuna ısrar ediyoruz, Bunu Putin, Johnson ve Merkel ile paylaştım. Bu ülkelerin katılması Libya'nın sosyo-politik açısından çok kıymetli. Merkel 'Bir değerlendireyim' dedi, Johnson ve Putin'in motamot bizim üzere düşündüğünü gördük."

"Bölge liderlerini  bir ortaya getirerek siyasi tahlili destekleme uğraşını de olumlu buluyoruz. Bu bahiste da her türlü dayanağı vereceğimizi Sayın Said'e tabir ettik."

İstanbul Havalimanı



"Büyük devletlerin alameti farikalarından biri de binlerce yıl ayakta kalacağı biçimde inşa edip insanlığa kazandırdığı büyük yapıtlardır. Türkiye mirasçısı olduğu medeniyetlerden klan yapıtlarla bu mevzuda kıymetli bir birikime sahiptir. Bilhassa İstanbul pırlanta niteliğinde bir  kenttir. Biz de Büyükşehir belediye başkanlığımızdan başlatırsak 25 yıldır yaptıklarımızla daima yeni eserler kazandırmanın peşinde olduk. Geriye dönüp baktığımızda pek çok hizmeti ülkemize kazandırdığımızı görüyoruz. Bunun son örneklerinden biri İstanbul Havalimanı'dır. Şu ana kadar 50 milyonun üzerinde yolcuya en üst standartlarla hizmet verdi. 50 milyonuncu yolcuyu bize uğurlamak nasip oldu. Aile olarak Amerika'ya yolcu ettiğimiz kardeşlerimizi THY tarafından verilen armağanları takdim ettik. Birinci etabın kapasitesine kısa müddette ulaşacağımız anlaşılıyor. Bu durum bize 150 milyonluk ikinci kapasite için hazırlıklarımızı hızlandırmamızı işaret ediyor. Türkiye'ye küçük davranmak yakışmaz. "

Kanal İstanbul projesi

"Kanal İstanbul'un başbakanlığımdan öncesine dayanan bir geçmişi vardır. Biz bu projeyi seçim kampanyasında milletin huzuruna sunduk ve onay aldık. Kanalın uzunluğu 45 km, taban genişliği 275 metre, derinliği 21 metreye yakın olacaktır. Bünyesindeki iki limanı bir yat limanı, 7 köprüsü, 2 demiryolu ve 2 hafif raylı geçişi ile Kanal İstanbul dünya çapında bir eser olacaktır. Yaklaşık 10 bin kişiyi istihdam edeceği bu yapını güzergâhı da belirlenmiştir. ÇED raporu tamamlandı ve askıya çıktı. AYM etrafın başvurusunu reddetmiştir. Bu projenin kararı verilmiş, süreci başlatılmış ve makul bir evreye da gelinmiştir. Hazırlıklarımız tamamlanmak üzeredir. İnşallah bununla ilgili de ihaleye çıkılacaktır. Bu büyük projeyi devletimize ve milletimize rastgele bir yük getirmeden, yap-işlet-devret modeliyle, oldu ki bulamadık ulusal bütçeden bunu yapmak sureyitle hayata geçireceğiz." 



"Muhalefetin detsek olmasından memnuniyet duyarız. Fakat onlar biz bunu yaptırmayız yapanlara da parasını ödemeyiz diyecek kadar akıl ve mantık dışı bir yere savruluyorlar. Bu çocukların kendi ortalarında evcilik oynarken bile etmeyeceği bir kelamdır. O denli ya karşı çıkıyorsanız hesabınızı, kitabınızı alternatiflerinizi ortaya koyar bizi de milleti de ikna edersiniz sıkıntı biter. Kimi bunu hangi parayla yapacaksın diyor, halbuki proje yap-işlet-devret ile olacaksa bizim cebimizden para çıkmayacak. Ulusal bütçeden bunu yapar mıyız? Eyvallah yaparız. Kaynakları muhakkaktır. Kimi etraf ve sarsıntı diyor halbuki bu mevzuda 56 kurumdan olumlu görüş alınmıştır. Kimi de gereksiz diyor. CHP tarihi boyunca ülkemizin her projesine bu türlü diyerek karşı çıkmış ve takoz koymaya çalışmıştır."

"CHP başının FSM köprüsünde Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nde İstanbul Havalimanı ve yüzlerce projedeki tavrını milletimiz biliyor. Kanal İstanbul'u deniz trafiğinin bir alternatifi olarak planlıyoruz. Geçtiğimiz yıl İstanbul Boğazı'ndan 41 bin gemi geçti.  İstanbul'un böylesine ağır bir deniz trafiğini kaldıramadığı herkes görebilir. Alışılmış gözleri olup görmeyenlere bu gerçekleri kabul ve ikrar ettirmek pek mümkün değildir. Yalnızca son 2 yılda Boğaz'da irili ufaklı 41 gemi kazası yaşandı. Kanal İstanbul'un ön çalışmalarındaki bütçesi 75 milyar civarındadır. Çanak Kale boğazına nazaran İstanbul Boğazı'nda 4 kat daha fazla kaza yaşanıyor. "

"Türkiye'nin bu projeden elde edeceği gelir maliyetini kısa müddette çıkaracağı üzere kalıcı gelir kaynağı da olacaktır. Yerini hayat alanları açıyoruz. Kanal İstanbul'un Montrö kontratıyla de rastgele bir alakası yoktur. Büsbütün Türkiye'nin bir su yolu olarak faaliyet gösterecek ve işletilecektir. İstanbul bu proje ile çok daha fazla değerlenecektir. "

İmamoğlu'na: Senin bu türlü bir ehil yok, yetki İBB Meclisi'ne aittir



"İnanın bunların İstanbul sevdası diye bir kaygıları yok. Ve nasıl olduysa İstanbul'da bir Büyükşehir belediye başkanlığını aldılar fakat İstanbul seçimini Ak Parti kazandı zira meclis kahir ekseriyetiyle Cumhur İttifakı'nda bunu âlâ anlamamız lazım. Çıkmış İstanbul'a bu türlü bir kanal gereksiz diyor. Bunun kararını verme yetkisi sana ilişkin değil. Biz bunun kararını verdik. Senin bu türlü bir uzman yok, bu İBB Meclisi'ne aittir. Adımlarımızı attık atıyoruz, yola kararlı bir formda devam ediyoruz. Biz bu işi yapacağız. Kurumların vazifesi, devletin isimliği karara uygun formda kendi sorumluluk alanlarında üzerlerine düşeni yapmaktır. Misyonunu ihmal eden hesabını millete ve hukuka kesinlikle verecektir."
 
Üst Alt