Son Konu

Erken Evlilik Üzerine

makaleci

Yeni Üye
Katılım
14 Ocak 2020
Mesajlar
351,088
Tepkime
0
Puanları
36
Yaş
36
Credits
0
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0


ERKEN YAŞTA EVLİLİK SEBEBLERİ

Geçmişte ülkemizde problem olarak görülen fakat ortaya çıkarılıp tartışmaya açılmayan hatta bir problem olarak görülmeyen evlilik ve aile sorunları son yıllarda gittikçe artmasıyla göz ardı edilemeyen ertelenemeyen bir problem halini almıştır.

Evlilik karşılıklı cinsel doyumun sağlanmasını, birlikteliği, dayanışmayı ama bunlardan en önemlisi neslin devamını sağlayan bir ilişki biçimidir.

Evliliğin her toplumda taşıdığı önem ve kutsallık hemen hemen aynıdır.

Evlilik yaşı sadece ülkeler arasında değil aynı ülkede farklı bölgelerde de değişkenlik göstermektedir. Günümüzde Amerika’da evlilik yaşı 25 ve üzeri iken Türkiye’de 20’li yaşların altında evlilikler görülmektedir. Türkiye ‘ de erken yaşta yapılan evliliklerin oranı oldukça yüksektir. Erken evlilik: En az biri 18 yaşından küçük olan iki kişinin yasal ya da resmi olmayan bir şekilde evlilik bağıyla birleşmesi anlamına gelir.

Türkiye’deki en önemli toplumsal sorunlardan bir tanesi çocuk evlilikleridir. Erken evliliklerin nedenleri ve görülme sıklığı bölgeden bölgeye toplumdan topluma durumdan duruma göre değişiklikler göstermektedir. Fakat bu evliliklerin temelini oluşturan belirli etmenler vardır.

Bunlar ;
  • Yoksulluk,
  • Gelenek ve görenekler,
  • Ataerkil bir aile yapısına sahip olmamız,
  • Ülkemizde ki eğitimin yetersiz ve niteliksiz olması,
  • İşsizlik
Başlıca nedenleridir.

Ülke gündeminde medyada erken evlilik , çocuk gelin sorunlarına yer verilmiyor olsa da erken yaşta evlilik kaçınılmaz bir sorunumuzdur. Kız çocukları günümüzde halen para karşılığı babaları hatta dedeleri yaşında ki kişilerle evlendiriliyor. Evlilik yaşının küçük tutulması genelde ekonomik durumla doğrudan ilişkilidir.. Çünkü özellikle tarım kesiminde kadının başta gelen vazifelerinden biri, tez zamanda tarlada işçi olabilecek çok sayıda çocuk dünyaya getirmektir. Ayrıca “beşik nişanı” ve çok yakın akraba ile evlenmeler (aile mülkünün dağılmaması nedeniyle) yaygın olarak görülmektedir.Yapılan araştırmalar, bugün, Türkiye’de, her üç evli kadından birinin çocuk evliliği yaptığını göstermektedir.

Yine ülkemizde bazı aileler, çocuk yaşta evliliğin kız ve ailesinin namusunu koruduğuna, aklının cinselliğe tam ermeden bekaretinin bozulmadan evlendirilmesiyle kız çocuklarının namusunun korunduğuna inanılması gibi bir durumda söz konusudur. Ayrıca toplum tarafından söylenmiş sözler “kız beşikte çeyizi sandıkta” gibi deyişler, kız çocuklarının erken yaşta evlendirilmesinin gerekliliğinin nasıl topluma empoze edildiği gözler önüne serilmektedir.

Ayrıca Küçük yaşta yapılan evlilikle kocaya itaatin ve yeni yuvaya uyumun daha kolay sağlanacağına inanılmaktadır. Erkek aileleri de kendilerine uyumu daha kolay olsun diye mümkün olduğunca küçük yaşta gelin almak istemektedirler. Bir başka bakış açısı ise Kız çocuklarının bir an önce bir erkeğin himayesine sokulmasıyla, gelebilecek cinsel taciz ve şiddetten korunabileceği sanılmaktadır. Ayrıca, bu evliliklerin genç kızların karşı cinsle evlilik dışı ilişkiye girmelerine ve hamile kalmalarına engel olacağı kanaati yaygın bir düşünce olarak görülmektedir.

Aileler kızlarının namusunun korunmasında kimseye güvenmemekte bu nedenle ancak bir erkeğin himayesine girdiği zaman aile rahatlatmaktadır. Aslında kızının namusunun korunması yükünden kurtulmaktadır. Artık kızından kendisinin sorumlu olmayacağını onun bir kocası olduğu ve bütün kızına dair bütün sorumluluğun ona ait olduğunu hissetme duygusu aileye huzur vermektedir.

Eğitim seviyesi ve ekonomik düzeyi düşük ailelerde kız çocuklarının yanı sıra erkek çocuklarının bir iş sahibi olmasını eğitim almasını daha çok istemelerinden dolayı kız çocuklarının eğitimini yarıda keserek zorla evlendirme eğilimlerine sık rastlanmaktadır.

Erken yaşta evliliklerin büyük çoğunluğu görücü usulü veya ailenin kararı zorlama yoluyla olsa da bazı durumlarda çocukların kendi isteklerine dayalı evliliklerde görülmektedir. Bu durumlara bakacak olursak ; aile içi şiddetli geçimsizlik çocuğu da o ailede bunalıma sokmakta çocuk ise kurtuluşu evlilikte aramaktadır.

Ayrıca son yıllarda sıkça rastlanılan bir başka durum ise çocuklarımızın facebook , twitter veya arkadaş sitelerinden kişilerle tanışarak kendilerine sunulan vaadlerle kandırılıp kendilerinden yaşça büyük kişilerle kaçma yoluyla evlendiğinde göze çarpmaktadır. Birçoğu ikinci hatta üçüncü eş (kuma) olarak götürülmektedir. Erken yaşta yapılan evliliklerin genelinde kız çocukları kendilerinden yaşça büyük kişilerle evlendiği de saptanmıştır


 
Üst Alt