1) Önümüzdeki yıllarda kişileri gençleştirecek ve sıklaştıracak ne üzere yeni teknik ve trendler olacak?
Gelecek yıllarda kişilerin yüz formunda ameliyatsız metotlarla sarih farklar oluşturulması artık bilim kurgu olmaktan çıkıp gerçeğe dönüşecek.
a) Örneğin böbrek yada safra taşı kırmaya yarayan cihazların sahip olduğu teknoloji kullanılarak yüz kemikleri (örn burun, çene) yada vucuttaki kemikleri (örn kaburga, kalça) eritilip küçültme imkanı sağlayacak.
b) Günümüzde uyguladığımız silikon ve gibisi hususlardan olan dolguların mekanını hastanın kendi kök hücresi yada bal üzere doğal unsurlar alacak.
c) Şu anda kullandığımız kök hücre teknolojisi daha da geliştirilerek kelliğe kalıcı tahlil sunması beklenen tedaviler arasında
d) Yaşlanmayı yavaşlatmak,durdurmak yada geri çevirme üzerine genler ve hormonlar üzerinde yapılan klinik çalışmalar gelecek yıllarda 'yaşlı yüz' kavramını ortadan külliyen kaldırmak için umut ışığı olmakta.
2) Açıların ve biçimlerin hatunların yaşlanmasında avantaj olduğunu mu düşünüyorsunuz?
Katiyen. Bizim yüz estetiğinde dikkat ettiğimiz en kıymetli öge 'altın oran'. Evet nedir bu altın nispet? özetle modüllerin birbiriyle ahengi. Her ne kadar altın orantıya yakın bir yüz yapısı var ise yaşlanma da bi o kadar yavaşlıyor. Alın, burun, çenenin hali ve aralarındaki açı farkları yüz güzelliğimizi belirliyor. Gözlerin iri olması, elmacık kemiklerinin, yanakların ve dudakların dolgun olması, burun ucunun hafif kalkık olması, çenenin sarih olması hoşluk belirteçleri (Altın orantı ölçüsünde tabi) Doğuştan bu nispete sahip olanlar çok şanslı, olmayanlara ise bizler küçük dokunuşlarla yardımcı oluyoruz.
3) 40’ lı yaşlardaki hatunlar için ne önerirsiniz? Yaşlanmayı önlemek için ne yapmalılar?
40' lı yaşlar hormonların düşmeye başladığı, nokta çekimine mağlup düşme ve yaşlanma belirtilerinin (kırışıklık,lekeler,göz etrafında çöküntüler, yüzde hacim kaybı ve sarkma)karşımıza çıktığı bir devirdir.O yüzden '40 yaş bakımı' çok değerli. Menopoz öncesi devirde istemsiz kilo almalara bağlı yüzde ve vücutta sarkmalar, bölgesel yağlanmalar de can sıkıcı olabileceği için bu yaş öbeğindeki hanımlara bir check-up yapmalarını ve tüm hormon, vitamin, kolestrol, demir ve kan kıymetlerine baktırmalarını öneririm. Yaşlanmayı geciktirmek istiyorlarsa beslenmelerine çok dikkat etmeliler,gün içerisinde bol su ve C vitamini yüksek besinler tüketmelerini tavsiye ederim. Sigaradan mutlaka uzak durulmalı, tertipli yürüyüş ve spor yapılmalı, kaliteli uyku da çok değerli tabi. Ciltteki kuruluk, kırışıklık, güneş ve hamilelik lekeleri için çok geç olmadan dermatologa başvurup kendileri için en tutarlı tedaviye başlamalarını tavsiye ederim.
4) Cilt yaşlanmasında güneş ne kadar tesirli, bu husus hakkında ne düşünüyorsunuz?
Ciltteki yaşlanma içsel ve dışsal sebeplerle meydana gelir. İçsel sebeplerden kasıt genetik özellikerimizdir. Dışsal sebeplerin % 60- 80 ini güneş ışınları,% 20- 40 ını da ehliyetsiz beslenme, sistemsiz uyku, gerilim, sigara ve alkol tasarrufu oluşturmakta. Güneş ışınlarındaki zararlı olan Ultraviyole (UV) ışınları ciltte kırışıklık, çillenme, kahverengi lekeler, kılcal damarlarda çatlama, kalıcı kızarıklık, renk tonu farklılığı, elastisiyet kaybı ve sarkmaya sebep oluyor.
Mahsusen 11.00- 16.00 saatleri arasında güneşe çıkmaktan kaçınmak gerekli ve en az 30 müdafaa faktörlü olan güneş kollayıcı kremini hergün (yağmurlu ve karlı günlerde bile) güneşe çıkmadan 15-30 dakika evvel sürülmesi ve 2- 3 saatte bir yenilenmesini öneriyoruz. Bronzlaşmak için saatlerce güneşlenmek yada solaryuma girmek cilde çok zarar veriyor, yaşlanmaktan öte cilt kanseri oluşumunu tetikliyor.
5) İlerleyen devirlerde, bugün yapılmayan neler yapılır hale gelecek?
İlerleyen periyotlarda kellik ve saç kaybı sorununun tarihe karışacağını umut ediyoruz.
Şuanda klinikte kullandığımız ameliyatsız yüz germe cihazları ve kimi lazerlerin mesken tipi versiyonları piyasaya çıkacak ve herkes konutta rahatlıkla bu teknolojiyi kullanabilecek.
Gelecekte yüzde yaptığımız kimi operasyonlar (Nano-teknoloji) mikrorobotlar sayesinde gerçekleşecek.
6) Birini beş-on yıl gençleştirmek isteseniz en güçlükle ortam neresidir? Kolay olan nedir?
Estetikte biz yüzü 3 kısıma ayırıyoruz: üst yüz (alın bölgesi),orta yüz (yanaklar ve burun) ve alt yüz (dudaklar ve çene hattı)
Bunlarda en kolay ve süratli düzelebilen kısım üst yüz olan alın ve göz muhitidir. Yaklaşık 10 dakika süren ince uçlu iğnelerle yapılan botoks pratiği sayesinde kaş arası, alın muhiti ve kaz ayakları çizgilerinden kurtulmak mümkün. Orta yüzdeki hacim kayıpları, çökmeleri yada kontür oluşumunu dolgular yardımıyla yapıyoruz.En çetin olan kısım alt yüz. Zira o kesimde meydana gelen sarkmaları ortadan kaldırıp, çene hattını sertleştirip yüz ovalini toparlamamız lazım. Bunun için iple yüz germe dediğimiz formülleri yada ameliyatsız yüz germede kullandığımız focus ultrasound,thermage üzere cihazları tercih ediyoruz.
7) Eski teknikler ile yeni teknikler arasındaki en sarih fark nedir?
Evvelce yüz gençleştirmede daima cerrahi sistemler kullanılırdı. Bikaç sene öncesine kadar yüzünü gerdirmek isteyen bir hastanın ameliyat dışında sair devası yoktu. Fakat artık 1 saat içinde iple yüz germe dediğimiz prosedürle yada son teknoloji olan ameliyatsız yüz germe cihazları ile yalnızca tek bir seansta acısız, ağrısız bir biçimde hasta çabucak günlük hayatına dönerek sarkmalardan kurtulabiliyor.
Gelecek yıllarda kişilerin yüz formunda ameliyatsız metotlarla sarih farklar oluşturulması artık bilim kurgu olmaktan çıkıp gerçeğe dönüşecek.
a) Örneğin böbrek yada safra taşı kırmaya yarayan cihazların sahip olduğu teknoloji kullanılarak yüz kemikleri (örn burun, çene) yada vucuttaki kemikleri (örn kaburga, kalça) eritilip küçültme imkanı sağlayacak.
b) Günümüzde uyguladığımız silikon ve gibisi hususlardan olan dolguların mekanını hastanın kendi kök hücresi yada bal üzere doğal unsurlar alacak.
c) Şu anda kullandığımız kök hücre teknolojisi daha da geliştirilerek kelliğe kalıcı tahlil sunması beklenen tedaviler arasında
d) Yaşlanmayı yavaşlatmak,durdurmak yada geri çevirme üzerine genler ve hormonlar üzerinde yapılan klinik çalışmalar gelecek yıllarda 'yaşlı yüz' kavramını ortadan külliyen kaldırmak için umut ışığı olmakta.
2) Açıların ve biçimlerin hatunların yaşlanmasında avantaj olduğunu mu düşünüyorsunuz?
Katiyen. Bizim yüz estetiğinde dikkat ettiğimiz en kıymetli öge 'altın oran'. Evet nedir bu altın nispet? özetle modüllerin birbiriyle ahengi. Her ne kadar altın orantıya yakın bir yüz yapısı var ise yaşlanma da bi o kadar yavaşlıyor. Alın, burun, çenenin hali ve aralarındaki açı farkları yüz güzelliğimizi belirliyor. Gözlerin iri olması, elmacık kemiklerinin, yanakların ve dudakların dolgun olması, burun ucunun hafif kalkık olması, çenenin sarih olması hoşluk belirteçleri (Altın orantı ölçüsünde tabi) Doğuştan bu nispete sahip olanlar çok şanslı, olmayanlara ise bizler küçük dokunuşlarla yardımcı oluyoruz.
3) 40’ lı yaşlardaki hatunlar için ne önerirsiniz? Yaşlanmayı önlemek için ne yapmalılar?
40' lı yaşlar hormonların düşmeye başladığı, nokta çekimine mağlup düşme ve yaşlanma belirtilerinin (kırışıklık,lekeler,göz etrafında çöküntüler, yüzde hacim kaybı ve sarkma)karşımıza çıktığı bir devirdir.O yüzden '40 yaş bakımı' çok değerli. Menopoz öncesi devirde istemsiz kilo almalara bağlı yüzde ve vücutta sarkmalar, bölgesel yağlanmalar de can sıkıcı olabileceği için bu yaş öbeğindeki hanımlara bir check-up yapmalarını ve tüm hormon, vitamin, kolestrol, demir ve kan kıymetlerine baktırmalarını öneririm. Yaşlanmayı geciktirmek istiyorlarsa beslenmelerine çok dikkat etmeliler,gün içerisinde bol su ve C vitamini yüksek besinler tüketmelerini tavsiye ederim. Sigaradan mutlaka uzak durulmalı, tertipli yürüyüş ve spor yapılmalı, kaliteli uyku da çok değerli tabi. Ciltteki kuruluk, kırışıklık, güneş ve hamilelik lekeleri için çok geç olmadan dermatologa başvurup kendileri için en tutarlı tedaviye başlamalarını tavsiye ederim.
4) Cilt yaşlanmasında güneş ne kadar tesirli, bu husus hakkında ne düşünüyorsunuz?
Ciltteki yaşlanma içsel ve dışsal sebeplerle meydana gelir. İçsel sebeplerden kasıt genetik özellikerimizdir. Dışsal sebeplerin % 60- 80 ini güneş ışınları,% 20- 40 ını da ehliyetsiz beslenme, sistemsiz uyku, gerilim, sigara ve alkol tasarrufu oluşturmakta. Güneş ışınlarındaki zararlı olan Ultraviyole (UV) ışınları ciltte kırışıklık, çillenme, kahverengi lekeler, kılcal damarlarda çatlama, kalıcı kızarıklık, renk tonu farklılığı, elastisiyet kaybı ve sarkmaya sebep oluyor.
Mahsusen 11.00- 16.00 saatleri arasında güneşe çıkmaktan kaçınmak gerekli ve en az 30 müdafaa faktörlü olan güneş kollayıcı kremini hergün (yağmurlu ve karlı günlerde bile) güneşe çıkmadan 15-30 dakika evvel sürülmesi ve 2- 3 saatte bir yenilenmesini öneriyoruz. Bronzlaşmak için saatlerce güneşlenmek yada solaryuma girmek cilde çok zarar veriyor, yaşlanmaktan öte cilt kanseri oluşumunu tetikliyor.
5) İlerleyen devirlerde, bugün yapılmayan neler yapılır hale gelecek?
İlerleyen periyotlarda kellik ve saç kaybı sorununun tarihe karışacağını umut ediyoruz.
Şuanda klinikte kullandığımız ameliyatsız yüz germe cihazları ve kimi lazerlerin mesken tipi versiyonları piyasaya çıkacak ve herkes konutta rahatlıkla bu teknolojiyi kullanabilecek.
Gelecekte yüzde yaptığımız kimi operasyonlar (Nano-teknoloji) mikrorobotlar sayesinde gerçekleşecek.
6) Birini beş-on yıl gençleştirmek isteseniz en güçlükle ortam neresidir? Kolay olan nedir?
Estetikte biz yüzü 3 kısıma ayırıyoruz: üst yüz (alın bölgesi),orta yüz (yanaklar ve burun) ve alt yüz (dudaklar ve çene hattı)
Bunlarda en kolay ve süratli düzelebilen kısım üst yüz olan alın ve göz muhitidir. Yaklaşık 10 dakika süren ince uçlu iğnelerle yapılan botoks pratiği sayesinde kaş arası, alın muhiti ve kaz ayakları çizgilerinden kurtulmak mümkün. Orta yüzdeki hacim kayıpları, çökmeleri yada kontür oluşumunu dolgular yardımıyla yapıyoruz.En çetin olan kısım alt yüz. Zira o kesimde meydana gelen sarkmaları ortadan kaldırıp, çene hattını sertleştirip yüz ovalini toparlamamız lazım. Bunun için iple yüz germe dediğimiz formülleri yada ameliyatsız yüz germede kullandığımız focus ultrasound,thermage üzere cihazları tercih ediyoruz.
7) Eski teknikler ile yeni teknikler arasındaki en sarih fark nedir?
Evvelce yüz gençleştirmede daima cerrahi sistemler kullanılırdı. Bikaç sene öncesine kadar yüzünü gerdirmek isteyen bir hastanın ameliyat dışında sair devası yoktu. Fakat artık 1 saat içinde iple yüz germe dediğimiz prosedürle yada son teknoloji olan ameliyatsız yüz germe cihazları ile yalnızca tek bir seansta acısız, ağrısız bir biçimde hasta çabucak günlük hayatına dönerek sarkmalardan kurtulabiliyor.