Eşyalara ve ciceklere yuklenen anlamlara inanmak batıl bir inanış mı? Bazı ciceklerin saflığı, bazılarının ise guveni ifade ettiği soyleniyor ve bunun gibi bircok şey icin yakıştırma yapılıyor
Cevap: Eşyalara ve ciceklere yuklenen anlamlara inanmak batıl bir inanış mı?
Saf ve nezih İslam inancı, fal, kehanet, uğursuzluk gibi herturlu hurafe ve boş adetlerden uzaktır Hicbir faydası olmayan, aksine, Muslumanların sağlam itikadlarına zarar veren, kişinin hak ve hakikate olan bağlılığını zedeleyen inanclar hicbir şekilde musamaha ile karşılanmaz, onların yayılmasına goz yumulmaz
Hastalığının bir başkasına (Allahın takdiri olmaksızın) gecmesi, uğursuzluk, baykuş (un otmesi), karındaki yılan diye bir şey yoktur
Bir şeyi uğursuz sayarak ondan fayda ve zarar beklemek doğru değildir Zira her turlu fayda ve zarar ancak Allahın takdiriyle meydana gelmektedir Her memlekette ve her bolgede halk tarafından farklı ve değişik şeyler uğursuzluk alameti sayılmaktadır Mesela kopeğin ulumasını, merkebin anırmasını, geceleri baykuşun otmesini uğursuz sayan yerler olduğu gibi, bazı gunler temizlik yapmayı, tırnak kesmeyi ve camaşır yıkamayı uğursuz goren bolgeler de vardır Bunlar da hadiste zikredilen hususlara benzemektedir Aslı astarı olmayan inanclardır Bu luzumsuz inancları hoş karşılamayan Peygamberimiz sav
İslamda teşeum yoktur, en hayırlısı tefeuldur
buyurarak teşeumun, yani bazı şeyin uğursuzluğuna inanmanın manasızlığını ifade ederken, uygun ve musbet olanı da bildirmektedir EbU Hureyreden (ra) gelen bir rivayete gore,
Peygamber (asm) guzel tefeulden hoşlanır, bir şeyi uğursuz saymaktan hoşlanmazdı
Tefeul bir şeyi hayra yormak manasına gelmektedir Tefeulun misalini Peygamberimiz (asm)'de gormemiz mumkundur Nitekim Hudeybiye sulhunde muşrikler, Muslumanları zor durumda bırakmışlardı O sırada muşrikler tarafından anlaşma icin Suheyl İbni Amrın başkanlığında bir heyetin gelmekte olduğu duyulunca, Resuli Ekrem kolaylık ve yumuşaklık ifade eden Suheyl adıyla tefeul ederek ashabına Artık işimiz kolaylaştı buyurmuştur
Ciceklere guzel anlamlar yukleyerek tefeulde bulunmak caizdir Ancak bu yakıştırmaları dinin bir gereği gibi gormek veya mutlak bir hukum gibi kabul etmek doğru değildir ve batıl bir inanıştır İnsanın bir işin hayır veya şer olup olmadığını, menfaat veya zararını kestiremediği, yapıp yapmamada tereddut ettiği meselelerde, bazı şeyleri uğursuz sayarak ona gore hareket etmek yerine istişarede bulunması, ehil kimselerin goruşunu alması tavsiye edilmiştir
Ayrıca hadiste gecen istihare namaz ve duasına başvurabileceği de soylenmiştir Boylece muşkul durumlarda istihare ruha ferahlık veren ilahi bir caredir