Son Konu

Etimoloji Notları konu anlatımı

iltasyazilim

Yeni Üye
Katılım
25 Ara 2016
Mesajlar
2
Tepkime
1
Puanları
38
Yaş
35
Credits
-2
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
Dilin Köklerini Araştıran Bilim anlatımı, Etimoloji cümlede nerde kullanır, Dilin Köklerini Araştıran Bilim ders notları,Dilin Köklerini Araştıran Bilim örnekler,

*Kaplıca sözcüğü astarlı ve ılıca sözcüklerinin birleşiminden oluşmuştur
*ılıman sözcüğü sanıldığı gibi ılı f ilinden yok ;liman isminden gelmektedir Fakat sözcüğün ılıman hale gelişinde ılı fiilinin bir baskısı olduğu da göz önünde bulundurulmalıdır
*çirkef sözcüğü Farsça çirk (pis) ab(su) sözcüklerinin birleşiminden gelmektedir
*Hoşaf sözcüğü güzel ab sözcüğünden gelmektedir
*Seksen ve doksan sözcükleri sekiz on ve dokuz on sözcüklerinin birleşiminden gelmektedir
*altmış ve yetmiş sözcükleri de altı ve yedi sözcüklerinin üstüne miş yani on anlamına gelen kelimenin eklenmesi suretiyle oluşmuş birleşik bir sözcüktür
*oğlak sözcüğünün kökü oğuldur
*Avrupalılar yoğurt ve ayranı Türklerden öğrenmişlerdirBu kavramlara karşılık kullandıkları sözcükler de Türkçedir
*Bilezik sözcüğü bilek ve yüzük sözcüklerinin birleşiminden gelmektedir
*böyle şöyle sözcükleri bu ve şu sözcüklerinin üzerine ile edatının eklenmesi suretiyle oluşmuş birleşmiş bir kelimedir
*çeyrek sözcüğü aslen Farsça bir sözcüktürAslen Farsça çahar(dört)yek (bir) sözcüklerinin birleşiminden oluşmuşturSözcüğün anlamı da zaten dörtte bir demektir
*cıncık sözcüğü, aslen inci sözcüğünün başına ‘c ’ sesi getirilmesi ve inci boncuk deyimindeki boncuk sözcüğünün sonundaki ‘k ’ ünsüzünün de inci sözcüğüne eklenmesi suretiyle oluşmuştur
*Domates sözcüğü aslen Meksika dillerinden olan Aztekçeye ait bir sözcüktürorijinali de tomatı biçimindedir
*Zerdali sözcüğü aslen Farsça bir sözcüktür, orijinali zerdi alu (sarı erik) dir
*Şeftali de aslen Farsça bir sözcüktürOrijinali şefti alu biçimindedirAnlamı ise etli erik demektir
*Panjur sözcüğü abajur kelimesinin bozulmuş biçimidir
*Salatalık kelimesi İtalyanca insalata kelimesinden gelmektedir Anlamı ise tuz demektir Salatalığın da sının sudan oluşması ilginçtir
*Ulusal kelimesi aslen Arapça bir kelimedir ve anlamı şeriata ilişkin, şerri anlamındadırTürkçede ise ulusal kelimesi ulusal anlamındadır
*Aslen Türkçe bir sözcük olan savcı ilk olarak söz getirip götüren anlamında kullanılmış, İslamiyet ’e geçince peygamber anlamında kullanılmıştırGünümüzde ise bir hukuk terimi olarak kullanılmaktadır
*Türkçedeki yıldız kelimesinin sinema sanatçısı olarak kullanılması Fransızcanın etkisiyle olmuştur
*Fransızcada tulipe İngilizcede tulip İtalyancada tulipa Portekizcede tulipa Almancada Tulpe sözcükleri lale anlamına gelmektedirBu sözcüğün de şöyle bir hikayesi vardır:Hollandalı AG Busneck , 16 yy ortalarında Edirnede gördüğü laleye (anlamından nedeniyle olsa lüzum) tülbent (eşarp) demiştir ve tüm Avrupada adı bu şekilde yayılmıştırKullanmakta olduğumuz bu sözcük de aslen Farsça bir kelimedirOrijinali dilbent dir Asıl anlamı ise gönül bağlayandır
*Amerikan Para birimi dolar, Alman özel adıdırda Almanyada Joachimstal maden ocağından çıkarılan gümüşten döktürülen bir sikke joachimstaler adıyla anılmıştırDolar da adını buradan almıştır
*İzmir Güzelyalının birincil adı Kokaryalıdır
*Giresun şehrinin asıl orijinal biçimi Kerasos (kirazlık) tırDaha daha sonra Kerasos~ Kerasonde~Kerasunt~ Giresun şeklinde bir gelişim izlemiştir
*Doğu Karadenizdeki Tirebolu ’nun orijinal biçimi Tripolis ’tir Üç şehir anlamına gelmektedir
*İstanbulun orijinal biçimi Eis ten polin Yunanca şehre doğru anlamındadırHer ne değin Evliya Çelebi İslam bola dayandırsa da bu doğru değildir
*Bolu ’nun orijinal biçimi polis dirPolis Yunancada büyük kasaba demekti
*Denizlinin çevresinde hiç deniz yokken bu şehre niçin bu isim verilmiştir hiç merak ettiniz mi? Aslen 14 15 yüzyıllarda bu şehre Tonuzlu(domuzlu) deniyorduDaha sonraları halkın bu ismi pek estetik bulmamasından olacak şehrin ismi Denizli biçimine çevrilmiştir

Türkçeye eş fakat doğrusu başka dilden gelmiş olan sözcükler:

Bu bölümde işlenen sözcükler, başka dillerden dilimize girmiş lakin Türkçe kök veya sözcüklerden türemişe aynı bir ışık halkası sokularak (o Türkçe sözcüğün anlamını taşımasa bile) kullanılagelmiş sözcüklerdir Bunların çoğu, geniş bir kesim göre Türkçe sanılmakta; hatta bir bölümü de Türkçede çağrıştırdığı anlamda – yanlış biçimde – kullanılmaktadır Benim bu sözcükleri araştırmamdaki ana dürtüler de zaten sözcüklerle uyumsuz olan Türkçe anlamlardı Bunlar aralarında, son dönemlerde birçok komşudan duyduğum “kardolabı lafı (gardrop seslenmek istemişler), bu işin ara sıra ne kadar abartıldığına fazla ilginç bir örnek! Daha sık kullanılan diğer sözcükleri aşağı veriyorum Bunların yanında, geldiği dilden nedeniyle şaşırtıcı olan yabancı kökenli bazı diğer sözcükler ekliyorum:

1 metelik: Sondaki lik eki, türkçe sözcük çağrışımı yapıyor; “yemeklik yağdaki gibi… Aslı ise batı dillerinden geliyor: İngilizce ’de, metallic; yani metal para… Biz kullanırken baştaki bölümü de bir türk ismiyle (mete) değiştirip kullanagelmişiz

2 isterik: Biliyorum oysa birçok birey bu hatalı biçimiyle kullanmıyordur bu sözcüğü “Histeri nöbetlerine tutulan kişinin aldığı sıfattır ve ingilizcede “histerical denir Başarısızlığa ve bir şeyi elde edememeye dayanamama ve fazla küplere binme gibi (ruhbilimci değilim) etkileri olan bir ruh hastalığı olan birey “histerik olarak anılır Ancak Türkçede “isteme ile tahvil kurulması ve “bir şeyi fazla isteyen anlamında kullanılması da fazla yaygındır Hatta ara sıra, “isterik bayan lafı epeyce onur kırıcı bir mantıkla kullanılır

3 bendeniz: Bu sözcüğün ne “ben adılıyla, ne de “denizle bir ilgisi vardır; fakat sondaki “niz eki Türkçedir “Bende, Farsçada, “kul, tutsak demektir Yani birey kendini sunarken – eski dönemlerin fazla nezaketiyle , “Ben kulunuz X kişi, diye sunar ya; bu da pek konuşmalarla geçmişten günümüze gelmiş Bu tanımlama gösteriyor ancak, “Ben bendeniz X birey, çağırmak dürüst olur ve yalnız kendimizi değil başkalarını da, “Bu da naçizane bendeniz Yusuf Kenan DURMUŞOĞLU diye sunabiliriz ( Neyse, bu sözcüğe bu değin izah etme fazla bile

4 kaldırım: Bunun “kaldırmak ile bir ilgisi var gibi görünse de (otoyolun yükseğinde olması açısından), ana kökeni Rumca ’dır Rumca ’da “kali, “iyi anlamındadır (kalimera: günaydın, iyi günler) “Dromos (sondaki “s genelde okunmaz) ise “yol anlamını taşır Yani kalidromos: iyiyol; yani yürümeye elverişli, taşsız, tozsuz, çamursuz yol…

5 sütyen: Genelde ilişki kurulmasa da, bu kelime “sütmeme ilişkisini çağrıştıracak bir yapıda kullanılmaktadır İtiraf etmeliyim fakat ben küçükken bu iç çamaşırının – isminden dolayı – sütün dış giysiye sızmasını engellemeye yaradığını sanıyordum Ana kökeni Fransızca ’daki “sous tiendir (“aşağıdan tutan anlamında) Okunuşu: sutien

6 lahmacun: Bu sözcüğün “macunla ilgisi dolaylıdır Arapçada “acin yoğrulmuş (macun o kökten kazanç), “lahm ise “et demektir Lahmi acin: yoğrulmuş et…

7 boğa yılanı: Bu yılan, avını boğarak öldürmesi ve belki de boğa gibi kocaman ve zinde olmasından dolayı, ismi Türkçe sanılmaya epeyce yatkın olan garip bir örnektir Fakat aslı, acilen kesinlikle hatırlayamayacağım bir Afrika dilinden geliyor: boa… Sondaki “yılanı sözcüğü patavatsız… Kobra, piton der gibi, boa!

8 vapur: İngilizce “vapour (buhar) sözcüğünden geliyor Önceleri buharlı gemilere bahşedilen ingilizce isimden… Gerçekten, dilimizde batı dillerinden uyarladığımız sözcüklerin çoğunlukla fransızca okunuşunu kullandığımızdan bunu da “vapordan uyarlamışız

9 anahtar: Bu sözcüğün kökü, yunanca “anihto (başlatmak) eylemidir “Anihtiri ise “açmaya yarayan anlamındadır; yani “anahtar… Yunanca kökenli sözcükler sahiden dilimize Anadolu ’da konuşulan (“konuşulmuş olan, çağrıda bulunmak daha doğru olur sanırım) Rumcadan geçmiştir Fiilen iki dil bir irine çok benzese de, Rumca ’daki birçok kelime Yunanlarca agnostik Bu yüzden bu sayfalardaki birçok grekçe sözcüğe “Yunanca kökenli seslenmek yerine “Rumca kökenli demeyi yeğleyeceğim Bu durumda ise “Anadolu Rumları ’nın dili anlaşılmalıdır

10 – kilit: Yeniden Rumcadaki “kleo (kapatmak) eyleminden türeyen “kleidi (“klidi diye okunur; “kapamaya, kilitlemeye yarayan anlamında…) sözcüğünden gelmektedir

11 safsata: Yunanca ’daki “sophistes akıllı, bilgisi olan anlamına geliyor Türkçe ve Arapça ’da ise “patavatsız laf anlamında kullanılıyor

12 entel: Natürel ama bu sözcük batı dillerindeki “intellectual sözcüğünden bozularak “toplumdan bütünüyle kopuk, bilgisini yalnızca biliyor görünmek için edinen kişi anlamında kullanılıyor Hakiki anlamı ise, “birçok konuda bilgili olandır (sıfat)

13 kapuska: Slavca ’da “lahana demektir Bizde ise “kıymalı lahana yemeğine denmektedir

14 karyola: Bizde çoğunlukla yatağın üstüne serildiği, başlıca metalden yapılan ayaklı mobilya anlamına geliyor Ama gerçek anlamı “el arabasıdır (carriola: İtalyanca) İtalyan gemicilerden bizim kullanımımıza geçti; gemicilerin kullandığı portatif tekerlekli yataklara denir;kökü “taşımaktır (carri)

15 ameliyat: Arapça ’daki “amel (meslek, eylem) sözcüğünden geliyor Hakiki anlamı, “işlemler, eylemlerdir Bizde ise, “yetkili uzmanın hastaya uyguladığı operasyon (başlıca cerrahi) olarak anlaşılır

16 hür: Reel anlamı “başı astdır (ser:baş, best:ast) Ama sanırım bizde hatalı olarak kullanılıyor; gerçeği “serbes (başıboş) olsa gerektir yine de bizdeki anlamı bütün karşılamıyor Biraz karmakarışık bir durum yani…

17 puşt: Farsça ’da “arka, kıç anlamına geliyor Pek masum bir söz…

18 gebermek: Türkçe ’de eski anlamı “şişmek idi Hemen ise ölmenin vahşi bir tabiri oldu Ölüp beklemiş hayvanların şişmesinden geliyor olsa gerek (Hamile ve göbek sözcükleri de aynı kökten geliyor)

19 pezevenk: Farsça ’daki “pejavend (kapı tokmağı, sürgü) sözcüğünden “pezevenk (kapı ardından bekleyen; anlam genişlemesiyle, bayan alışverişi yapan)…

20 sıpa: Abazaca ’da “spau “çocuk, yavru demektir Bizde ise eşek yavrusu… Arapça ’da da aynı biçimde “sabi, sibyan “çocuk anlamındadır

21 kaltak: Türkçe ’de “alta konup üzerine oturulan anlamına geliyor Eyer için de bu sözcük kullanılır “Önüne gelenin altına yatan kadın anlamında aşağılama sözcüğü olarak kullanılması garip…

22 sosyete: Bizim kullandığımız telafuz Fransızca ’dan seçme parça… Anlamı “kalabalıktur Bizde önceleri “yüksek sosyete denen varlıklı tabakaya sonradan özet olarak “sosyete denmeye başlanmıştır

15 kokona: Yunanca “kokkonadan geliyor ve gerçek anlamı “Hristiyan bayandır Bizde ise giyimi ve süslenmesi aşırıya kaçan (yorumu yapanların düşüncesi böyle) yaşlı kadınlar nedense bu biçimde anılıyor

23 tuvalet: Yalnız bizim dilimizde yok, birkaç dilde daha “helaya bahşedilen isim… Aslı, Fransızca “toilettetir ve “temizlik anlamına gelir “Tuvalet kağıdı ve “tuvalet masası temizlikle ilgili şeylerdir “Tuvalet kağıdını referans alarak mekana “tuvalet ismini atamak yalnız bizim bulışumuz değil… Yunanlar da bunu başarmış (Yeri gelmişken… “Yunanlı diye bir halk yoktur dünyada)

24 yosma: Gerçek anlamı “neşelendirici, güzel genç bayanken ne duruma düştüğünü ibretle izliyorum Kadının neşe ve güzelliğinin dar kalması gerektiği düşüncesinin bir sonucu…

25 don: Muhakkak ki “kıyafet anlamına geliyor ama “külotun argosu üretilmiş Zaten ne zaman oysa bir sözcüğün tanıdık olmayan dildeki karşılığı “moda olur, Türkçesi artan bir şekilde argolaşır

26Köstebek: gözsüz tebek sözcüklerinin birleşiminden oluşmaktadır
Ilıman: liman sözcüğünün Türkçede bozulmuş şeklidir ılı fiiliyle bir bağı yoktur

alıntı *
 
Üst Alt