Son Konu

Etkileyici Oykuler

bilgiliadam

Yeni Üye
Katılım
16 Ağu 2017
Mesajlar
1,516,397
Tepkime
42
Puanları
48
Credits
-46,831
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
Etkileyici Oykuler
Etkileyici Hikayeler
Etkileyici Oyku ve Hikayeler

Profesor sınıfa girip karsısında duran dunyanın
en secilmis ogrencilerine kısa bir sure baktıktan sonra
Bu gun Zaman Yonetimi konusunda deneyle
karısık bir sınav yapacagızdedi Kursuye yurudu
kursunun altından kocaman bir kavanoz cıkarttı
Arkadan kursunun altından bir duzine yumruk
buyukluğunde tas aldı ve tasları buyuk bir
dikkatle kavanozun icine yerlestirmeye basladı
Kavanozun daha baska tas almayacağına emin
olduktan sonra oğrencilerine dondu ve
Bu kavanoz doldu mu?diye sordu
Oğrenciler hep bir ağızdan Doldudiye
cevapladılar Profesor Oyle mi?dedi ve
kursunun altına eğilerek bir kova mıcır cıkarttı
Mıcırı kavanozun ağzından yavas yavas doktu
Sonra kavanozu sallayarak mıcırın tasların arasına yerlesmesini
sağladı Sonra oğrencilerine donerek bir kez daha
Bu kavanoz doldu mu?diye sordu
Bir oğrenci Dolmadı herhaldediye cevap verdi
Doğrudedi profesor ve gene kursunun altına eğilerek
bir kova kum aldı ve yavas yavas tum kum taneleri taslarla mıcırların
arasına nufuz edene kadar doktu

Gene oğrencilerine dondu ve Bu kavanoz doldu mu?diye sordu
Tum sınıftakiler bir ağızdan Hayırdiye bağırdılar
Guzeldedi profesor ve kursunun altına
eğilerek bir surahi su aldı ve kavanoz ağzına kadar doluncaya dek suyu
bosalttı Sonra oğrencilerine donerek Bu deneyin amacı neydidiye
sordu Uyanık bir oğrenci hemen Zamanımız ne kadar dolu gorunurse
gorunsun daha ayırabileceğimiz zamanımız mutlaka vardır diye atladı
Hayırdedi profesor bu deneyin esas anlatmak istediği
Eğer buyuk tasları bastan yerlestirmezsen kucukler girdikten sonra
buyukleri hic bir zaman kavanozun icine koyamazsın gerceğidir
Oğrenciler saskınlık icinde birbirlerine bakarken profesor devam etti:
Nedir hayatınızdaki buyuk taslar? Cocuklarınız esiniz sevdikleriniz
arkadaslarınız eğitiminiz hayalleriniz sağlığınız bir eser yaratmak
baskalarına faydalı olmak onlara bir sey oğretmek!
Buyuk taslarınız belki bunlardan birisi belki bir kacı belki hepsi
Bu aksam uykuya yatmadan once iyice dusunun ve sizin buyuk taslarınız
hangileridir iyi karar verin Bilin ki buyuk taslarınızı kavanoza ilk
olarak yerlestirmezseniz hic bir zaman bir daha koyamazsınız o zaman da ne
kendinize ne de calıstığınız kuruma ne de ulkenize faydalı olursunuz
Bu da iyi bir is adamı gercekte de iyi bir adam olamayacağınızı gosterir
Profesor ders bittiği halde konusmadan oturan oğrencileri sınıfta
bırakarak cıktı

Sanırım hepimiz artık en buyuk taşımızı secer ona gore hareket ederiz


Adalet Hanım (cok etkileyici bir oyku)
aşlı kadın yatağından kalktı Sabah ezanının insan ruhuna huzur veren sesi oda icinde yankılanıyordu 88 yaşından beklenmeyecek bir ceviklikle pencereye doğru yoneldi Pencereyi acması ile birlikte odaya ezan sesi ile birlikte baharın guzel kokusu ve kuş cıvıltıları doluştu Penceresinden gozuken Kurtuluş Parkına bakarak yaşlı ciğerlerine sabahın ılık esintisi ile doldurdu Abdestini aldı, sabah namazını kıldı Mutfağa yoneldi Cayla birlikte bir iki lokma bir şeyler atıştırdı Oturma odasına yoneldi Eski bir fiskos masasının yanındaki koltuğuna ilişti Masanın ustu cerceveler ile doluydu Bir tanesine uzandı, camının uzerinde titreyen parmaklarını dolaştırdı Cercevenin icindeki fotoğrafta İstiklal madalyalı kara yağız bir adamla, makyaız olmasına rağmen guzelliği goz alan bir kadın birbirlerine bakarak gulumsuyorlardı Yaşlı kadın 'Gunaydın Anne, Gunaydın Baba' dedi Usulca yerine koyduğu cerceveye bir bakış daha attıktan sonra başka bir cerceveyi eline aldı Bu siyah beyaz fotoğrafta da subay uniformalı bir adamla bir gelin yan yana duruyorlardı Yaşlı kadın cerceveyi titreyen dudaklarla optu 'Gunaydın Kocacığım' dedi Kadın bu cerceveyi de bıraktıktan sonra ucuncu ve son cerceveye uzandı Artık gozlerinden yaş damlıyordu Fotoğraftaki biri erkek diğeri kız cocuklara bakıp 'Gunaydın Evlatlarım' dedi Tum cercevelere kısaca goz atıp 'Sizleri, hepinizi cok ozledim' dedi

Gozlerinde biriken yaşları sildi Artık ağlamak icin bile yaşlı hissediyordu kendini Ağır ağır doğrulduğu koltuğundan eski telefonuna doğru yoneldi Ağır ağır numaraları cevirdi Karşısına cıkan adama 'Bir taksi istiyorum' dedi ve adresi verdi Kapısını kilitleyip, apartman merenlerine yoneldi Yıllarca cekmediği zorluk kalmamıştı ama şimdi bu merenler hayatının en buyuk engeli olmuştu Ağır ve dikkatli bir bicimde iniyordu Sabırsızlanan taksi şoforunun caldığı korna sokağı inletiyordu 'Patlama be adam' dedi Nihayet taksiye binebildi 'Teyze hoş geldin' dedi 2530 yaşlarındaki şofor 'Nereye gidiyoruz?' Kadın kısa bir sessizliğin sonunda 'Tum bir gun beni taşırmısın?' diye sordu 'Sana 500 lira veririm' Adam kucumser bir gulumseme ile, 'Mal sahibi benden her gun 500 lira istiyor teyze' dedi

Kadın gulumsedi

'O zaman sana 650 lira vereceğim ne dersin?'

'Kurtarmaz ama senin guzel hatırını kırmayayım İlk once nereye gideceğiz?'

'Anıtkabir'e'

'Anıtkabir'e mi?

'Evet'

'Tamam teyzeciğim'

'Yaş kac teyzeciğim?'

'Seksen sekiz'

'Maşallah Allah uzun omur versin teyzeciğim'

'Allah sağlıklı mutlu omur versin oğlum'

'Haklısın teyzecim'

Taksi Anıtkabir'in kapısına gelmişti Şofor 'Teyzeciğim geldik' dedi Dalgın gorunen kadın 'Evladım burada yardımına ihtiyacım var' dedi 'Benimle gel' Adam şaşırmıştı 'Tabii teyze' dedi Kuşkulu gozlerle 'Bizi buraya alırlar mı?' diye sordu

O ana kadar dalgın ve yorgun gorunen kadın, bir anda irkildi Gozlerinden ateş fışkırarak 'Ne demek almamak? Sen daha once hic gelmedin mi buraya?' dedi

'Hayır'

'Kac yıldır Ankara'da yaşıyorsun?'

'Ben Ankaralıyım teyze Doğma buyume'

'Ee o zaman'

'Ne bileyim bir kez okulla gelmiştik bayramda Bayram olmayınca burası kapalı sanıyordum ben'

Kadın sinirli bir şekilde kafa salladı

Şofor utanmıştı Mozoleye cıkan mermer merenlere kadar konuşmadılar Merenlere geldiklerinde Şofor kuşkulu bir şekilde

'Nasıl cıkacaksın Teyze?' diye sordu

'Her ay nasıl cıkıyorsam oyle'

'Her ay geliyormusun?'

'Evet'

Uzun bir uğraşla merenleri cıktılar Mozoleye doğru ağır ağır ilerlediler İcerisi cok serindi Şofor buyuk bir azimle yurumeye calışan kadının koluna girmişti Kadının nefes alışları sıklaşmıştı Nihayet mozolenin onune geldiler Kadın şoforun kolundan ani bir hareketle kurtuldu Cantasını actı Tek bir karanfil cıkardı Mozoleye doğru ilerledi Ciceği mozoleye koydu Şofor şaşkınlıkla olayı seyrederken kadının ağzından şu sozlerin dokulduğunu fark etti 'Hayatım boyunca sana verdiğim sozu tutmak icin calıştım' Ağır ağır geriye cekilen kadın ellerini acıp Fatiha okumaya başladı Şofor kısa bir şaşkınlığın ardından ona katıldı Kadın bir anlık suskunluktan sonra 'Hadi gidelim' dedi

Geldiklerinden cok daha ağır bir şekilde arabaya donduler Şofor kadının durumundan endişelenmeye başlamıştı 'Yoruldun mu Teyze' dedi

Kadın sustu Bir sure suskunluktan sonra 'Evet hem de cok yoruldum' diye cevapladı

'Nereye gidiyoruz?'

'Bankaya'

Şofor arabasındaki kadının herhangi biri olmadığını anlamıştı Bu yaşlı kadının Ataturk'e verdiği soz ne olabilirdi? En sonunda dayanamadı

'Teyzeciğim bir şey sorabilirmiyim?'

'Sor bakalım evladım'

'Anıtkabir'de Ataturk'e bir soz verdiğinizi soylemiştiniz O soz nedir?'

'Uzun hikaye evladım'

'Olsun be teyze anlat ne olur'

'Ben lisedeyken bizim okulumuza gelmişti Ataturk Beni de ona cicek vermek icin secmişlerdi Ciceği verdiğimde bana ismimi sordu Bende 'Adalet' dedim Bunun uzerine 'Ne guzel ismin varmış' dedi 'Okulu bitirince ne olacaksın' dedi bana Hemşire dedim Oda 'Guzel meslek ama bence sen Hakim ol ismine cok yakışır' dedi Ben kadından hakim olmaz ki dedim Kaşlarını cattı, 'Sen istedikten sonra olur Senden soz istiyorum hakim olacaksın' dedi '

'Sen ne dedin peki?'

'Mustafa Kemal emretmiş ne denir? Soz verdim'

'Peki olabildin mi Adalet Teyze?'

'Evet ben Cumhuriyetin ilk kadın hakimlerindenim'

'Vay be Sende ne hikaye varmış Adalet Teyze'

'Herkesin bir hikayesi vardır evladım Herkesin hikayesi de kendine gore değerlidir Eğer insanların hikayelerini bilip anlayabilirsen insanlara daha anlayışlı davranabilirsin'

'Haklısın Adalet Teyze Bu bankamı gelmek istediğin'

'Evet'

'Yardım edeyim mi? Bende geleyim mi?'

'Hayır Sen burada bekle lutfenBu arada adın neydi evladım'

'Osman teyzeciğim'

'Tamam Osman Beni 45 dakika kadar sonra buradan al olur mu?'

'Tamam teyzeciğim'

Adalet hanım bankadan iceri girdi Osman oğlen saatinin geldiğini fark edip yemeğe gitti Yemek boyunca Adalet hanımı duşundu 'Kim bilir neler yaşamış, neler gormuştur' diye duşundu Tam vaktinde bankanın onundeydi Adalet hanım 15 dakikalık gecikme ile geldi

'Hoş geldin Hakim Teyze'

'Cok uzun zamandır bana Hakim denmemişti'

'Hoşuna gitmediyse soylemeyeyim?'

'Yok aksine hoşuma gitti Sağol'

'Nereye gidiyoruz?'

'Seyranbağlarına'

'Tabii'

'Hakim Teyze cok yer gezmişsindir sen'

'Tum Anadolu'yu karış karış gezdik rahmetli kocamla'

'Ne iş yapardı amca?'

'Subaydı'

'Ne zaman vefat etti?'

'1952′de'

'Cok olmuşGencmiş'

'Kore savaşında şehit oldu'

'Allah rahmet eylesin Hakim teyze'

' Sağol'

'Seyranbağları'na geldik nereye gideceğiz?'

'Sağa sap İkinci binanın onunde dur'

'TamamBuyur Hakim TeyzeGeleyim mi ben'

'Yok bekle burada'

Osman beklemeye başladı Bir ara merak etti Binanın uzaktan gorunen levhasına baktı 'Seyranbağları Kız Yetiştirme Yurdu' yazısını okudu Anlam veremedi 'Bu kadın burada ne yapar ki?' diye duşundu

Yarım saat sonra Adalet hanım gorundu Yanında orta yaşlı kibar bir hanım vardı Adalet hanımı arabaya ağır ağır bindirdi Kadın 'Adalet Hanım size ne kadar teşekkur etsek azdır Her zaman yanımızdasınız Kızlarda sizi cok seviyor Ne olur arayı cok uzatmayın Yine gelin' dedi

Adalet hanım, buğulu gozlerle 'İnşallah Kızlara selamımı soyleyin Bende onları cok seviyorum Onlara iyi bakın' dedi

Araba hareket etti

'Nereye Hakim Teyze?'

'Hemen iki sokak oteye'

Osman iki sokak otede bu sefer başka bir binanın onune park etti Bu binada da 'Ankara Seyranbağları Huzurevi' yazıyordu

'Bekle beni'

'Tabii Hakim Teyze'

Yine 1 saate yakın bir bekleyişin sonunda bu sefer etrafında bir cok yaşlı kadın ve adamla cıkageldi Adalet Hanım Sarılıp opuştukten sonra oradan ayrıldılar Osman dikiz aynasından Adalet Hanım'ın gozlerinden akan yaşları fark etti

'İyi misin Hakim Teyze'

'İyiyim Osman Eski dostları gorunce insan bir hoş oluyor'

'Nereye gidiyoruz?'

'Cebeci Asri Mezarlığına'

'Tamam'

'Teyze nerelisin sen?'

'Aydın Sokeliyim Babam orada pamuk ekerdi Annem ev hanımıydı Sonra Kurtuluş Savaşı oldu Babam savaşa gitti Soke işgal oldu Biz dağlara kactık annemle Saklandık dağ koylerinde Savaş bitince Soke'ye donduk Allah'a Şukur Babam'da sağ salim dondu savaştan'

'Sonra ne oldu?'

'Liseye Aydın'a gonderdi babam Orada Ataturk'le karşılaştım Sozumu tutmak icin İstanbul'a gittim Hukuk fakultesine girdim Orada rahmetli eşimle karşılaştım O Harbiye'de okuyordu o zaman Mezun olunca evlendik'

'Cocuğunuz var mı?'

'Bir kızım bir oğlum vardı'

'Neredeler şimdi?'

'Oğlum dışişlerinde calışıyordu'

'Ne guzel'

'1978′de Fransa'da Ermeniler oldurduler'

'Uzuldum Hakim Teyze Başın sağ olsun O da babası gibi şehit oldu yani'

'Evet Şehit babanın şehit oğlu Allah kimseye evlat acısı vermesin'

'Amin Ya kızın?'

'O eşi ve cocukları ile İzmit'te yaşıyordu Oğretmendi 1999′da depremde hepsi vefat ettiler'

'Allah rahmet eylesinBoş boğazlığımla uzdum seni Hakim Teyze kusura bakma'

'Sanki sormasan aklımdan cıkıyorlar mı evladımSen uzulme sağol'

'Geldik Teyze'

'Tamam evladım Al işte paran artık gidebilirsin'

'Hakim teyze buradan nasıl doneceksin? Ben seni bekleyeyim eve bırakayım'

'Yok beni alacaklar buradan'

'Hakim Teyze bu para fazla Kusura bakma ben sana yalan soyledim Taksinin sahibi benden 350 lira bekliyor Affet beni 350 'yi ona veririm Gerisi kalsın Bende para istemem Bugun senden aldığım hayat dersinin parasal karşılığı yok zaten'

'Cocukların var mı?'

'İki tane ellerinden operler' Taksinin guneşliğinden cocuklarının resimlerini cıkarıp gosterdi

'Adları nedir?'

'Kemal ve Ayşe'

'Oğlumun adı da Kemaldi'

Sessizliğin ardından Osman'ın elindeki parayı ittirdi Adalet Hanım

'Onlara bir şeyler al benim icin Onları okut Ama yalansız, dolansız, cok calışarak helal lokma ile buyut ve okut Ataturk'un bana yaptığı gibi iclerindeki gucu fark etmelerini sağla Bir de vatanını, milletini sevmelerini oğutle onlara'

Osman Adalet Hanımın ellerine sarılıp optu Ona iyi evlatlar yetiştireceğine soz verdi Adalet hanım mezarlığın kapısından ağır ağır iceri girerken; Osman yaşlı gozlerle onu izliyordu Hayatının en buyuk dersini kendisi kucucuk, yureği yaşadığı acılara rağmen kocaman ve guclu bu yaşlı kadından almıştı Osman arabasını mal sahibine goturmeye karar verdi Bu gun daha fazla calışamazdı

Ertesi gun Ankara'da garip bir yağmur yağıyordu Sanki gok delinmişti Osman taksiyi mal sahibinden almış, durağa gelmişti Cay ocağının yanında duran gazeteyi aldı İlk sayfadaki haberlere goz gezdirdi Siyaset doluydu gazete Hic anlamazdı Sıkılıp adli olayların yer aldığı ucuncu sayfayı actı Taksiciler arkadaşları ile ilgili kotu haberleri genellikle oradan alırlardı Goz gezdirirken bir haber dikkatini cekti

'Dun gece gec saatlerde Cebeci Asri mezarlığında bulunan cesedin Cumhuriyet tarihinin ilk Kadın Hakimlerinden Adalet YILMAZ'a ait olduğu belirlendi Adalet YILMAZ'ın bulunduğu yerdeki mezarların eşine ve oğluna ait olduğu belirlendi YILMAZ vefat ettiği gun bankadaki tum parasını cektiği, bu parayı ikiye bolerek Seyranbağları'ndaki bir kız yetiştirme yurdu ile bir huzurevine bağışladığı belirlendi Polis, Adalet YILMAZ'ın mezarlığa olmek icin gittiğini duşunuyor'

Osman bir anda sarsıldı Gozyaşlarına engel olamıyordu Taksici arkadaşları hicbir şey anlamadılar Bir daha da hic anlatmadı Osman bu yaşadıklarını Herkesin tek bildiği Osman'ın bardaktan boşanırcasına yağan yağmur altında 'Gokler bile sana ağlıyor' diyerek ağladığı…
 
Üst Alt