teknolojiuzmani
Yeni Üye
Katılırsınız ya da katılmazsınız ama bizce Ubisoft, geliştirdiği IP'lerde, oyuncuların sevdiği mekaniklere sağdık kalma ve çoğunluğun eleştirdiklerinde de iyileştirmeye gitme konusunda oldukça başarılı bir firma. Artık ismini görmesek bile yeni çıkan bir oyunun FC ya da AC oyunu olduğunu söyleyebiliyoruz. Bu aslında kötü bir şey değil ve bu tip oyunlar için bir öncekinin aynısı olmuş yorumlarına da hiç anlam veremediğimizi söylemek istiyoruz. Sadece Ubisoft değil tüm geliştiriciler zaten açık dünya oyunlar için kendi içinde ufak tefek değişikliklere gittikleri belli oyun mekaniklerini kullanıyorlar. Bu konuda en iyilerini birbirlerinden özümsüyorlar. Zaten gelip gelebilecekleri en üst nokta gerçek hayat dinamiklerini birebir yansıtmak olabilir, daha fazlasını beklememek gerekiyor. Burada asıl farkı yaratan hikaye oluyor ki özellikle Far Cry oyunları bize bu konuda iyilerden biri. Hele ki hikaye odaklı AAA oyunlara hasret kaldığımız şu günlerde yeni bir Far Cry oyununa kavuşmuş olmamız da ilaç gibi geldi.
Far Cry 3 ile başlayan ve artık oyunun ana teması gibi olan, mazlum bir halkı özgür bırakmak (-bölgeye demokrasi getirmek
Far Cry serisindeki gelmiş geçmiş en üst seviye kötü
Serinin altıncı oyununda; Karayipler'de yer alan doğal güzellikleri, yaban hayatı ve insan çeşitliliği bakımından zengin bir tropikal cennet olan Yara ile tanışıyoruz. Yara, temelde adı dışında aslında Küba'dan esinlenilmiş kurgusal bir ülke. Karayipler'in mücevheri olarak kabul edilen bu ada devleti 1967 devrimi sonrasında ticari ambargoya maruz kaldıktan sonra en güzel dönemlerini bir gerilla efsanesi olan Santos Espinosa yönetiminde geçirmiş. Onun ölümünden sonra işlerin kötüye gitmeye başlaması sonucu hızlıca yapılan seçimleri ise ülkeyi eski ihtişamına geri döndürme propagandası yapan Anton Castillo kazanıyor. Ve böylece yeni baş kötümüz ile de tanışmış oluyoruz.
Castillo, Yara'yı eski güzel günlerine döndürmek için adada yetişen ve kanseri tedavi edebilen bir ilacının üretiminde kullanılan ikonik bir tütün yaprağına bel bağlamış durumda. Üretim sürecini hızlandırmak için bitkilere püskürtülen toxin ise tarlalarda zorla çalıştırılan insanları zehirlenmeye ve Yara'yı yavaş yavaş yok etmeye başlıyor. 50 yıl önce her şeyin mükemmel olduğuna inanan Antón Castillo, ülkesini her ne pahasına olursa olsun eski ihtişamlı günlerine geri döndürmeye çalışıyor. Kullandığı yöntemler acımasız olsa da kendince bunun haklı nedenleri de var. Tahmin edebileceğiniz gibi de Castillo'nun bu inatçı tavrı, yeni bir Yara devriminin fitilini ateşliyor.
Bu, benzeri daha önce belki de onlarca kez anlatılmış bir hikaye. Aslında dünyanın dört bir yanından birçok ülkenin hikayesi de bundan çok farklı değil. Bu yüzden tüm oyun boyunca işlerin nereye gideceğini hissediyoruz ve bu da gerçekçiliği artırıyor. Ubisoft, oyun içinde bunu kendi avantajına kullanmayı çok iyi başarıyor. Belki de gerçek hayattan bağdaştırdığımız bir hikaye ile Castillo rejimine karşı daha fazla bileniyoruz. Anton Castillo kesinlikle Far Cry serisindeki gelmiş geçmiş en üst seviye kötülerden biri.
Baş kötümüz bu sefer tanıdık bir yüz...
Hikayenin bu kadar vurucu olmasının bir nedeni de Far Cry 6'da bu sefer kurgusal değil gerçek bir oyuncunun hayat verdiği bir baş kötümüz olması... Breaking Bad, Better Call Saul ve The Mandalorian'ı izleyenlerin yabancı olmadığı Giancarlo Esposito'nun performansının etkisi çok büyük. Diğer oyuncular da ekranı böylesine efsanevi bir kötü adamla paylaşmak için gerçekten oyunculuklarının zirvesi zorluyor. Oyundaki karakter kadrosu istisnasız mükemmel. Kır saçlı gerilla gazisi ve Dani'nin akıl hocası Juan, mizah ve nefret arasında mükemmel bir denge kuruyor. Libertad'ın lideri Clara, Yara'nın ihtiyaç duyduğu temsilci olmaya çalışıyor. Castillo'nun oğlu Diago, babasının vahşetinden kaçmakla onun onayını beklemek arasında kalıyor. Bunlar, bir Far Cry oyununda şimdiye kadarki en ayrıntılı karakter ekibi ve bu karakterlerin arkasındaki tüm aktörler de özel bir övgüyü hak ediyor.
Tabi karakterimiz Dani'yi de unutmamak gerek. Oyunda bir yenilik olarak karakterimizi erkek ya da kadın olarak seçebiliyoruz. Oyun öncesi tüm tanıtımlarda Türk asıllı Kanada'lı bir oyuncu olan Nisa Gündüz'in sesiyle hayat bulan kadın karakterin odakta olması nedeniyle elbette ben de seçimimi bu yönde kullandım. AC serisi ile tanıştığımız bu cinsiyet seçiminin Far Cry'a taşınması da hoş olmuş. Tabii ki bunun kozmetik bir seçim olduğunu ve oyuna herhangi bir etkisi olmadığını da belirtelim.
Far Cry'ın artık gerçek bir kahramanı var!
Geriye dönük baktığımızda Far Cry'ın hiçbir zaman akılda kalan bir kahramanı olmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Çoğunlukla sessiz, göreve odaklı meçhul bir avatar işlevi gördüler. Ancak Dani'de durum böyle değil. O savunmasız ama güçlü, kendinden emin ama korkmuş, savaşçı ama eylemlerinden iğreniyor... Konuşmalardaki gerilla rolünden hoşlanmadığı konusundaki ısrarından, bir göreve giderken radyodaki şarkının diline dolanmasına kadar, başkarakter olarak onun hakkında sevilecek o kadar çok şey var ki! Ubisoft'un Assassin's Creed Odyssey'de Kassandra ile tutmuş olan formülü Far Cry'da Dani ile tekrar etmeye çalışması doğru bir hamle olmuş. Anlaşılan Ubisoft ekibi de Netflix ekibi gibi erkek egemen kahraman dünyasındaki durumu değiştirmeye çalışıyor gibi duruyor.
Oyun, kahramanımız Dani'nin Castillo'nun zulümden kaçma süreci ile başlıyor. Bu süreçte oyunun birçok mekaniğini de öğrenmiş oluyoruz. Amerika'ya kaçmak için başlayan macera ne yazık ki Castillo tarafından engelleniyor ve kendimizi izole bir adaya zor atıyoruz. Burada devrimci bir hareket olan Libertad'ın lideri Clara ve uzman bir gerilla ve eski casus olan Juan Cortez ile tanışıyoruz ve onların yardımı ile Castillo'nun ordusunu devirmek ve isyancı grupları birleştirecek bir gerilla olarak yolculuğumuz başlıyor.
Küba değil mi burası?
Yara'nın açık dünyası 5 farklı bölgeden oluşuyor. Oyuna başladığımız Isla Santuario'dan sonra, Madrugada, Valle de Oro ve El Este bölgelerini, tercih edeceğiniz sırayla özgürce keşfedebiliyorsunuz. Ancak elbette tamamen Viviro kültürüne adanmış tarihi tütün çiftçiliği bölgesi olan Madrugada ile başlamanızı tavsiye ederiz. Viviro üretim zinciri burada başlıyor, bu da onu oyuncu için de önemli bir başlangıç ??noktası yapıyor. Burası aynı zamanda sevimli dostumuz Chorizo'nun da bulunduğu bölge. Ağır bir askeri karantina altında olan başkent Esperanza'yı ise sona bırakmanız akıllıca bir seçim olacak. En iyisi ana hikaye görevlerinin sizi oraya götürmesini bekleyin.
Daha önce de belirtiğimiz gibi Yara aslında özünde Küba. Sonuç olarak burada tanıdık gelen çok şey var. Tropikal manzaralar, art deco mimarisi, 1950'lerin otomobilleri, hepsi bir Küba belgeselinden fırlamış gibi. Bize Far Cry tarihindeki en göz alıcı, en canlı ve önceki Far Cry oyunlarında bulunan seyrek nüfuslu dünyaların aksine, gerçek hissettiren bir dünya sunuyor. İki seneye yakın bir süredir İspanyolca öğrenen biri olarak da özellikle İspanyolca ve İngilizce karışımı diyaloglardan da büyük keyif aldığımı söylemeden geçemeyeceğim.
Bir bakışta Far Cry 6'daki tüm yenilikler
Gelelim oyun mekaniklerine. Oyunu bir Far Cry yapan çoğu şey burada da var elbette. Ancak bazılarında yeniliğe gidilmiş. Örneğin artık Far Cry oyunlarının geleneksel ileri karakolları yerini nüfusu kontrol etmek için kullanılan trafik kontrol noktalarına ya da Castillo'ya hizmet etmek için inşa edilen askeri komplekslere bırakmış. Kayda değer bir diğer konu ise bu oyunda gerilla olarak oynuyor olmamız... Bu da normal zorluk seviyesinde bile oyunun sizi zorlayabileceği anlamına geliyor. Bu oyunda daha önce yaptığımız gibi tek tabanca oynamak zor. Hangi seviyede olursanız olun veya hangi teçhizatı giyerseniz giyin, taktik çarpışmalar ve keşif neredeyse bir zorunluluk.
Donanım ve seviyelerden bahsetmişken, Far Cry 6 geleneksel, RPG tarzı gelişim ağaçlarını ortadan kaldırmış ve onları rütbe ve teçhizatla değiştirmiş. Rütbeniz, hangi donanıma sahip olduğunuzu da belirliyor ve tüm donanımlar oyun tarzınıza uyacak şekilde değiştirilebiliyor. Bu sistemin en iyi yönü düşük seviyeli bir silah ya da zırh parçasının bile oyunun ilerleyen bölümlerinde düşmanlara karşı hala işe yarar olması. Birinci seviye bir silah, dördüncü seviye bir silah kadar etkili olabilir. Rütbeler, daha fazla modlama seçeneği ve daha geniş çeşitlilik anlamına geliyor. El yapımı Resolver silahlara gelirsek, kullanımları eğlenceli ve biraz çılgın olmanın ötesinde, aslında onları standart silahlardan daha az etkili bulduğumuzu da söylememiz gerek. Supremo'lar, ise çılgın ev yapımı ölüm sırt çantaları olarak nitelendirilebilir ve bu oyunu herhalde onlarsız oynamayı düşünemezdik bile.
Araç çağırma özelliğinin yanı sıra tamir aracı gibi araçların da silah seçme menüsüne yerleştirilmiş olması da büyük bir kolaylık olmuş. Oyun içindeki klasik arabaları kullanmak çok eğlenceli ve özelleştirilebilir olmaları da yine bir avantaj. Ulaşım konusundaki en büyük yenilik ise atlar. Evet en sonunda artık Far Cry'da da at sürebiliyoruz. Dağ bayır giderken çok işe yarıyor ve 1. şahıs kamera açısından çok eğlenceli görünüyor. Son olarak ara sahnelere ek olarak, büyük gerilla kamplarında ve Supremos'ları kullanırken de karakterimizi artık 3. şahıs kamera açısından görebildiğimizi de ekleyelim. Böylece karakter cinsiyet seçim ekranın da bir anlamı olmuş oluyor.
Konsollarda şimdilik ışın izleme yok
Görsel olarak ise Far Cry 6 tek kelimeyle büyüleyici. Xbox Series S'te oynamak bir zevkti. Ubisoft, konsollarda şimdilik Ray Tracing'in aksine daha stabil bir kare hızıyla gitmeyi tercih etmiş. Yine de bu şekilde bile bu oyun gerçekten çarpıcı görünüyor. Yara dünyası devasa ve ayrıntı miktarı da etkileyici. 1440P dinamik çözünürlükte 60fps kare hızı da son derece iyi durumda, yani optimizasyon konusunda da bu sefer daha iyi bir iş çıkarıldığı belli oluyor. Ateş etmek iyi hissettiriyor ve hatta büyük patlamaların bile performansa görünür bir etkisi olmuyor.
Hep övmek olmaz. Peki oyunda hiç mi sorun yok? Ufak tefek var tabii ki. Özellikle son dönemde bir çok oyunun kaderinde olan yapay zeka problemleri bizlere eşlik eden sevimli hayvan dostlarımızda da kendini gösteriyor. Siz tavsiyem bir yere gizli girmeyi planlıyorsanız onları dışarda bırakmanız olacak. Benzer bir durum oyun içindeki bazı NPC'ler için de geçerli. Bir de silah doldurma animasyonları durumu var elbette. Bazıları nispeten uzun ve otomatik doldurmada hiç beklenmedik bir anca başlıyor ve durdurulamıyor. Bu durumda başka bir silaha geçme şansımız da olmadığı için ölmenize bile yol açabiliyor. Ancak bunların çoğu elbette ilk yama ile düzeltilebilecek şeyler ve çok sayıda pozitif şeyin yanında gerçekten önemsiz kalıyor.
Sonuç
Far Cry 6, oyun mekaniklerinde saydıklarımın aksine çok fazla bir yeniliğe gitmeyi tercih etmemiş. Buna rağmen size çok fazla eğlence vaat ediyor. İlk birkaç saat içinde hemen oyuna bağlanıyorsunuz ve kolay kolay başından kalkamıyorsunuz. Daha önceki oyunları da çok severek oynamıştık ve Far Cry 6'nın kesinlikle serinin en iyi deneyimini sunduğunu söyleyebiliriz. Hikaye şaşırtıcı ve ilgi çekici, karakter performansları olağanüstü, Yara, büyüleyici ve geleneksel Far Cry oyun mekaniklerinin tümü artık hem anlamlarını hem de önemlerini artıran yeniliklerle geliyor. Far Cry 6, birçok yönden yılın en etkileyici ve eğlenceli oyunlarından biri ve hem Far Cry başlığı hem de Ubisoft tarafından geliştirilen bir oyun için beklentilerimi karşılıyor. Far Cry 6, belki de serinin ihtiyaç duyduğu taze kanı da sunuyor. Oyun süresi ile de kesinlikle parasını hak ediyor ve oynamaya değer.
90
Dağıtım: Ubisoft
Geliştirici: Ubisoft Toronto
Platform: Xbox Series S/X, Xbox One, PC, PS5, PS4
Tür: FPS, Macera
Web:
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.