bilgiliadam
Yeni Üye
Farabi ve Varlık Felsefesi
Farabi'nin Varlık Felsefesi Hakkındaki Goruşu
Farabi'nin varlık kavramı ile ilgilenmesi sadece mantık yonunden olmamıştır Varlık kavramını bir cok yonlerden ele alıp İncelemiş ve bunun uzerine gelişmiş bir varlık felsefesi kurmuştur
Farabi'nin varlık felsefesi, varlık teriminin nasıl bir kavram olduğunu acıklamakla başlar Buna gore, varlık, zorunluluk ve ilinti (araz) gibi, bazı terimlerin kavranması ile bilinen bir kavram değildir Cunku varlığın anlamı acık ve basittir Varlığın tanımlanması mumkun değildir Zira varlık en genel kavram olduğu icin cinsi ve ayırımı yoktur; o halde tanımı da yoktur Bu sonuca Farabi, şu şekilde varıyor: bilimler genel olarak ikiye ayrılır; tekili konu alan bilimler ve tumeli konu edinen bilimler Bizi ilgilendiren, bu ikinci bilim dalı en genel kavramları araştırır, varlık ve varlığı ilgilendiren konular gibi
Farabi, varlığı en tumel olan bir kavram olarak belirleyip, onun tanımlanamayacağını ileri surmuştur Farabi'ye gore tanım bir şeyin ne olduğunu acıklar Tanımlar yolu ile kavramlar oyle sistemli bir şekilde dizilir ki, her bir kavram diğerini ima ederek nihayet en tumel kavramlara varılır Bu son kavramlardan daha genel olan başka varılabilecek kavram artık yoktur Bunlar 'varlık', 'mumkun' ve 'vacip' gibi kavramlardır
Farabi, Tanrının varoluşunu kanıtlarken, Aristotelesin akılyurutme cizgisini takip etmiştir Ona gore, bu dunyadaki nesneler hareket etmekte, değişmektedirler Dunyadaki nesneler hareketlerini bir ilk Hareket Ettiriciden almak durumundadırlar Bu ilk Hareket Ettirici ise, Tanrıdır Farabi, varlık anlayışında, mumkun ya da olumsal varlıklar adını verdiği nesneler ile Tanrı arasındaki farklılık ve ayrılığı, mumkun varlıkların Tanrıdan, ilk varlıktan sudur ettiklerini soyleyerek acıklamaya ve temellendirmeye calışır
Farabiye gore, ilk varlık, Tanrı, varlık taşkını yoluyla evrendeki butun varlık duzenini doğal bir zorunlulukla meydana getirir Evren Tanrının değerine hicbir şey katmaz Yetkin bir varlık olan Tanrının hicbir şeye ihtiyacı yoktur Tanrıyla evren arasındaki ilişkiyi, evrenin Tanrıdan sudur, turum yoluyla ve zorunlulukla ciktigini soyleyerek acıklayan Farabiye gore, evren aynı zamanda Tanrının sonsuz comertliğinin bir sonucudur Tanrı, Farabinin sisteminde herşeydir Tanrı seven, sevilen ve sevgidir O bilen, bilinen ve bilgidir
Farabi'nin Varlık Felsefesi Hakkındaki Goruşu
Farabi'nin varlık kavramı ile ilgilenmesi sadece mantık yonunden olmamıştır Varlık kavramını bir cok yonlerden ele alıp İncelemiş ve bunun uzerine gelişmiş bir varlık felsefesi kurmuştur
Farabi'nin varlık felsefesi, varlık teriminin nasıl bir kavram olduğunu acıklamakla başlar Buna gore, varlık, zorunluluk ve ilinti (araz) gibi, bazı terimlerin kavranması ile bilinen bir kavram değildir Cunku varlığın anlamı acık ve basittir Varlığın tanımlanması mumkun değildir Zira varlık en genel kavram olduğu icin cinsi ve ayırımı yoktur; o halde tanımı da yoktur Bu sonuca Farabi, şu şekilde varıyor: bilimler genel olarak ikiye ayrılır; tekili konu alan bilimler ve tumeli konu edinen bilimler Bizi ilgilendiren, bu ikinci bilim dalı en genel kavramları araştırır, varlık ve varlığı ilgilendiren konular gibi
Farabi, varlığı en tumel olan bir kavram olarak belirleyip, onun tanımlanamayacağını ileri surmuştur Farabi'ye gore tanım bir şeyin ne olduğunu acıklar Tanımlar yolu ile kavramlar oyle sistemli bir şekilde dizilir ki, her bir kavram diğerini ima ederek nihayet en tumel kavramlara varılır Bu son kavramlardan daha genel olan başka varılabilecek kavram artık yoktur Bunlar 'varlık', 'mumkun' ve 'vacip' gibi kavramlardır
Farabi, Tanrının varoluşunu kanıtlarken, Aristotelesin akılyurutme cizgisini takip etmiştir Ona gore, bu dunyadaki nesneler hareket etmekte, değişmektedirler Dunyadaki nesneler hareketlerini bir ilk Hareket Ettiriciden almak durumundadırlar Bu ilk Hareket Ettirici ise, Tanrıdır Farabi, varlık anlayışında, mumkun ya da olumsal varlıklar adını verdiği nesneler ile Tanrı arasındaki farklılık ve ayrılığı, mumkun varlıkların Tanrıdan, ilk varlıktan sudur ettiklerini soyleyerek acıklamaya ve temellendirmeye calışır
Farabiye gore, ilk varlık, Tanrı, varlık taşkını yoluyla evrendeki butun varlık duzenini doğal bir zorunlulukla meydana getirir Evren Tanrının değerine hicbir şey katmaz Yetkin bir varlık olan Tanrının hicbir şeye ihtiyacı yoktur Tanrıyla evren arasındaki ilişkiyi, evrenin Tanrıdan sudur, turum yoluyla ve zorunlulukla ciktigini soyleyerek acıklayan Farabiye gore, evren aynı zamanda Tanrının sonsuz comertliğinin bir sonucudur Tanrı, Farabinin sisteminde herşeydir Tanrı seven, sevilen ve sevgidir O bilen, bilinen ve bilgidir