Stillwater
Yeni Üye
Dört rekatlık farz namazının ilk oturuşunda yani tahiyyatında “Allah um me salli âlâ seyyid ina Muhammed” denir ise sehiv secdesinin yapılması gerekir mi ?
Namaz ibadetinde yapılan Sehiv secdesi, namaz ibadeti içerisindeki yanılma veya unutma sonrasında namazın son oturuşunun sonunda yapılan secdedir. Namaz içerisinde yanılarak veya unutarak bir rüknün geciktirilmesi, tekrarlanması, namazın vaciplerinden birinin terk edilmesi veyahut geciktirilmesi durumunda; yapılan noksanlığın telafi edilebilmesi için sehiv secdesi yapılır ve bu secdenin yapılması vaciptir.
Dört rekatlık bir Farz namazın ilk oturuşunda tahiyyat duası okunduktan sonra kalkılması gerektiği halde namaz içerisinde “Allahümme salli ala Muhammed” diyen bir kimse İmam’ı A’zam Ebu Hanifenin fetvasına göre farz olan kıyamı geciktirmesi sebebi ile sehiv secdesi yapması gerekir. Ancak böylece kılmış olduğu namazı tam olur. İmam Ebu Yusuf ve İmam Muhammed’e (Bu imamlarda Hanefi mezhebinin imamlarıdır) göre ise sehiv secdesi gerekmez (Ka’sani, Bedaiu’s-Sanai’, Beyrut, 1982, I, 213).
Bu noktada yapılması gereken en güzel şey böyle bir durum vuku bulduğu takdirde namazın son oturuşunda sehiv secdesi yapmaktır. Tabi şu önemli bir noktadır ki burada sehiv secdesinin gerekmesinin nedeni namaz içerisinde salavat getirilmesi değildir. Getirilmemesi gereken bir yerde salavat getirmemizden ötürü namazın içinde yer alan bir farzı geciktirmiş oluyoruz. İşte bu nedenle sehiv secdesi yapmamız gerekmektedir. Yani bu konunun örneğin namazların son oturuşunda getirmekte olduğumuz salavatlar ile bir bağlantısı yoktur.
Konuyla İlgili Sorular
Soru: Şafii mezhebine göre farz namazın ilk oturuşunda Allahümme salli ala seyyidina Muhammedin ve ala alihi seyyidina muhammed demek sehiv secdesi gerektirir mi?
Cevap: Evet gerekmektedir. Zaten Şafi mezhebinde sünnet veya nafile kılınan namazlar için böyle bir soru mümkün değildir. Zira Şafi mezhebinde sünnetler veya nafileler iki rekat olarak kılınmaktadır.
Namaz ibadetinde yapılan Sehiv secdesi, namaz ibadeti içerisindeki yanılma veya unutma sonrasında namazın son oturuşunun sonunda yapılan secdedir. Namaz içerisinde yanılarak veya unutarak bir rüknün geciktirilmesi, tekrarlanması, namazın vaciplerinden birinin terk edilmesi veyahut geciktirilmesi durumunda; yapılan noksanlığın telafi edilebilmesi için sehiv secdesi yapılır ve bu secdenin yapılması vaciptir.
Dört rekatlık bir Farz namazın ilk oturuşunda tahiyyat duası okunduktan sonra kalkılması gerektiği halde namaz içerisinde “Allahümme salli ala Muhammed” diyen bir kimse İmam’ı A’zam Ebu Hanifenin fetvasına göre farz olan kıyamı geciktirmesi sebebi ile sehiv secdesi yapması gerekir. Ancak böylece kılmış olduğu namazı tam olur. İmam Ebu Yusuf ve İmam Muhammed’e (Bu imamlarda Hanefi mezhebinin imamlarıdır) göre ise sehiv secdesi gerekmez (Ka’sani, Bedaiu’s-Sanai’, Beyrut, 1982, I, 213).
Bu noktada yapılması gereken en güzel şey böyle bir durum vuku bulduğu takdirde namazın son oturuşunda sehiv secdesi yapmaktır. Tabi şu önemli bir noktadır ki burada sehiv secdesinin gerekmesinin nedeni namaz içerisinde salavat getirilmesi değildir. Getirilmemesi gereken bir yerde salavat getirmemizden ötürü namazın içinde yer alan bir farzı geciktirmiş oluyoruz. İşte bu nedenle sehiv secdesi yapmamız gerekmektedir. Yani bu konunun örneğin namazların son oturuşunda getirmekte olduğumuz salavatlar ile bir bağlantısı yoktur.
Konuyla İlgili Sorular
Soru: Şafii mezhebine göre farz namazın ilk oturuşunda Allahümme salli ala seyyidina Muhammedin ve ala alihi seyyidina muhammed demek sehiv secdesi gerektirir mi?
Cevap: Evet gerekmektedir. Zaten Şafi mezhebinde sünnet veya nafile kılınan namazlar için böyle bir soru mümkün değildir. Zira Şafi mezhebinde sünnetler veya nafileler iki rekat olarak kılınmaktadır.