bilgiliadam
Yeni Üye
Friglerin Dilleri nedir
Friglerin Inancları nedir
Friglerin Dilleri hakkında bilgi
Friglerin Inancları hakkında bilgi
imagesfriglerindilleriinanclarihakkindabilgi5ad67a64df6e4
Friglerin Dili
Frigce Orta Anadolu dan Kutahya ya , kuzeyde Kastamonu ya kadar yayılmıştı Frgice dil olarak daha cok Makedonların atalarının diline benzemektedir Yunanca ile benzerlikleri olsa da Makedonların atalarının dili ile olan benzerlik kadar değildir Bu dilin kokeni hakkında daha ortak bir goruş birliğine varılabilmiş değildir Bu dilin HintAvrupa kokenli olduğunu soyleyenlerin yanında yerli vbir dil olduğunu da soyleyenler vardır Frig dili İmparatorluğun yıkılmasıyla tarihe gomulmemiş, Roma zamanına dek dağlık bolgelerede kullanılmıştır Anadolu da bir cok yerde rastlanan Frig yazısı ise daha tam olarak cozulebilmiş değildir
FRİG İNANCLARI
Frig inancları icinde en cok tanınmışı kuşkusuz ana tanrıca kultudur Yunanlıların Kybele olarak adlandırdıkları Frig ana tanrıcası aslında Anadolu nun en eski tanrıcalarından biri olan Kubaba dır Frigler Anadolu ya geldiklerinde, kuşkusuz karanlık cağlar boyunca, buranın yerli kavimleriyle ilşkiye gecmiş ve bu kultu almışlardır Bugun Anadolu Medeniyetleri Muzesi nde bulunan bir cok Kybele yontusu da bu kultun yaygınlığı hakkında fikir vermektedir Frig ana tanrıca figurlerinde ana tanrıcanın başında kulebicimli bir tac gozukmektedir Bu onun egemenliğinini simgesi olarak yorumlanmaktadır Friglerce Kubile diye de adlandırılan ana tanrıcanın Frigce bir başka ismi de Agdistis tir Tanrıca nın en onemli tapınma yerlerinden biri bugun Sivrihisar da bulunan Pessinus idi Burada , buyuk olasılıkla, bir meteor olan , gokten inen tanrıca idolunun bulunduğu yerdi Cok uzun yıllar ana tanrıca tapımının merkeziolan bu yer Roma doneminde dahi onemini kaybetmemiş, Romalılar, Kartaca ya karşı olan savaşı kazanabilmek icin bu taşı MO 204 yılında Roma ya goturmuşler ve bunu Magna Mater (Ulu ana) diye adlandırmışlardır Strabon (MO 64 MO 21) burayı ve buradaki kultu şoyle anlatır: Pessinos dunyanın o kısmındaki en buyuk ticaret merkezi olup, buyuk saygı goren Tanrılar Anasına ait tapınak buradadır Ona Agdistis derler
Eski devirlerde rahipler aynı zamanda hukumdardı ve rahipliğin sağladığı nimetleri onlar biciyorlardı Fakat şimdi ticaret merkezi hala ayakta durduğu halde rahiplerin yetkileri cok azalmıştır Kutsal bolge, Attaloslar tarafından kutsal bir yere yakışacak şekilde, bir tapınak ve beyaz mermerlerden portikler ilave edilerek yapılmıştır Romalılar Kybele'nin kehaneti doğrultusunda oradaki tanrıcanın heykelini almak uzere girişimde bulunarak tapınağı unlu kılmışlardır Kybele nin ismini Kybeon dağından aldığı gibi, Dindimene ulkesi de ismini ust tarafındaki Dindymon dağından almıştır Yakınında Sangarios nehri akar; ve bu nehrin uzerinde eski Phrygialılara, Midas a, hatta kendi devrinden once yaşamış olan Gordias a ve diğerlerine ait iskan kalıntılarına rastlanır, fakat bu izler kentlere ait olmayıp, buyukce koyler niteliğindedir Strabon tabii ki burayı kendi cağının goruş acısına gore anlatmıştır Ancak daha sonra burada yapılan kazılar da Kybele tapınağını ve Roma kalıntılarını acığa cıkartmıştır Pessinus ana tanrıca icin yapılmakta olan torenlere sahne olmakta, kendini ana tanrıcaya adayanların merkezi konumunda bulunmaktaydı Erkekler burada kendilerini ana tanrıcaya adamak icin erkeklik oraganlarını da kesmekteydiler Burada aynı zamanda Attis kultu torenleri de yapılmaktaydı Anadolu nun ana tanrıcası aynı zamanda toprak ana olduğundan bunu dolleyecek bir tanrıya ihtiyac vardı İşte Attis Kybele yi dolleyen tanrı idi Ancak bu tanrı yaz sonunda olmekte ve boylece de doğa, tanrı ilkbaharda yeniden doğana dek uykuya yatmaktaydı Mezopotamya inanclarında da gorulen bu motif, Kybele kultu ile birlikte yaşamış ve Yunan mitolojisine de Adonis şeklinde gecmiştir Bu kult aynı zamanda da bazı gizem kultlerine kaynaklık etmiştir Bu kultler Anadolu da Frig devletinin yıkılışından sonra da devam etmiştir Barnett, Attis efsanesinin cok ilginc bir yonune dikkat cekmektedir: (Bkz Kaynakca) Bir uyarlamaya gore, Agdistis, Pessinus kralının damadı yakışıklı Attis e aşık olan, onu ve onun kentini yıkıma goturen, kendini hadım edip boylece dişi olan iki cinsiyetli bir canavar idi
Oykunun cok kısaltılmış, daha yumuşak bir uyarlaması, gencliğinin ve guzelliğinin baharında bir yaban domuzu avında oldurulen Attis e Agdistis in duyduğu aşkı anlatmaktadır Fakat her yıl ilkbaharda, kendi kendini sakatlamayı icine alan coşkulu yas rituelinin uygulayan inananların vasıtasıyla, Attis her yıl yeniden diriltilir ve boylece doğanın olmuş kuvvetleri canlandırılırdı Rituel esnasında, heyecan oyle yuksek bir noktaya varırdı ki, tanrıcanın en ateşli inananları kendilerini tanrıca ve Attis in şerefine hadım ederlerdi
Tanrıcanın bu vahşi tapımı ki onun uğruna yakışıklı aşığı acı cekmiş ve olmuştur erkenden batıya doğru İonia ya suzulmuş, fakat daha yumuşak ve gercekten daha romantik bir bicimde, Anadolu ile bağlantılı ceşitli Hellen mitoslarında yansımıştır Bu mitoslarda, bir tanrıcanın aşık olduğu fakat bu aşkıyla ona talihsizlik getirdiği bir gencin teması ortaya cıkmaktadır Kybele ya da ana tanrıcaya ait kutsal yerlerin dağlarda ya da kayalıklarda olduğuna inanılmaktaydı Anadolu da bu amacla yapılmış bir cok sunak yerine rastlanmıştır Atrıca bu sunaklarda ve kayalarda Kybele heykelinin konulduğu nişlere de rastlanmaktadır Bunlardan en onemlisi kuşkusuz Midas Şehri (Yazılıkaya) civarındaki sunaklardır Buralarda kayalara oyulmuş sunaklar ve ozellikle de basamaklarla cıkılan taht bicimindeki oymalar, buraların kult merkezleri olduğunu gostermektedir Meşhur Midas anıtı da, icinde yazan MATEP (anne) yazısının gosterdiği gibi ana tanrıca kultunun onemli yerlerinden biridir Anadolu nun başka yerlerinde de bu tip sunaklara rastlanmaktadır Bunların bazılarında ise Frig yazısı da bulunmaktadır Frigler de Ana Tanrıca tapımı dışında
Guneş tanrısı Sabazios ve Ay tanrısı Men tapımları da vardı Bunlardan Men in ozellikle eski Anadolu nun Ay tanrısı ile ilişkisi olduğu duşunulebilir Hatta bu tanrının omuzunda hilal ile gosterimleri de bu goruşu kuvvetlendirmektedir Bu tanrıların Frigler tarafından daha sonradan benimsendiği de duşunulebilir Frigler de bunların dışında da eski Anadolu inanclarının izlerine rastlamak olasıdır Eski Anadolu inanclarında gecen hayvan motiflerine Frigler de de rastlanmaktadır Pazarlı kazılarında ele gecen boğa ve arslan mucadelesini anlatan kaplama plakalar da bu konuda cok anlamlıdırlar
FRİGLER DE OLU GOMME ADETLERİ
Frigler de başlıa iki farklı olu gomme adeti vardır Soylular ve zenginler icin uygulandığı duşunulen bu tur olu gommelerin Frigya da uzun sure uygulandığı anlaşılmaktadır Yoksul halkın ise gomulduğu ya da yakıldığı duşunulmektedir Ancak yoksul halka ait mezarlar daha yeterli sayıda bulunamadığı icin bu konuda bir şey soylemek icin erkendir Olu gomme adetlerinin biri kaya mezarlarına gomme idi Frig doneminden kalma bir cok kaya mezarlarına rastlanmıştır Midas şehri yakınlarında ve Frig topraklarının buyuk bolumunde kaya mezarlarına rastlanmıştır Bazıları anıtmezar şeklinde olan bu kaya mezarları ne yazık ki defineciler (hatta Romalıları da katarsak yuzyıllar boyu) ağır tahribata uğramışlardır Frigler in en tanınmış olu gomme adetleri ise tumulusler yani tepe şeklinde yığma mezarlardır Gordion da ve Ankara da sık olmak uzere diğer Frig şehirlerinde de rastlanılan tumulus adetinin Frigler e Trakya dan geldiği duşunulmektedir Ahşap mezar odasının uzerine toprak yığarak oluşturulan tumuluslerde ceşitli şekillerde yapılmışlardır
Tumulusler hakkında Sevin (bkz Kaynakca) , şoyle yazmaktadır: Frygia tumuluslerindeki mezar odalarının akşap konstruksiyonu ileri bir tekniğin eseridir Oluler onceleri yakılmadan akşap sedirler uzerinde uzatılmış, MO 7yuzyılın sonlarından itibaren de , buyuk bir olasılıkla batıdan, Yunanistan uzerinden gelen etkilerle yakılmaya başlanmıştır Ahşap mezar odalasına olu ve olu armağanlarının bırakılmasından ve ahşap catının kapatılmasından sonra, odanın uzeri buyuk bir yığma tepeyle ortulurdu Mezar odasının uzerine yığılan tepenin yapımında bazı kurallara uyulması zorunluydu; aksi takdirde binlerce ton ağırlığındaki toprak yığınının ahşap mezar odasının uzerine yapacağı baskıyı onlemek olanaksızdı Mezar odasının catısı catılıp, bunun uzerine taş ve toprak yığıldıktan sonra bir daha acılması olanaksızdı Ancak tek tehlike mezar soyguncuları idi Bu nedenle mezar odasının yer seciminde dikkatli olmak gerekiyordu Toprak yığını altında kalan mezar odalarının yeri buyuk tumuluslerde tam ortada, zirvenin tam altına gelen bolumdeydi
Alcak tumuluslerde, mezar odasının yerini gizleyebilmek esastı ve bu nedenle mezar odaları merkezden uzak yerlere yerleştirilirdi En meşhur tumulus kuşkusuz Midas Tumulusu ya da diğer adıyla Buyuk Tumulus tur Burada yapılan kazılarda bronz olu eşyaları , ahşap eserler ve bir cok arkeolojik eser bulunmuştur
Friglerin Inancları nedir
Friglerin Dilleri hakkında bilgi
Friglerin Inancları hakkında bilgi
imagesfriglerindilleriinanclarihakkindabilgi5ad67a64df6e4
Friglerin Dili
Frigce Orta Anadolu dan Kutahya ya , kuzeyde Kastamonu ya kadar yayılmıştı Frgice dil olarak daha cok Makedonların atalarının diline benzemektedir Yunanca ile benzerlikleri olsa da Makedonların atalarının dili ile olan benzerlik kadar değildir Bu dilin kokeni hakkında daha ortak bir goruş birliğine varılabilmiş değildir Bu dilin HintAvrupa kokenli olduğunu soyleyenlerin yanında yerli vbir dil olduğunu da soyleyenler vardır Frig dili İmparatorluğun yıkılmasıyla tarihe gomulmemiş, Roma zamanına dek dağlık bolgelerede kullanılmıştır Anadolu da bir cok yerde rastlanan Frig yazısı ise daha tam olarak cozulebilmiş değildir
FRİG İNANCLARI
Frig inancları icinde en cok tanınmışı kuşkusuz ana tanrıca kultudur Yunanlıların Kybele olarak adlandırdıkları Frig ana tanrıcası aslında Anadolu nun en eski tanrıcalarından biri olan Kubaba dır Frigler Anadolu ya geldiklerinde, kuşkusuz karanlık cağlar boyunca, buranın yerli kavimleriyle ilşkiye gecmiş ve bu kultu almışlardır Bugun Anadolu Medeniyetleri Muzesi nde bulunan bir cok Kybele yontusu da bu kultun yaygınlığı hakkında fikir vermektedir Frig ana tanrıca figurlerinde ana tanrıcanın başında kulebicimli bir tac gozukmektedir Bu onun egemenliğinini simgesi olarak yorumlanmaktadır Friglerce Kubile diye de adlandırılan ana tanrıcanın Frigce bir başka ismi de Agdistis tir Tanrıca nın en onemli tapınma yerlerinden biri bugun Sivrihisar da bulunan Pessinus idi Burada , buyuk olasılıkla, bir meteor olan , gokten inen tanrıca idolunun bulunduğu yerdi Cok uzun yıllar ana tanrıca tapımının merkeziolan bu yer Roma doneminde dahi onemini kaybetmemiş, Romalılar, Kartaca ya karşı olan savaşı kazanabilmek icin bu taşı MO 204 yılında Roma ya goturmuşler ve bunu Magna Mater (Ulu ana) diye adlandırmışlardır Strabon (MO 64 MO 21) burayı ve buradaki kultu şoyle anlatır: Pessinos dunyanın o kısmındaki en buyuk ticaret merkezi olup, buyuk saygı goren Tanrılar Anasına ait tapınak buradadır Ona Agdistis derler
Eski devirlerde rahipler aynı zamanda hukumdardı ve rahipliğin sağladığı nimetleri onlar biciyorlardı Fakat şimdi ticaret merkezi hala ayakta durduğu halde rahiplerin yetkileri cok azalmıştır Kutsal bolge, Attaloslar tarafından kutsal bir yere yakışacak şekilde, bir tapınak ve beyaz mermerlerden portikler ilave edilerek yapılmıştır Romalılar Kybele'nin kehaneti doğrultusunda oradaki tanrıcanın heykelini almak uzere girişimde bulunarak tapınağı unlu kılmışlardır Kybele nin ismini Kybeon dağından aldığı gibi, Dindimene ulkesi de ismini ust tarafındaki Dindymon dağından almıştır Yakınında Sangarios nehri akar; ve bu nehrin uzerinde eski Phrygialılara, Midas a, hatta kendi devrinden once yaşamış olan Gordias a ve diğerlerine ait iskan kalıntılarına rastlanır, fakat bu izler kentlere ait olmayıp, buyukce koyler niteliğindedir Strabon tabii ki burayı kendi cağının goruş acısına gore anlatmıştır Ancak daha sonra burada yapılan kazılar da Kybele tapınağını ve Roma kalıntılarını acığa cıkartmıştır Pessinus ana tanrıca icin yapılmakta olan torenlere sahne olmakta, kendini ana tanrıcaya adayanların merkezi konumunda bulunmaktaydı Erkekler burada kendilerini ana tanrıcaya adamak icin erkeklik oraganlarını da kesmekteydiler Burada aynı zamanda Attis kultu torenleri de yapılmaktaydı Anadolu nun ana tanrıcası aynı zamanda toprak ana olduğundan bunu dolleyecek bir tanrıya ihtiyac vardı İşte Attis Kybele yi dolleyen tanrı idi Ancak bu tanrı yaz sonunda olmekte ve boylece de doğa, tanrı ilkbaharda yeniden doğana dek uykuya yatmaktaydı Mezopotamya inanclarında da gorulen bu motif, Kybele kultu ile birlikte yaşamış ve Yunan mitolojisine de Adonis şeklinde gecmiştir Bu kult aynı zamanda da bazı gizem kultlerine kaynaklık etmiştir Bu kultler Anadolu da Frig devletinin yıkılışından sonra da devam etmiştir Barnett, Attis efsanesinin cok ilginc bir yonune dikkat cekmektedir: (Bkz Kaynakca) Bir uyarlamaya gore, Agdistis, Pessinus kralının damadı yakışıklı Attis e aşık olan, onu ve onun kentini yıkıma goturen, kendini hadım edip boylece dişi olan iki cinsiyetli bir canavar idi
Oykunun cok kısaltılmış, daha yumuşak bir uyarlaması, gencliğinin ve guzelliğinin baharında bir yaban domuzu avında oldurulen Attis e Agdistis in duyduğu aşkı anlatmaktadır Fakat her yıl ilkbaharda, kendi kendini sakatlamayı icine alan coşkulu yas rituelinin uygulayan inananların vasıtasıyla, Attis her yıl yeniden diriltilir ve boylece doğanın olmuş kuvvetleri canlandırılırdı Rituel esnasında, heyecan oyle yuksek bir noktaya varırdı ki, tanrıcanın en ateşli inananları kendilerini tanrıca ve Attis in şerefine hadım ederlerdi
Tanrıcanın bu vahşi tapımı ki onun uğruna yakışıklı aşığı acı cekmiş ve olmuştur erkenden batıya doğru İonia ya suzulmuş, fakat daha yumuşak ve gercekten daha romantik bir bicimde, Anadolu ile bağlantılı ceşitli Hellen mitoslarında yansımıştır Bu mitoslarda, bir tanrıcanın aşık olduğu fakat bu aşkıyla ona talihsizlik getirdiği bir gencin teması ortaya cıkmaktadır Kybele ya da ana tanrıcaya ait kutsal yerlerin dağlarda ya da kayalıklarda olduğuna inanılmaktaydı Anadolu da bu amacla yapılmış bir cok sunak yerine rastlanmıştır Atrıca bu sunaklarda ve kayalarda Kybele heykelinin konulduğu nişlere de rastlanmaktadır Bunlardan en onemlisi kuşkusuz Midas Şehri (Yazılıkaya) civarındaki sunaklardır Buralarda kayalara oyulmuş sunaklar ve ozellikle de basamaklarla cıkılan taht bicimindeki oymalar, buraların kult merkezleri olduğunu gostermektedir Meşhur Midas anıtı da, icinde yazan MATEP (anne) yazısının gosterdiği gibi ana tanrıca kultunun onemli yerlerinden biridir Anadolu nun başka yerlerinde de bu tip sunaklara rastlanmaktadır Bunların bazılarında ise Frig yazısı da bulunmaktadır Frigler de Ana Tanrıca tapımı dışında
Guneş tanrısı Sabazios ve Ay tanrısı Men tapımları da vardı Bunlardan Men in ozellikle eski Anadolu nun Ay tanrısı ile ilişkisi olduğu duşunulebilir Hatta bu tanrının omuzunda hilal ile gosterimleri de bu goruşu kuvvetlendirmektedir Bu tanrıların Frigler tarafından daha sonradan benimsendiği de duşunulebilir Frigler de bunların dışında da eski Anadolu inanclarının izlerine rastlamak olasıdır Eski Anadolu inanclarında gecen hayvan motiflerine Frigler de de rastlanmaktadır Pazarlı kazılarında ele gecen boğa ve arslan mucadelesini anlatan kaplama plakalar da bu konuda cok anlamlıdırlar
FRİGLER DE OLU GOMME ADETLERİ
Frigler de başlıa iki farklı olu gomme adeti vardır Soylular ve zenginler icin uygulandığı duşunulen bu tur olu gommelerin Frigya da uzun sure uygulandığı anlaşılmaktadır Yoksul halkın ise gomulduğu ya da yakıldığı duşunulmektedir Ancak yoksul halka ait mezarlar daha yeterli sayıda bulunamadığı icin bu konuda bir şey soylemek icin erkendir Olu gomme adetlerinin biri kaya mezarlarına gomme idi Frig doneminden kalma bir cok kaya mezarlarına rastlanmıştır Midas şehri yakınlarında ve Frig topraklarının buyuk bolumunde kaya mezarlarına rastlanmıştır Bazıları anıtmezar şeklinde olan bu kaya mezarları ne yazık ki defineciler (hatta Romalıları da katarsak yuzyıllar boyu) ağır tahribata uğramışlardır Frigler in en tanınmış olu gomme adetleri ise tumulusler yani tepe şeklinde yığma mezarlardır Gordion da ve Ankara da sık olmak uzere diğer Frig şehirlerinde de rastlanılan tumulus adetinin Frigler e Trakya dan geldiği duşunulmektedir Ahşap mezar odasının uzerine toprak yığarak oluşturulan tumuluslerde ceşitli şekillerde yapılmışlardır
Tumulusler hakkında Sevin (bkz Kaynakca) , şoyle yazmaktadır: Frygia tumuluslerindeki mezar odalarının akşap konstruksiyonu ileri bir tekniğin eseridir Oluler onceleri yakılmadan akşap sedirler uzerinde uzatılmış, MO 7yuzyılın sonlarından itibaren de , buyuk bir olasılıkla batıdan, Yunanistan uzerinden gelen etkilerle yakılmaya başlanmıştır Ahşap mezar odalasına olu ve olu armağanlarının bırakılmasından ve ahşap catının kapatılmasından sonra, odanın uzeri buyuk bir yığma tepeyle ortulurdu Mezar odasının uzerine yığılan tepenin yapımında bazı kurallara uyulması zorunluydu; aksi takdirde binlerce ton ağırlığındaki toprak yığınının ahşap mezar odasının uzerine yapacağı baskıyı onlemek olanaksızdı Mezar odasının catısı catılıp, bunun uzerine taş ve toprak yığıldıktan sonra bir daha acılması olanaksızdı Ancak tek tehlike mezar soyguncuları idi Bu nedenle mezar odasının yer seciminde dikkatli olmak gerekiyordu Toprak yığını altında kalan mezar odalarının yeri buyuk tumuluslerde tam ortada, zirvenin tam altına gelen bolumdeydi
Alcak tumuluslerde, mezar odasının yerini gizleyebilmek esastı ve bu nedenle mezar odaları merkezden uzak yerlere yerleştirilirdi En meşhur tumulus kuşkusuz Midas Tumulusu ya da diğer adıyla Buyuk Tumulus tur Burada yapılan kazılarda bronz olu eşyaları , ahşap eserler ve bir cok arkeolojik eser bulunmuştur