Geçmişten Günümüze Yakma Teknolojileri
Geçmişten Günümüze Yakma serüveni
Ay ışıgı ve gün ışığından başka parlak bilmeyen insanoğlu ateşin bulunuşuyla yeni bir ışık kaynağına kavuştu Sacayakların üstüne konan korlar ilkel ahali için ışık kaynağı olurken zamanla elde taşınan meşaleler geliştirilmiştir Olağan çağlarda içyağından yapılan mumlar üretilebilmiştir 1784'te Argant çift hava akımlı lambayı buldu
Lebon'un bulduğu havagazıyla çalışan lambalar 1805'te İngiltere'de sanayi kuruluşlarında kullanılmaya başlanmıştır
Osmanlı döneminde havagazı lambaları başlarda İstanbul'da ve yanlız saraylarda kullanılmaya başlanmıştır 1853'te sırf bu amaçla bir gazhane kurulmuştur
Modernleşmeyle beraber Edison ve Swan'ın 1879'da akkor hale gelmiş lambayı bulmasıyla işıklandırma kavramında bir ihtilal yaşanmıştır
Kapalı mekanlarda elektrikle aydınlatma kriterlerinden önce tasarruf açısından gün ışığından muhtemel olduğu dek artı faydalanmak gerekir Mimari inşa itibarıyla büyük lakin ısı izolastonunu engellemeyecek pencereler bulunması içten bir işıklandırma için baş koşuldur Bu aşamadan daha sonra yapay işıklandırma kriterlerinin uygun şekilde sağlanması gerekir
Bilindiği gibi yapay ışık içten ayarlanmadığında yorucu etki yapmaktadır Bunun için insan bünyesinin alışılmış olduğu gün ışığı taklit edilmelidir Bu aşamadı bir takım önemli kriterlere dikkatli olmak gerekmektedir
* Işık Aracısız göze gelmemeli yukarıdan aydınlatmalıdır
* Süsleyici amaçlı olan ve gözle aracısız olarak temas eden armatürler ışık yarısaydam kaplamalarla dengelenmelidir
* Pat Diye fazla ışık kaynağı kullanılıyorsa lambalar ışık geçişlerini dengelenecek uzaklıkta yerleştirilmelidir
* Daha estetik amaçlarla kullanılan bölgesel aydınlatıcılarda ışık farlı renklerde seçilecek olursa bunların keskinliği azaltılarak gözü yorması engellenmelidir
* Oda duvarları açık renkli yapılarak gün ışığından kullanma miktarı artırılabilir
* Tv izlerken düşük şiddetli ampüller kullanılmalıdır
* Enerji tasarrufu yapan ampüller kullanılmalıdır
Lüzum kapalı mekanlar, gerekse sokak aydınlatmasında ışığın verimli kullanlılması gerekir Işık kaynağından gelen ışığın tümünün istenilen alanları aydınlatması sağlanmalıdır Işık taşması denilen ve beğenilmeyen alanların da aydınlatılması verimi düşürür
Bilhassa sokak aydınlatmasında ışık kayıpları pozitif olmaktadır Çoğu cadde lambası sokakları aydınlatmakla beraber havayı da aydınlatmaktadır Bu lambalar seçilirken belediyeler üstteki bölgesi kapalı olan lambaları tercih etmelidir bununla birlikte panosu, kayda değer binalar, şelaler veya anıtların gece aydınlatması alttan yukarı yok, yukardan aşağı olacak şekilde ayarlanması gerekir
Sokak aydınlatmalarının sadece tasarruf amacı güdülerek yerinde yerleştirilmesi gerektiği söylenemez son yıllarda kentlerin metropol haline dönüşmesiyle sokak aydınlatması sonderece yaygınlaşmıştır Bu da çok tartışılan ve üstünde mutabakata varılan ışık kirliliğinin önlenmesi gereken bir sorun olarak ortaya çıkmasına sebeb olmuştur Işık kirliliği özet olarak açıklamak icabında lüzum duyulan alanlar dıştan atmosfere de çokça ışık salınmasıdır Büyük şehirlerde geceleri gökyüzü de ışıtıldığı için yıldızları görmek muhtemel olamamaktadır Yıldızlar oysa şehrin dışına çıkıldığında görülebilir ülkü gelmiştir Bunda cadde lambaları ve süsleyici amaçlı aydınlatmalar büyük rol oynamaktadır
Bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de ışık kirliliği hakkında bilimsel araştırmalar yapılmaktadır Lakin bu çalışmaların devlet tarafından belirgin bir kabul gördüğünü bildirmek zordur Çoğu sokak ve devlete ait bina çevresinin aydınlatmasında bu gerçeklere uyulmamaktadır bilhassa ufak kentlerde bu türden kaygılar adeta yok sayılmaktadır *