Son Konu

Geçmişten Günümüze Isınma Araçları

nicebayan

Yeni Üye
Katılım
24 Ara 2016
Mesajlar
378,708
Tepkime
2
Puanları
38
Yaş
35
Web
nicebayan.com
Credits
-1
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
eski Isınma Araçları
Isınma Araçları nelerdir
önceden halk nasıl ısınıyordu

Kat kaloriferleri, merkezi ısıtma sistemleri, elektrikli sobalar buluş edilmeden önce atalarımız acaba nasıl ısınıyordu? Bunun için birçok yeşil teknik bulunuyor Isınma tekniklerinden önce içinde bulunduğumuz kuzey yarıkürenin en soğuk aylarından biri olarak kabul edilen Ocak ayının ismi nereden geldiğini açıklayalım Ocak kelimesi, İsmet Zeki Eyüpoğlu'nun hazırlamış olduğu Türk Dilinin Etimoloji Sözlüğü'ne göre ateş anlamına gelen od kelimesinden gelerek odakocak, ateş yakılan yer, yuva anlamına geliyor

Çok eski çağlarda atalarımız, yaşamlarını büyük ölçüde avcılık ve toplayıcılıkla sürdürürken kış aylarında soğuk havanın ve karın etkisiyle dışında çıkamıyor ve yapmış oldukları barınaklarda yaktıkları ateşin çevresinde oturuyorlardı Öteki dönemlerdeyse yaşamlarının büyük bir bölümü dışarıya yani haricen geçiyor ve sığınak adıyla anılan o dönemdeki evlerine yalnızca uzanmak için giriyorlardı İşte o zamanlarda, yuvalarında yaktıkları ateşin aleyhinde oturdukları döneme ateş yakılan yer anlamında ocak adı veriliyordu Günümüzden yüzyıllar öncesinde kış aylarının dondurucu soğuklarından korunabilmek için çeşitli ısıtma araçları ve teknikleri kullanılıyordu Yakın zamana kadar ılıman kuşakta yer alan neredeyse tüm uygarlıklar kentlerini çoğunlukla denizden uzaktan yer alan yamaçlara kurmuşlardır Bunun bir nedeni güvenliğin sağlanmasıdır İkinci niçin de soğuktan korunmak gereksinimi Denizden uzak ve yamaçlarda belirlenmiş yerleşkelerde kış aylarında denizden gelecek ve havanın ısısını düşürecek ıslak rüzgarlardan etkilenilmez Keza, kış aylarında soğuyan havanın ağırlaşarak vadi tabanı, ova gibi düzlük alanlarda birikmesi sebebiyle hain kesimlerde bulunan düz alanlar defalarca yamaçlara kadar daha soğuk olur bu nedenle eski dönemlerde soğuğu sevmeyen üzüm bağları ve zeytinlikler defalarca yamaçlarda kurulmuştur

Doğal ısınma tekniklerinden bir diğeri de ev yapma biçimleri Günümüzde her ne kadar apartmanlar, değişik fazla katlı ve merkezi ısıtma sistemli sitelerde oturulsa da, soğuk havanın etkisini daha çok gösterdiği yüksek rakımlı dağlık bölgelerimizde yer alan köylerde ve yaylalarımızda hala ilkel tipli evler kullanılıyor Isıyı gizlemek için yapılan bu herif evlerin başında, toprağa gömülü olanlar gelmekte Bu evler, genel olarak tek odalı olup toprak aşağı kazılarak yapılıyor ve üzeri ahşap malzemelerle kaplanarak her yerde toprakla kapatılıyor Çoğunlukla tek bir penceresi yer alan bu evlerin kapıları, ön cepheye bakan bir çukura açılıyor Kışın çok ağır geçtiği yerlerde yapılan bu gömme evler, toprağın ısıyı alıkoyma özelliğinden nedeniyle kışın sıcak olurken, yazın da serin oluyor Hem toprağın içerisinde yer alan hava taneciklerinden nedeniyle, iyi yalıtılmış evlerde odanın ortasına yakılmış küçük bir ateşle rahatlıkla ısınılabiliyor İklimin fazla sert olmadığı yerlerde gömülü konutlar, yarısı toprağın içerisinde yarısı dıştan kalacak şekilde de yapılabiliyor Isınma açısından önemli bir diğer ev yapma biçimi de yamaca oyulmuş evler Bu evlerin özellikleri de gömülü evlere benzemekte Günümüzde Kapadokya bölgesinde hala kullanılmakta olan bu evlerde, başlıca kayanın kumtaşı, kiltaşı gibi yumuşak malzemeden olduğu yamaçlarda yapılıyor Kayaların oyulmasının basit olduğu bu bölgelerde uygun yamaçlarda bulunan oyuk ve mağaralar genişletilerek ön kısmı briket, tuğla veya doğal taşlarla örülerek konut haline getiriliyor Bu alıcı yapılan oyma evler yamacın yapışma tarafından birkaç odalı olabilmekle birlikte, toprağa gömülü evlerde olduğu gibi kış aylarında sıcak olurken, yaz aylarında serin oluyorlar

Büyüklerimiz sobalar icat edilmeden önce uzun yıllar mangal aracılığıyla ısınıyorlardı Yörelere tarafından, dıngal, korluk, kozluk adları da verilen mangallar topraktan veya metalden yapılıyordu çok eskiden yere değişmez olarak yapılan mangallar, vakit geçtikçe yerlerini daha küçük ve seyyar olanlarına bıraktı genellikle bu mangallarda odun ve odun kömürü yakılıyor ve alevli yanma bitip odun ya da kömürler köz haline geldiğinde mangallar içeriye alınıyordu Iyice yanmış kömürlerin ısısının korunması için közler külle örtülüyordu Mangallar kolay ısıtıcılar olduğu için ısıyı bünyelerinde hapsedemiyor ve közler geçtikten sonra ısıtma yeteneğini kaybediyorlardı Mangallardan sonradan ortaya meydana çıkan maltızlarsa, mangallara göre daha gelişmiş olup içlerinde ızgara sistemi ve alev tuğlaları bulunuyordu bu nedenle maltızlar ısıyı koruyabiliyor ve çevreyi ısıtmanın dıştan yemek yemek pişirmeye de yarıyordu Burhan Oğuz Türkiye Halkının Kültür Kökenleriisimli kitabında bazı özel mangalların büyük evlerde tandır adı verilen düzeneklerde bize nasıl kullanıldığını anlatıyor

Günümüzde kullanılan elektrikli battaniyelerin atası sayılabilecek bu yönteme tarafından, büyük odalarda kullanılan kısa ayaklı, dört köşe bir masanın daha aşağı kısmına delikli bir raf yapılır ve üzeri tenekeyle kaplanırdı Bu tenekeyle kaplanmış rafın üstüne de bir mangal koyulurdu Bu masanın üzerine tandır yorganı ya da tandır kebesi adı verilen, pamuk ya da yünden yapılmış geniş bir örtü örtülerek mangalın ısısı masanın içerisine hapsedilirdi Ev halkıysa bu masanın çevresine oturarak örtüyü dizlerine çekerek ısınırlardı Yapılan istatistik bilimi çalışmalarına kadar, Anadolu'da en fazla kullanılan yakıtların başında tezek geliyor Büyükbaş hayvanların dışkıları, su ve samanla karıştırılarak hazırlanan tezeklerde hazırlanma yöntemine kadar çeşitlere ayrılıyor Mesela yaz aylarında hayvan dışkıları toplanarak suyla yoğrulduktan daha sonra hayvanların yemediği kocaman samanlarla karıştırılıp tekerlek halinde duvarlara yapıştırılıp kurutuluyordu ya da günü güne ahırlardan elde edilen taze gübreler, samanla karıştırılarak kurutuluyordu Tezekler çoğunlukla ısınma için kullanılırken yemek yemek pişirme de

kullanılmıyordu Ağaç bulunmayan yerlerdeyse ekmek pişen fırınlarda kurutulmuş geven, sütleğen gibi ot gibi yaşama kullanılıyordu O dönemlerde alev yanmak için kibrit ya da iyi anlamak olmadığı için bizim bildiğimiz kibrit ve çakmaklar yerine bilmek taşları kullanılıyordu Oysa bunları tutuşturmak için çok ivedi yanabilen malzemelere gereksinim vardı Bunun için kav mantarı adı verilen bir mantarı ya da ceviz ağacının kabukları kullanılıyordu Ceviz ağacının kabuklarının ivedi tutuşmasını karşılamak amacıyla, bu kabuklar, sütleğen bitkinin yakılmasıyla elde edilen külle kaynatılıp kurutuluyor ve sonra havanda dövülerek toz haline getiriliyordu Mantardan veya ceviz kabuğundan elde edilen bu kavların üstünde çakmaktaşı bir demir parçasına vurularak oluşturulan kıvılcımla da alev yakılıyordu

seçme parça *
 
Üst Alt