Son Konu

Genel Bağıntılılık Kuramı Nedir?

bilgiliadam

Yeni Üye
Katılım
16 Ağu 2017
Mesajlar
1,516,397
Tepkime
26
Puanları
48
Credits
-6
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
Genel Bağıntılılık Kuramı Nedir?

Einstein'ın, evrenin tum yapısındaki bağıntılılığı tanıtlayan kuramı
Eytişimsel ozdekci dunya goruşunu evrensel capta doğrulayan bu kuram, insan zekasının evreni anlama ve acıklama yolunda attığı en son ve en buyuk adımdır İnsanlı cağların yetiştirdiği en buyuk fizikci olan Albert Einstein (18791955), bu kuramında, ozet olarak şoyle der: Hareket durumları ne olursa olsun, butun sistemler icin doğa yasaları aynıdır Eytişimsel ozdekciliğin felsefe diliyle ieri surduğu evrensel bağıntılılık boylece, fizik diliyle dile getirilmiş ve tanıtlanmış olmaktadır Butun başarıları dogmalara guvenmemekten doğan Einstein, bu evrensel caplı kuramını, ozel bağıntılılık kuramını yayımladıktan sonra on yıl icinde geliştirmiştir Cıkış noktası, Newton'un suredurum ve yercekimi yasalarıydı Einstein bu kuramında cekim gucu diye bir şeyin varolmadığını ve cekimin, kuresel evren uzerinde en kısa yol olan evren eğrisini en az iş ilkesine uygun olarak izlemekten ibaret bulunduğunu gosterdi Bu fiziksel bulguyu Bertrand Russell ABC of Relativity adlı yapıtında, fizik bilmeyenlere şu ornekle anlatır: Karanlık bir gecede, gokteki bir balondan, dunyaya baktığınızı farz edin Baktığınız yer geniş bir ova olsun Siz gormuyorsunuz ama ovada serpiştirilmiş koyler var, ovanın ortasında da diyelim ki yukseldikce dikleşen ve nihayet bir ucurumda son bulan sipsivri bir tepe bulunuyor Sizin gorduğunuz, sadece, bu tepenin ustundeki buyuk deniz feneriyle koyler arasında gidip gelen elleri fenerli adamların ışıklarıdır Fenerli adamlar koyler arasında en kısa yollardan gidip geliyorlar Bu yollar, elbette, tepeye tırmanıp ucuruma duşmemek icin, tepenin arkasına gecebilmeyi sağlayacak (yani en az iş'i gerektirecek) eğri yollar olacaktır Bu eğri yollar da, tepenin doruğuna ne kadar yaklaşırlarsa o kadar keskin bukulmeler ve ne kadar uzaklaşırlarsa o kadar daha az keskin bukulmeler gostereceklerdir Balondan bakan siz, buyuk ışığın sıcağından yanmamak icin yollarını kırıp eğri bir yolla buyuk ışıktan kactıklarını sanacaksınız Oysa onlar, gidecekleri koye tepeyi aşmadan varmak icin en kısa yollarını izlemektedirler Şimdi bu benzetmedeki buyuk feneri guneş, fenerli insanları gezegenler ve kuyrukluyıldızlar, yolları da onların yorungeleri olarak alırsanız, Einstein'la birlikte, guneşin bir uzayzaman tepesi uzerinde olduğunu ve her cismin de her an kendisi icin en kolay yolu sectiğini, cunku uzayzaman tepesi araya girince bu yolun bir duz cizgi olmaktan cıktığını anlarsınız Gercekte, benzetmemizdeki her fenerli insanın (yani evrendeki her cismin) uzerinde kurulup oturduğu bir uzayzaman tepesi vardır

Einstein 1918 yılında, kuramlarının kendisi tarafından halka acıklanması isteğine uyarak Londra'da cıkan Times gazetesine yazdığı yazıda şoyle demektedir: Bağıntılılık kuramım, iki katlı bir binaya benzer Birinci kat ozel bağıntılılık kuramı, ikinci kat da genel bağıntılılık kuramıdır İkinci kuramın ustune kurulduğu birinci kuram, cekimden başka butun fiziksel olaylara aitti İkinci kuramsa cekim yasasına ve bu yasanın oteki doğa yasalarıyla olan bağıntısına aittir Eistein yukarıdaki benzetmede acıklanan cisimsel uzayzaman tepelerinin gerektirdiği en kısa yol bukulmelerinin gercekleştiği alanlara, Newton'un cekim deyimine benzer bir deyimle, cekim alanı adını vermiştir Daha acık bir deyişle, cekim sanılan olay, gercekte, her cismin uzayzaman tepesinin cevresindeki alanda gercekleşen, tepeyi aşmak icin en kısa yolu izleme olayı'ndan başka bir şey değildir Einstein adı gecen yazısında, eytişimsel ozdekciliğin ozunu meydana getiren bu kuramı şoyle anlatmaktadır: Genel bağıntılılık kuramı, uzayzamanhareket'in fiziğin oteki olgularından bağımsız olmadığını gostermiştir Cisimlerin hal ve durumu cekim alanı'na bağlıdır Cekim alanıysa ozdek'le hasıl olmaktadır

Hatırlanmalıdır ki Newton, Bentley'e yazdığı bir mektupta cekim, bazı yasalara uyarak surekli etki yapan bir etkenin urunudur Bu etkenin, maddi ya da gayrı maddi olmasını okurlarımın goruşune bıraktımdemişti ve madde'yi (idea ya da tanrı kadar ilksiz ve sonsuz bir ilke saymakla beraber) kucumseyen ve aşağılayan Platon'dan beri yerleşmiş bir alışkanlıkla gayrı maddi'liğe (ozdeksizliğe) pek meraklı bulunan buyuk coğunluk Newton'un cekim gucu'ne madde dışı ruh'un varlığını tanıtlamak yolunda dort elle sarılmışlardı Einstein, genel bağıntılılık kuramıyla, bu hayali kokunden yıkmaktadır Einstein'ın tanıtladığı gibi, ne saltık zaman, ne de saltık mekan (uzay N) vardır Evren, ayrılmazca birleşmiş zamanuzayhareketmadde birlikteliğinden ibarettir Eytişimsel ozdekcilik, bu fiziksel tanıtı da kapsayan bağıntılılık anlayışına evrensel butunluk ya da bağımlılık adını verir Einstein adı gecen yazısında, genel bağıntılılık kuramının dayandığı ilkeyi şoyle acıklıyor: Ozel bağıntılılık kuramı, kendi sınırlarını aşarak yeni yollar actıDoğayı anlamak ve tanımlamak icin, kendi keyfimize gore sectiğimiz bir koordinatlar sistemini kullanmamız zorunlu olsa bile, doğa yasaları her halde bizim sectiğimiz bir hareket bicimiyle bağımlı olmamalıdır Koordinatlar sistemi, fizik dilinde, uzaysal olayların kendileriyle oranladığı (orneğin bir arabanın hareketini anlamak icin durgun bir yerle oranlanması gibi) cisimleri adlandırır Einstein kuramına temel yaptığı bu ilkeyle, şu gerceği acıklamış oluyor: Bizler, doğa yasalarını, şu hareket bicimi icinde şoyle, bu hareket bicimi icinde boyle tanımlayabiliriz Ama o yasalar, bizim kendilerine oranladığımız bu hareket bicimlerinden (koordinat sistemlerinden (durgun, ivmeli ya da ivmesiz hareket eden herhangi bir cisim, gok cismi ya da gok cismi grubundan) N) bağımsız yasalardır, eşdeyişle nesnel'dirler Oyleyse, orneğin Newton'un cekim gucu saydığı bu yasa, kendiliğinde nedir? İşte Einstein, genel bağıntılılık kuramıyla, bu soruyu karşılamış bulunmaktadır: Bu yasalar evrensel bağıntılılık'tır ve butun hareket bicimleri icin aynıdır Bu genel bağıntılılığı tanıtlamak icin Newton'un suredurum (eylemsizlik N) ve yercekimi kuramlarını vesile edinen Einstein'ın bu savı bir ucağın icinde kolaylıkla gozlemlenebilir Havada ucan bir ucağın icinde suredurum etkileriyle yercekimi etkileri birbirinden ayrılamaz Hicbir pilot, yuksek hızda, yukselme duygusuyla donme duygusunu birbirinden ayıramaz Bu demektir ki, mutlak hareket diye bir şey yoktur ve hareket, ancak karşılaştırma sistemine gore duşunulebilen uzayzamanmadde'yle sıkıca bağıntılı bir olgudur

Metafizik duşunce, mutlak olmayan şey yoktur der ve Einstein kuramlarını da bu konulara yakın olmayanlara bu yanlış gorelilik anlayışıyla sunmaya calışır Oysa Einstein tanıtlamıştır ki hareket hem mutlak değil'dir ve hem de vardır Einstein kuramları, metafizik dunya goruşuyle zorunlu olarak yanlış yorumlanabilir ve ancakzorunlu olarak diyalektik dunya goruşuyle doğru anlaşılabilir Bağıntılılık kavramının, fizik ve felsefe acılarından, gercek anlamı budur
 
Üst Alt