Endişe sineması sevenler buraya! Hepimizin çok sevdiği, 50 defa de olsa tıpkı heyecanla izlediği kaygı sinemaları yok mu? Tıpkı halde direktörlerin de var! Quentin Tarantino'dan Martin Scorsese'ye, Bong Joon-ho'dan Guillermo del Toro'ya ünlü direktörlerin favorilerini öğrenmek için sizi içeriğimize alalım;
Not: Sinema tanıtımları Beyazperde'den alınmıştır.
Kaynak:
...
1. Tim Burton - The Wicker Man
Neil Howie isimli bir dedektif polis İskoçya'daki Summerisle Adası'nda meydana gelen gizemli bir davayı çözmek için bölgeye masraf. Bir genç kız gizemli bir biçimde ortadan kaybolmuştur ve Howie onu bulması için görevlendirilmiştir. Adaya vardığında bir sürprizle karşılaşan dedektif yerli halktan aslında o denli bir kızın asla var olmadığını işitir. Koyu bir Pagan inancına sahip olan yerli halk genç kızın varlığını kabul etmedikçe Neil Howie burada paganizme dair öğrendiği şeylerle birlikte olayların göründüğü üzere olmadığına kanaat getirecek, genç kıza ne olduğunu öğrenebilmek için ada halkına karşı şiddetli bir çabaya girişecektir.
2. Peter Strickland - Climax
Climax, Fransa’daki köhne bir dans kulübünde geçen uzun bir geceyi takip ediyor. 90’ların ortasında 20 dansçı, üç günlük bir prova için ormandaki yatılı bir okulda bir ortaya gelir. Birbirini yeni tanıyan grup provalar dışında da eğlenceli vakit geçirirler. Provalar bitmesinin akabinde ayrılmadan evvel son bir parti düzenlerler. Lakin içkilerin sayısı arttıkça içlerinden kimileri tuhaf davranışlar sergilemeye başlar. Gençler bir mühlet sonra büsbütün denetimlerini kaybeder. Artık onların içine düştükleri girdaba direnmeleri neredeyse imkansızdır. Müzik, dans, tansiyon ve cinsellik dolu bu ortamda bazıları cennette olduğunu hissederken bazıları içinse durum cehennemden farksızdır. Sinemanın direktör ve senaristliğini “Dönüş Yok”, “Boşluk” ve “Aşk” üzere sinemalarla tanınan Arjantinli direktör Gaspar Noé üstleniyor. Sinemanın takımında “Kingsman: Saklı Servis” ve “Mumya” sinemalarında izlediğimiz Sofia Boutella’nın yanı sıra Romain Guillermic, Souheila Yacoub, Kiddy Smile, Claude Gajan Maull, Giselle Palmer üzere isimler yer alıyor. İmaj direktörlüğünü Benoît Debie’nin üstlendiği sinemanın prömiyeri 71. Cannes Sinema Festivali’nde gerçekleşti.
3. André Øvredal - Poltergeist
Freeling ailesi oturdukları meskenin eski bir mezarlığın üzerine inşa edildiğinin hiç de farkında değillerdir. Bu bir müddetliğine sorun değildir; fakat ne vakit ki hayaletler bu meskenin sakinlerini rahatsız etmeye başlar, işte o vakit bu mezarlık problemi büyük bir sorun haline gelir. İşin berbatı küçük kızları Annie de hayaletler tarafından öteki bir boyuta kaçırılmıştır. Anne ve baba kızlarını kurtarmak için elinden geleni yapacaklardır. Bunun için de metafiziksel kimi tekniklere başvuracaklardır. Hayaletlerin küçük kızı kaçırmaları ise hedefsiz bir hareketin tezahürü değildir.
4. Karyn Kusama - Habit
Kısa mühlet evvel babasını kaybetmiş alkolik bir adam olan ve New York'ta yaşayan Sam, bir Cadılar Bayramı partisinde Anna isminde gizemli, hoş ve androjen bir bayanla tanışır. Onunla tutkulu bir ilgiye başlar, fakat çok geçmeden gizemli bir hastalığa yakalanır ve sonunda Anna'nın bir vampir olduğuna inanmaya başlar.
5. Martin Scorsese - The Innocents
Kraliçe Victoria İngilteresi’ndeyiz. Bayan Giddens, bir papazın kızı olarak yetişmiş, tecrübesiz bir mürebbiyedir. Annesiz babasız kalmış iki kardeş Flora ve Miles’e bakmak için amcaları tarafından tutulur. Vakitle bu yeni yerleştiği meskenin sırlarını keşfetmeye başlar.
Çocukların eski dadıları Bayan Jessel, bir yıl evvel intihar etmiştir ve bağlantısı olduğu uşağın da bu meskende öldüğü ortaya çıkar. Bir müddet sonra bu iki kişinin hayaletini görmeye başlayan Giddens, onların çocukları ele geçirip yine bir ortaya gelmeyi planladıklarını anladığında çocukları korumak ister. Ancak çocuklar, hayaletleri görmelerine karşın bunu itiraf etmedikleri için Giddens’ın işi daha da zorlaşır.
Henry James’in Yürek Burgusu (The Turn of the Screw) isimli romanından sinemaya uyarlanan The Innocents’ın senaryosunu muharrir Truman Capote ve Edgar Award bir arada yazdılar. Sinema ayrıyeten En Uygun İngiliz Sineması ve En Yeterli Uyarlama Senaryo kollarında Bafta Ödülü’nün sahibi oldu.
6. Jordan Peele - Misery
Dehşetli bir kıssanın mükemmel bir sahicilikle sinemaya aktarıldığı inanılmaz bir tansiyon "Ölüm Kitabı"... Tabi bu kıssada, canlandırdığı Annie Wilkes karakteriyle mükemmeller yaratan -belki de kabuslar yaşatan dememiz daha yanlışsız olacaktır- başarılı aktrist Kathy Bates'in parmağı büyük. Dikkatli sinema izleyicisi, oyuncunun bu sinemasındaki sıra dışı performansı sonucunda Oscar'ı kazandığını da anımsayacaktır. Sinemanın konusuna gelince, Paul Sheldon kolay okunan tanınan romanlar müellifidir. Artık mesleğinde bir dönüm noktasında olduğunu düşünür, seri maceralarını yazdığı karakteri Misery Chastain’in öldürüp diziyi bitirir. Paul taşrada geçirdiği bir otomobil kazasından yaralı kurtulur. Onu bulup meskeninde bakmaya başlayan Annie Wilkes, talih yapıtı Paul’un sadık okurlarından biridir ve kahramanı Misery Chastain’in de sıkı bir hayranıdır. Son kitabı okuyup Misery’nin vefatıyla şoke olan bayan öfkeye kapılır ve Paul’u ayağından feci formda yaralayarak onu yatağa hapseder. Hem bölge şerifi hem de menajeri umutsuzca Paul’ü ararken o, gardiyanı Annie’ye özel bir Misery macerası daha yazmak zorundadır.
7. Julia Ducournau - Dead Ringers
Mantle kardeşler, tüm hayatlarını birlikte geçirmiş, birebir mesleği ve mesleklerini birlikte yürütmeyi tercih etmiş çift yumurta ikizleridirler. Ortalarındaki en büyük fark ise bayanlara karşı olan hallerinden ileri gelmektedir. Birisi bayanlara karşı hayli utangaç ve utangaç; başka ise yakın ve özenlidir. Bu nedenle bayanları paylaşarak, tek bir kişiymiş üzere davranarak yaşamaktadırlar. Ortalarındaki bu mutualist bağlantıyı birinin yaşamaya başlayacağı aşk bozacaktır.
David Cronenberg'in vizyoner ve rahatsız edici sineması, filmografisinin en nadide kesimlerinden bir tanesi...
8. Edgar Wright - Dead of Night
Mimar Walter Craig, kentin dışında bir çiftlikte verilmekte olan bir partiye davetlidir. Çiftliğe vardığında daha evvel bu konuta geldiği hissine kapılır. Dahası partiye katılan insanların hepsine de kendisine tanıdık gözükmektedirler ancak hiçbiri Walter'la daha evvel karşılaşmamıştır. Daha sonra Walter hepsine, onlarla daha evvel tanıştığını ve daima tekrarlanan bir hayalin içinde olduğunu söyler.
Ona nazaran hoş ve sakin bir biçimde başlayan bu düş, bir noktadan sonra korkutucu bir hal almaya ve içinde çıkamadığı bir kabus haline dönüşmektedir. Partiye katılanlar, Walter'ın orada bulunan insanların yapacakları ya da başlarına gelecek şeyleri evvelden söylemesiyle ona inanmaya başlarlar. Hiçbiriyle ilgili daha evvelce edindiği özel bir bilgi olmayan Walter, bu tekrarlanan düş sayesinde hepsinin açıklayamadıkları garip öykülerinin olduğunu bilmektedir. Gerçekten gece uzundur ve her bir konuk başlarına gelen şeyleri öteki konuklarla paylaşmaya başlar.
Farklı kaygı öykülerinin anlatıldığı ve 4 farklı direktörün çektiği Dead of Night, orjinal mevzusuyla ve seyirciyi şaşırtan anlatımıyla en başarılı İngiliz kaygı sinemalarından biri olarak kabul ediliyor.
9. Rob Zombie - 28 Days Later
Ölümcül bir virüs, İngiltere’yi tehdit altına almıştır. Bir araştırma laboratuarındaki hastalıklı şempanzelerden yayılan bu virüse yakalanan beşerler sıkıntı durumdadırlar. Bu işle gayret eden şahıslar yalnızca virüsü yok etmek değil, hastalığa yakalananlarla da büyük sorun yaşamaktadırlar. Deva olarak askerler tarafından yönetilen sığınağa taşındıklarında çok öteki sıkıntılar ortaya çıkmaya başlar. İngiltere üretimi sinemanın direktörü Danny Bu türlü, epeyce başarılı bir iş çıkartmış. Kumsal isimli sinemasını de uyarladığı romanın müellifi olarak bildiğimiz Alex Garland, sinemanın senaryo müellifi.
10. Natalie Erika James - Ringu
Gizemli bir görüntü, onu izleyen herkesin vefatına sebep olmaktadır. İzleyici mevcut gizemi çözene dek de bu bu türlü sürüp sarfiyat. Görüntüyü izleyen herkes yedi gün sonra ölür. Bu mevzuya dair söylentiler her tarafa yayılır. Bu mevzuyu incelemek isteyen bir gazeteci aslında anlatılanlara pek inanmaz fakat çok geçmeden kendisini fecî bir oyunun orta yerinde bulur. Japonya’nın Stephen King’i sayılan müellif Koji Suzuki’nin tıpkı isimli romanından uyarlanan sinema, Japon sinema tarihinin en çok hasılat getiren sinemaları ortasındadır. Akabinde devam sinemaları de çekilmiştir.
11. Patrick Brice - Jacob's Ladder
Sinema Vietnam gazisi bir isim amı mevzu ediniyor. Jacob Singer, travma sonrası gerilim bozukluğu yaşayan biridir ve vakitle aklını kaçırdığını düşünmeye başlar. Bu sahnede ise Jacob'ı şeytanlarından kurtarıp yardımcı olmak üzere yaratılan çeşitli kimyasallar denenir. Fakat işler hiç de istendiği üzere gitmez...
12. Ti West - The Shining
Cinnet, muharrir Jack Torrance’ın, kış döneminde kapalı olan Overlook Oteli’nin bakımını üstlenerek, ailesiyle birlikte otele taşınması sonrasında gelişen metafiziksel olayları bahis alır. Jack’in doğaüstü sezgilere sahip olan küçük oğlu, vakitle otelin içerisinde yalnız olmadıklarını, geçmiş ve gelecekten gelen hayaletlerle birlikte yaşadıklarını görür ve ailesini buna inandırmaya çalışır. Aile bir kar fırtınası sebebiyle dağda konuşlanan bu otelde mahsur kaldığındaysa Jack doğaüstü varlıklar tarafından ele geçirilir ve yavaş yavaş aklını kaybetmeye başlar.
13. Jim Jarmusch - American Psycho
Patrick Bateman, aileden varlıklı bir adamdır. Gençliği ve güzel olması, kendisine hem işinde hem de toplumsal hayatında avantajlar sağlamaktadır. Epeyce sıradan bir hayata kapılıp gidiyormuş üzere görünen Bateman'ın hayatının karanlık tarafın ise epey derinliklidir. Bateman, insanları sebepsiz yere öldürmekten hoşlanan ve öldürdüğü insanların bedenlerinden hatıra olarak aldığı kesimleri meskeninde saklayan bir akıl hastasıdır. Bunu kendisi dışında kimse bilmemektedir.
14. Eli Roth - Creepshow
Çektiği zombi sineması başyapıtlarıyla tanınan George Romero ile Stephen King'i bir ortaya getiren ve beş hikayenin derlenmesinden oluşan sinema, bir jenerasyonun çocuklarını etkisi altına almış bir animasyon serisinden perdeye uyarlanıyor.
15. James Gunn - Green Room
Punk rock kümesi The Ain't Rights gezici olarak barlarda konser verirken son dakika kararıyla Oregon'un ormanlık bölgesindeki bir barda sahne almak için yola çıkarlar. Yere gittiklerinde her şey yolundadır ve konseri sıkıntısız atlatırlar. Fakat konser sonrası, sahne ardındaki odalarında genç bir bayanın cesediyle karşılaşırlar. Yerin acımasız sahibi olayın tek şahitleri olan kümenin ortadan kaldırılmasına karar vermiştir. Müzisyenler, o ve adamları tarafından abluka altına alınan bir odada hayatta kalma savaşı verecekleri uzun bir geceye adım atar.
16. John Carpenter - The Exorcist
Yeni sinemasının çekimleri sırasında 12 yaşındaki kızı Regan'ın tuhaf hareketler sergilemeye başladığını fark eden aktris Chris MacNeil, kızını doktora götürür. Tabipler beyninde süreksiz bir hasar olabileceğini söyleseler de bu hadise daha evvel rastlanmamış tiptendir. Bir seri tıbbi testten sonra küçük kızın hiçbir sorunu olmadığı ortaya çıkar. Fakat Regan'ın tuhaf halleri sona erecek üzere değildir. Küçük kız son derece şiddetli bir biçimde titremekte, garip sesler çıkarıp hiçbir manası olmayan hareketlerde bulunmaktadır. Bu ürkütücü durum karşısında çaresiz kalan Chris, kızını tıpkı vakitte psikiyatr olan Peder Merrin'e götürür. Peder, Regan'ın içine şeytan girdiğini tespit edecek, aile çaresizce bu durumdan kurtulmaya çalışacaktır.
Korku-gerilim sinemasının en asıllı öncül sinemalarından biri olan 'Şeytan' William Peter Blatty'nin tıpkı isimli romanından uyarlanmıştır.
17. Nia DiCosta - Under the Skin
İnsan formunda Dünya'ya gönderilmiş bir uzaylı olan Isserley, İskoçya'da yol kenarında otostop çeken insanları toplayıp yemeye hazır hale getiriyor...
18. Pedro Almodóvar - Rapture
Vampir sinemaları ve sert uyuşturucular tutkusu olan düşük gelirli bir sinema üretimcisinin, takıntılarıyla olan çabası anlatılıyor.
19. Wes Anderson - Rosemary's Baby
Tanınmış bir aktör olmak için çabalayan Guy ve hoşlar hoşu karısı Rosemary, yeni hayatlarına başlamak için eski bir binada mütevazi bir daire kiralarlar. Genç çiftin bu yabancı yere alışmalarındaki en büyük yardımcısı üst katlarında oturan yaşlı Castavet çifti olur. Castavet çiftinin 'fazlaca' misafirperver olan halleri hoş Rosemary'i kuşkulara sürüklerken kocası Guy olan bitenin farkında değildir. Günden güne tedirginleşen ve kuşkuları kocası tarafından önemsenmeyen Rosemary gördüğü tuhaf ve korkutucu bir hayalle derinden sarsılır. Düşünde şeytani bir varlık tarafından tecavüze uğradığını gören bayan gerçek hayatında da gebe kaldığında komşuların gizemi giderek artacaktır.
20. Robert Eggers - Nosferatu
Thomas Hutter Almanya'nın Wisborg isimli bir kentinde, Knock isimli işvereni için çeşitli işler yapan sıradan bir adamdır. İşvereni genç adamı, Kont Orlok isimli yeni bir müşteriyi ziyaret etmesi misyonuyla Transylvania'ya gönderir. Yolcuğa çıkan Hutter, Carpathian dağlarına eriştiği sırada mola verir ve burada karşılaştığı yerli beşerlerle sohbete başlar. Kont Orlok'u görmek için geldiğini söylediğinde ise herkes dehşete kapılır. Yerliler Hutter'a bir an evvel geri dönmesini, Orlok'un gizemli bir kişilik olduğunu ve civarda bir kurt adamın dolaştığını söyleyerek onu vazgeçirmeye çalışsalar da Hutter tehlike ve gizem dolu bu seyahate atılmak için bir an bile tereddüt etmeyecektir.
Stoker'ın Draculası'ndan müsaadesiz olarak uyarlanan Nosferatu, ünlü Alman direktör W. Murnau tarafından yönetilmiş bir başyapıt.
21. David Lowery - Hereditary
Graham ailesinin sert maderşahisi Ellen öldüğünde, kızı Annie ve ailesi cetlerinin gizemli ve giderek vahimleşen sırlarını keşfetmeye başlar. Keşfettikleri karanlıklaştıkça, aile üyeleri kendilerine miras kalmış üzere görünen bu dehşetli yazgıdan kurtulmak için daha fazla gayret etmek zorunda kalır. Ailevi bir trajediyi uğursuz ve derinden sarsıcı bir şeye dönüştüren olaylar, kalan paramparça mirasın gölgesini taşımaktadır... Ari Aster’in direktör koltuğunda oturduğu sinemanın oyuncu takımında Toni Collette, Gabriel Byrne, Alex Wolff, Milly Shapiro üzere isimler yer alıyor.
22. Bong Joon-ho - Midsommar
Ritüel, genç bir bayanın ve onun erkek arkadaşının İsveç'te mahallî bir pagan kültürünün avı haline gelene kadar geçirdikleri seyahati anlatıyor. Klasik Midsommar şenliğine katılmak isteyen Dani ve Christian, üniversiteden arkadaşları ile birlikte İsveç’e hakikat yola koyulur. Bağlarının üzerinde kara bulutlar dolaşan çift, İsveç’in köyünde gerçekleştirecekleri bu tatili münasebetlerini kurtarmak için son baht olarak görür. Çılgın tatillerini geçirecekleri yeri gören gençler, yemyeşil cennete benzeyen yeri ziyadesiyle sever. Lakin bir müddet sonra lokal kutlamaların ve pagan ritüellerinin yapıldığı bu yerin pek de düşündükleri kadar saf olmadığını anlarlar. 90 yılda bir düzenlenen saklı bir ayine katılan gençler, kendilerini endişe labirentinin içinde bulur.
Kill List biçimi olan üretimin direktör koltuğunda Sundance ve South by Southwest sinema şenliklerinde uzunluk gösteren ve eleştirmenler tarafından büyük bir coşkuyla karşılanan "Ayin"in direktörü Ari Aster oturuyor. Sinemanın başrollerinde Lady Macbeth ile yıldızı parlayan Florence Pugh, Detroit'in yıldızları Jack Reynor ve Will Poulter'a ek olarak William Jackson Harper yer alıyor.
23. Mike Flanagan - The Blackcoat’s Daughter
Direktörlüğünü ve senaristliğini Osgood Perkins'in üstlendiği başrollerini Emma Roberts ve Kiernan Shipka'nın paylaştığı Febraury okullarında yaşanan lanetli olaylar sonucunda birbirine bağlanan Rose ve Kat isimli iki genç kızın öyküsünü anlatıyor. Endişe tipindeki sinemanın üretimcileri Nick Phillips ve Kelly Wagner.
24. Josephine Decker - Suspiria
Yine uyarlama sinema, 1977 yılının Berlin'inde geçiyor. Amerikalı bir genç bayan olan Susie Bannion, dünyaca ünlü bir dans okulu Markos Tanz Company'e katılır. Tam Susie'nin geldiği sıralarda, okulun öbür bir üyesi olan Jessica gizemli bir formda ortadan kaybolmuştur. Okulun devrimci sanat direktörü olan Madame Blanc'ın rehberliğinde Susie harikulâde bir ilerleme kaydederken, kendine Sara isimli bir arkadaş da edinir. Vakit içerisinde iki arkadaş bu itibarlı okulun ve yöneticilerinin karanlık bir sırrı sakladıklarından şüphelenmeye başlar...
25. Jennifer Kent - The Texas Chainsaw Massacre
Sally ve kardeşi Franklin'in dedelerinin mezarını denetim etmeleri gerekmektedir ve arkadaşları Jerry, Kirk ve Pam'i de yanlarına alıp yola çıkarlar. Sonrasında dedelerinden kalma eski çiftlik konutunu ziyaret etmeye karar verirler. Seyahat esnasında otostop çeken birini otomobillerine alırlar. Hiç olağan görünmeyen bu yolcu Franklin'in çakısını alıp sadece cümbüşüne elini keser, sonrasında ise Franklin'in kolunu yaralar. Bu şiddetli anların akabinde otostopçuyu sıkıntı bela karavandan indirerek yola devam ederler. Lakin tansiyon bununla hudutlu kalmayacaktır. Konuta vardıklarında hayal dahi edemeyecekleri bir kabusun ortasında sıkışıp kalacaklardır.
Akabinde çeşitli versiyonlarının da çekildiği ve kendinden sonra gelen teen-slasher biçimi endişe sinemalarına ilham kaynağı olan Teksas Katliamı, 1950'lerde ortaya çıkan Ed Gein isimli bir seri katilin gerçek öyküsündeki modüllerden esinlenilerek beyazperdeye uyarlandı. Tobe Hooper'ın direktörlüğünü yaptığı unutulmaz klasik, 2015'te restore edilmiş yeni kopyasıyla vizyona girdi.
26. Osgood Perkins - The Strangers
Direktör Bryan Bertino'nun, çocukluğunda yaşadığı ve tesirinden çıkamadığı bir olayı senaryolaştırarak beyaz perdeye aktardığı bu sinemada, Kristin McKay ve James Hoyt ismindeki çiftin travması anlatılıyor. McKay ve Hoyt bir dostlarının düğününe katılırlar. Dönüşte, James’in ailesinin yazlık konutunda bir gece geçirmeyi planlamaktadırlar. Romantik başlayan geceleri, kimliği belgisiz üç kişinin ortaya çıkması ve hayatlarını bir cehenneme çevirmesiyle devam edecektir. İnançlı sandıkları konutları, bu maskeli yabancılar tarafından terör ortamına çevrilirken, hoşluğu lisanlara destan Liv Tyler gözlere hitap ediyor. Sanatkarın bu tip bir tansiyon sinemasında birinci kere yer aldığını da belirtelim.
27. Guillermo del Toro - Eyes Without a Face
Hekim Génessier, kızı Christiane’ın bir trafik kazası sonucunda mahvolan yüzünü olağan hale getirmek için ona kelam verir. Maske takarak yaşayan kızına yeni bir yüz nakletmek için yardımcısı Louise ile birlikte genç kızları kaçırıp onların yüzünü alır. Lakin hiçbir deri Christiane’ın dokularıyla uyuşmaz.
Her seferinde başarısız nakiller gerçekleştiren hekim, genç kızları kaçırmaya devam eder. Bu sırada Christiane, nişanlısıyla irtibata geçme uğraşı içerisindedir. Kaçırılan genç kızlar ise tek tek ölmektedir...
Georges Franju tarafından yönetilen sinema, Jean Redon’un romanından uyarlandı.
28. Luca Guadagnino - The Fly
Seth, kendine güvenen, işine bağımlı ve kafayı bozmuş bir bilim insanıdır. Veronica ise bir maddeyi ışınlamak üzere planları, daha da tuhafı icatları, olan bu adamla röportaj yapmak isteyen bir gazetecidir. Veronice, Seth'in deneylerinden birinci sonuç alışına şahit olur. Seth bayanın önünde kendisini bir noktadan bir başkasına ışınlamayı başarmıştır. Lakin deney esnasında tüpe giren bir sineğin varlığından kimse haberdar değildir. Seth, kısa bir müddet sonra karmaşık başkalaşımının sonucu olarak sinek özellikleri edinmeye başlar. Bu kendi kimliğinden uzaklaşmasına sebep olacaktır.
1958 üretimi özgün Sinek'in Cronenberg üslubuyla yine çevrimi olan The Fly, direktörün sinemasına dair her elementi bünyesinde barındırıyor.
29. Christopher Nolan - Alien
Yaratık, bilmedikleri bir gezegene iniş yapmak zorunda kalan mürettebatın hayat uğraşını anlatıyor. Tarihin en ünlü uzay gemisi Nostromo misyonunu tamamlamış bir biçimde Dünya’ya geri dönerken diğer bir gezegenden bir yardım daveti alır. Çağrıyı karşılıksız bırakmayan gemi mürettebatı bu bilinmedik gezegene iniş yapar. Bu davetin bir ihtar sinyali olduğunu geç fark eden grup bilinmeyen bir hayat formuyla karşılaştıklarında olağandışı bir deneyime, ürkütücü bir maceraya atılırlar.
Ridley Scott 1979 yılında Yaratık serisinin bu birinci sinemasını yarattığında sinema tarihini apayrı bir tecrübeyle tanıştırmış, bilim kurgu tipinin en kıymetli örneklerinden birine imza atmıştır. Yaratık serisi, birinci sinemanın akabinde çeşitli direktörler tarafından devam ettirilse de, Ridley Scott imzalı bu sinema hem serisinin, hem de ilişkin olduğu bilimkurgu çeşidinin en kıymetli yapıtlarından biri olarak kabul görmüştür.
30. James Wan - The Others
Amerika İkinci Dünya Savaşı'nın yaralarını sarmaya çalışmaktadır. New Jersey'de hayatını devam ettirmekte olan Grave ise savaşta eşini kaybetmiştir. Çocuklarının güneşe karşı alerjisi olduğundan hayli karanlık bir meskende yaşamaktadırlar. Grace, onlardan yardım almak üzere malikanelerine gelen insanlara yardım edip onlara iş vermektedir. Grace'in kızı olan Anne ise, Victor isimli bir hayali arkadaşa sahiptir. Bir gün oluşan sis yüzünden konutun dünyanın geriye kalanıyla olan irtibatı büsbütün kesilir. Grace ve çocukları, bir türlü güvenemedikleri çalışanlarıyla bir arada yalnız kalmışlardır.
31. Bo Burnham - Raw
Jutine 16 yaşında genç ve olağan bir bayandır. Tüm ailesi veteriner olan Justine de onların yolundan gitmek ister. Başarılı bir öğrenci olarak 16 yaşında veterinerlik fakültesine girmeyi başarır. Lakin burada onu üst sınıfların sınamaları ve okulun büyüsü ile gelen acımasız, cezbedici ve sallantılı bir dünya beklemektedir. Yalnızca akranlarına ahenk sağlayabilmek ismine kurallara boyun eğen Justine ailesinin prensiplerini yıkarak hayatında birinci sefer çiğ et yer. Fakat bu kendi içinde yatan tehlikeli bir yanı keşfetmesinin yalnızca başlangıcı olacaktır...
32. William Friedkin - Funny Games
Anne, Georg ve küçük oğulları Georgie, gözlerden ırak bir göl konutuna tatil gayesiyle gelmişlerdir. Kent hayatının yorgunluğunu bu tatil sayesinde üstlerinden atmayı hedefleyen aile müthiş bir taarruzla yüzleşmek üzerdir. Meskenlerine musallat olan ve nereden geldikleri muhakkak olmayan iki genç, problemlerinden uzaklaşmaya çalışan bu ailenin başına çok daha büyük kaygılar açacaklardır. Şiddet dolu bir tatil başlamak üzeredir. Kaçış talihi yoktur. Michael Haneke’nin burjuvazi tenkidine ve olağan şiddete değişik ve rahatsız edici bir bakış açısı kazandırdığı sinemasının başrollerinde Susanne Lothar, Ulrich Mühe ve Arno Frisch var.
33. Gaspar Noé - Un Chien Andalou
Genç Bunuel ve genç Kolu, her zamankinden daha gerçeküstücü bir anlayışla, beyazperdeye unutulmaz kareler kazandırdılar. Öncelikle akla gelen sahnelerden biri ise bu sıra dışı sinemada karşılaştığımız ay ve bulut manzarasını takip eden göz kesme sahnesi. Sinemacılar burada saf düşsel ve sinemasal anlatımı bozan yapılarıyla periyodun sinema seyircilerini son derece şaşırtırken yalnızca sinema dünyasına değil, sanat dünyasına da bomba üzere düşen bir kısa sinemaya imza atmışlardır.
34. Ana Lily Amirpour - Antichrist
Katıldığı bir ödül merasiminde Nazi devrinin mimari anlayışına hayran olduğunu açıklayarak geniş kitleleri şok eden Lars von Trier, endişe tansiyon sineması projesi Antichrist ile beyaz perdeyi de sarsmayı başardı. Senaryosunu Trier’le birlikte Anders Thomas Jensen’ın yazdığı sinema, çocuklarını kaybettikten sonra, bir orman kulübesinde olayı unutmaya çalışan bir çiftin yaşadıkları travmayı, epik bir görsel şölen eşliğinde sinemaseverlere aktarıyor. Willem Dafoe'nun bu sinemadaki performansı konusunda destan yazdığını söylemek abartılı olmayacaktır. Bilhassa Charlotte Gainsbourg'un da sayrıl bayan karakter rolündeki başarısı kusursuz ve sinemanın tesirini en üst seviyeye çıkartıyor.
35. Anna Biller - Peeping Tom
Mark Lewis, küçükken, insanların hudut sistemleri üzerinde kaygının tesirini inceleyen bilim adamı babasının deneylerine maruz kalmıştır. Londra’da bir sinema stüdyosunda çalışan Mark, babasının kendisine yaptığı deneyler nedeniyle bir ekip kişilik bozuklukları yaşayan yalnız, içine kapanık, cinsel dürtülerini bastıran bir adam haline gelmişti.
Kızların fotoğraflarını çektiği müddet içinde kendine bir de hobi edinmiştir. Bayanları kamera önünde öldürmekte ve babasının deneylerindeki üzere öldürdüğü bayanların yüzlerindeki dehşet tabirini kameraya almaktadır. Bir gün Helen isminde bir bayanla tanışan Mark için bu bayan, yaptığı şeyden vazgeçmesine mi neden olacaktır yoksa daha evvelkiler üzere bir kurban mı olacaktır?
36. Ben Wheatley - Eraserhead
Eraserhead, birlikte olduğu bayanın gebe olduğunu öğrenen bir adamın öyküsünü husus ediyor. Henry Spencer, uzun vakit evvel yaşadıkları bir ilgi sırasında Mary'nin gebe kaldığını öğrenir ve onu kendi konutuna getirir. Mary, vakti geldiğinde doğumu gerçekleştirir fakat dünyaya getirdiği şey insan dışı bir yaratıktır. Mary meskenden kaçar ve Spencer için kabus dolu günler bu türlü başlar. Spencer, birlikteliklerinin eseri olan 'yaratık', hayali bir bayan ve sıra dışı karşı kapı komşusuyla baş başa kalır.
37. Sam Raimi - Night of the Living Dead
Barbra ve kardeşi Johnny, babalarının mezarını ziyaret etmek için kent merkezinden bir epey uzakta, izbe bir bölgede olan mezarlığa sarfiyatlar. Burada dua rutinlerini tamamladıkları esnada kendilerine yaklaşmakta olan yabancı bir siluetle karşılaşırlar. Kız kardeşinin bilakis bir epey rahat davranan Johnny, bu yabancının saldırısına uğrar ve oracıkta hayatını kaybeder. Lakin bu bir son değil, ürkütücü bir başlangıcın habercisi olur. Genç bayan ağır bir travmaya girer ve canını kurtarabilmek için bulabildiği birinci yere sığınır. Lakin burada yalnız olmadığını fark etmesi uzun sürmez. Bir anda kasabayı saran bu yaratıklardan korunmaya çalışan tek insan kendisi değildir. Ben de kendisi üzere canını sıkıntı kurtarmıştır ve kapıda başkaları de vardır...
38. Quentin Tarantino - Audition
Aoyoma, 7 yıl evvel veda ettiği karısından beri hiçbir bayanla birlikte olmamıştır. Yakın bir arkadaşı hala depresyonda olan bu adamı kurtarmak için değişik bir plan yapar. Bir tv gösterisi için bir mülakat hazırlıyormuş üzere yaparak Aoyama'ya uygun bir eş bulacaktır. Birçok adaydan sonra Asami isminde epeyce hoş bir bayan kendini gösterir. Aoyama, ikna olmuş üzeredir. Lakin farklı planları olan Asami, öbür bir gezegenden gelmiş üzeredir.
39. Andy Muschietti - Near Dark
Caleb Colton isimli genç çifti, küçük bir kasabada sıradan bir hayat sürmektedir. Lakin bu yerde yaşanan hiçbir şey göründüğü üzere değildir. Mae isimli genç ve cazip bir bayanla karşılaşan Colton, bu gecenin sonlarına yanlışsız vampir olduğunu öğrendiği bu bayan tarafından ısırılır. Sonrasında ise Mae, kendisi üzere vampirlerden oluşan ailesini de yanına alarak Colton'ı almak için geri döner. Mae ve ailesinin avlanmaya çıktığı bu gecede genç adamın hayli sıkıntı bir karar vermesi gerekecektir. Colton, seçme hakkını ya ailesinden ya da ölümsüzlükten yana kullanmak zorunda kalacaktır.
40. Coralie Fargeat - I Saw the Devil
Kyung-chul yalnızca şahsî tatmin için insanların canını kıymaktan çekinmeyen psikopat bir seri-katildir. O kadar yırtıcı ve acımasızdır bayan, çocuk, yaşlı ayırt etmeden herkesi öldürebilir ve bu haliyle polis için daha da sıkıntı, bir sonraki adımı varsayım edilemez bir maksat haline gelmiştir. Ancak emekli bir komiserin kızı olan Joo-yeon’u kaçırınca Kyung-chul bütün hıncı da kendisine çekecektir.
Yetenekli, zımnî bir casus olan Dae-hoon ise yabanî biçimde öldürülen genç bayanın nişanlısıdır. Sevdiği bayanın hunharca öldürülmesi Dae-hoon'u tek başına bu yırtıcı seri katile karşı harekete geçirecektir... Canavarı engellemek için kendisi bir canavara dönüşmeye hazırdır...
