Yapılış Tarihi 1271
Bani Sahip Cet Ali b Hüseyin
Anadolu Selçuklu Sultanı IVKılıçarslan ’ın oğlu IIIGıyaseddin Keyhüsrev döneminde Sahip Cet Ali b Hüseyin tarafından yaptırılmış olan bu eser sanatsal değeri epeyce yüksektir Medrese bugün kale olarak bilinen toprak tepenin güneydoğu eteğinde yükselmektedir 1271 yılına tarihlenen medrese yıpranmışlığına karşın günümüze sağlam olarak gelmeyi başarabilmiştir Gök medrese olarak daha fazla anılsa da Sahibiye medresesi olarak da adlandırılmaktadır Medrese Kaluyan elKonevi göre üretilmiş olup, bu veri kapının alt yüzeylerindeki kitabelerden elde edilmiştir Bu yapıyla ilgili Evliya Çelebi ‘ ’Bu eserin mislini yerine getirmek olası yok Diyarı İslamda emsaline rastlanmamıştır Timurlenk ’in hayretle temaşa ettiği bu medresenin kapısı kale kapısı dek sağlamdır İki katlı yapılmış, 80 oda ihtiva etmiştir Talebeler kışın alt katlardaki odalarda çalıştıklarından bir müderris, iki sufi 20 talebesi vardır Mescidin bir imamı, iki müezzini, kütüphanesinde bir hafızı kütup, bir kapıcı ve ferraş bulunmakta, mescit kütüphaneden diğer bir de fakirler için yemek yemek pişirilen darüziyafesi vardır ’ ’ diyerek inşa hakkında oldukça data vermektedir
MİMARİ ÖZELLİKLERİ
Dikdörtgen bir plan şemasına sahiptir Selçuklu medreselerinden günümüze iyi durumda gelebilmiş olan eserlerinden olup, bir mescid ve 14 odadan oluşmaktadır Girişin üzerin dört kollu yıldız biçiminde bir tonoz ile örtülmüştür Medresenin misket portali Çifte Minareli Medrese ’ye aynı özelliklerde inşa edilmiş olup, iki yanında kabartma bezemeli kuleler üzerinde yükselen iki minare eklenmiştir Portalin üstündeki kitabede ‘ ’Kılıçarslan ’ın oğlu Gıyaseddin Keyhüsrev ’in Saltanat Günlerinde İmar Edildi ’ ’ notu düşülmüştür
Portal süslemeleri ile anıtsal nitelik kazanmış, dönemin ve bugünün en manâlı eserleri aralarında yer almasını sağlamıştır Kapı kemerinin her iki yanına 12 hayvan başı kabartması yerleştirilmiştir bunun dışında böylece çok motifin görüldüğü kapıda, kocaman yıldız motifleri, hayat ağacı, küçük kuşlar, kartallar, dağıtılmış nebati motifler ile fazla ince bir işçilik göstermektedir Kapının her tarafı süslüdür Ön cephedeki kabartma bezeli kulelerin gövdeleri yivli olup, birer şerefeli iki minare yerleştirilmiştir Bu minareler yapıya ihtişamlı bir hava katmıştır Minarenin gövdeleri de oldukça süslenmiş, kabartmalar, geometrik ve nebati motifler ile her yeri bezenmiştir Bu bezemelerin aralarında mavi tonlarında mozaik çinilerin olduğu bilinse de bu çiniler ne eyvah ancak günümüze gelememiştir Zaten inşa da ismini bu mozaik çinilerden almıştır
Portalden girildiğinde üzeri açık bir avlu karşılamaktadır Ortasında ise altıgen bir süsleme havuzu yerleştirilmiştir Avlunun kuzey ve güney kısımları altı sütunla ayrılmış olup bu sütunlar kemerler ile birbirine bağlanmıştır Sütunları birbirine bağlayan kemerler devşirme olup, bir birçok çatlak olduğundan kelepçeler ile sağlamlaştırılmıştır Revakların iki yanında ise birer eyvan bulunmaktadır Eyvanların yanlarında bulunan odalar birbiriyle eşit ölçülerde değildir Revakların üzeri tonozlar ile örtülmüş olup, arkalarındaki duvarlarda ufak medrese odaları yer almaktadır Bu odalar da tonoz ile örtülmüş olup kapı üzerindeki pencereler ile aydınlığı sağlanmıştır
Bugün girişin yanındaki büyük eyvan ile yan odalar günümüze gelememiştir Tarihsel işlem içinde imha olmuş ve çok kez onarılmıştır 1825 yılında dönemin müftüsünün bir mescid ve ahşap ikinci bir kat eklediği bilinmektedir Medrese 1904 yılında Sivas Valisi göre onarılmıştır 1926 yılında ise okul olmuş, bundan sonraki yıl ise müzeye dönüştürülmüştür *