bilgiliadam
Yeni Üye
GOLGESİYLE YARIŞAN TAY
At yarışlarının yapıldığı şehir hipodromu cok kalabalıktı Tribunler tıklım tıklım doluydu Her pazar gunu olduğu gibi bu pazar da birinci olana buyuk ikramiyenin verildiği yarışlar yapılacaktı Birincilik icin en buyuk aday Kara Bomba isimli attı İki yıla yakın bir zamandır bu şehirde yapılan yarışmaların tek ve mutlak hakimiydi Simsiyah rengi, kocaman gozleri ve dev gibi uzun boyuyla o her zaman atların en irisiydi Daha uzun bir sure birinciliği kaptırmayacağı tahmin ediliyordu
Diğer yarışmacı atlar ise Fırtına, Ak kız, Pence, Surpriz, Zorlu, Tavşan ve Yekta idi Yekta, boyle bir yarışa ilk defa katılıyordu, oldukca heyecanlıydı Gerci yetiştirildiği yarış atı ciftliğinde cok iyi hazırlanmıştı, fakat genc ve tecrubesiz oluşu onu korkutuyordu Ya birinci olamazsa?Boyle bir şeyi duşunmek bile istemiyorduO zaman, sıradan bir yarış atı durumuna duşecek ve belki bu durum hep boyle surup gidecekti Bin bir ceşit yarış hilelerinin yapıldığı, duzenin ve entrikanın bol olduğu bu yarışlarda birinci olmak sadece suratli olmak ve dayanıklılık demek değildi Mesela bazı yarışlarda Tavşan tavşanlık yapardı Yarış başlar başlamaz one gecer, temposunu gittikce arttırır, atları yorar ve yarışı bırakırdı Son duzlukte Kara Bomba yaptığı bir atakla birinciliği kazanırdı Pence isimli yarış atı Kara Bomba’nın diğer yardımcısıydı Yarış surerken form durumu yuksek olan atları kollar, onlara carpar, onlerine gecip hızlarını azaltır ve Kara Bomba’nın yarışı kazanmasını sağlardı
Atlar, duzenli olarak başlama yerinde sıralandılar Start icin tabanca sesi duyulur duyulmaz, sekiz tane guclu yarış atı ileri atıldılar Cıkışı cok kuvvetli olan Tavşan hemen one gecti Yekta tum cabasına karşılık ikinci sırada kalmıştı Tuh be, Tavşan’ı kacırdım!Bu Tavşan’ı zaten son duzluğe kadar kimse gecemezmiş Yarışın ortasına gelmeden onu mutlaka gecmeliyim Haydi Yekta, daha hızlı, daha hızlı…
1500 startı gecildiğinde Tavşan ikinci durumdaki Yekta’nın uc boy kadar onundeydi “ Bomba nerelerde ki, donup bakmalı Tavşan bu suratiyle yarışı tamamlayamaz Vay, Bomba hemen arkamdaymış! Ne oluyor ya, ne dumen ceviriyor bunlar? Son duzluğe kadar orta sıralarda saklanırmış bu Benden huylandılar muhakkak “
Yarışın ortası:1000 startı gecilirken, Tavşan isimli yarış atı aniden koşu pistinin kenarına cıktı ve yarışı bıraktı Yekta suratle onun yanından gecti ve birinci duruma yukseldi Fakat yarışın bitmesine 1000 metre vardı ve Kara Bomba, Yekta ile arasındaki farkı gitgide kapatmaktaydı
Son duzluğe ( son 500 metre ) Yekta ile Kara Bomba başa baş girdiler Nefesleri kesen bir mucadeleden sonra bitişe 100 metre kala başlayan Yekta’nın oldurucu deparları yarışı iki boy farkla kazanmasını sağladı Yekta mutluydu artık cunku ilk yarışını zor da olsa birinci olarak bitirmeyi başarmıştı Yekta, Kara Bomba ve ekibiyle bircok defalar daha yarıştı Girdiği her yarışta birinci oldu Artık bu şehir ona dar gelmeye başlamıştı Dışa acılmalı, adını daha geniş cevrelere duyurmalı ve daha buyuk yarışlar kazanmalıydı Nitekim girdiği bolge birinciliği koşusunu da kazanınca, bir ay sonra yapılacak olan ulke şampiyonluğu yarışına katılmak icin antrenmanlarını daha da sıklaştırdı
Hazırlandığı yarış atı ciftliğinde bircok yarış atı Yekta’ya değişik zamanlarda katıldıkları yarışmaları anlattılar Yekta, onları buyuk bir dikkatle dinledi Gorgusunu, bilgisini arttırdı Yekta’ya gore, bilmenin, oğrenmenin sonu yoktu Her yeni bilgi yeni bir şeyler oğretirdi Onemli olan oğrendiklerine kendi duşuncelerinden yeni fikirler katarak “ ozgun bilgi “ elde edebilmekti Doğru duşunebilmek ancak kendini cok iyi tanımakla mumkun olabilirdi Bu da kişisel erdem icin gerekli olan “ oto kontrol “ yani kendi kendini kontrol etme yeteneğini sağlardı Oto kontrol yeteneğinin duzenli olması, mukemmellik sınırlarını zorlardı
Gunler gunleri kovaladı Her gecen gun Yekta’nın gucune guc katıyordu Gittikce daha suratli koşmaya ve mesafeleri daha kısa zamanda aşmaya başlamıştı Buyuk yarışa yedi gun kalmıştı Oğleden sonra ozel olarak hazırlanmış kamyona Yekta’yı bindirdiler Kamyon, biraz sonra ulkenin en buyuk şehrine gitmek uzere yola cıktı Yolun yarısı gecilmişti ki, kamyon buyuk bir gurultuyle yol kenarındaki hendeğe yuvarlandı Sonra derin bir sessizlik Yekta’ya şans eseri bir şey olmamıştı Kapısının acılmasını bekledi Gelen giden yoktu Uzun bir sure uğraştıktan sonra kapının kilidini kırmayı başardı Korkuyla dışarı fırladı Yola cıktı Cok uzaklarda tek tuk ışıklar gorunur gibi oluyorduYarışın yapılacağı yer oralarda olmalıydı Kamyon olmasa da olurdu Kendi başıma da olsam oraya varabilirim, diye duşundu Koşmaya başladı Koştu…Koştu…
Aradan bir saatten fazla zaman gectiHava kararmaya,Yekta, şaşırmaya başladı Ne oluyordu? Neden ortalık hep aydınlık kalmıyordu? Karanlık kadar anlamsız şey var mıydı? Şaşırmakta haklıydı Gunduzleri acık havada antrenman yapar, hava kararmadan iceriye girerdi İcerde de ışıklar gece gunduz yanardı O, şimdiye kadar karanlıkta hic kalmamıştı Yekta ay ışığı altında, yavaş bir tempo tutturmuş olarak kilometrelerce koştuktan sonra birden urperdi Sol tarafında bir karartı vardı ve kendisini gecmeye calışıyordu Hızla başını cevirdi Bir at !
Yekta:
“ Kim ola ki? Nereden cıktı birdenbire? Neyse kim olduğu beni ilgilendirmez Onemli olan beni gecmek uzere olmasıİşte buna izin vermem!Şimdiye kadar kimse bana toz yutturamadı Tempoyu biraz arttırayım, bakalım ne yapacak? “ diye duşundu Yekta’nın golgesini gecmek icin verdiği uğraş butun bir gece boyu devam etti Sabaha karşı karanlık yerini aydınlığa bırakırken Yekta’nın golgesi silinip gitti Bir aralık kafasını sol tarafına ceviren Yekta onu goremedi Sağına baktı, yine yok Arkasına baktı, gerilere daha gerilere baktı Rakibinin olağanustu tempoya ayak uyduramayıp yarışı bıraktığını zannetti Hızını yavaş yavaş azalttı
Yekta hafif bir tempo ile koşmaya bir saat kadar daha devam etti Yarışın yapılacağı şehrin işte ilk evleri gozukmeye başlamıştı Yekta yolda rastladığı bir sutcu beygirine at yarışlarının yapılacağı hipodromun nerede olduğunu sordu Tarif edildiği uzere yoluna devam etti Goğsu gururla kabarmış olarak, başı dimdik vaziyette, şehrin ana caddesinden gecerken arabalar durmuştu ve yol kenarındaki insanlar gazetelerde,dergilerde bircok defalar resmini gordukleri, hakkında yazılan yazıları okudukları bu şahane tayı cılgınca alkışlıyorlardı Hipodromun kapısının acık olmasından yararlanan Yekta, iceriye girdi Biraz sonra koşu pistine cıkmıştı Altı gun sonraki ulke birinciliği koşusu burada yapılacaktı Ağır adımlarla koşu pistinde tur atan Yekta o yarışta birinci olmayı duşunuyordu mutlaka
Yekta’yı getiren kamyonun devrildiğini haber alan sahibi olay yerine gelmişti Surucu ile seyis yaralı olarak hastaneye kaldırıldılar Yekta’nın sahibi sabah olunca Yekta’yı aramaya koyuldu ve onun hipodroma geldiğini haber alınca oraya gitti Hipodromun kapısından iceriye giren Yekta’nın sahibi Yekta’yı koşu pistinde ağır adımlarla koşarken gorunce “ Yekta… Yekta…diye bağırarak piste fırladı Hızla koşarak Yekta’ya yetişti ve onun boynuna sarıldı Yekta neden sonra durumun farkına vardı Sahibi onu bu yabancı şehirde aramış ve bulmuştu
Yekta’nın sahibi Yekta’yı bir arkadaşının yarış atı ciftliğine goturdu Yorgun durumdaki Yekta o gunu ve ertesi gunu dinlenerek gecirdi Daha sonra koşu antrenmanlarına başlayan Yekta uc gun icinde eskisinden daha iyi bir form tuttu Artık hazırdı ve birincilik icin en şanslı kendisini goruyordu
Yekta yarış gunu kasırga gibi esti Daha ilk metrelerde yaptığı korkunc atakla one gecti Cılgın gibi koşuyordu Ulkenin en iyi yarış atları onun surati karşısında caresiz kalmışlardı Acık farkla ve rekor bir dereceyle yarışı birinci olarak bitirdi Bu birincilik onun pratik ile teoriyi en iyi şekilde birleştirmesiyle oluşmuştu Sonuc olarak mukemmele ulaşmış ve gecilmez unvanına sahip olmuştu
At yarışlarının yapıldığı şehir hipodromu cok kalabalıktı Tribunler tıklım tıklım doluydu Her pazar gunu olduğu gibi bu pazar da birinci olana buyuk ikramiyenin verildiği yarışlar yapılacaktı Birincilik icin en buyuk aday Kara Bomba isimli attı İki yıla yakın bir zamandır bu şehirde yapılan yarışmaların tek ve mutlak hakimiydi Simsiyah rengi, kocaman gozleri ve dev gibi uzun boyuyla o her zaman atların en irisiydi Daha uzun bir sure birinciliği kaptırmayacağı tahmin ediliyordu
Diğer yarışmacı atlar ise Fırtına, Ak kız, Pence, Surpriz, Zorlu, Tavşan ve Yekta idi Yekta, boyle bir yarışa ilk defa katılıyordu, oldukca heyecanlıydı Gerci yetiştirildiği yarış atı ciftliğinde cok iyi hazırlanmıştı, fakat genc ve tecrubesiz oluşu onu korkutuyordu Ya birinci olamazsa?Boyle bir şeyi duşunmek bile istemiyorduO zaman, sıradan bir yarış atı durumuna duşecek ve belki bu durum hep boyle surup gidecekti Bin bir ceşit yarış hilelerinin yapıldığı, duzenin ve entrikanın bol olduğu bu yarışlarda birinci olmak sadece suratli olmak ve dayanıklılık demek değildi Mesela bazı yarışlarda Tavşan tavşanlık yapardı Yarış başlar başlamaz one gecer, temposunu gittikce arttırır, atları yorar ve yarışı bırakırdı Son duzlukte Kara Bomba yaptığı bir atakla birinciliği kazanırdı Pence isimli yarış atı Kara Bomba’nın diğer yardımcısıydı Yarış surerken form durumu yuksek olan atları kollar, onlara carpar, onlerine gecip hızlarını azaltır ve Kara Bomba’nın yarışı kazanmasını sağlardı
Atlar, duzenli olarak başlama yerinde sıralandılar Start icin tabanca sesi duyulur duyulmaz, sekiz tane guclu yarış atı ileri atıldılar Cıkışı cok kuvvetli olan Tavşan hemen one gecti Yekta tum cabasına karşılık ikinci sırada kalmıştı Tuh be, Tavşan’ı kacırdım!Bu Tavşan’ı zaten son duzluğe kadar kimse gecemezmiş Yarışın ortasına gelmeden onu mutlaka gecmeliyim Haydi Yekta, daha hızlı, daha hızlı…
1500 startı gecildiğinde Tavşan ikinci durumdaki Yekta’nın uc boy kadar onundeydi “ Bomba nerelerde ki, donup bakmalı Tavşan bu suratiyle yarışı tamamlayamaz Vay, Bomba hemen arkamdaymış! Ne oluyor ya, ne dumen ceviriyor bunlar? Son duzluğe kadar orta sıralarda saklanırmış bu Benden huylandılar muhakkak “
Yarışın ortası:1000 startı gecilirken, Tavşan isimli yarış atı aniden koşu pistinin kenarına cıktı ve yarışı bıraktı Yekta suratle onun yanından gecti ve birinci duruma yukseldi Fakat yarışın bitmesine 1000 metre vardı ve Kara Bomba, Yekta ile arasındaki farkı gitgide kapatmaktaydı
Son duzluğe ( son 500 metre ) Yekta ile Kara Bomba başa baş girdiler Nefesleri kesen bir mucadeleden sonra bitişe 100 metre kala başlayan Yekta’nın oldurucu deparları yarışı iki boy farkla kazanmasını sağladı Yekta mutluydu artık cunku ilk yarışını zor da olsa birinci olarak bitirmeyi başarmıştı Yekta, Kara Bomba ve ekibiyle bircok defalar daha yarıştı Girdiği her yarışta birinci oldu Artık bu şehir ona dar gelmeye başlamıştı Dışa acılmalı, adını daha geniş cevrelere duyurmalı ve daha buyuk yarışlar kazanmalıydı Nitekim girdiği bolge birinciliği koşusunu da kazanınca, bir ay sonra yapılacak olan ulke şampiyonluğu yarışına katılmak icin antrenmanlarını daha da sıklaştırdı
Hazırlandığı yarış atı ciftliğinde bircok yarış atı Yekta’ya değişik zamanlarda katıldıkları yarışmaları anlattılar Yekta, onları buyuk bir dikkatle dinledi Gorgusunu, bilgisini arttırdı Yekta’ya gore, bilmenin, oğrenmenin sonu yoktu Her yeni bilgi yeni bir şeyler oğretirdi Onemli olan oğrendiklerine kendi duşuncelerinden yeni fikirler katarak “ ozgun bilgi “ elde edebilmekti Doğru duşunebilmek ancak kendini cok iyi tanımakla mumkun olabilirdi Bu da kişisel erdem icin gerekli olan “ oto kontrol “ yani kendi kendini kontrol etme yeteneğini sağlardı Oto kontrol yeteneğinin duzenli olması, mukemmellik sınırlarını zorlardı
Gunler gunleri kovaladı Her gecen gun Yekta’nın gucune guc katıyordu Gittikce daha suratli koşmaya ve mesafeleri daha kısa zamanda aşmaya başlamıştı Buyuk yarışa yedi gun kalmıştı Oğleden sonra ozel olarak hazırlanmış kamyona Yekta’yı bindirdiler Kamyon, biraz sonra ulkenin en buyuk şehrine gitmek uzere yola cıktı Yolun yarısı gecilmişti ki, kamyon buyuk bir gurultuyle yol kenarındaki hendeğe yuvarlandı Sonra derin bir sessizlik Yekta’ya şans eseri bir şey olmamıştı Kapısının acılmasını bekledi Gelen giden yoktu Uzun bir sure uğraştıktan sonra kapının kilidini kırmayı başardı Korkuyla dışarı fırladı Yola cıktı Cok uzaklarda tek tuk ışıklar gorunur gibi oluyorduYarışın yapılacağı yer oralarda olmalıydı Kamyon olmasa da olurdu Kendi başıma da olsam oraya varabilirim, diye duşundu Koşmaya başladı Koştu…Koştu…
Aradan bir saatten fazla zaman gectiHava kararmaya,Yekta, şaşırmaya başladı Ne oluyordu? Neden ortalık hep aydınlık kalmıyordu? Karanlık kadar anlamsız şey var mıydı? Şaşırmakta haklıydı Gunduzleri acık havada antrenman yapar, hava kararmadan iceriye girerdi İcerde de ışıklar gece gunduz yanardı O, şimdiye kadar karanlıkta hic kalmamıştı Yekta ay ışığı altında, yavaş bir tempo tutturmuş olarak kilometrelerce koştuktan sonra birden urperdi Sol tarafında bir karartı vardı ve kendisini gecmeye calışıyordu Hızla başını cevirdi Bir at !
Yekta:
“ Kim ola ki? Nereden cıktı birdenbire? Neyse kim olduğu beni ilgilendirmez Onemli olan beni gecmek uzere olmasıİşte buna izin vermem!Şimdiye kadar kimse bana toz yutturamadı Tempoyu biraz arttırayım, bakalım ne yapacak? “ diye duşundu Yekta’nın golgesini gecmek icin verdiği uğraş butun bir gece boyu devam etti Sabaha karşı karanlık yerini aydınlığa bırakırken Yekta’nın golgesi silinip gitti Bir aralık kafasını sol tarafına ceviren Yekta onu goremedi Sağına baktı, yine yok Arkasına baktı, gerilere daha gerilere baktı Rakibinin olağanustu tempoya ayak uyduramayıp yarışı bıraktığını zannetti Hızını yavaş yavaş azalttı
Yekta hafif bir tempo ile koşmaya bir saat kadar daha devam etti Yarışın yapılacağı şehrin işte ilk evleri gozukmeye başlamıştı Yekta yolda rastladığı bir sutcu beygirine at yarışlarının yapılacağı hipodromun nerede olduğunu sordu Tarif edildiği uzere yoluna devam etti Goğsu gururla kabarmış olarak, başı dimdik vaziyette, şehrin ana caddesinden gecerken arabalar durmuştu ve yol kenarındaki insanlar gazetelerde,dergilerde bircok defalar resmini gordukleri, hakkında yazılan yazıları okudukları bu şahane tayı cılgınca alkışlıyorlardı Hipodromun kapısının acık olmasından yararlanan Yekta, iceriye girdi Biraz sonra koşu pistine cıkmıştı Altı gun sonraki ulke birinciliği koşusu burada yapılacaktı Ağır adımlarla koşu pistinde tur atan Yekta o yarışta birinci olmayı duşunuyordu mutlaka
Yekta’yı getiren kamyonun devrildiğini haber alan sahibi olay yerine gelmişti Surucu ile seyis yaralı olarak hastaneye kaldırıldılar Yekta’nın sahibi sabah olunca Yekta’yı aramaya koyuldu ve onun hipodroma geldiğini haber alınca oraya gitti Hipodromun kapısından iceriye giren Yekta’nın sahibi Yekta’yı koşu pistinde ağır adımlarla koşarken gorunce “ Yekta… Yekta…diye bağırarak piste fırladı Hızla koşarak Yekta’ya yetişti ve onun boynuna sarıldı Yekta neden sonra durumun farkına vardı Sahibi onu bu yabancı şehirde aramış ve bulmuştu
Yekta’nın sahibi Yekta’yı bir arkadaşının yarış atı ciftliğine goturdu Yorgun durumdaki Yekta o gunu ve ertesi gunu dinlenerek gecirdi Daha sonra koşu antrenmanlarına başlayan Yekta uc gun icinde eskisinden daha iyi bir form tuttu Artık hazırdı ve birincilik icin en şanslı kendisini goruyordu
Yekta yarış gunu kasırga gibi esti Daha ilk metrelerde yaptığı korkunc atakla one gecti Cılgın gibi koşuyordu Ulkenin en iyi yarış atları onun surati karşısında caresiz kalmışlardı Acık farkla ve rekor bir dereceyle yarışı birinci olarak bitirdi Bu birincilik onun pratik ile teoriyi en iyi şekilde birleştirmesiyle oluşmuştu Sonuc olarak mukemmele ulaşmış ve gecilmez unvanına sahip olmuştu