Uzun süreli uykusuzluk, uzun süren yorgunluk hali, ani kilo verme, güneş yanıkları,genetik faktörler, yaşlanma etkisiyle cildimizde bulunan melanin isimli pigmentin miktarının yoğunlaşmasıyla morluklar meydana gelir.Sigara, alkol, kafein türevlerinin sık tüketilmesi , yeterince su tüketmemek de bu duruma etkili olur. Ayrıca B12,C,K,E vitaminlerden yeterince alınmaması, sebze-meyve tüketmemek, glükozdan zengin beslenme, kronik sinüzit ya da geçirilmiş burun ameliyatları, hormonal bozukluklar da bu durumda etkili olabilir.
Tedavisi
Kahve ve alkol tüketimi sınırlanmalı.
Günde en az 3 litre su içilmelidir.
Vitamin mineral ve proteinden zengin ve dengeli bir beslenme uygulanmalı.
Makyaj malzemelerini mümkün olduğunca sınırlamalıdır.
Düzenli ve en az günlük 7 saat uyku gerekmektedir.
Estetik uygulamaları(IŞIK DOLGU)
Işık dolgu
Göz çevresindeki çökme ,morluk, koyu renkli halkalar ve kırışıklıklarda yaşlı ve üzgün bir görüntüye yol açar. Göz altında bulunan yağ yastıkçıkları artık hacmini kaybetmiş ve kemiklerde de erime başlamıştır. Bu bölgeye yapılacak dolgularda hacim artışı sağlanarak daha genç sağlıklı diri bir yüz ifadesi elde edilebilir.
Göz altı ışık dolgusu hyaluronik asit içerir. Özel kanüllü, steril iğneler yardımıyla lokal anestezi yapılarak dolgu maddesi gözaltına uygulanır. Bu sırada oluşabilecek morluklar bir hafta kadar sürer ve kendiliğinden geçer. Yapılan işlemin olumlu etkisi yaklaşık üç hafta sonra görülmeye başlar ve bir buçuk yıl kadar devam eder.
Işık dolgusu gebelerde, emzirenlerde, çocuklarda, pıhtılaşma problemi olanlarda, autoimmün hastalıkları , uçuk enfeksiyonu bulunanlar da uygulanmamalıdır.
Dolgu öncesinde kan sulandırıcı ilaçlar, ağrı kesiciler, aspirin ,protein takviyeleri, yeşil çay, sarımsak, balık yağı, C vitamini, E vitamini, cinsenG, ekinezya, alkol alınmamalıdır.
Dolgu sonrasında 24 saat makyaj yapılmamalı göz oluşturulmamalı, masaj yapılmamalıdır.
İlk üç gün sıcak banyo ve duş alınmamalı, spor faaliyeti yapılmamalı, güneşten uzak durulmalı, alkol, sigara, aspirin, ağrı kesiciler, kan sulandırıcılar, kafein, sodyum, şeker, kan sulandıran bitkiler tüketilmemelidir.
GÖZ ÇEVRESİ KIRIŞIKLIKLARI
Kişinin gülümseme yada öfke gibi emosyonel durumunu belirtecek bir reaksiyonu olmadığı halde ,doğal duruşunda göz ve çevresinde kırışıklıklar oluşmaya başladıysa, bu göz altı ve göz çevresi kırışıklıklarının habercisidir.
Kırışıklıklar neden oluşur?
Deri destek dokusu ,%80 Kolejen+ %4 Elastin liflerinden oluşan ağ şeklinde bir yapıdır. Kollajen ,cildin dayanıklılığını elastin ise esnekliğini ve gerilmeye direncini sağlar. Canlı görünümünü ve tonusunu ise hyaluronik asit sağlar.Göz çevresi vücudumuzda cildin en ince ve kollajen içeriği en düşük bölgesidir.
25 yaşından İtibaren cilt yaşlanmaya başlar. Güneş ışığı, uykusuzluk, alkol, beslenme bozuklukları, yetersiz su tüketimi yaşlanmayı artırır. Bol çiğ sebze ve meyve almak, bol su içmek, nemlendirici güneş kremleri ise yaşlanmayı geciktirir.
Göz çevresi kırışıklıkları Tedavisi
- mimiklerin azaltılması yoluyla (botulinum toxin enjeksiyonu)
-PLasma plexr ile
-Dolgu ile
- lazer ile
- altın iğne (fraksiyonel radyofrekans) ile
- karbon peeling ile
- fraksiyonel karbondioksit(C02) ile
- PRP ,mezoterapi ile tedavisi
- somon DNA aşısı ile
- gençlik aşısı ile
- mezolifting ile
-kök hücre ile
Uygulama,bölgedeki damar ve sinir ağları ve bunların oluşturduğu riskler göz önüne alındığında mutlaka bu konuda tecrübeli bir GÖZ hekimi tarafından yapılmalıdır.