Forumdas
Editor
- Katılım
- 6 Ara 2022
- Mesajlar
- 7,544
- Tepkime
- 15,298
- Puanları
- 113
- Konum
- adana
- Web
- forumdas.com.tr
- Credits
- -90
güneş sisteminin tanımı - güneş sistemi teorileri - gezegenler - samanyolu
Güneş ve uyduları ile birlikte gezegenler, kuyruklu yıldızlar ve meteor akımları da dahil olmak üzere, onun etrafında dönen gök cisimleri.
Kainattaki büyük astreoit denen gezegenlerin ve daha küçük gezegenlerin muntazam tertibi, düzenli hareketleri ve gerçek bir güneş sistemini teşkil etmesi, bunların tesadüfen ortaya çıkmadığının açık bir delilidir. Burada diğer bir faktör de, en yakın yıldızın bu sistemin en dıştaki gezegeni olan Pluton’dan 6000 misli daha uzak olmasıdır. Güneş sisteminin elemanlarının müşterek bir orijine sahip olduğu görülmektedir.
Güneş sisteminin orijini ile ilgili teoriler iki genel tiptedir:
1. Düzenli bir değişme suretiyle ortaya çıkış.
2. Ani bir patlama ile meydana geliş.
Birinci tipe örnek Laplas’ın 1796’da ortaya attığı teoridir. Bu teoride; "Büyük, disk şekilli soğuk bir gaz kütlesinin en uzak gezegenin yörüngesinden ötesine uzanarak yavaş yavaş dönmüş ve kendi kısımlarının karşılıklı çekim etkisi ile büzülmüş ve aynı açılar momentumu korumak için dönme hızı artmıştır. Sonuçta iç çekimin yenildiği bir hıza ulaşıp parçalanarak gezegenler ortaya çıkmış ve yoğunlaşmıştır." iddiası öne sürülmektedir. Güneş sisteminde bulunan açı momentumun kendine has dağılım gösterdiği görülür. Bu teori reddedilmiştir. Güneşin yüzde birinden küçük kütledeki gezegenlerin güneşin yüzde doksan sekiz açı momentumuna sahip olduğu bulunmuştur. Mevcut ikinci teorilere de bazı itirazlar olmuştur.Modern teorilerde yine büyük soğuk gaz kütlesinin gaz bulutlarına bölündüğü ve büzülmelerle bunların yoğunlaşıp ısındığı ileri sürülmektedir.
Henüz mevcut teorilerden hiçbirisi genel bir kabul görmemiştir. Güneş sisteminde güneş merkezde yer alır. Gezegenler onun çekim kuvvetiyle çeşitli genişlikte elipsler çizerek etrafında dönerler. Güneş sisteminin bir üyesi olan gezegenlerin uyduları ise (Ay gibi), hem uydusu oldukları gezegen etrafında, hem de gezegeniyle birlikte Güneş etrafında dönerler.
Minik gezegen astreoitler ise, Mars ve Jüpiter arasında değişik yörüngelerde bulunurlar. Güneş sisteminin değişken üyeleri olan kuyruklu yıldızlar (bunlardan Halley Kuyruklu Yıldızı 76 senede bir yeryüzüne yakın bir noktadan geçer).
Güneş sistemi, galaksimiz Samanyolunun içinde bulunmaktadır. Sistemin yaklaşık yeri galaksinin merkezinden 30.000 ışık yılı uzaklıkta bulunmaktadır. Samanyolu galaksisi büyüklüğünün 100.000 ışık yılı ve bir ışık yılının 9,6 trilyon kilometre olduğu göz önüne alınırsa, güneş sistemini, galaksimiz içinde gerekirse bir futbol sahası içinde bir mm 2 lik bir nokta olarak düşünebiliriz (Bkz. Galaksi). Fakat kendi ölçülerinde güneş sistemi çok geniştir (Işıkyılı, ışığın bir yılda gittiği yol olup, 365x24x60x60x300.000= 9.460.800.000.000 km).
En uzakta bulunan donmuş buz gezegeni Pluton, Güneşten yaklaşık 6 milyar km uzaklıkta bulunmaktadır. Bir fikir verme açısından, bu mesafeyi saatte 50 bin kilometre hız yapan bir uzay aracının 14 yılda alabileceğini söyleyebiliriz. Güneş sisteminde Merkür, Venüs, Dünya, Mars, Jüpiter, Satürn, Uranüs, Neptün, Pluton isimli gezegenler vardır. Merkür ve Venüs gezegenleri, dünya yörüngesinin sınırladığı uzay alanı içinde dönerler ve bu sebepten iç gezegenler diye isimlendirilirler. Dünyaya göre Güneşten daha uzakta bulunan Mars, Jüpiter, Satürn, Uranüs, Neptün, Pluton(cüce gezegen), dış gezegenler adı ile anılır. İç gezegenler ve Mars, Dünya gibi ağır ve soğuk maddelerden teşekkül ettiği için Dünyaya benzerler. Diğerleri ise esas olarak değişik yapıya sahiptir. Görülen kısımların çoğunluğu hafif gazlardan meydana gelen atmosferden müteşekkildir. Çok daha büyük olup, dünyadan daha az yoğundurlar.
Jüpiter, Güneş sistemi gezegenlerinin hepsini beraberce içine alabilecek kadar büyüktür. Merkezi sıcak olan bu gezegenlerin dış yüzeyleri çok soğuktur. Bu sebeple, Dünya gibi, Güneşten gelen ışığı yansıtarak görülürler. Bu gezegenleri aynı zamanda 2000 kadar "küçük gezegenler" astreoit veya planetoitlerden ayırt etmek için "büyük gezegenler" diye de isimlendirilirler.
Önemli Not:
Nasa tarafından yapılan yeni tanımlamada Pluton artık gezegen olarak tanımlanmamaktadır. Pluton Cüce gezegenler sınıfına dahil edilmiştir. Artık bir gezegen değil, cüce gezegen' dir.
Güneş ve uyduları ile birlikte gezegenler, kuyruklu yıldızlar ve meteor akımları da dahil olmak üzere, onun etrafında dönen gök cisimleri.
Kainattaki büyük astreoit denen gezegenlerin ve daha küçük gezegenlerin muntazam tertibi, düzenli hareketleri ve gerçek bir güneş sistemini teşkil etmesi, bunların tesadüfen ortaya çıkmadığının açık bir delilidir. Burada diğer bir faktör de, en yakın yıldızın bu sistemin en dıştaki gezegeni olan Pluton’dan 6000 misli daha uzak olmasıdır. Güneş sisteminin elemanlarının müşterek bir orijine sahip olduğu görülmektedir.
Güneş sisteminin orijini ile ilgili teoriler iki genel tiptedir:
1. Düzenli bir değişme suretiyle ortaya çıkış.
2. Ani bir patlama ile meydana geliş.
Birinci tipe örnek Laplas’ın 1796’da ortaya attığı teoridir. Bu teoride; "Büyük, disk şekilli soğuk bir gaz kütlesinin en uzak gezegenin yörüngesinden ötesine uzanarak yavaş yavaş dönmüş ve kendi kısımlarının karşılıklı çekim etkisi ile büzülmüş ve aynı açılar momentumu korumak için dönme hızı artmıştır. Sonuçta iç çekimin yenildiği bir hıza ulaşıp parçalanarak gezegenler ortaya çıkmış ve yoğunlaşmıştır." iddiası öne sürülmektedir. Güneş sisteminde bulunan açı momentumun kendine has dağılım gösterdiği görülür. Bu teori reddedilmiştir. Güneşin yüzde birinden küçük kütledeki gezegenlerin güneşin yüzde doksan sekiz açı momentumuna sahip olduğu bulunmuştur. Mevcut ikinci teorilere de bazı itirazlar olmuştur.Modern teorilerde yine büyük soğuk gaz kütlesinin gaz bulutlarına bölündüğü ve büzülmelerle bunların yoğunlaşıp ısındığı ileri sürülmektedir.
Henüz mevcut teorilerden hiçbirisi genel bir kabul görmemiştir. Güneş sisteminde güneş merkezde yer alır. Gezegenler onun çekim kuvvetiyle çeşitli genişlikte elipsler çizerek etrafında dönerler. Güneş sisteminin bir üyesi olan gezegenlerin uyduları ise (Ay gibi), hem uydusu oldukları gezegen etrafında, hem de gezegeniyle birlikte Güneş etrafında dönerler.
Minik gezegen astreoitler ise, Mars ve Jüpiter arasında değişik yörüngelerde bulunurlar. Güneş sisteminin değişken üyeleri olan kuyruklu yıldızlar (bunlardan Halley Kuyruklu Yıldızı 76 senede bir yeryüzüne yakın bir noktadan geçer).
Güneş sistemi, galaksimiz Samanyolunun içinde bulunmaktadır. Sistemin yaklaşık yeri galaksinin merkezinden 30.000 ışık yılı uzaklıkta bulunmaktadır. Samanyolu galaksisi büyüklüğünün 100.000 ışık yılı ve bir ışık yılının 9,6 trilyon kilometre olduğu göz önüne alınırsa, güneş sistemini, galaksimiz içinde gerekirse bir futbol sahası içinde bir mm 2 lik bir nokta olarak düşünebiliriz (Bkz. Galaksi). Fakat kendi ölçülerinde güneş sistemi çok geniştir (Işıkyılı, ışığın bir yılda gittiği yol olup, 365x24x60x60x300.000= 9.460.800.000.000 km).
En uzakta bulunan donmuş buz gezegeni Pluton, Güneşten yaklaşık 6 milyar km uzaklıkta bulunmaktadır. Bir fikir verme açısından, bu mesafeyi saatte 50 bin kilometre hız yapan bir uzay aracının 14 yılda alabileceğini söyleyebiliriz. Güneş sisteminde Merkür, Venüs, Dünya, Mars, Jüpiter, Satürn, Uranüs, Neptün, Pluton isimli gezegenler vardır. Merkür ve Venüs gezegenleri, dünya yörüngesinin sınırladığı uzay alanı içinde dönerler ve bu sebepten iç gezegenler diye isimlendirilirler. Dünyaya göre Güneşten daha uzakta bulunan Mars, Jüpiter, Satürn, Uranüs, Neptün, Pluton(cüce gezegen), dış gezegenler adı ile anılır. İç gezegenler ve Mars, Dünya gibi ağır ve soğuk maddelerden teşekkül ettiği için Dünyaya benzerler. Diğerleri ise esas olarak değişik yapıya sahiptir. Görülen kısımların çoğunluğu hafif gazlardan meydana gelen atmosferden müteşekkildir. Çok daha büyük olup, dünyadan daha az yoğundurlar.
Jüpiter, Güneş sistemi gezegenlerinin hepsini beraberce içine alabilecek kadar büyüktür. Merkezi sıcak olan bu gezegenlerin dış yüzeyleri çok soğuktur. Bu sebeple, Dünya gibi, Güneşten gelen ışığı yansıtarak görülürler. Bu gezegenleri aynı zamanda 2000 kadar "küçük gezegenler" astreoit veya planetoitlerden ayırt etmek için "büyük gezegenler" diye de isimlendirilirler.
Önemli Not:
Nasa tarafından yapılan yeni tanımlamada Pluton artık gezegen olarak tanımlanmamaktadır. Pluton Cüce gezegenler sınıfına dahil edilmiştir. Artık bir gezegen değil, cüce gezegen' dir.