bilgiliadam
Yeni Üye
Anı Ornekleri
Gunluk Ornekleri
Anı Ornekleri
HİLMİ YAVUZDAN YAHYA KEMAL ANISI:
İlk genclik yıllarımızda İstiklal Caddesinde (o yıllarda şimdiki gibi omuz vurup gecenler ya da cantalarını savurarak yuruyenler henuz yoktu o caddede! Ve ozur dileme unutulmamıştı!) yeniyetme aylak adamlar olarak bir aşağı bir yukarı gezinirken, Tokatlıyan Oteli kahvesinin Caddei Kebire bakan buyuk ve yekpare camlı vitrininde, Ustadı gormuştum birkac kez Tıpkı şimdi Yıldıza taşınmış olan heykelinde gorunduğu gibi, iki eliyle bastonuna dayanmış, dalgın, onunden gecenleri seyrediyor gibiydi
Elbette, Ustadla tanışmam sozkonusu değildi Şiirlerinin tumunu neredeyse ezbere okuyabilecek kertede hayranlık duyduğumdan olmalı, o buyuk ve yekpare camlı vitrinin onunden gecerken, Ustad orada olsun ya da olmasın, tuhaf bir yurek carpıntısı hissettiğimi hatırlıyorum Şiir yazmayı oğrenmeye calışan bir yeniyetmenin, buyuk bir şairin bu kadar yakınından gecmesi! Aramızda o buyuk ve yekpare cam vardı sadece
Canakkale Savaşı Anıları
Turklerin icinde iriyarı biri vardı, neredeyse iki metrenin ustunde olmalıydı Bizimki de en az onun kadar iriydi Sanırım prestij icin iri adamlarını secmişlerdi İkisinde de beyaz bayraklar vardı ve ortada duruyorlardı Ben oluleri gomenlerden biri değildim ama siperin kenarında oturdum ve bir sure sonra yanlarına gidip Turke sığır kavurması ikram ettim Gulemsedi, cok sevinmiş gorundu ve o da bana ipe dizilmiş incir verdi Jacko adını verdiğimiz Turk askerlerinden ben de bizimkilerin hepsi de pek hoşlanmıştı Onun icin kotu bir soz soylendiğini duymadım, temiz dovuşurlerdi ve dunyanın en cesur insanlarıydı En yoğun ateş karşısında bile durmazlardı, adeta fanatik insanlardı Onlarla ateşkeste karşılaştığımızda cok esaslı insanlar oldukları sonucuna vardık
(Er Henry Barnes)
Ateşe başladıklarında odum patladı Şarapnel dolu gibi yağıyordu Hemen cepheye gitmemiz gerekiyordu ve orada kurşunlar gercekten ucuşmaya başladı Korkmadığını soyleyen yalancıdır! George Washington başının ustunden ucuşan kurşun vızıltısından hoşlandığını soylemişti ama o benim savaşımda değildi!
(Deniz eri Joe Murray)
Koy korkunc bir tuzaktı Her ev ve her koşebaşı keskin nişancılarla doluydu ve sokakta bir gorunmek kafana kurşun yemek icin yeterliydiO koyde cok asker ve subay kaybettik Duşman hic gorunmuyordu, gorunen tek şey sadece bizimkilerin orada burada yere devrilmeleriydi Bir evde keskin nişancı ararken tabancamla bir Turk oldurdum ama bu arada az daha, once ben oluyordum
(Teğmen Guy Nightingale)
Aramızda ve askerlerimiz icinde Balkan utancının tekrarını yaşamaktansa olmeyi tercih etmeyecek tek kişi olduğuna inanmıyorum Eğer boyleleri varsa onları bir an once biz kendi ellerimizle kurşuna dizelim
(Mustafa Kemal)
Ataturk ile ilgili anı orneği :
1935 senesinde idi Ataturkun Canakkaleye geleceği rivayetleri dolaşıyordu O zamanlar dunyanın bazı yerlerinde olduğu gibi, memleketimizin de bazı bolgelerinde Yahudiler aleyhinde bir hareket ve ayaklanma baş gostermişti Bu hal karşısında butun Museviler mallarını, mulklerini satarak yolculuğa hazırlanıyorlardı Bunlar, o zaman rivayet olduğuna gore Filistine gitmek istiyorlardı İşte bu sıralarda Ataturk Canakkaleye geliyor! dediler Cok sevindim Cunku Ataturku daha once hic gormemiştim Heyecanla Ataturkun geleceği Balıkesir Caddesine koşarak gittim Butun Canakkale halkı orada toplanmıştı Ben de bir kenara dikildim Bu esnada yanımda tesadufen bulunan birkac Yahudinin fısıltı ile pek hararetli olarak konuştuklarını gordum Alakadar olmaya vakit kalmadan karşıdan birkac otomobil gorundu Ataturk geliyor! sozu yeniden ağızdan ağza dolaştı
Halkın Yaşa, Varol! nidaları arasında Ataturk otomobilinden indi Alkışlar devam ediyor, o da halkın ortasında ilerliyordu Garip bir tesaduf ve talih eseri olarak Ataturk bizim onumuze gelince hafif bir duraklama yaptı Halka bakıyor ve kalabalığı selamlıyordu Tam bu esnada yanımda bulunan ve biraz evvel fısıltı halinde, fakat hararetli konuşan Yahudilerden biri, ileriye doğru yurudu ve Atanın onune atıldı Muhafızlar mani olmak istediler Ataturk:
Bırakın, gelsin! Dedi
Bu Musevi vatandaş, Ataturkun onunde ellerini actı, omuzlarını yukarıya kaldırarak:
Paşam bizi kovuyorlar Biz ne yapacağız? Dedi
Ataturk, bu şekilde onune atılan bu adamın ne demek istediğini ve kim olduğunu derhal anlamıştı Buna rağmen sordu:
Sen kimsin?
Ben Paşam, Canakkale Musevilerinden Avram Palto
Sizi kim kovuyor? Hukumet mi Kanun mu? Polis mi? Jandarma mı? Bana soyle? dedi
Bu Musevi vatandaş durakladı, şaşaladı Biraz sonra kendini toparlayarak cevap verdi:
Hayır Paşam, halk kovuyor
Ataturk, bu adamın yuzune dikkatle baktı, gulumsedi ve:
Halk isterse beni de kovar, dedi ve yurudu
Gunluk Ornekleri
Hacivatın Gunluğunden
27 Şubat Dolmuşta yanıma yaşlı bir kadın oturdu Arkasından otomobile atlayan adam:
Manton yerlerde surunuyor
Ben kendim surunuyorum, mantom surunmesin mi? Ağzı kalabalık bir kadındı Araba kazası gecirdiğini,
ayaklarının bu yuzden sakat kaldığını cakcaka ile anlattı Ben, Dil Kurumu durağına gelince dolmuştan nasıl cıkacağımı duşunuyordum Kadın inmezse benim cıkmam cok zor olacaktı Bir gun once de ayağı sakat bir adam vardı dolmuşta Tam kadının oturduğu yerde Ben de ikinci sırada aynı yerdeydim İnmek icin iyiden iyi cambazlık yapmak zorunda kalmıştım
Kızılaya geldiğimiz vakit dolmuş şoforu kadına nereye gideceğini sordu
Cankayaya
Ver paranı
Benden para alma, yoksulum ben
Buraya kadar geldin (Buyuk postanenin onunden binmişti), artık in de yeri boşuna kapatma
Bari elli kuruş vereyim, yok param
Ben bir an kadının inmesiyle, Dil Kurumu durağında benim de sıkıntı cekmeyeceğimi duşundum ve şoforun, kadını indirmek istemesini cok yerinde buldum (Evet, evet sevindim)
Nedir, o anda Hans Falladanın Kucuk Adam Ne Oldu Sanasındaki Karlanın sozleri gecti kafamdan: Ama ben onları hırpalamak istemiyordum Onlardan hoşlanmak, onları sevmek istiyorum Bir canavar olmak istemiyorum
Bu kez, biraz onceki canavarlığımı kendime bağışlatmak icin cıkardım, kadının dolmuş parasını verdim Benim bu davranışım, en arkada oturan bir başka kadını da coşturdu O da yaşlı kadına bir iki bucukluk tosladı
Bununla donuş parası yaparsın
Ey gelecekteki okur, bu sozlerimde bir sahtecilik sezdinse memnun olurum Evet, var burada bir sahtecilik Cunku arka sıradaki kadın, kesesine benden sonra mı, benden once mi davrandı, kesin olarak bilmediğim halde onceliği kendime mal ettim Ama bu, iyilikseverliğin, budalalık gibi bulaşıcı olduğunu soylememe engel olmaz sanırım
Alıntı
Gunluk Ornekleri
Anı Ornekleri
HİLMİ YAVUZDAN YAHYA KEMAL ANISI:
İlk genclik yıllarımızda İstiklal Caddesinde (o yıllarda şimdiki gibi omuz vurup gecenler ya da cantalarını savurarak yuruyenler henuz yoktu o caddede! Ve ozur dileme unutulmamıştı!) yeniyetme aylak adamlar olarak bir aşağı bir yukarı gezinirken, Tokatlıyan Oteli kahvesinin Caddei Kebire bakan buyuk ve yekpare camlı vitrininde, Ustadı gormuştum birkac kez Tıpkı şimdi Yıldıza taşınmış olan heykelinde gorunduğu gibi, iki eliyle bastonuna dayanmış, dalgın, onunden gecenleri seyrediyor gibiydi
Elbette, Ustadla tanışmam sozkonusu değildi Şiirlerinin tumunu neredeyse ezbere okuyabilecek kertede hayranlık duyduğumdan olmalı, o buyuk ve yekpare camlı vitrinin onunden gecerken, Ustad orada olsun ya da olmasın, tuhaf bir yurek carpıntısı hissettiğimi hatırlıyorum Şiir yazmayı oğrenmeye calışan bir yeniyetmenin, buyuk bir şairin bu kadar yakınından gecmesi! Aramızda o buyuk ve yekpare cam vardı sadece
Canakkale Savaşı Anıları
Turklerin icinde iriyarı biri vardı, neredeyse iki metrenin ustunde olmalıydı Bizimki de en az onun kadar iriydi Sanırım prestij icin iri adamlarını secmişlerdi İkisinde de beyaz bayraklar vardı ve ortada duruyorlardı Ben oluleri gomenlerden biri değildim ama siperin kenarında oturdum ve bir sure sonra yanlarına gidip Turke sığır kavurması ikram ettim Gulemsedi, cok sevinmiş gorundu ve o da bana ipe dizilmiş incir verdi Jacko adını verdiğimiz Turk askerlerinden ben de bizimkilerin hepsi de pek hoşlanmıştı Onun icin kotu bir soz soylendiğini duymadım, temiz dovuşurlerdi ve dunyanın en cesur insanlarıydı En yoğun ateş karşısında bile durmazlardı, adeta fanatik insanlardı Onlarla ateşkeste karşılaştığımızda cok esaslı insanlar oldukları sonucuna vardık
(Er Henry Barnes)
Ateşe başladıklarında odum patladı Şarapnel dolu gibi yağıyordu Hemen cepheye gitmemiz gerekiyordu ve orada kurşunlar gercekten ucuşmaya başladı Korkmadığını soyleyen yalancıdır! George Washington başının ustunden ucuşan kurşun vızıltısından hoşlandığını soylemişti ama o benim savaşımda değildi!
(Deniz eri Joe Murray)
Koy korkunc bir tuzaktı Her ev ve her koşebaşı keskin nişancılarla doluydu ve sokakta bir gorunmek kafana kurşun yemek icin yeterliydiO koyde cok asker ve subay kaybettik Duşman hic gorunmuyordu, gorunen tek şey sadece bizimkilerin orada burada yere devrilmeleriydi Bir evde keskin nişancı ararken tabancamla bir Turk oldurdum ama bu arada az daha, once ben oluyordum
(Teğmen Guy Nightingale)
Aramızda ve askerlerimiz icinde Balkan utancının tekrarını yaşamaktansa olmeyi tercih etmeyecek tek kişi olduğuna inanmıyorum Eğer boyleleri varsa onları bir an once biz kendi ellerimizle kurşuna dizelim
(Mustafa Kemal)
Ataturk ile ilgili anı orneği :
1935 senesinde idi Ataturkun Canakkaleye geleceği rivayetleri dolaşıyordu O zamanlar dunyanın bazı yerlerinde olduğu gibi, memleketimizin de bazı bolgelerinde Yahudiler aleyhinde bir hareket ve ayaklanma baş gostermişti Bu hal karşısında butun Museviler mallarını, mulklerini satarak yolculuğa hazırlanıyorlardı Bunlar, o zaman rivayet olduğuna gore Filistine gitmek istiyorlardı İşte bu sıralarda Ataturk Canakkaleye geliyor! dediler Cok sevindim Cunku Ataturku daha once hic gormemiştim Heyecanla Ataturkun geleceği Balıkesir Caddesine koşarak gittim Butun Canakkale halkı orada toplanmıştı Ben de bir kenara dikildim Bu esnada yanımda tesadufen bulunan birkac Yahudinin fısıltı ile pek hararetli olarak konuştuklarını gordum Alakadar olmaya vakit kalmadan karşıdan birkac otomobil gorundu Ataturk geliyor! sozu yeniden ağızdan ağza dolaştı
Halkın Yaşa, Varol! nidaları arasında Ataturk otomobilinden indi Alkışlar devam ediyor, o da halkın ortasında ilerliyordu Garip bir tesaduf ve talih eseri olarak Ataturk bizim onumuze gelince hafif bir duraklama yaptı Halka bakıyor ve kalabalığı selamlıyordu Tam bu esnada yanımda bulunan ve biraz evvel fısıltı halinde, fakat hararetli konuşan Yahudilerden biri, ileriye doğru yurudu ve Atanın onune atıldı Muhafızlar mani olmak istediler Ataturk:
Bırakın, gelsin! Dedi
Bu Musevi vatandaş, Ataturkun onunde ellerini actı, omuzlarını yukarıya kaldırarak:
Paşam bizi kovuyorlar Biz ne yapacağız? Dedi
Ataturk, bu şekilde onune atılan bu adamın ne demek istediğini ve kim olduğunu derhal anlamıştı Buna rağmen sordu:
Sen kimsin?
Ben Paşam, Canakkale Musevilerinden Avram Palto
Sizi kim kovuyor? Hukumet mi Kanun mu? Polis mi? Jandarma mı? Bana soyle? dedi
Bu Musevi vatandaş durakladı, şaşaladı Biraz sonra kendini toparlayarak cevap verdi:
Hayır Paşam, halk kovuyor
Ataturk, bu adamın yuzune dikkatle baktı, gulumsedi ve:
Halk isterse beni de kovar, dedi ve yurudu
Gunluk Ornekleri
Hacivatın Gunluğunden
27 Şubat Dolmuşta yanıma yaşlı bir kadın oturdu Arkasından otomobile atlayan adam:
Manton yerlerde surunuyor
Ben kendim surunuyorum, mantom surunmesin mi? Ağzı kalabalık bir kadındı Araba kazası gecirdiğini,
ayaklarının bu yuzden sakat kaldığını cakcaka ile anlattı Ben, Dil Kurumu durağına gelince dolmuştan nasıl cıkacağımı duşunuyordum Kadın inmezse benim cıkmam cok zor olacaktı Bir gun once de ayağı sakat bir adam vardı dolmuşta Tam kadının oturduğu yerde Ben de ikinci sırada aynı yerdeydim İnmek icin iyiden iyi cambazlık yapmak zorunda kalmıştım
Kızılaya geldiğimiz vakit dolmuş şoforu kadına nereye gideceğini sordu
Cankayaya
Ver paranı
Benden para alma, yoksulum ben
Buraya kadar geldin (Buyuk postanenin onunden binmişti), artık in de yeri boşuna kapatma
Bari elli kuruş vereyim, yok param
Ben bir an kadının inmesiyle, Dil Kurumu durağında benim de sıkıntı cekmeyeceğimi duşundum ve şoforun, kadını indirmek istemesini cok yerinde buldum (Evet, evet sevindim)
Nedir, o anda Hans Falladanın Kucuk Adam Ne Oldu Sanasındaki Karlanın sozleri gecti kafamdan: Ama ben onları hırpalamak istemiyordum Onlardan hoşlanmak, onları sevmek istiyorum Bir canavar olmak istemiyorum
Bu kez, biraz onceki canavarlığımı kendime bağışlatmak icin cıkardım, kadının dolmuş parasını verdim Benim bu davranışım, en arkada oturan bir başka kadını da coşturdu O da yaşlı kadına bir iki bucukluk tosladı
Bununla donuş parası yaparsın
Ey gelecekteki okur, bu sozlerimde bir sahtecilik sezdinse memnun olurum Evet, var burada bir sahtecilik Cunku arka sıradaki kadın, kesesine benden sonra mı, benden once mi davrandı, kesin olarak bilmediğim halde onceliği kendime mal ettim Ama bu, iyilikseverliğin, budalalık gibi bulaşıcı olduğunu soylememe engel olmaz sanırım
Alıntı