iltasyazilim
Yeni Üye
Gusülden sonradan gelen kan orucu bozar mı
Hayız ve istihazehayızın süresi
Hayızın sona ermesi için kesilmesi esastır
10 günden pozitif olan adet günleri özür sayılır İki adet halinin aralarında 15 gün geçmişse ondan sonra gelen kan hayız kanı olarak değerlendirilir Kadınlar adet hallerine fazla uyarı etmelidirler Çünkü bu haller, onların birçok din görevleri ile ilgilidir Bu konu ile ilgili meseleler şunlardır:
Kadınlar en düşük dokuz yaşlarında buluğ çağına erer ve adet görmeye başlarlar Elli ya da elli beş yaşlarında da Sinni İyasdenilen adet görmeme devresine girerler Bu yaştan daha önce adetten kesilen kadınlar da vardır
Adet müddetinin en azı üç gündür (yetmiş iki saattir) En çoğu da on gün, (iki yüz kırk saat) Bu iki zaman arasında görülecek kanlar, adet kanı sayılır Bu zaman içinde aralıksız olarak kanın gelmesi gerekmez, nadiren kesilebilir Örnek: Bir kadın üç gün kan gördükten daha sonra iki gün kanı kesilse ve ardından üç gün daha devam etse, bu sekiz günün tümü adet gününü teşkil etmiş olur
İki adet arasındaki temizleme haline Tuhr (Temizlik) hali denir Bunun müddeti on beş günden az olamaz Lakin bundan çok olabilir Tuhr hali aylarca ve senelerce devam edebilir Böyle temizleme hali devam eden kadına Münteddetü'tTuhr (Temizliği devamlı) denir
Bir Takım kadınların adet günleri, sanılan emin günlerdir Misal: Her ay beş veya yedi veya dokuz gün adet görürler Böyle bir kadına Mu'tadedenir Bir adet, bir kez meydana geldiği üzre kararlaşmış olabilir Şöyle ama: Henüz adet görmeye başlayan bir kız, ilk önce sekiz gün kan görse, sonra yirmi iki gün temiz olsa, bu şekilde adeti kararlaşmış olur Ondan daha sonra aralıksız olarak kendisinden bir rahatsızlık sebebiyle kan gelecek olsa, onun hem adet günleri, ayrıca de temizleme günleri her ay o şekilde hesab edilir
Bir Takım kadınlarda adet günleri değişik olur Şöyle ancak: Bir ay beş gün diğer ay altı gün adet görebilirler Bu durumda ihtiyatlı hareket etmek gerekir Böyle bir kadın, altıncı gün oldu mu yıkanır, namazlarını kılar ve eğer ramazansa orucunu miktar; çünkü bu altıncı gündeki kanın illet (istihaze) kanı olması muhtemeldir Ama bu altıncı gün çıkmadıkça, cinsî münasebette bulunamaz, boşanmışsa iddeti dolmuş sayılmaz Çünkü bu altıncı günün kanı, hayız kanı olmak ihtimali vardır
Bir adetin değişmiş olması için, ona tutarsız iki adet hali görülmelidir Misal: Her ay beş gün adet görebilen bir bayan, sonradan iki kere dört gün veya iki defa altıgün kan görse, onun adeti beş günden dört güne veya altı güne geçmiş olur
Netice: Adet, bir defa ile yerleşir, iki kez ile değişebilir bununla beraber İmam Ebû Yusuf'a tarafından, adet bir defa ile değiştirilmiş sayılabilir Buna yeni adetin eskisini bozup onun yerini alması anlamında Feshî adetde denilmektedir
Belirlenmiş günler aralıksız bir adete aykırı olupda on günden fazla devam etmeyen kanlar, adet kanı sayılır Bu halde adet değiştirilmiş olur Örnek: Her ay yedi gün kan gören bir bayan, sonradan on gün kan görse, tümü hayız kanı sayılır Bu halde adeti yedi günden on güne geçmiş olur Lakin muhakkak günlerden daha sonra gelen kan, belli günlerle toplandığı vakit on günden fazla olursa, yedi günden ziyade olan kanlar hayız kanı sayılmaz, İstihaze (illet) kanı olur Şöyle oysa: Böyle yedi gün kan gören bir bayan daha sonra on bir veya on iki gün kan görmeye başlarsa, bunun adet edinilmiş yedi günlüğü hayız kanı olur Sonraki dört veya beş günü istihaze (illet) kanı olur
Tekrar: Her ay başından itibaren beş gün adet görmekte olduğu farz edilen bir bayan, bu adeti üzere kan gördüğü gibi, bundan iki gün ya da üç gün ya da beş gün önce de kan görmüş olsa, bunların hepsi adet sayılır; çünkü adet sayısı on günü geçmemiştir Ama kan görme günlerinin hepsi bu şekilde on günden artı olursa, yalnız adeti olan o beş günde gördüğü kan hayız kanı sayılır, adet edindiği günlerden artı olan bütün kanlar istihaze (hastalık) kanı sayılır
Adet görmekte olan bir kadından bir hastalık sebebi ile devamlı olarak kan gelecek olsa, onun hayız ve temizleme hallerindeki belirlenmiş günlerine göre hüküm verilir Örnek: Her ay başından itibaren on gün kan gören bir kadın, ondan daha sonra yirmi gün veya altı aydan noksan edinmek üzere şu kadar ay ve gün temizleme üzere olsa, onun adeti böyle kararlaşmış olur Sonradan böyle bir kadından aralıksız olarak kan gelse, tekrar eski şekli üzere her ayın birincil on günü hayız, diğer yirmi günü ya da şu kadar ay ile günü de temizleme hali sayılır Fakat temizlik müddeti bütün altı ay veya daha ziyade bulunmuş olursa, temizlik müddeti altı aydan bir saat noksan kabul edilir ki, bu müddet, hamilelik halinin en az zamanıdır
Tekrar: Yeni hayız görmeye başlayan bir kızın adeti kararlaşmaksızın kanı akıp devam etse, her aydan on günü adetine sayılmış olur Diğer yirmi günü de temizleme müddeti kabul edilir
Bir hastalık ya da önemsememe neticesi adet günlerini unutmuş olan bir kadına Mütehayyiredenir Böyle bir kadının gördüğü akıntı kesilmeyecek olsa, onun adeti hakkında adaleli olan görüşü ile operasyon yapar Kuvveti artı olan bir görüşe sahib değilse, ihtiyat olan yolu benimser Boşanmış ise, iddeti için on gün, temizleme müddeti de altı aydan bir saat noksan olmak üzere takdir edilir Öteki bir görüşe kadar: Temizleme müddeti iki ay kabul edilir Bunun namaz ve oruçları üstünde detaylı bilgi vardır Bu konu ile ilgili geniş veri, İmam Sarahsî'nin Mebsûdisimli kitabında vardır
Adet görme çağına gelen bir kız, ilk olarak görmeye başladığı kandan dolayı hemen namazını bırakır ve oruçlu ise, orucunu kaza etmek üzere sonraya bırakır Evli ise, cinsi ilişkide bulunmaz Böyle bir kıza Mübtediedenir Bu kan üç günden eksik bir süre içinde kesilirse, hayız kanı olmadığı anlaşılır O vakit bırakıp kılmadığı namazları kaza etmesi gerekir İmam Azam'dan nakledilen bir görüşe tarafından, birincil başlayan bu kan üç gün devam edip de hayız kanı olduğu bilinmedikçe, namazı terk etmez ve orucuna da devam eder
Hayız müddeti içinde gelen kan tamamiyle kesilmedikçe, adet son bulmuş olmaz Bu kan, siyah, kırmızı, yeşilimtrak ya da sarı olabileceği gibi flu ve toprak rengi de olabilir Adetini tamamlamış olan bir kadından gelecek sızıntı bembeyaz bir renkte bulunur
Bir kadının görmekte olduğu adetini, kocasına karşı red etmesi veya gerçeğe tutarsız olarak adet gördüğünü söylemesi helal değildir
Adet görmekte olduğunu söyleyen bir kadın, iffetli ve saliha bir bayan ise, sözü kabul olunur; değilse kabul olunmaz Ancak doğru söylediğine inandırıcı bir hal olursa, kabul edilir Örneğin, söylediği söz, adetinin başlangıç zamanına rasgelmişse, o halde dediği kabul olunur
Hayız ve nifas müddetleri dıştan, rahimden akan kana istihaze yani, rahatsızlık kanı denir İstihaze kanı, hayız ve nifas kanından farklıdır Bu kan, damardan geldiği için, ince ve kokusuzdur Tıpatıp burundan vesaire âzalardan akıcı kan gibidir Bir özür ve rahatsızlık kanıdır
İstihaze kanı, ne oruca, ne de namaza engel değildir Cinsî münasebete de mâni olmaz Fakat istihaze hâlindeki kadınlar, özürlü hükmünde bulunurlar Özürlülerin tâbi olduğu hükümlere uygun şekilde ibadetlerini yaparlar Asrı Saâdette bir gün bir bayan Peygamberimize gelerek:
Benden aralıksız kan gelir, namazı bırakayım mı?diye sormuştu Peygamberimiz de cevaben:
Hayır, o damardaki bir hastalıktandır, hayız değildir Âdet vaktin gelince namazı bırak, âdet hâlin geçince guslederek temizlen ve bundan daha sonra her vakit namazı için öbür abdest alarak namazlarını kıl Her Tarafta âdet hâli gelinceye dek böyle yapmaya devam etbuyurmuşlardı Bu söylenti, istihaze hâlinin özür hâline ait hükümlere tâbi olduğunu dobra dobra göstermektedir *
Hayız ve istihazehayızın süresi
Hayızın sona ermesi için kesilmesi esastır
10 günden pozitif olan adet günleri özür sayılır İki adet halinin aralarında 15 gün geçmişse ondan sonra gelen kan hayız kanı olarak değerlendirilir Kadınlar adet hallerine fazla uyarı etmelidirler Çünkü bu haller, onların birçok din görevleri ile ilgilidir Bu konu ile ilgili meseleler şunlardır:
Kadınlar en düşük dokuz yaşlarında buluğ çağına erer ve adet görmeye başlarlar Elli ya da elli beş yaşlarında da Sinni İyasdenilen adet görmeme devresine girerler Bu yaştan daha önce adetten kesilen kadınlar da vardır
Adet müddetinin en azı üç gündür (yetmiş iki saattir) En çoğu da on gün, (iki yüz kırk saat) Bu iki zaman arasında görülecek kanlar, adet kanı sayılır Bu zaman içinde aralıksız olarak kanın gelmesi gerekmez, nadiren kesilebilir Örnek: Bir kadın üç gün kan gördükten daha sonra iki gün kanı kesilse ve ardından üç gün daha devam etse, bu sekiz günün tümü adet gününü teşkil etmiş olur
İki adet arasındaki temizleme haline Tuhr (Temizlik) hali denir Bunun müddeti on beş günden az olamaz Lakin bundan çok olabilir Tuhr hali aylarca ve senelerce devam edebilir Böyle temizleme hali devam eden kadına Münteddetü'tTuhr (Temizliği devamlı) denir
Bir Takım kadınların adet günleri, sanılan emin günlerdir Misal: Her ay beş veya yedi veya dokuz gün adet görürler Böyle bir kadına Mu'tadedenir Bir adet, bir kez meydana geldiği üzre kararlaşmış olabilir Şöyle ama: Henüz adet görmeye başlayan bir kız, ilk önce sekiz gün kan görse, sonra yirmi iki gün temiz olsa, bu şekilde adeti kararlaşmış olur Ondan daha sonra aralıksız olarak kendisinden bir rahatsızlık sebebiyle kan gelecek olsa, onun hem adet günleri, ayrıca de temizleme günleri her ay o şekilde hesab edilir
Bir Takım kadınlarda adet günleri değişik olur Şöyle ancak: Bir ay beş gün diğer ay altı gün adet görebilirler Bu durumda ihtiyatlı hareket etmek gerekir Böyle bir kadın, altıncı gün oldu mu yıkanır, namazlarını kılar ve eğer ramazansa orucunu miktar; çünkü bu altıncı gündeki kanın illet (istihaze) kanı olması muhtemeldir Ama bu altıncı gün çıkmadıkça, cinsî münasebette bulunamaz, boşanmışsa iddeti dolmuş sayılmaz Çünkü bu altıncı günün kanı, hayız kanı olmak ihtimali vardır
Bir adetin değişmiş olması için, ona tutarsız iki adet hali görülmelidir Misal: Her ay beş gün adet görebilen bir bayan, sonradan iki kere dört gün veya iki defa altıgün kan görse, onun adeti beş günden dört güne veya altı güne geçmiş olur
Netice: Adet, bir defa ile yerleşir, iki kez ile değişebilir bununla beraber İmam Ebû Yusuf'a tarafından, adet bir defa ile değiştirilmiş sayılabilir Buna yeni adetin eskisini bozup onun yerini alması anlamında Feshî adetde denilmektedir
Belirlenmiş günler aralıksız bir adete aykırı olupda on günden fazla devam etmeyen kanlar, adet kanı sayılır Bu halde adet değiştirilmiş olur Örnek: Her ay yedi gün kan gören bir bayan, sonradan on gün kan görse, tümü hayız kanı sayılır Bu halde adeti yedi günden on güne geçmiş olur Lakin muhakkak günlerden daha sonra gelen kan, belli günlerle toplandığı vakit on günden fazla olursa, yedi günden ziyade olan kanlar hayız kanı sayılmaz, İstihaze (illet) kanı olur Şöyle oysa: Böyle yedi gün kan gören bir bayan daha sonra on bir veya on iki gün kan görmeye başlarsa, bunun adet edinilmiş yedi günlüğü hayız kanı olur Sonraki dört veya beş günü istihaze (illet) kanı olur
Tekrar: Her ay başından itibaren beş gün adet görmekte olduğu farz edilen bir bayan, bu adeti üzere kan gördüğü gibi, bundan iki gün ya da üç gün ya da beş gün önce de kan görmüş olsa, bunların hepsi adet sayılır; çünkü adet sayısı on günü geçmemiştir Ama kan görme günlerinin hepsi bu şekilde on günden artı olursa, yalnız adeti olan o beş günde gördüğü kan hayız kanı sayılır, adet edindiği günlerden artı olan bütün kanlar istihaze (hastalık) kanı sayılır
Adet görmekte olan bir kadından bir hastalık sebebi ile devamlı olarak kan gelecek olsa, onun hayız ve temizleme hallerindeki belirlenmiş günlerine göre hüküm verilir Örnek: Her ay başından itibaren on gün kan gören bir kadın, ondan daha sonra yirmi gün veya altı aydan noksan edinmek üzere şu kadar ay ve gün temizleme üzere olsa, onun adeti böyle kararlaşmış olur Sonradan böyle bir kadından aralıksız olarak kan gelse, tekrar eski şekli üzere her ayın birincil on günü hayız, diğer yirmi günü ya da şu kadar ay ile günü de temizleme hali sayılır Fakat temizlik müddeti bütün altı ay veya daha ziyade bulunmuş olursa, temizlik müddeti altı aydan bir saat noksan kabul edilir ki, bu müddet, hamilelik halinin en az zamanıdır
Tekrar: Yeni hayız görmeye başlayan bir kızın adeti kararlaşmaksızın kanı akıp devam etse, her aydan on günü adetine sayılmış olur Diğer yirmi günü de temizleme müddeti kabul edilir
Bir hastalık ya da önemsememe neticesi adet günlerini unutmuş olan bir kadına Mütehayyiredenir Böyle bir kadının gördüğü akıntı kesilmeyecek olsa, onun adeti hakkında adaleli olan görüşü ile operasyon yapar Kuvveti artı olan bir görüşe sahib değilse, ihtiyat olan yolu benimser Boşanmış ise, iddeti için on gün, temizleme müddeti de altı aydan bir saat noksan olmak üzere takdir edilir Öteki bir görüşe kadar: Temizleme müddeti iki ay kabul edilir Bunun namaz ve oruçları üstünde detaylı bilgi vardır Bu konu ile ilgili geniş veri, İmam Sarahsî'nin Mebsûdisimli kitabında vardır
Adet görme çağına gelen bir kız, ilk olarak görmeye başladığı kandan dolayı hemen namazını bırakır ve oruçlu ise, orucunu kaza etmek üzere sonraya bırakır Evli ise, cinsi ilişkide bulunmaz Böyle bir kıza Mübtediedenir Bu kan üç günden eksik bir süre içinde kesilirse, hayız kanı olmadığı anlaşılır O vakit bırakıp kılmadığı namazları kaza etmesi gerekir İmam Azam'dan nakledilen bir görüşe tarafından, birincil başlayan bu kan üç gün devam edip de hayız kanı olduğu bilinmedikçe, namazı terk etmez ve orucuna da devam eder
Hayız müddeti içinde gelen kan tamamiyle kesilmedikçe, adet son bulmuş olmaz Bu kan, siyah, kırmızı, yeşilimtrak ya da sarı olabileceği gibi flu ve toprak rengi de olabilir Adetini tamamlamış olan bir kadından gelecek sızıntı bembeyaz bir renkte bulunur
Bir kadının görmekte olduğu adetini, kocasına karşı red etmesi veya gerçeğe tutarsız olarak adet gördüğünü söylemesi helal değildir
Adet görmekte olduğunu söyleyen bir kadın, iffetli ve saliha bir bayan ise, sözü kabul olunur; değilse kabul olunmaz Ancak doğru söylediğine inandırıcı bir hal olursa, kabul edilir Örneğin, söylediği söz, adetinin başlangıç zamanına rasgelmişse, o halde dediği kabul olunur
Hayız ve nifas müddetleri dıştan, rahimden akan kana istihaze yani, rahatsızlık kanı denir İstihaze kanı, hayız ve nifas kanından farklıdır Bu kan, damardan geldiği için, ince ve kokusuzdur Tıpatıp burundan vesaire âzalardan akıcı kan gibidir Bir özür ve rahatsızlık kanıdır
İstihaze kanı, ne oruca, ne de namaza engel değildir Cinsî münasebete de mâni olmaz Fakat istihaze hâlindeki kadınlar, özürlü hükmünde bulunurlar Özürlülerin tâbi olduğu hükümlere uygun şekilde ibadetlerini yaparlar Asrı Saâdette bir gün bir bayan Peygamberimize gelerek:
Benden aralıksız kan gelir, namazı bırakayım mı?diye sormuştu Peygamberimiz de cevaben:
Hayır, o damardaki bir hastalıktandır, hayız değildir Âdet vaktin gelince namazı bırak, âdet hâlin geçince guslederek temizlen ve bundan daha sonra her vakit namazı için öbür abdest alarak namazlarını kıl Her Tarafta âdet hâli gelinceye dek böyle yapmaya devam etbuyurmuşlardı Bu söylenti, istihaze hâlinin özür hâline ait hükümlere tâbi olduğunu dobra dobra göstermektedir *