bilgiliadam
Yeni Üye
Hacı Bayram Veli Edebiyattaki Yeri
Hacı Bektaş Velinin Edebi Kişiliği
Turklerin İslamiyeti kabul etmeleri ile birlikte değer yargılarında onemli değişmeler ortaya cıktı Turk kulturu, İslami kulturun getirdiği etki ile yeni ve farklı bir kimliğe burundu Anadoluda İslamiyet oncesi inanc sistemleri ve İslamiyet yeni bir sentez oluşturdu
Hacı Bektaş Veli ikliminde gelişen edebiyat, bircok bakımdan orijinal bir edebiyattır Bu ozelliği ile diğer edebiyat urunlerinden ayrılır Adına genel olarak AleviBektaşi edebiyatı da denilen bu yapı kendine ozgu edebi turler oluşturmuştur Din ulularını over, onlara ait menkıbeleri şiirleştirir, usUlden erkandan ayinden bahseder
Alevi ve Bektaşi teolojisinin ana kaynakları hic kuşkusuz menakıbnameler ve velayetnamelerdir Menakıp, tasavvuf
tarihinde sufilerin ortaya koydukları inanılması guc doğaustu olaylar demek olan kerametleri nakleden kucuk hikayeler anlamında tahminen IX yuzyıldan itibaren kullanılmaya başlamıştır Bu yuzden IX yuzyıldan itibaren kaleme alınan tasavvuf kaynaklarında, veli anlayışına paralel keramet anlayışı geliştirilmiş ve bunun teorisi oluşturulmaya calışılmıştır XI yuzyıldan sonra yazılmış bazı tasavvuf kaynaklarında keramet teorisinin daha da gelişmiş olması sonucunda ilk defa kerametlerin bir tasnife tabi tutulduğunu goruyoruz
Anadoluda tasavvufi eserlerin yanı sıra bir de menakıpname edebiyatı oluşur Anadoluda kaleme alınan evliya menakıpnamelerinin ilk ornekleri doğal olarak Anadolu Selcukluları donemine aittir Bu donem Kadirilik, Rifailik, Kazerunilik, Kalenderilik, Vefailik vb gibi dışarıdan gelme pek cok tarikatın yerleşme ve kendini kabul ettirme donemi olduğu kadar Mevlevilik gibi yeni bir tarikatın oluşmaya başladığı bir zaman dilimini ifade eder Anadolunun bircok yerinde ceşitli dedelerin, şeyhlerin actığı tekkeler ve zamanla buralarda ortaya cıkan turbeler goz onune alınırsa Anadolu Selcukluları doneminde sayıca oldukca fazla menakıpnamenin kaleme alındığı tahmin edilebilir
En onemli menakıpnamelerden biri, II Bayezid donemlerinde yaşamış Uzun Firdevsi lakabıyla tanınan Hızır bin İlyasın yazdığı Hacı Baktaş menakıbıdır Bu menakıpname Hacı Bektaşın doğumunu, Horasanda ki cocukluk donemini ve Ahmet Yesevi ile ilişkilerini anlatmakla başlar Daha sonra Anadoluya gelip Sulucakaraoyuke yerleşmesi, buradaki yaşamı, o donemdeki tasavvuf erleriyle ilişkileri ve sonucta olumu anlatılır Hacı Bektaşın halifelerinin menkıbeleriyle eser son bulur Bu menakıpnamenin Hacı Bektaş hakkındaki bilgilerin ana kaynağı ve ozellikle Ahmet Yesevi ile ilgili anane ve menkıbelerin Anadoludaki metinlerini iceren en eski yazılı kaynak olması sebebiyle onemi buyuktur
Bektaşi edebiyatında menakıpname ve vilayetnamelerin dışında deyiş duaz nefesler de onemli bir yere sahiptir
Deyiş
Alevi Bektaşi ozanlarının soylediği ve ayini cem de kullanılan tasavvufi eserlerin tumu olarak bilinmektedir
Hareket nardadır sacda değildir
Keramet baştadır tacda değildir
Her ne ara isen kendinde ara
Kuduste, Mekkede, hacda değildir
Hunkar Hacı Bektaş Veli Alevi kulturundeki şiirler 7′li, 8′li veya 11′li hecelerle hece vezni ile yazılmış ve bestelenip soylenmiştir Deyişler belli kurallara, kalıplara ve belli duşuncelere bağlı şiir bicimidir Olcude kafiyede, ayakta, nazım bicimleri aşık edebiyatı ozellikleri gosterir
AleviBektaşi şiirlerinin ortak ozelliği, dinsel inanış temelleri, tasavvufi yorumlar, ayet ve hadislerden yola cıkılarak ortaya konmuştur Olmeden once olmek, yani hayatta iken nefsi oldurmek, hakka ulaşmak, Peygamberin, Hazreti Alinin on iki imamların sevgisine nail olmak, dunya malına değer vermemek sıklıkla işlenmiştir
Abdal Musa, Kaygusuz Abdal, Pir Sultan Abdal, Hatayi, Virani, Kul Himmet, Teslim Abdal mahlaslı deyişlere sıkca rastlamaktayız
Koylerde Alevi dedelerinin bulunduğu ortamda saz eşliğinde deyişler soylenir Deyişleri zakir veya dede soyler Bektaşi tekkelerinde Bektaşi babasının nezaretinde genellikle Turk Sanat Muziği makamları ile nefesler soylenirdi Nefesler ayini cem denilen muhabbet sofrasında (Ali sofrasında) murşidin izni ile soylenir
İşitin ey yarenler
Aşk bir guneşe benzer
Aşkı olmayan gonul
Bir kara taşa benzer
Taş yurekte ne biter
Dilinde Ağu tuter
Nice yumuşak soylese
Sozu savaşa benzer
Yunus Emre
Bu adem dedikleri
El, ayakla, baş değil
Adem manaya derler
Suret ile kaş değil
Adem oldur ey hoca
Gıdası mana ola
Maksut ademden ahi
Hayal ile duş değil
Kaygusuz Abdal
Deyişlerin, nefeslerin, nutukların son kıtasına gelindiğinde mahlastaki şahsa hurmeten sağ el kalbin uzerine goturulup daha sonra elin baş ve işaret parmakları dudağa değdirilerek onun ruhuna olan saygı belirtilir, gonullerde olduğu ifade edilir
Akil gel beru, gel beru
Gir gonule nazar eyle
Gorur goz, işitir kulak
Soyler dile, nazar eyle
Baştır govdeyi goturen
Ayak menzile yeturen
Durlu maslahat bituren
İki ele nazar eyle
Hatayi eydur ya Gani
Veren Mevla alur canı
Evvel kendu kendin tanı
Sonra ile nazar eyle (Hatai)
Duaz (duez duvaz)
Duaz, Duazdehin kısaltılmış halidir Duazdeh Farsca olup on iki anlamına gelmektedir
Duaz, cem ayinlerinde soylenen ve On İki İmamların adlarının gectiği deyişlerdir Duazlar bir nevi dua olarak da algılana bilinir
Bu deyişlerde On İki İmamların yani sıra basta Hz Peygamber ve Hacı Bektaş Veli olmak uzere Alevi ulularının adları gecmektedir
Allah medet ya Muhammed ya Ali
Yusuf kuyusunda zindana duştum
Gulbankı cekilen Bektaşi Veli
Yok mu gayretiniz dermana duştum
Fatıma Anadan el etek tuttum
Şerver Muhammede goz gonul kattım
İmam Hasan ile cok metan sattım
Şah Huseyin ile dukkanına duştum
Zeyneli sevdim de aşnaya yettim
Bakırı sevdim de musahip tuttum
Caferi sevdim de goz gonul kattım
Naci deryasında ummana duştum
Kazım Musa Inzaya eriştim
Tamam, asker ile hayli suruştum
Kerbela; colunde cenge karıştım
Sinem yaralandı alkana duştum
Taki Naki Şah Askeri nurumuz
Mehdi mağarada gizli sırrımız
Cebrail onumuzce rehberimiz
Kırkların ceminde erkana duştum
Oniki imam dergahında umum var
Dunu gunu sohbetim var demim var
Gunahım yok ama neden gamım var
Ali gibi Şahı Merdana duştum
Kul Himmet Ustadım bu nasıl yazı
Şirin lezzet verir muhabbet tuzu
Alinin alnında Zuhre yıldızı
Meyli muhabbeti Selmana duştum
Nefes
AleviBektaşi şairlerince soylenenayini cemlerde, diğer toplantılarda kendine has bir beste ile okunan, boyle okunmak icin yazılmış şiirlere denir Şekil itibarı ile koşmalar gibi dortluklerle yazılır Konusu ekseriya tasavvuf, tarikat akideleri ile ilgilidir İclerinde lirik mahiyet gosterenleri de vardır Nefeslerin dili genellikle sade bir Turkcedir Başta 11′li hece vezni olmak uzere 7′li, 8′li hece vezniyle yazılırlar Aruz vezni ile yazılmış olanları da vardır AleviBektaşi oğretisinin nesilden nesile aktarılmasında nefeslerin onemli bir işlevi vardır Nefeslerde konular her zaman ozel bir anlatım tarzıyla, kelimelerin mecazi kullanımlarıyla işlenmektedir Orneğin, cok kullanılan icki (dem, bade, dolu) manasına gelen kelimeler murşidin irşadı; meyhane, irşad alınan yerdir
Bu mecazi kullanımın Bektaşi oğretisini Bektaşi olmayanlardan saklama ya da nasipli Bektaşinin aklını kullanarak yolun oğretilerini algılamalarını sağlamaktır Burada katlı anlatım olarak tanımlanan anlatım tekniği soz konusudur: Bektaşi dilindeki katlı anlatım ozelliği nedeni ile bir kelimenin bazen birden cok anlamı bulunmaktadır Dinleyen kişinin yorumlayabilme seviyesine gore bu kelime anlam kazanmaktadır
Şu fani dunyaya geldim giderim
Bin yılda bir ciceğin bittiğin gordum
Ana rahminden geldim cihana
Nice bin yıl yattığın gordum
Atamın belinde boyandım kana
Al yeşil nurundan indim kandile
Atam bahane oldu geldim cihana
Erenlerin ikrar verdiğin gordum
Suluk sohbetinin ya sunneti kac
Eğer kamil isen; gel bir irfan ac
Dunya kurulmadan guveren ağac
Guverip; hurmanın bittiğin gordum
Gulun emri neydi? gul şaha cekti
Bulbulu de gulun oduna yaktı
Bunca melaike seyrana cıktı
Ol Şemsi Tiflisin ottuğun gordum
Ol deryada balığın yatağında
Peydah oldum Muhammedin dağında
Evvel kul yoğudu Cennet bağında
Getirip Cebrailin diktiğin gordum
Seyyit Mehemmedim bu sıraya kattım
Yalan dunya sana cok gelip gittim
Adem Safiyullahla arzuhal ettim
İnsanları katere cektiğin gordum
kaynak:toplumdanısmanı
Hacı Bektaş Velinin Edebi Kişiliği
Turklerin İslamiyeti kabul etmeleri ile birlikte değer yargılarında onemli değişmeler ortaya cıktı Turk kulturu, İslami kulturun getirdiği etki ile yeni ve farklı bir kimliğe burundu Anadoluda İslamiyet oncesi inanc sistemleri ve İslamiyet yeni bir sentez oluşturdu
Hacı Bektaş Veli ikliminde gelişen edebiyat, bircok bakımdan orijinal bir edebiyattır Bu ozelliği ile diğer edebiyat urunlerinden ayrılır Adına genel olarak AleviBektaşi edebiyatı da denilen bu yapı kendine ozgu edebi turler oluşturmuştur Din ulularını over, onlara ait menkıbeleri şiirleştirir, usUlden erkandan ayinden bahseder
Alevi ve Bektaşi teolojisinin ana kaynakları hic kuşkusuz menakıbnameler ve velayetnamelerdir Menakıp, tasavvuf
tarihinde sufilerin ortaya koydukları inanılması guc doğaustu olaylar demek olan kerametleri nakleden kucuk hikayeler anlamında tahminen IX yuzyıldan itibaren kullanılmaya başlamıştır Bu yuzden IX yuzyıldan itibaren kaleme alınan tasavvuf kaynaklarında, veli anlayışına paralel keramet anlayışı geliştirilmiş ve bunun teorisi oluşturulmaya calışılmıştır XI yuzyıldan sonra yazılmış bazı tasavvuf kaynaklarında keramet teorisinin daha da gelişmiş olması sonucunda ilk defa kerametlerin bir tasnife tabi tutulduğunu goruyoruz
Anadoluda tasavvufi eserlerin yanı sıra bir de menakıpname edebiyatı oluşur Anadoluda kaleme alınan evliya menakıpnamelerinin ilk ornekleri doğal olarak Anadolu Selcukluları donemine aittir Bu donem Kadirilik, Rifailik, Kazerunilik, Kalenderilik, Vefailik vb gibi dışarıdan gelme pek cok tarikatın yerleşme ve kendini kabul ettirme donemi olduğu kadar Mevlevilik gibi yeni bir tarikatın oluşmaya başladığı bir zaman dilimini ifade eder Anadolunun bircok yerinde ceşitli dedelerin, şeyhlerin actığı tekkeler ve zamanla buralarda ortaya cıkan turbeler goz onune alınırsa Anadolu Selcukluları doneminde sayıca oldukca fazla menakıpnamenin kaleme alındığı tahmin edilebilir
En onemli menakıpnamelerden biri, II Bayezid donemlerinde yaşamış Uzun Firdevsi lakabıyla tanınan Hızır bin İlyasın yazdığı Hacı Baktaş menakıbıdır Bu menakıpname Hacı Bektaşın doğumunu, Horasanda ki cocukluk donemini ve Ahmet Yesevi ile ilişkilerini anlatmakla başlar Daha sonra Anadoluya gelip Sulucakaraoyuke yerleşmesi, buradaki yaşamı, o donemdeki tasavvuf erleriyle ilişkileri ve sonucta olumu anlatılır Hacı Bektaşın halifelerinin menkıbeleriyle eser son bulur Bu menakıpnamenin Hacı Bektaş hakkındaki bilgilerin ana kaynağı ve ozellikle Ahmet Yesevi ile ilgili anane ve menkıbelerin Anadoludaki metinlerini iceren en eski yazılı kaynak olması sebebiyle onemi buyuktur
Bektaşi edebiyatında menakıpname ve vilayetnamelerin dışında deyiş duaz nefesler de onemli bir yere sahiptir
Deyiş
Alevi Bektaşi ozanlarının soylediği ve ayini cem de kullanılan tasavvufi eserlerin tumu olarak bilinmektedir
Hareket nardadır sacda değildir
Keramet baştadır tacda değildir
Her ne ara isen kendinde ara
Kuduste, Mekkede, hacda değildir
Hunkar Hacı Bektaş Veli Alevi kulturundeki şiirler 7′li, 8′li veya 11′li hecelerle hece vezni ile yazılmış ve bestelenip soylenmiştir Deyişler belli kurallara, kalıplara ve belli duşuncelere bağlı şiir bicimidir Olcude kafiyede, ayakta, nazım bicimleri aşık edebiyatı ozellikleri gosterir
AleviBektaşi şiirlerinin ortak ozelliği, dinsel inanış temelleri, tasavvufi yorumlar, ayet ve hadislerden yola cıkılarak ortaya konmuştur Olmeden once olmek, yani hayatta iken nefsi oldurmek, hakka ulaşmak, Peygamberin, Hazreti Alinin on iki imamların sevgisine nail olmak, dunya malına değer vermemek sıklıkla işlenmiştir
Abdal Musa, Kaygusuz Abdal, Pir Sultan Abdal, Hatayi, Virani, Kul Himmet, Teslim Abdal mahlaslı deyişlere sıkca rastlamaktayız
Koylerde Alevi dedelerinin bulunduğu ortamda saz eşliğinde deyişler soylenir Deyişleri zakir veya dede soyler Bektaşi tekkelerinde Bektaşi babasının nezaretinde genellikle Turk Sanat Muziği makamları ile nefesler soylenirdi Nefesler ayini cem denilen muhabbet sofrasında (Ali sofrasında) murşidin izni ile soylenir
İşitin ey yarenler
Aşk bir guneşe benzer
Aşkı olmayan gonul
Bir kara taşa benzer
Taş yurekte ne biter
Dilinde Ağu tuter
Nice yumuşak soylese
Sozu savaşa benzer
Yunus Emre
Bu adem dedikleri
El, ayakla, baş değil
Adem manaya derler
Suret ile kaş değil
Adem oldur ey hoca
Gıdası mana ola
Maksut ademden ahi
Hayal ile duş değil
Kaygusuz Abdal
Deyişlerin, nefeslerin, nutukların son kıtasına gelindiğinde mahlastaki şahsa hurmeten sağ el kalbin uzerine goturulup daha sonra elin baş ve işaret parmakları dudağa değdirilerek onun ruhuna olan saygı belirtilir, gonullerde olduğu ifade edilir
Akil gel beru, gel beru
Gir gonule nazar eyle
Gorur goz, işitir kulak
Soyler dile, nazar eyle
Baştır govdeyi goturen
Ayak menzile yeturen
Durlu maslahat bituren
İki ele nazar eyle
Hatayi eydur ya Gani
Veren Mevla alur canı
Evvel kendu kendin tanı
Sonra ile nazar eyle (Hatai)
Duaz (duez duvaz)
Duaz, Duazdehin kısaltılmış halidir Duazdeh Farsca olup on iki anlamına gelmektedir
Duaz, cem ayinlerinde soylenen ve On İki İmamların adlarının gectiği deyişlerdir Duazlar bir nevi dua olarak da algılana bilinir
Bu deyişlerde On İki İmamların yani sıra basta Hz Peygamber ve Hacı Bektaş Veli olmak uzere Alevi ulularının adları gecmektedir
Allah medet ya Muhammed ya Ali
Yusuf kuyusunda zindana duştum
Gulbankı cekilen Bektaşi Veli
Yok mu gayretiniz dermana duştum
Fatıma Anadan el etek tuttum
Şerver Muhammede goz gonul kattım
İmam Hasan ile cok metan sattım
Şah Huseyin ile dukkanına duştum
Zeyneli sevdim de aşnaya yettim
Bakırı sevdim de musahip tuttum
Caferi sevdim de goz gonul kattım
Naci deryasında ummana duştum
Kazım Musa Inzaya eriştim
Tamam, asker ile hayli suruştum
Kerbela; colunde cenge karıştım
Sinem yaralandı alkana duştum
Taki Naki Şah Askeri nurumuz
Mehdi mağarada gizli sırrımız
Cebrail onumuzce rehberimiz
Kırkların ceminde erkana duştum
Oniki imam dergahında umum var
Dunu gunu sohbetim var demim var
Gunahım yok ama neden gamım var
Ali gibi Şahı Merdana duştum
Kul Himmet Ustadım bu nasıl yazı
Şirin lezzet verir muhabbet tuzu
Alinin alnında Zuhre yıldızı
Meyli muhabbeti Selmana duştum
Nefes
AleviBektaşi şairlerince soylenenayini cemlerde, diğer toplantılarda kendine has bir beste ile okunan, boyle okunmak icin yazılmış şiirlere denir Şekil itibarı ile koşmalar gibi dortluklerle yazılır Konusu ekseriya tasavvuf, tarikat akideleri ile ilgilidir İclerinde lirik mahiyet gosterenleri de vardır Nefeslerin dili genellikle sade bir Turkcedir Başta 11′li hece vezni olmak uzere 7′li, 8′li hece vezniyle yazılırlar Aruz vezni ile yazılmış olanları da vardır AleviBektaşi oğretisinin nesilden nesile aktarılmasında nefeslerin onemli bir işlevi vardır Nefeslerde konular her zaman ozel bir anlatım tarzıyla, kelimelerin mecazi kullanımlarıyla işlenmektedir Orneğin, cok kullanılan icki (dem, bade, dolu) manasına gelen kelimeler murşidin irşadı; meyhane, irşad alınan yerdir
Bu mecazi kullanımın Bektaşi oğretisini Bektaşi olmayanlardan saklama ya da nasipli Bektaşinin aklını kullanarak yolun oğretilerini algılamalarını sağlamaktır Burada katlı anlatım olarak tanımlanan anlatım tekniği soz konusudur: Bektaşi dilindeki katlı anlatım ozelliği nedeni ile bir kelimenin bazen birden cok anlamı bulunmaktadır Dinleyen kişinin yorumlayabilme seviyesine gore bu kelime anlam kazanmaktadır
Şu fani dunyaya geldim giderim
Bin yılda bir ciceğin bittiğin gordum
Ana rahminden geldim cihana
Nice bin yıl yattığın gordum
Atamın belinde boyandım kana
Al yeşil nurundan indim kandile
Atam bahane oldu geldim cihana
Erenlerin ikrar verdiğin gordum
Suluk sohbetinin ya sunneti kac
Eğer kamil isen; gel bir irfan ac
Dunya kurulmadan guveren ağac
Guverip; hurmanın bittiğin gordum
Gulun emri neydi? gul şaha cekti
Bulbulu de gulun oduna yaktı
Bunca melaike seyrana cıktı
Ol Şemsi Tiflisin ottuğun gordum
Ol deryada balığın yatağında
Peydah oldum Muhammedin dağında
Evvel kul yoğudu Cennet bağında
Getirip Cebrailin diktiğin gordum
Seyyit Mehemmedim bu sıraya kattım
Yalan dunya sana cok gelip gittim
Adem Safiyullahla arzuhal ettim
İnsanları katere cektiğin gordum
kaynak:toplumdanısmanı