Son Konu

Halvetilik nedir?

bilgiliadam

Yeni Üye
Katılım
16 Ağu 2017
Mesajlar
1,516,397
Tepkime
42
Puanları
48
Credits
-46,831
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
HALVETİLİK NEDİR ?

Halvet

Arapca bir kelime olan halvet, tenha, tenhaya cekilme, yalnızlık ve yalnız kalma anlamlarına gelir Halvet etmek, istenilen tenha ve her şeyden boş bir mahalde, zihne takılan ve takılacak olan şeylerden kurtularak feragat koşesini her şeye tercih etmektir Bir başka ifade ile busbutun yalnız durmak, biri ile tenhaca konuşmak uzere yalnız kalıp kimseyi iceri almamaktır Halvete girmek, ibadet, zikir, riyazet ve murakabe ile meşgul olmak uzere yalnız başına tenha bir odaya, tekkelerde halvethane denilen bir hucreye, kapanmaktır Halvete cekilmek, tenha bir yerde yalnız başına oturmaktır

Halk arasında kırk gunluk halvet eğitimine cile de denir Bilindiği gibi Cilesozu, Farsca'daki cihil (kırk) kelimesinden alınmıştır Bu deyim zamanla zorluk ve ızdırabı goğuslemek anlamında Cile doldurmakya da Cile cekmekşeklinde kullanılmış; tekkelerdeki halvethanelere cilehane de denilmiştir

Tasavvufi bir ıstılah olarak halvet, Hak ile gizli konuşmak şeklinde tanımlanabilir Sofiyyede halvet ise, şeyhin emir ve tensibi ile muridin karanlık ve dar bir hucreye cekilip ibadet, riyazet, murakabe, zikir ve fikirle vakit gecirmesi yerinde kullanılan bir tabirdir Bununla birlikte tekkelerde halvet, genellikle kırk gun surduğu icin buna erbain cıkarmakda denir

Halvet birdir; nev'i namutenahidir Aslında kainat bir halvethanei Hak'tır ve dunyaya gelen insanların hepsi ve var olan eşyanın tamamı birer halvetcidir İnsanlar, isteseler de istemeseler de bu halvethanede eğitim gorurler Bu eğitimin dışında kalmak mumkun değildir Kabullenmek, hoş karşılamak, kişiye huzur verir İtiraz etmek, işe yaramaz ve kişi ancak kendini yorar

Halvet, rivayete ve tarihlere gecmiş olan malUmata gore Hz Musa (as)' dan kalmıştır Filhakika Hz Musa (as), Medyen' de Hz Şuayb (as)' ın yanında kaldığı muddetce muhtelif cileler cekmiştir (Pakalın, MZeki, Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sozluğu, C1 S713)

Halvetin menşei, cok daha eski tarihlere isnat edilebilir

Halvet, Turukı aliyyede yer alan butun tarikatlarda gorulur

Gonul sarayının bir tek sultanı vardır (cc)

Turukı Halvetiyye'de halvete girme muridin arzusu ve murşidi kamilin himmetiyle olur Asırlardır devam eden uygulamalarda uc ceşit halvete girme soz konusudur ve bunlar şoyle sıralanabilir:

Erbain, nısıf, urUb

Erbain, bilindiği gibi kırk anlamına gelen Arapca bir sozcuktur Dolayısıyla kırk gun icin halvete girene Erbaine girdiifadesi de buradan gelir Genelde erbaine girme, asırlardır tekkelerde şoyle olagelmiştir:

Ramazandan on gun once halvete girilir ve otuz gun ramazan boyunca halvet devam eder Bu muddet icinde derviş, zaruri haller haricinde dışarı cıkmaz Dışarı cıktığında hemen geri doner Derviş, gece gunduz ibadet, tezekkur, tefekkur ve riyazatla meşgul olur Boylece kırk gun tamamlanır

Halvete ramazan oncesi giren salik, oruca ramazandan on gun once başlar On gun nafile oruc ve otuz gun ramazan orucuyla erbaini tamamlar Bayram sabahı ihvanı kiram toplanır Erbaini tamamlayan derviş, murşidi kamilin huzurunda ilahilerle, dualarla ve kendine has geleneksel merasimleriyle yuzu peceli bir halde cıkarılır Diğer tarikat mensuplarının katılımıyla da buyuk bir coşku, manevi haz ve zevkler yaşanır Cok derUni ve suzişli bir merasim olur(Halveti Dervişi halvetten cıkarken o şehirdeki diğer tarikat mensupları da merasime davet edilir)

Tekkelerde erbaine, genellikle bu şekilde olmakla beraber bu halvete senenin başka aylarında da girilir

Halvete girenin bir gunluk nafakası, bir bardak bal şerbeti ya da başka bir şerbet ve yaklaşık elli gram ağırlığında bir yufkadır

Diğer nısıf ve urUb halvetlerine gelince:

Nısıf halvet yirmi gun, urUb halvet on gundur Bunlar senenin herhangi bir ayında gercekleşebilir

Bir murşidi kamil, dergahında cok sayıda dervişi halvete sokabilir Halvete koyduklarının butun masraflarını şeyh efendi karşılar Dergahın diğer butun giderleri, yine şeyh efendi tarafından tedarik edilir Bunun dışında bazı tekkelerin masrafları, Osmanlı doneminde padişahlar tarafından verilen maaşlarla karşılanırdı Bunlara da zaviye adı verilirdi

Bunun icindir ki; Turukı Halvetiyye ve HalvetiyyeŞabaniyyede devam eden teamul şudur:

Dergahın masrafları icin aciz kalmasın diye irşat gorevi fukaraya verilmediği gibi onların ekonomik durumları, vasatın altına duşmez Cok zengin olanları da vardır

Halvetilik

Turukı 'aliyye, insanları meşrep, mizac, neş'e ve mesleklerinde hakim olan ozellikleri dikkate alır ve bu ozellikleri edebi Muhammediye sınırları icinde makUl yonlere kanalize ederek insanın kendinde gizli olan istidadı ortaya cıkarıp kendi oz varlığından haberdar olmasını sağlamak gayesini guder

İşte tarikatlar, bu gayenin ışığında zahirin ve batının sultanı hatemu'l enbiya Hz Peygamber (sav)' in iki neş'esi uzerine kurulmuş olup, Hz Ali ve Hz EbU Bekir (r Anhuma)' den Cehri ve Hafi olmak uzere iki koldan yayılmıştır Zamanla keyfiyyet ve kemiyyet itibarıyla bu tarikatlar gelişip genişleyince kollara hatta şubelere ayrılmıştır

Bunlar arasında Mevlevilik gibi hakim nitelik olarak belirli zumrelere, daha ziyade ust tabaka mensUplanna ve musikişinaslara, Nakşilik gibi ilimle meşgul olan ilmiyye ve hacegan (hoca) sınıfına hitap eden tarikatlar gorulduğu gibi toplumun farklı karakterlerine sahip muhtelif zumrelerini aynı anda terbiye altına alma ozelliğini taşıyanlar da olmuştur

Her sınıftan insanlara hitap eden ve mensuptan arasında ceşitli meslek sahiplerinin gorulduğu bu tarikat, bu gonul ocağı Halvetilik' tir

Halvetilik, Turk insanını ve toplumunu en fazla etkileyen tarikatlardan biri, belki de birincisidir Buna bir ornek vermek gerekirse Osmanlı'nın Yukseliş Devri padişahları başta olmak uzere politika, edebiyat, ilim ve sanat dunyasının bircok unlulerinin ya doğrudan ya da dolayısıyla Halvetilik'ten feyz aldıklan bilinmektedir
 
Üst Alt