Haşhaşin tarikatının kurucusu; Hasan Sabbah
Faal olduğu dönem ; Eylül 1090 1273
Kurucu; Hasan Sabbah
Lider ; Hasan Sabbah, Raşidüddin Sinan elİsmaili
Amacı ; Büyük Selçuklu Devleti'ni düşürmek
Etkin olduğu alan; İran ve Suriye
İdeoloji: İsmaililik, Nizarilik, Bâtınîlik
Önemli saldırıları : Ilk Olarak Nizamülmülk olmak üzere Selçuklu yetkililerinin, Sünni Abbasi din görevlilerinin ve bazı Haçlı liderlerinin öldürülmesi, Selahaddin Eyyubi'ye suikast girişimi
Haşhaşinler veya Haşhaşin Tarikatı 1090 yılının Eylül ayında İsmaili din adamı Hasan Sabbah göre yerleşmiş bir dini tarikat ve siyasi bir örgüttür Tarikat 11yy'da İsmaililik mezhebi esaslarına dayanan Fatımiler devleti içindeki dinsel bir hizipleşme sonucu ortaya çıkmıştır Bu hizipleşme sonucu ortaya meydana çıkan iki koldan biri olan Nizarilik kolunun temsilcisi olan Haşhaşin Tarikatı önce İran sonradan da Suriye'ye yayılmıştır Kuşatılması ve ele geçirilmesi güç kaleler temelinde örgütlenmiş olan Haşhaşin Tarikatı kayda değer kişilere karşın suikastlere dayanan etkili bir askeri taktik geliştirerek Orta Çağ İslam dünyasında çok manâlı ve ayrı bir zorlama olarak ortaya çıkmıştır Haşhaşin Tarikatı ideolojik açıdan dönemin Sünni siyasi ve dini çevrelerini düşman olarak görmüşlerdir Özel olarak da Abbasi Halifeliği ve onun koruyucusu olan Büyük Selçuklu Devleti düşmanları olmuşlardır aynı zamanda Haşhaşinlerin Haçlıları ve Moğolları gaye alan bazı saldırıları da olmuştur
Haşhaşinkelimesinin kökeni ve anlamı 19yy'a değin Batı dünyasında tartışma konusu olmuştur 19 Mayıs 1809 tarihinde Silvestre de Sacy'nin İnstute de France'da yayınladığı bildiride kelimenin etimolojisine getirdiği izah etme kabul görmüştür Sacy'e kadar Batı dillerinde suikastçi, kiralık katilgibi anlamlara gelen ve en erken Haçlı Seferleri kayıtlarında rastlanan assasini, assissini, heyssisinigibi kelimelerin kökeni Arapça'daki haşhaşkelimesidir Bu kelimenin çoğulu ise haşhaşiyün, haşhaşingibi kelimelerdir
Hasan Sabbah'ın kurduğu Haşhaşin Tarikatı sıkı bir hiyerarşi ve katı kurallara dayanmaktadır Tarikat kendi örgütlenmesini da've (Farsça ziyafet) olarak adlandırmıştır Tarikatın temsicileri davetçileranlamındaki dailerdir Dailerin en alt kademesinde davete yanıt verenanlamına gelen müstecipler, en üstteki kademede ise kanıtmanasına gelen hücce yani baş dai yer almaktadır Cezire, dainin etkinlik gösterdiği bölgedir İsmaililer de diğer mezhepler gibi dini liderlerine şeyh, pir, cet gibi ünvanlarla hitap eder Tarikat mensuplarının birbirleri için kullandıkları terim ise yoldaşanlamına gelen refiktir Çoğunlukla fedaiolarak tanıdık suikastçiler ise tarikat kadar esasiyun olarak adlandırılmıştır
Haşhaşin Örgütlenmesi ve Askeri Taktikler
Haşhaşiler tarihte kendilerinden önce böylece görülmemiş olan bir askeri taktik geliştirdiler Özel olarak tek bir kayda değer kişiyi öldürmek olan suikastı temel askeri taktik olarak kullanan Haşhaşiler, suikastı da kendilerince dini ve psikolojik bir bir şekilde uygulamışlardır Haşhaşilerce yapılan suikastların hiçbirinde ok, zehir gibi silahlar kullanılmamıştır Adeta tüm suikastlerde hançer kullanılmıştır Diğer önemli husus ise suikasti gerçekleştiren Haşhaşinin kaçmaya çalışmaması ve öldürülen kişinin korumaları veya insanlar tarafından linç edilmesidir Uzmanlar bunu Haşhaşilerin eylemlerine ayinsel bir hava katmak ve insanları korkutma, etkileme amacıyla bu şekilde yaptığını düşünmektedir Haşhaşilerin bu eylem biçimi Batılılar tarafından günümüzün Müslüman intihar eylemcileri ile ilişkilendirilmiştir Ama Orta Çağ İslam Tarihi uzmanı Bernard Lewis kadar Haşhaşilerin kendilerini öldürmeyip korumalar göre öldürülmesinin günümüzün intihar bombacılarının kendilerini öldürmesinden kesin biçimde ayrıldığını, İslam dinine göre ikincisinin günah sayıldığını belirtmektedir *