iltasyazilim
Yeni Üye
Hattat Hafız Osman Efendi Hakkında Bilgi
Hattat Hafız Osman Biyografisi
Osmanlı Devletinde yetişen âlim, velî ve büyük hattatlardan
1642 de İstanbul'da dünyaya gelmiş Babası haseki Sultan Camii müezzini Ali efendidir
Hafız Osman Köprülü zade Sadrazam MustafaPaşa dairesinde yetişmiş sülüs ve nesih Derviş Ali'den meşk etmiştir Su Yolcu zade Mustafa Eyyubi Efendiden 1659 yılında icazet almış yorgun düşürmek bilmez bir egzersiz ile büyük üsdad eserlerini talim eylemiştir
Osmanlı Devletinin en ünlü hattatı Şeyh Hamdullah Efendiden yüz sene daha sonra gelip, onun gibi yeni bir çığır açtığı için; Şeyhi sânî (İkinci şeyh) namıyla anıldı
Sultan II Mustafa'ya hat dersleri vermiştir Devlet adamlarının kabullerinde kibar meclislerinde bulunmuş lakin defalarca gösterişsiz ve kibar kalmıştır Yazı dersleri verir fakir fukaraya çok ikram ederlerdi Kırk seneye yakın dur durak bilmeden hat yazısıyla meşgul olmuş ve şaheserler vücuda getirmiştir F elç gelmiş çare gördükten daha sonra yazı yazmaya devam etmiştir Bu hastalıktan sonra kalemlerini Çinici zade Abdurrahman Efendi açardı
1698 (H1110) senesinde İstanbul'da ölüm edip, müdavimi olduğu Kocamustafapaşa'daki Sünbül Efendi Dergâhı bahçesinde defnedildi *
Hattat Hafız Osman Biyografisi
Osmanlı Devletinde yetişen âlim, velî ve büyük hattatlardan
1642 de İstanbul'da dünyaya gelmiş Babası haseki Sultan Camii müezzini Ali efendidir
Hafız Osman Köprülü zade Sadrazam MustafaPaşa dairesinde yetişmiş sülüs ve nesih Derviş Ali'den meşk etmiştir Su Yolcu zade Mustafa Eyyubi Efendiden 1659 yılında icazet almış yorgun düşürmek bilmez bir egzersiz ile büyük üsdad eserlerini talim eylemiştir
Osmanlı Devletinin en ünlü hattatı Şeyh Hamdullah Efendiden yüz sene daha sonra gelip, onun gibi yeni bir çığır açtığı için; Şeyhi sânî (İkinci şeyh) namıyla anıldı
Sultan II Mustafa'ya hat dersleri vermiştir Devlet adamlarının kabullerinde kibar meclislerinde bulunmuş lakin defalarca gösterişsiz ve kibar kalmıştır Yazı dersleri verir fakir fukaraya çok ikram ederlerdi Kırk seneye yakın dur durak bilmeden hat yazısıyla meşgul olmuş ve şaheserler vücuda getirmiştir F elç gelmiş çare gördükten daha sonra yazı yazmaya devam etmiştir Bu hastalıktan sonra kalemlerini Çinici zade Abdurrahman Efendi açardı
1698 (H1110) senesinde İstanbul'da ölüm edip, müdavimi olduğu Kocamustafapaşa'daki Sünbül Efendi Dergâhı bahçesinde defnedildi *