Hava kurenin ozellikleri
Hava kurede bulunan gazlar
Hava Kure
Dunyamız etrafını halkın kullandığı dilde hava, teknik ifadede ise Atmosfer adını verdiğimiz bir gaz tabakası cevirmiş bulunmaktadır Atmosfer; yeryuzunden uzaklaştıkca azalan bir yoğunluk sırasına gore dizilmiş, yukseldikce seyrekleşen ve nihayet feza boşluğuna intikal eden ic ice kurelerden ve k atlardan meydana gelir Fakat bu kurelerin farklılığı, isimleri ve yukseklik sınırları değişiktir
Deniz dibinde yaşayan canlıların uzerine suyun yaptığı basınc gibi, atmosfer denizinin derinliklerinde yaşayan biz insanlara da havanın yaptığı basınc bir hayli tesirlidir Tahminen 1cm2 ilk alana 1 kg lık basınc yapan hava, butun insan vucuduna 10 tonluk bir tesir yapmaktadır denizde ki gibi Atmosferde de yukarılara cıkıldıkca basınc azalmakta, arzın cekimine bağlı olarak aşağılarda yoğunluk ve basınc artmaktadır
Toplam havanın yarı kutlesi yerden 5 km lik bir yukseklik icine sıkışmış halde % 99′u da 40 km lik bir kuşak icinde bulunmaktadır Butun havanın yerden 1000 km yukseklik icinde bulunduğu kabul edilirse, 960 km lik bir mesafede tum havanın % 1′i kadar bir kısmının bulunacağı soylenir ki yoğunluğun ve basıncın 4050kmyi aştıktan sonra ne kadar cok azalacağı tahmin edilmektedir
insanlar ve hayvanlar icin luzumlu olan Oksijen, bitkiler icin karbondioksit ve Azot gazlarının oranlarının değişmesi Canlı varlıkların yaşama guclerine buyuk olcude tesir eder CO2 gazının azalıp veya coğalması, Bitkilerin gelişmesi uzerinde buyuk tesirleri olduğu gibi, bu gazın % 55–60 oranında azalması dunya uzerindeki sıcaklığın 4–5 azalmasına, aynı oranda artması ise sıcaklığın 5 – 6 artmasına sebep olabilmektedir
Atmosferin ihtiva ettiği gazların uc grubu doğrudan doğruya gaz, dorduncu de tozlardır Azot, O2, Argon, H2, Neon, Helyum, Kripton, Ksenon, Metan gazlarından, 30 km yukseklikte O2, argon, neon, kripton, ksenon, metan gazları azalmakta buna karşılık H2 ve Helyum gazları artmaktadır
Bundan başka atmosferde her zaman bulunan fakat nispetleri değişen gazlardan su buharı (Nem) ve CO2 i saymak mumkundur CO2 gazı, karalar uzerinde denizlere gore daha fazla bulunması sebebi ile su buharı gibi Guneşten gelen sıcaklık ışınlarını absorbe eder Bu suretle toprağın soğumasını onler Bitkiler uzerinde tesiri olduğu gibi, kirec taşının (kalkerin), istiridye kabuklarının ve mermerin meydana gelmesinde buyuk olcude yardımcı olur Diğer taraftan guneşten gelen ışınların yeryuzune gecmesine mani olmadığı halde, yeryuzunden tekrar atmosfere yansıyan ışınları gecirmez ve bunyesinde tutar Bu itibarla uzerimizde yorgan vazifesi gorup ve dunyamızın sıcaklığının kaybolmasını onlemiş olur
Bunlardan başka atmosferde, amonyak, Radyon, Sulfur dioksit, karbon monoksit, sulfur trioksit ve Ozon gazları gibi ara sıra bulunan gazlarda vardır ki; en onemlisi ozon olup guneşten gelen ve buyuk olcude oldurucu guce sahip bulunan ultraviyole ışınlarını absorbe eder Zararlı mikropları oldurur Havanın soğumasını onler
Atmosferde bulunan tozlar da; C02 ve nemin yaptığı işlerin yanında, yağmurun meydana gelmesi icin luzumlu yoğunlaşma cekirdeği gorevini de yaparlar Atmosfer, yuksekliği yer sathından 80km olan Mezosfer (ic atmosfer) ile, 80 km den 800 – 1000 km yukseklikte dış atmosfer (iyonosfer) katlarından oluşur Mezosfer icinde yuksekliği 12 km (ortalama) olan ve icinde meteostolojik olayların olduğu troposfer tabakası yer alır ki insan hayvan ve bitki hayatının icinde gectiği 2 km lik kısmına biyosfer adı verilir
Dunyamızı kaplayan hava kurenin şekli, hemen hemen Dunyanın şekline benzer Bu tabakanın ekvator kısmı şişkin kutuplar kısmı ise basıktır
Atmosferin yuksekliği, atmosferi teşkil eden gazların yok olduğunu kabul ettiğimiz yuksekliktir Bu noktada atmosferin basıncı sıfırdır Dunyamızda mevcut bulunan yercekimi kuvveti gibi, atmosferde de bu kuvvetin tesiri ile hava zerrecikleri hareket haline donuşurler Yine dunyamızda mevcut olan merkezkac kuvveti, uzerinde bulunan cisimleri atmosfere atmak ister ise de, yere verilmiş olan cekme kuvveti daha fazla olduğundan bu mumkun olmaz Yer sathından atmosfere Doğru yukseldikce yercekimi azalır Buna karşılık merkezkac kuvveti yukselir Yukseldikce oyle bir nokt Aya gelir ki, yercekimi ile merkezkac kuvveti eşit olur Bu nokt ayı gectiğimiz anda merkezkac kuvveti yercekimine ustun gelir Bu durumda hava zerreciklerinin hava ile alakası kalmaz Fizikerler tarafından yapılan hesaplara gore ekvatorda yercekimi kuvveti merkezkac kuvvetinden 289 defa buyuktur
Şayet yeri cevreleyen atmosfer tabakası daha ince olsaydı, saniyede 11–72 km hızla hareket eden ve her gun dunyamızdan uzakta yanıp tutuşan milyonlarca meteor (akan yıldız) yerin her tarafına carpar ve her tarafını ateşleyip yakardı Eğer meteorların her biri birer mermi hızında hareket etselerdi her biri fezada yanmadan dunyamıza carpar ve bu da dunya ve dunyalılar icin cok korkunc olurdu Mermi suratinden 90 kat daha hızla hareket eden kucuk bir meteorun, insana carpması değil de, insanın yakınından dahi gecmesi anındaki sıcaklık, insanı paramparca etmeye kafi gelirdi
Atmosfer biyocoğrafya icinde luzumlu olan kimyevi ışınların gecmesine musait kalınlıktadır Bu ışınlar aynı zamanda mikropları oldurur, vitaminlerin oluşmasını sağlarlar insana ise, cok fazla altında kalmamak şartı ile zarar da vermezler
Yuzyıllardır yeryuzunden ekserisi zehirli olarak cıkan gazlara mukabil, atmosfer kirlenmeden kalmış, sırlı bir elle daima temizlenmiş, insanların korktuğu kirli havada boğulmaları henuz başlarına gelmemiş insanın yaşaması icin elverişli şartlarda hic bir değişiklik olmamıştır