Son Konu

Heinrich Böll (1917 -1985 ) kimdir?

Forumdas

Editor
Katılım
6 Ara 2022
Mesajlar
7,544
Tepkime
15,298
Puanları
113
Konum
adana
Web
forumdas.com.tr
Credits
-11
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
Heinrich Böll (21.12.1917 -16.7.1985 )

"Küçük İnsanların Avukatı"
Alman yazar Böll, zamanımızda Alman dilini kullanan yazarlar içinde, en çok okunanlar arasında yer almaktadır. Nasyonal Sosyalizm, savaş, tüketim ve medya toplumunun aksaklıkları eleştirel ahlakçı Böll'ün ele aldığı başlıca konulardı. Yapıtlarına ve politik angajmanına, insancıl bir toplum oluşturabilmek için harcadığı çabalar egemendi.

Böll, Katolik bir marangozun sekizinci çocuğu olarak Köln'de dünyaya geldi. 1937'de liseyi bitirdikten sonra Köln'de bir kitapçının yanında çalışmaya başladı, 1938'de devlet çalışma hizmetine alındı. 1939'da askere çağrılmadan önce doğduğu kentte bir sömestre Alman filolojisiyle klasik filoloji okudu. II. Dünya Savaşı'nda piyade sınıfında savaştı. 1943'te evlendiği öğretmen Annemarie Çech ile birlikte dört çocuk sahibi oldu. 1945'ten sonra yarıda bıraktığı üniversite eğitimini sürdürürken, bir taraftan da düşük ücretli işlerde çalışıyordu.

1945'ten Sonra: Yıkıntılar Edebiyatı 1945-47 yılları arasında çeşitli gazetelerde yaklaşık 60 öyküsü yayınlandıktan sonra Böll, 1949'da Der Zug war pünktlich (Trenin Tam Saatiydi) adlı ilk kısa romanını yazdı. Bu yapıtı, tıpkı daha sonra Wanderer, kommst Du nach Spa... (Yolcu, Yolun Düşerse Spa'ya..., 1950), Wo warst Du Adam? (Ademoğlu Nerdeydin?, 1951), Und sagte kein einziges Wort (Ve O Hiçbir Şey Demedi, 1953), Haus ohne Hüter (Babasız Evler, 1954) adları altında yayınladığı öykü ve romanları gibi, savaş ve savaş sonrası yıllarındaki günlük yaşamın bilinçli bir biçimde basitleştirilmiş bir yansıtılmasıydı. Savaşı yaşayan Böll için savaşın anlamsızlığı yapıtlarında merkezi bir kavram haline geldi. Bu konu bütün yapıtlarında merkezî bir kavram haline geldi. Bu konu bütün yapıtlarında karşımıza çıkmaktadır. Böll, tek tek bireylerin insanlığını (hümanizmini) bu anlamsızlıkla karşı karşıya getirir. Roman kahramanları, tüm aksiliklere karşın hayatlarının bir anlamı olduğuna ilişkin inançlarını yitirmezler. Böll 1951'de Die. schwarzen Schafe (Kara Koyunlar) adlı öyküsü için savaş sonrası Alman yazarlardan oluşan Grup 47'nin ilk kez verilen ödülünü aldı. Bekenntnis zur Trümmerliteratur (Yıkıntılar Edebiyatının Varlığına İlişkin İtiraflar) adlı makalesinde (1952) Böll, Alman edebiyatının 1945'ten sonra hangi koşullar altında yeniden canlandığını dile getirdi.

1958'den Sonra: Yelpazesinin Genişlemesi Dönemleri ve nesilleri ele aldığı Billard um helbzehn (Dokuz Buçukta Bilardo) adlı romanında Böll, geçmiş savaşı çok tutarlı bir biçimde günümüze ilişkin eleştirilerle birleştirir. Çok karmaşık bir biçimde kurulmuş olan bu roman, geriye dönüşlerle anılardan, monologlarla yaşanan konuşmalardan, sembollerle leitmotif'lerden oluşmaktadır. Romanın bu kuruluşuna ilişkin eleştiriler, öncelikle İncil'den alınma sembolleri hedef aldı. Ancak Böll'ün giderek artan düş kırıklığı sonucunda resmî kiliseden uzaklaşmayla (kesin kopuş 1976) yapıtlarındaki bu yapısal dini öğeler yok oldu.

1963'ten Sonra: Şimdiki Zamanla İlgili Çalışmaları 1963'te çıkan Ansichten eines Clowns (Palyaço) adlı romanıyla Böll, siyaset ve kilise ile ilgili nükteli bir taşlama sundu. Burada bireyin özgürlüğü, her tür siyasal ya da dünya görüşüyle ilgili iktidar (güç) talebi karşısında, en üstün değer olarak savunulmaktadır. Bundan böyle Federal Almanya Cumhuriyetinin aktüel sorunlarına yoğunlaşan Böll, giderek siyasete angaje oldu. Frankfurter Vorlesungen (Frankfurt Dersleri) adlı makalelerinde (1966) eleştirel bir biçimde insancıl bir toplumsal düzen için savaşan, herkes tarafından kolayca anlaşılan bir edebiyat talep etti. Böll bundan beş yıl sonra uluslararası P.E.N. Kulübü başkanlığına seçildi ve bu görevini 1974'e kadar sürdürdü. Yine 1971'de Gruppenbild mit Dame (Fotoğrafta Kadın Da Var) adlı en geniş kapsamlı romanı yayınlandı. Bu yapıtta önceki çalışmalarını konularına uygun bir biçimde özetliyordu. Burada konu edilen dönem 1899-1970 arası yıllardır; kilise ve başarıyı ön planda toplum yeniden eleştirilerine hedef alınmıştır. Böll, bir yıl sonra, 54 yaşında II. Dünya Savaşı'ndan sonra ilk Alman olarak Nobel Edebiyat Ödülünü aldı.

1972'den Sonra: Kamu Çalışmaları Uluslararası alanda itibarı giderek artmasına karşın Böll, Federal Almanya Cumhuriyeti'nde defalarca muhafazakâr sağ basının kurbanı oldu. Böll 1972'de Springer Şirketinin RAF raporlarına karşı koyunca, bu basın tarafından terörizm sempatizanı damgasını yedi. Kitle medyası tarafından körüklenen isteriyi ve kişisel özgürlüklerin devlet tarafından kısıtlanma olayını 1947'de yazdığı Die verlorene Ehre der Katharina Blum oder Wie Gewalt entstehen und wohin sie führen kann (Katharina Blum'un Yitik Onuru ya da Şiddetin Nasıl Oluştuğu ve Nereye Kadar Varabileceği) adlı uzun öyküsünde işledi. Eleştirmenler bu konunun çok gerçekçi bir biçimde ele alınmasını çok övdüler. Böll 1947 yılında muhalif Sovyet yazarı Aleksandr Soljenitsin'i evine kabul etti ve yapıtlarında giderek günlük siyasetle ilgili tartışmalara yer verdi. Sondan bir önceki romanı Fürsorgliche Belagerung (Özenli Kuşatma, 1979), kontrolü eline alan devletin tehlikelerini gözler önüne serer. Bild, Bonn, Boenisch (1984) adlı makalesinde yeniden basın özgürlüğünün kötüye kullanılmasını ele alır.

Böll 80'li yıllarda barış ve atom gücü karşıtı hareketlerini tutan savunuculuğunu yaptı. 1985'te, 67 yaşında Langenbroich'de dünyaya veda etti. Bonn'daki politikacı eşlerinin yaşamlarını konu alan son romanı Frauen vor Flusslandschaft (Irmağın Önünde Kadınlar) adlı son romanı, ölümünden sonra yayınlandı.

Kaynakça: Yüzyılın 100 Yazarı (Yeni Binyıl)
 
Üst Alt