Makat ve etrafında olan damar genişlemesiyle karakterize oluşan şişliklere hemoroid (bağsur) denir. Hemoroid, anüsün dış kısmında yerleşiyorsa dış hemoroid (eksternal); şayet kalın bağırsağın son kısmında (rektum) yerleşiyorsa iç hemoroid (internal hemoroid) denir.
Hemoroid toplumda yaklaşık %20-25 oranında görülen yaygın bir hastalıktır. Her vakit semptom vermemekle birlikte kaşıntı, rahatsızlık hissi, ağrı, kanama üzere belirtiler görülebilir. Hemoroid içerisinde kan pıhtısı oluşursa (tromboze hemoroid) şiddetli ağrıya neden olur ve pıhtının boşaltılması gerekebilir. Her hemoroid tedavisi cerrahi değildir. Büyük çoğunluğu tekliflerle ve ilaç tedavisiyle hakikat uygulandığı taktirde düzelebilir. Dış hemoroid olanlarda kaşıntı, ağrılı şişlik, oturmakla artan ağrı ve kanama görülebilir. Bu belirtiler birkaç gün içerisinde kaybolabileceği üzere şikayetler artış da gösterebilir. İç hemoroidde ise, dışkılama sonrası kanama görülebilir. Çok büyüdüğü durumlarda makattan sarkarak ele gelebilir. Dışarı sarkmayan iç hemoroidde ağrı pek gözlenmez. Kanama ile fark edilir. Şayet sarkmış ise kanama ve ağrıya sebep olur. Makattan kan gelmesi yalnızca hemoroid değil, birçok farklı bağırsak hastalığının işareti olabilir.
Hemoroid Nedenleri;
Hemoroid oluşumuna neden olan pek çok sebep vardır. Hemoroidin büyük çoğunluğu makatta basınca sebep olan kronik kabızlık, uzun müddet tuvalette oturmak, dışkılama sırasında zorlanma ve ıkınma ile alakalıdır. Tüm bunların hepsi o bölgedeki kan akışını etkileyerek genişlemesine ve balonlaşmasına sebep olur. Gebelik sırasında da rahmin büyümesi ile damarlara baskı uygulanır ve hemoroid ortaya çıkar. Yaşlanmayla birlikte anüs etrafındaki bağ doku zayıflar ve hemoroide yatkınlık artar.
Teşhis;
Hemoroid tanısı muayene ile konur. Muayene sırasında yapılan kıymetlendirme sonucu ileri tetkik gerekebilir. Bu durumda rektoskopi, sigmoidoskopi ve kolonoskopi üzere görüntüleme formüllerine başvurulabilir.
Tedavi;
Dış hemoroid olan hastada rastgele bir rahatsızlık vermediği sürece hastalar tabibe başvurmadığı için rastgele bir tedavi gerektirmez. Erken devirde saptanan hemoroidler tesirli medikal tedavi ve yanlışsız tekliflerle cerrahiye gerek kalmadan tedavi edilebilir. Şayet tertipli kullanıma karşın tedaviye karşılık vermez ya da ileri derecede bir hemoroid ile tabibe başvurursa cerrahi gerekebilir.
Yapılması gerekenler;
Hemoroidal hastalık kişinin toplumsal hayatını etkileyerek ömür kalitesinin düşmesine sebep olur. Hastalar çoklukla tabibe gitmekte geç kalır. Ameliyatsız medikal tedaviyle çözülebilecek sorunlar ilerleyerek cerrahi tedaviyi gerektirir. Hastaların gereğince sıvı tüketimi sağlamalı, lifli besinler tüketmeli ve medikal tedavi kullanılmalıdır. Bunun dışında tabibin önerdiği formda sıcak su banyosu da yardımcı olur. Hemoroidin tedavisi 3’lü sac ayağı üzeredir; yalnızca medikal tedavi, yalnızca teklifler ya da yalnızca beslenme alışkanlıklarından biriinin uygulanması ile tedavi istediği üzere sonuçlanmaz. Bu tedavinin ayakta durabilmesi için hastanın tüm tedavi metodlarına düzgün uyması gerekir. Hastalar uzun vadeli tuvalette oturmaktan kaçınmalı, tuvalet muhtaçlığı ertelenmemeli, ıkınmadan rahatça büyük abdest yapabilmeli (kabız olmamalı), bunun için de bol sıvı alınıp, lifli besinler tüketmelidir.
