bilgiliadam
Yeni Üye
Eğer henuz 20′li yıllarını suruyorsanız o zaman cilt problemleriyle henuz karşılaşmadınız demektir
Guzelliğin birinci koşulu cilt bakımı şuphesiz Tabi doğru bakım yontemini secebilmek de burada onemli bir rol ustleniyor Uzmanlara gore her yaşın urunleri farklı Dolayısıyla bu basit kuralı goz onunde bulunduran her kadının, yaşı kac olursa olsun, guzel bir cilde sahip olması mumkun Cunku guzelliğin yaşı yok…
Guneş, ruzgar, yağmur ve soğuk gibi değişik iklim koşulları, giderek coğalan cevre kirliliği ve incelen ozon tabakası karşısında cildimiz de gostermek zorunda olduğu direnc katlanarak coğalıyor Hergun karşı karşıya kaldığımız bu olumsuz faktorler cildin yaşlanmasını hızlandırıyor
Gulmek, hayal kurmak, konuşmak ya da hayret etmek… yuzdeki izler ya da kırışıklıklar bazen bu hoş gudulerle daha ozellikli bir hal alabiliyor Ama zaman icinde gunluk kas maratonunun izleri giderek derinleşiyor ve yuze yerleşiyor Aslında cildin yaşlanmasında en buyuk etken genetik ozelliklerle bağlantılı Bir bolumde de dış faktorler rol oynuyor Eğer bunların icinde ana nedenleri sayacak olursak iklim koşulları, sağlıksız yaşam, cilt bakımına yeterince onem vermemek, ilac kullanmak, fazla sigara ve alkol tuketimi ilk sıralarda yer alıyor Bu olumsuzluklar da kendini ciltte kırışıklık olarak ortaya koyuyor Ten rengi cansızlaşıyor, cilt soluyor, kuruyor ve parlaklığını yitiriyor Pigment lekeleri sağlıksız bir cildin habercisi olarak cilt yuzeyine yerleşiyor Bu arada bio kimyasal değişiklikler de cildin ic katmanlarında etkili oluyor Cildin ust yuzeyi olan epidermis gerginleşirken orta tabaka olan dermiş inceliyor ve elastikiyetini kaybediyor Cilt tabakaları arasındaki iletişim giderek azalıyor Yağ dokusu yeniden yapılanıyor ve derin tabakalardaki cilt elastikiyeti bozuluyor Kas lifleri uzerinde bulunan cilt cizgileri giderek derinleşiyor ve bir daha duzelemiyor Bunun sonucları olarak arşımıza solgun, direnci az, elastikiyetini kaybetmiş bir cilt tipi cıkıyor
Cildin orta yaş krizi
Peki, 30,40 ya da 50 Doğum gunlerinde yaşlılık krizine giren kadınların sayısı ne kadardır dersiniz? Cok değil cunku kadınlar artık yaşlılığa cok daha guvenli ve korkusuzca bakıyor Yapılan araştırmalar 3540 yaş arsındaki oran icin gorunumun kesinlikle buyuk onem taşıdığını ortaya koyuyor Ve onlar da ciltlerinin artık 20 yaşındaki kadar genc, gergin ve taze gorunmeyeceğinin farkında Dermatologların ve kozmetikcilerin bildiği bir şey var o da kırışıklıklar, elastikiyet kaybı ve yorgun ciltlerde sadece doğal yaşlanma surecinin suclu olmadığı Suclular arasında UV ışınları, cevre kirliliği, cildimizi coğunlukla olduğundan daha yaşlı gosteren stres gibi dış etkenler de bulunuyor Yeni antiaging kremleri bu yuzden oldukca hassas icerikleriyle ortaya cıkıyor Sadece ciltteki beslenme ve enerji yetersizliğini dengelemekle kalmıyor aynı zamanda koruma mekanizmasını da yeniden harekete geciriyor Bileşimlerindeki yeni saf bioetkili maddeler doğadaki malzemelerden ve bitki ozlerinden oluşuyor
Korunma 20′lerin ilk koşulu
Eğer henuz 20′li yıllarını suruyorsanız o zaman cilt problemleriyle henuz karşılaşmadınız demektir Cunku cildiniz henuz genc ve taze gorunumunu korumaya devam eder Doku ise kırışıklıkların oluşmasını onleyecek kadar elastik ve yeterince neme sahiptir Yine de cevre kirliliği, olumsuz dış etkenler ve guneş ışınların zaman icinde nasibini almaktan kurtulamaz 20′li yaşlarda cildin kan dolaşımı normal bir duzende sağlıklı bir şekilde devam etmektedir Bu yuzden parlak ve puruzsuz bir gorunumdedir Ancak 25 yaşla birlikte vucudun yaşlanma saati yavaş yavaş işlemeye başlar Vucut elastin, kollajen ve ter uretimini giderek kısıtlamaya başlar Cilt gun be gun kendini nemlendirme gucunu kaybeder ve kuru bir gorunum alır Bu yuzden 20′lerin son demlerinde cildinizde ince de olsa ilk kırışıklıklarınızla yuzleşmeye hazır olun, ozellikle de goz cevresinde… Termal suyla ve nemlendiricilerle yapılan ilk bakımlar cildin mumkun olduğunca uzun sure gencliğini korumada etkilidir
Uyguladığınız bakım E ve C vitaminli urunlerle desteklendiğinde ise hucrelere zarar veren serbest radikallerin notralize olmaları cok daha kolay olacaktır 20′li yaşlar icin en ideal bakım urunleri hafif icerikli j el formundaki kremler ya da sıvılardır En az bakımlar kadar onemli olan bir konu daha var ki o da cildin guneş ışınlarından korunması olarak karşımıza cıkıyor Cunku zararlı ışınlar hala cilt yaşlanmasında en onemli etken olmaya devam ediyor Bircok kozmetik urunu UV korumalı olarak uretiliyor Benim tavsiyem, ister kış ister yaz gunu olsun, dışarı cıkarken cildinize mutlaka bir nemlendirici surmelisiniz
Bu yaşlarda derinlemesine temizliğin onemi bir kez daha ortaya cıkıyor Cunku cilt sadece ergenlik doneminde değil daha sonraki donemde de olumsuz cevre koşullarından etkileniyor Bu yuzden uyumadan once makyajınızı iyice temizlemeyi ihmal etmeyin Yoksa cildinizin mat bir gorunum alması ve canlılığını yitirmesi işten bile değil Cilt sorununuz yoksa bile gunde bir kez sut, krem ya da kopukle temizlemeyi alışkanlık haline getirin T bolgesi olarak bilinen alın, cene ve yanak bolgesi ozellikle temiz tutulması gereken bolgeler arasında Dolayısıyla cildinizi sadece akşamları değil sabahları da temizlemenizde fayda var
Guzelliğin birinci koşulu cilt bakımı şuphesiz Tabi doğru bakım yontemini secebilmek de burada onemli bir rol ustleniyor Uzmanlara gore her yaşın urunleri farklı Dolayısıyla bu basit kuralı goz onunde bulunduran her kadının, yaşı kac olursa olsun, guzel bir cilde sahip olması mumkun Cunku guzelliğin yaşı yok…
Guneş, ruzgar, yağmur ve soğuk gibi değişik iklim koşulları, giderek coğalan cevre kirliliği ve incelen ozon tabakası karşısında cildimiz de gostermek zorunda olduğu direnc katlanarak coğalıyor Hergun karşı karşıya kaldığımız bu olumsuz faktorler cildin yaşlanmasını hızlandırıyor
Gulmek, hayal kurmak, konuşmak ya da hayret etmek… yuzdeki izler ya da kırışıklıklar bazen bu hoş gudulerle daha ozellikli bir hal alabiliyor Ama zaman icinde gunluk kas maratonunun izleri giderek derinleşiyor ve yuze yerleşiyor Aslında cildin yaşlanmasında en buyuk etken genetik ozelliklerle bağlantılı Bir bolumde de dış faktorler rol oynuyor Eğer bunların icinde ana nedenleri sayacak olursak iklim koşulları, sağlıksız yaşam, cilt bakımına yeterince onem vermemek, ilac kullanmak, fazla sigara ve alkol tuketimi ilk sıralarda yer alıyor Bu olumsuzluklar da kendini ciltte kırışıklık olarak ortaya koyuyor Ten rengi cansızlaşıyor, cilt soluyor, kuruyor ve parlaklığını yitiriyor Pigment lekeleri sağlıksız bir cildin habercisi olarak cilt yuzeyine yerleşiyor Bu arada bio kimyasal değişiklikler de cildin ic katmanlarında etkili oluyor Cildin ust yuzeyi olan epidermis gerginleşirken orta tabaka olan dermiş inceliyor ve elastikiyetini kaybediyor Cilt tabakaları arasındaki iletişim giderek azalıyor Yağ dokusu yeniden yapılanıyor ve derin tabakalardaki cilt elastikiyeti bozuluyor Kas lifleri uzerinde bulunan cilt cizgileri giderek derinleşiyor ve bir daha duzelemiyor Bunun sonucları olarak arşımıza solgun, direnci az, elastikiyetini kaybetmiş bir cilt tipi cıkıyor
Cildin orta yaş krizi
Peki, 30,40 ya da 50 Doğum gunlerinde yaşlılık krizine giren kadınların sayısı ne kadardır dersiniz? Cok değil cunku kadınlar artık yaşlılığa cok daha guvenli ve korkusuzca bakıyor Yapılan araştırmalar 3540 yaş arsındaki oran icin gorunumun kesinlikle buyuk onem taşıdığını ortaya koyuyor Ve onlar da ciltlerinin artık 20 yaşındaki kadar genc, gergin ve taze gorunmeyeceğinin farkında Dermatologların ve kozmetikcilerin bildiği bir şey var o da kırışıklıklar, elastikiyet kaybı ve yorgun ciltlerde sadece doğal yaşlanma surecinin suclu olmadığı Suclular arasında UV ışınları, cevre kirliliği, cildimizi coğunlukla olduğundan daha yaşlı gosteren stres gibi dış etkenler de bulunuyor Yeni antiaging kremleri bu yuzden oldukca hassas icerikleriyle ortaya cıkıyor Sadece ciltteki beslenme ve enerji yetersizliğini dengelemekle kalmıyor aynı zamanda koruma mekanizmasını da yeniden harekete geciriyor Bileşimlerindeki yeni saf bioetkili maddeler doğadaki malzemelerden ve bitki ozlerinden oluşuyor
Korunma 20′lerin ilk koşulu
Eğer henuz 20′li yıllarını suruyorsanız o zaman cilt problemleriyle henuz karşılaşmadınız demektir Cunku cildiniz henuz genc ve taze gorunumunu korumaya devam eder Doku ise kırışıklıkların oluşmasını onleyecek kadar elastik ve yeterince neme sahiptir Yine de cevre kirliliği, olumsuz dış etkenler ve guneş ışınların zaman icinde nasibini almaktan kurtulamaz 20′li yaşlarda cildin kan dolaşımı normal bir duzende sağlıklı bir şekilde devam etmektedir Bu yuzden parlak ve puruzsuz bir gorunumdedir Ancak 25 yaşla birlikte vucudun yaşlanma saati yavaş yavaş işlemeye başlar Vucut elastin, kollajen ve ter uretimini giderek kısıtlamaya başlar Cilt gun be gun kendini nemlendirme gucunu kaybeder ve kuru bir gorunum alır Bu yuzden 20′lerin son demlerinde cildinizde ince de olsa ilk kırışıklıklarınızla yuzleşmeye hazır olun, ozellikle de goz cevresinde… Termal suyla ve nemlendiricilerle yapılan ilk bakımlar cildin mumkun olduğunca uzun sure gencliğini korumada etkilidir
Uyguladığınız bakım E ve C vitaminli urunlerle desteklendiğinde ise hucrelere zarar veren serbest radikallerin notralize olmaları cok daha kolay olacaktır 20′li yaşlar icin en ideal bakım urunleri hafif icerikli j el formundaki kremler ya da sıvılardır En az bakımlar kadar onemli olan bir konu daha var ki o da cildin guneş ışınlarından korunması olarak karşımıza cıkıyor Cunku zararlı ışınlar hala cilt yaşlanmasında en onemli etken olmaya devam ediyor Bircok kozmetik urunu UV korumalı olarak uretiliyor Benim tavsiyem, ister kış ister yaz gunu olsun, dışarı cıkarken cildinize mutlaka bir nemlendirici surmelisiniz
Bu yaşlarda derinlemesine temizliğin onemi bir kez daha ortaya cıkıyor Cunku cilt sadece ergenlik doneminde değil daha sonraki donemde de olumsuz cevre koşullarından etkileniyor Bu yuzden uyumadan once makyajınızı iyice temizlemeyi ihmal etmeyin Yoksa cildinizin mat bir gorunum alması ve canlılığını yitirmesi işten bile değil Cilt sorununuz yoksa bile gunde bir kez sut, krem ya da kopukle temizlemeyi alışkanlık haline getirin T bolgesi olarak bilinen alın, cene ve yanak bolgesi ozellikle temiz tutulması gereken bolgeler arasında Dolayısıyla cildinizi sadece akşamları değil sabahları da temizlemenizde fayda var