Hidrojen bombası temelde nukleer fuzyon reaksiyonuna dayanan ve cok yuksek tahrip gucune sahip nukleer bir silahtır
Fuzyon reaksiyonunda kucuk kutleli atom cekirdekleri birleşerek daha buyuk cekirdekler oluşur ve bu sırada cok buyuk miktarda enerji acığa cıkar
Teorik olarak fuzyon reaksiyonunda butun elementlerin cekirdekleri gerekli sıcaklık ve basınc sağlandığında birleşebilir Ancak, en kolay fuzyon reaksiyonu verebilen element hidrojen’dir Hidrojen ve izotopları (doteryum ve trityum) yaklaşık 100 milyon °C gibi cok yuksek bir sıcaklıkta fuzyona uğrarlar Bu sıcaklığa ulaşılarak fuzyonun başlatılması icin ise atom bombasına ihtiyac vardır Kısacası, hidrojen bombasının patlatılabilmesi icin once atom bombasının patlatılması gerekirBir hidrojen bombası; ortada trityum ve doteryumdan oluşan fuzyon yakıtı, bunun cevresinde fisyon patlayıcıları (atom bombası), onunda cevresinde ise notron yansıtıcı bir kabuktan oluşur Oncelikle atom bombası patlatılır Bunun sonucunda oluşan sıcaklık ve basınc hidrojen bombasının patlamasını sağlar
Hidrojen bombasından acığa cıkan enerji aynı ağırlıktaki atom bombasına gore yaklaşık 1000 kat daha fazladır Hidrojen bombasının gucunun daha iyi anlaşılması icin şu gercek cok dikkat cekicidir; “Bir tek hidrojen bombasının patlama gucu, insanlık tarihindeki butun savaşlardaki tum patlamaların gucunden daha fazladır İlk hidrojen bombası 1952 yılının sonlarında buyuk okyanustaki Marshall adalarında ABD tarafından denenmiştir O gunden bugune nukleer bomba denemeleri artarak devam etmiştir
Ancak bu denemeler sonucunda acığa cıkan pek cok radyoaktif izotop ve ışınlar atmosferi ve cevreyi olumsuz etkilemiştir Ekolojik dengenin bozulmasında en buyuk sebeplerden biri de nukleer bomba denemeleridir