Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, "Hukuk sistemi, sadece devletin değil, ekonominin de temel direği. Hukuk güçlü olursa insanların birbirine, kurumlara ve sisteme olan güveni artar. Adalet ve güven duygusu bir ülkede güçlüyse o ülkenin ekonomisi de güçlü olur." dedi.
Adalet Bakanlığı ve TOBB iş birliğiyle düzenlenen "Singapur Sözleşmesi'nin Arabuluculuk Üzerine Yansımaları Sempozyumu", Adalet Bakanı Abdülhamit Gül'ün katılımıyla gerçekleştirildi.
Toplantıda konuşan TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, iş dünyası olarak her zaman şikayet ettikleri konuların başında aşırı dosya yükü sebebiyle yargı sisteminin yavaş işlemesinin geldiğini söyledi.
Adalet Bakanı Gül'ün önemli yapısal reformlara imza attığını belirten Hisarcıklıoğlu, Gül'ün, alternatif çözüm yollarının devreye girmesini sağladığını kaydetti.
Hisarcıklıoğlu, 2002-2003'te iş dünyası olarak Polonya'ya gıptayla baktıklarını ifade ederek, şunları kaydetti:
"Polonya'ya yılda gelen yabancı sermaye miktarı 10 milyar dolar, Türkiye'ye gelen 1 milyar doların altında. Sonra bizde tahkim devreye girdi ve Türkiye'ye gelen yabancı sermaye 25 milyar dolarları buldu. Esasında, geçmişe baktığımızda, tahkim ve ara buluculuk gibi konulara biz millet olarak yabancı değiliz. Asırlar önce bizim ecdadımız, bunu uygulamaya başlamıştı. Oda-borsa camiamızın temelini oluşturan ahilikte, ticari ihtilafları ahiler çözerdi. Sonra biz bunu unuttuk, Batı uygulamaya başladı. Şimdi biz bunu yeni bulmuş bir şey gibi aldık, ülkemize geri getirdik."
Hisarcıklıoğlu, bu çerçevede toplantıda bulunan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu'na hitaben, "Ben 2003'te, 2004'te 'ara buluculuk, tahkim' dediğimde beni linç ediyordunuz ama bugünkü kürsü konuşmanızdan memnun kaldım. Teşekkür ederim sana... İnsanoğlu olarak hepimiz gelişmeye açığız. Hukuk camiası o zaman beni linç ediyordu. Nasıl söyledim bunu diye pişmandım ama sonunda doğruyu hepimiz bulduk." ifadelerini kullandı.
"Ara buluculuğa 6 yılda gelen dosya sayısı 1 milyona ulaştı"
Rifat Hisarcıklıoğlu, işçi-işveren uyuşmazlıklarından sonra ticari davalarda ara buluculuğun zorunlu hale geldiğini, ara buluculuk sisteminin kullanımının her geçen gün arttığını vurguladı.
6 yılda buraya gelen dosya sayısının 1 milyona ulaştığını bildiren Hisarcıklıoğlu, şöyle devam etti:
"İş dünyamız için önem taşıyan, çalışma hayatına ilişkin konulardaki başvuru sayısı ise 800 bini aştı. Bunlardan yüzde 65-70'i anlaşmayla sonuçlandı. Eskiden kaybeden kaybetmişliğin psikolojisini yaşıyordu. Eskiden yıllar süren davalar günler-haftalar içinde bitti ve adalete erişim hızlandı. Bu aynı zamanda bir kazan-kazan yöntemi... Zira insanlar zaman kaybından ve maddi anlamda kendilerini yıpratan uzun süreçten, yargı sistemimiz ise önemli bir iş yükünden kurtuldu. Böylece mağduriyetler azaldı, adalet duygusu güçlendi. Dolayısıyla ara buluculuk, toplumsal barışa da katkı sağladı.
Şu ana kadar ara buluculukla 730 bine yakın dosya mahkemeye gitmeden çözülmüş. Adli yargıda bir hakim başına düşen dosya sayısı, yılda ortalama 800 civarında. Demek ki 6 yılda 900 hakimimizi bu yükten kurtarmışız, 900 mahkeme daha az yapılmasını sağlamışız. İşte bu kazanç..."
Emeği geçenlere teşekkür eden Hisarcıklıoğlu, iş dünyası olarak kendilerinin de gereken her desteği verdiğini ve vermeye devam edeceklerini söyledi.
"Adalet terazisinin dengesini korumalıyız"
TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, uzun süredir dile getirdikleri bir konunun da geçen günlerde olumlu sonuçlandığını, İstanbul Tahkim Merkezi'nin, ticari uyuşmazlıklarda ara buluculuk ve tahkimin birlikte kullanılacağı, yeni bir çözüm modeli hazırladığını bildirdi.
Bu sayede en geç 5 ayda ticari uyuşmazlıkların mahkemeye gitmeden sonuçlanacağını belirten Hisarcıklıoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Böylece iş dünyamız, hem daha hızlı hem de daha ucuza anlaşmazlıklarını çözmüş olacak. Hukuk sistemi, sadece devletin değil, ekonominin de temel direği... Hukuk güçlü olursa insanların birbirine, kurumlara ve sisteme olan güveni artar. Adalet ve güven duygusu bir ülkede güçlüyse o ülkenin ekonomisi de güçlü olur.
Bizim kültürümüzde de, inancımızda da hukukun yeri zaten çok önemli. Mülkün temelinde adaletin olduğuna inanan bir milletiz. Adalet terazisinin dengesini korumalıyız. Etkin, hızlı ve sağlıklı çalışması için gereken her adımı atmalıyız. Bu kapsamda, Sayın Bakanımızla önemli bir ilki daha yakında başlatıyoruz. İş dünyasına geçmişte büyükelçiliklerin, valiliklerin kapısı kapalıydı. Son 15 yılda bu kapılar açıldı ama yargı dünyası ile hala aramızda bir mesafe var. Sorunlarımızın iyi anlaşılması, diyalog ve istişarenin artmasını istiyoruz. Bu kapsamda Sayın Bakanımızla bu ilki de yapacağız."
Böylelikle iş dünyasının ve yargının birbirini daha iyi anlayacağını ifade eden Hisarcıklıoğlu, "Sayın Bakanımız burada da vizyoner yapısını gösterdi. İllerde toplantılar düzenlememizi istedi. Böylece iş dünyası ile yargı camiasını bir araya getireceğiz. Orada da sizlerin fikirlerini dinlemek ve bunlardan en iyi şekilde istifade etmek istiyoruz." dedi.
"Singapur Sözleşmesi'ni imzalayan ülkelerin sayısı daha da artacak"
Rifat Hisarcıklıoğlu, hukuk sisteminin daha sağlıklı ve daha iyi işler hale getirilmesi konusunda ne kadar başarılı olunursa Türkiye ve Türkiye ekonomisinin de o kadar güçlü hale geleceğini vurguladı.
Hisarcıklıoğlu, devamla şunları kaydetti:
"Türk özel sektörü, yargı sistemini güçlendirecek, kapasitesini ve etkinliğini artıracak, her düzenlemeyi destekledi, desteklemeye de devam edecek. Singapur Sözleşmesi de bunlarda biri. Uluslararası ticari uyuşmazlıkların giderilmesinde yeni bir dönem başlatıyor. Ara buluculuk müessesesinin önündeki en temel engel, anlaşma olması durumunda bu anlaşmanın sınır ötesi icra edilebilmesi sorunuydu. Singapur Sözleşmesi'yle bu sorun büyük ölçüde gideriliyor. Singapur Sözleşmesi'ni 51 ülke imzaladı. Bu sayı daha da artacak. Böylece küresel arenada faaliyette bulunan Türk şirketlerinin uluslararası ticari uyuşmazlıklarına çare getirilecek. Firmalarımızın, uluslararası pazarlardaki uyuşmazlık risklerinin azalmasıyla ticaret hacmimizin artması da sağlanacak. Farklı ülke pazarlarına daha rahat giriş yapılacak. Aynı şekilde ülkemiz de daha fazla yatırımcı sermaye çekecek."
Hisarcıklıoğlu, Avrupa Birliği'nin, Singapur Sözleşmesi'ni kabul ettiğinde AB ülkeleri nezdindeki ticari potansiyelin de bundan olumlu etkileneceğini söyledi.