Son Konu

Hücre Yapısı Ve Organeller

iltasyazilim

Yeni Üye
Katılım
25 Ara 2016
Mesajlar
2
Tepkime
1
Puanları
38
Yaş
36
Credits
-2
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
Gözenekli Olan Yapısı ve Organeller
Hücresel Yapısı ve Özellikleri
Gözenekli Olan Yapısı ve Görevleri

HÜCRELI

Gözenekli Olan, bir canlının bütün özelliklerini içeren, en küçük birimidir Canlıların hepsi hücrelerden oluşur, cansız varlıkların hücresel bir yapısı yoktur Yani hücrelerden oluşma öbür canlı ve cansız varlıklar için en keskin ayırt edici özelliktir

Canlıların hepsinin hücreye sahip olması aynı hücreye sahip olacağı anlamına gelmez Canlıların bambaşka hücrelere sahip oluşu canlıların yapıları hakkında data verir (yaşam biçimi, ömrü, beslenişi…) Mesela, bir bitki hücresi incelendiğinde, hücrede kendi bensini kendi yaptığı anlamına gelen yapıcıklar görülür

Hücrelerin hepsi diğer bir hücrenin bölünmesiyle oluşur Hücrede ayrılma, hücrenin gelişmesiyle beraber gözenekli olan zarının bölünme emri vermesi sonucu oluşur ve ortaya önceki hücrenin bütün özelliklerini taşıyan yeni bir hücresel çıkar Hücrelerin bazıları emin bir zamana dek bölünme yeteneği taşırlar, bir süre sonra kaybederler

Hücreler bağımsız hareket ettikleri halde birlikte meslek görürler Bu iş gruplarına doku denir dokular aynı işleri yapan hücrelerin birleşmesiyle oluşmuştur Dokular vücudun her yerini sarmıştır ve öbür görevler üstlenmiştirBirçok dokunu birleşimi organları oluşturur Organlar birleşerek sistemleri, sistemler birleşerek canlı organizmayı oluşturur Hücrenin canlının esas taşı olduğunu bu şekilde de anlamış oluruz

Canlıları, basit incelenmek nedeniyle hücresel olarak iki gruba ayırırız Bu gruplar, ilkel ve gelişmiş hücre gruplarıdır İlkel hücresel grubuna “Prokaryot hücresel, ya da “prokaryotik gözenekli olan denir Gelişmiş hücrelere ise, “Ökaryot hücresel veya “ökaryotik hücreli adı verilir

1 PROKARYOTİK HÜCRELER

İlkel hücreli grubudur, gelişmemiştir Bakteriler ve maviyeşil alglerdeki gözenekli olan tipleri bu gruba girer Bunların çekirdek zarı ile taraflı çekirdekleri yoktur Sitoplâzmalarında mitokondri, lizozom gibi organelleri barındırmazlar Genetik maddesi olan DNA sitoplâzma içerisine dağılmış durumdadır Ribozomları vardır Bu hücrelerin hayati faaliyetleri sitoplâzmada ve hücresel zarında cereyan eder

Tek hücreliler de bu gruptadır En kolay fazla hücresel veya en karmaşık tek hücresel Volvox ’ tur Volvox' ta işbölümü vardır ama doku oluşumu yoktur Volvox gibi tek hücrelilerin oluşturduğu dokusu yapıya koloni denir

Bunlara ilave olarak, prokaryotik hücreye sahip olan bakterilerde gözenekli olan, cansız bir çeperle (murein) sarılıdır Bazı bakterilerde gözenekli olan çeperinin dışında kapsül bulunur Kapsül bakterinin dirençliliğini ve hastalık yapabilme (patojen olma) özelliğini artırır

2 ÖKARYOTİK HÜCRELER

Zar, sitoplâzma, çekirdek ve organellerden meydana gelmişlerdir Organeller, sitoplâzma içinde ayrı görevlere ve yapıya sahiptirler ve serbesttirler DNA çekirdekte bulunur Hücreler gördükleri işe kadar bambaşka şekil ve büyüklüktedirler Bunlara örnek olarak kas, asap ve kemik hücreleri gösterilebilir Kan hücrelerinden olan alyuvarların çekirdekleri yoktur Lakin farklılaşmaları sırasında çekirdeklerini kaybettiklerinden bunlar da ökaryotik hücrelerden sayılırlar

Ökaryotik hücreler, hayvan ve bitki hücresi elde etmek üzere ikiye ayrılır

1 Hayvan Hücresi: En gelişmiş hücresel tipidir Hayvan hücresi bitki hücresinden daha farklı yapılara sahiptir

2 Bitki Hücresi: Hayvan hücresi dek gelişmiş değildir Bitki hücrelerinde bulunur, hayvan hücrelerinden farklı olarak bu hücreler fotosentez yapabilir


Hayvan hücresi
1Hücresel duvarı bulunmaz
2Sentriol bulunur
3Kloroplast, lökoplast, kromoplast (plastidler) bulunmaz
4Kofullar küçüktür
5Glikojen bulunur
6Hücreler bağımsızdır(Doku sıvısı)
7Hücre şekli ovaldir

Bitki hücresi
1Hücresel duvarı bulunur
2Sentriol bulunmaz
3Kloroplast, lökoplast, kromoplast (plastidler) bulunur
4Kofullar büyüktür
5Nişasta ve selüloz bulunur
6Hücreler sürekli birbirine hücresel duvarı ile bağlıdır
7Şekli köşelidir


Hücrelerde üç esas birim bulunur Bunlar, gözenekli olan zarı, sitoplazma ve gözenekli olan çekirdeğidir

1 HÜCRE ZARI: (sancı mozaik zar modeli)

Kalınlığı maksimum 120 A° (1 angström 110000 mm) dur, sabittir Protein, yağ ve eksik miktarda karbonhidrat moleküllerinden (özellikle memelilerde) meydana gelmiştir Yapısı bir lipit denizinde yüzen, proteinden ve glikoproteinlerden yapılmış, almaç denen özel bölgelerle haricen açılan bir Mozaik Çeper Modelindendir

Zarın yapısındaki lipitler reşitlik fosfolipitlerdir ve zarın orta kısmında iki katmanlı olarak bulunur Bir tabakadaki fosfolipidin suda erimez lipofil (apolar) kutbu (yağ asitlerini taşıyan polarize olmamış kutbu) değişik tabakadaki fosfolipidin lipofil kutbuna dönüktür Dolayısıyla ışınsal bir şekilde lipofil kutuplar karşısında karşıya gelmiştir Suda eriyen hidrofil (polar) kutupları ise dışa dönüktür Bu tabakalar, polipeptitterden meydana gelmiş bloklarla ya da adacıklarla kesilmiştir Bu haliyle hücreli zarı, içinde proteinlerden yapılmış adalar içeren bir lipit denizi gibi görünür

Bir amip veya silli hayvan yaralanırsa; bu bere yeni bir zarla hemencecik kapatılır Bu yeni zara plazmalemma denir Plazmalemmayı hücre arasına salgılanan maddelerle ya da bir değişiklik gözenekli olan iskeletini yaratıcı hücreli dışındaki daha katı selüloz (bitkilerde) ya da mukopolisakkarit ve albuminoid yapılarla karıştırmamak gerekir

HÜCRE ZARININ ÖZELLİKLERİ:

A Canlıdır: Hücre zarı canlı bir yapıya sahiptir
B Saydamdır: Hücreli zarı transparan bir yapıya sahiptir
C Esnektir: Hücresel zarı esnek bir yapıya sahiptir
D Akışkandır: Hücreli zarı sıvı bir özelliğe sahiptir
E Seçici geçirgendir: Gözenekli Olan zarı seçici geçirgendir ve seçici geçirgenliği tamamen büyük molekülleri içine almaz


Hücresel Zarından Madde GirişÇıkışı:

Hücreye madde girişçıkışı gözenekli olan zarı kadar yönetilir Hücrenin seçici geçirgenlik adı bahşedilen bir özelliği vardır Bu özelliğe alt olarak, hücrenin üzerinde “por adı verilen gözenekler bulunur Bu gözenekler oldukça küçüktür Hücre zarından porlardan daha büyük maddeler geçemez Yediğimiz besinlerine sindirilmesinin nedeni budur, eğer sindirim olmasaydı, maddeler hücresel zarından geçemezdi
Eğer besinler hücre içine enerji harcanarak alınıyorsa buna faal nakliye denir, enerji harcanmadan alınıyorsa, buna dingin nakliye denir
• Yağda çözünen moleküller (A, D, E, K vitaminleri gibi) suda çözünen maddelerden daha kolay geçer
• Yağı çözen moleküller (içki, eter gibi) hücre zarından daha baskı geçer

*
 
Üst Alt