Gelişmekte olan teknoloji, muhit kirliliği, zirai ilaçlar, sigara, ultraviyole (UV) ışınları ve öteki birçok etken canlıların, münhasıran de kişilerin, çeşitli zararlı etmenler ile karşı zıdda kalmasına neden olmaktadır. Buna ek olarak, iş ve ömür koşulları üzere sebepler de, gerilim seviyesinin artmasına neden olabilmektedir.
Antioksidanlar besinlerin yapısında doğal olarak bulunan bileşiklerdir. Istenilmeyen beslenme, spor yapmama, sigara tüketimi, çok gerilim ile vücutta oluşan özgür radikalleri yakalayıp etkisiz hale getirmede tesirli ajanlardır. Bağımsız radikaller hücrelerin yapısını, büyümesini ve üremesini olumsuz istikamette tesirler. Genetik olarak kanser varlığı olan insanlarda antioksidanlardan güçlü beslenerek ortaya çıkabilecek hastalık riskini azaltabileceği bir çok çalışma ile kanıtlanmıştır.
Beslenme yoluyla aldığımız en değerli antioksidanlar A, C, E vitaminleri ve selenyum’dur. Hücrelere zarar veren özgür radikallerle savaşan antioksidanlar hem marazdan korunmak hem de yaşlanmayla gelen olumsuz tesirleri geciktirmek konusunda değerli bir rol oynuyor.
Bilhassa kalp ve şeker illetleri, makula dejenerasyonu, kanser ve bulaşıcı özellikte illetlerin önlenmesinde tesirlidir. Antioksidanları bir tedavi aracı olmaktan fazla bu üslup rahatsızlıklara yakalanmamak için bir tedbir niteliğinde düşünmek gerekir.
Brokoli, lahana, brüksel lahanası, karnabahar üzere besinler kanser ve kalp marazlarını önlemeye yardımcı olabiliyor.
Ispanağın içerisindeki lütein hususu vücuda güç kazandırıyor. Ispanak yiyen kişilerde iki yaygın göz illeti olan katarakt ve sarı nokta illeti gelişimi daha az görülüyor.
Domates, ten lekesi dejenerasyonlarını ve kataraktı önlüyor, ilerleyen yaşlarda zihinsel fonksiyonların sürdürülmesine yardımcı oluyor. Likopen içeren domates, karoten ailesinin de bir üyesi. Beta-karoten içeriği ile sair meyvelerden iki kat daha güçlü.
Böğürtlen ve tüm üzümsü yiyecekler lif, mineral, vitamin ve uygunlaştırıcı antioksidan içeriyorlar.
Sarımsak, kalp sıhhatini korumak, kolesterol seviyesini istikrarda tutmak, yüksek tansiyonu düşürmek ve hür radikallere karşı uğraş etmekte tesirli bir besin.
Al üzüm, resveratrol ve kersetin unsurları içeriyor. Bu kuvvetli antioksidanlar kalp sıhhatini desteklemeye yardımcı, kandaki pıhtılaşmayı azaltıcı, kan damarlarının açık ve esnek olmasını sağlayıcı özelliğe sahipler.
Havuç, karoten içeriğiyle kanser, kalp marazları ve romatizmaya karşı kollayıcı olabiliyor.
Soya, kolesterolü düşürme ve kemik erimesini engellemeye yardımcı oluyor ve menopozun tesirlerini azaltıyor.
Antioksidan çay, Yeşil Çay, Yeşil çay içerisindeki E vitamini sayesinde olağanüstü bir antioksidan kaynağı lakin onu vesair bitkilerden ayıran esas husus EGCG (Epigallokateşin Gallat), vesair bütün antioksidanlardan daha aktif bir halde bağımsız radikallere saldırarak kanserli hücre gelişimini önlemeye yardımcı olabiliyor.
Antioksidanlar besinlerin yapısında doğal olarak bulunan bileşiklerdir. Istenilmeyen beslenme, spor yapmama, sigara tüketimi, çok gerilim ile vücutta oluşan özgür radikalleri yakalayıp etkisiz hale getirmede tesirli ajanlardır. Bağımsız radikaller hücrelerin yapısını, büyümesini ve üremesini olumsuz istikamette tesirler. Genetik olarak kanser varlığı olan insanlarda antioksidanlardan güçlü beslenerek ortaya çıkabilecek hastalık riskini azaltabileceği bir çok çalışma ile kanıtlanmıştır.
Beslenme yoluyla aldığımız en değerli antioksidanlar A, C, E vitaminleri ve selenyum’dur. Hücrelere zarar veren özgür radikallerle savaşan antioksidanlar hem marazdan korunmak hem de yaşlanmayla gelen olumsuz tesirleri geciktirmek konusunda değerli bir rol oynuyor.
Bilhassa kalp ve şeker illetleri, makula dejenerasyonu, kanser ve bulaşıcı özellikte illetlerin önlenmesinde tesirlidir. Antioksidanları bir tedavi aracı olmaktan fazla bu üslup rahatsızlıklara yakalanmamak için bir tedbir niteliğinde düşünmek gerekir.
Brokoli, lahana, brüksel lahanası, karnabahar üzere besinler kanser ve kalp marazlarını önlemeye yardımcı olabiliyor.
Ispanağın içerisindeki lütein hususu vücuda güç kazandırıyor. Ispanak yiyen kişilerde iki yaygın göz illeti olan katarakt ve sarı nokta illeti gelişimi daha az görülüyor.
Domates, ten lekesi dejenerasyonlarını ve kataraktı önlüyor, ilerleyen yaşlarda zihinsel fonksiyonların sürdürülmesine yardımcı oluyor. Likopen içeren domates, karoten ailesinin de bir üyesi. Beta-karoten içeriği ile sair meyvelerden iki kat daha güçlü.
Böğürtlen ve tüm üzümsü yiyecekler lif, mineral, vitamin ve uygunlaştırıcı antioksidan içeriyorlar.
Sarımsak, kalp sıhhatini korumak, kolesterol seviyesini istikrarda tutmak, yüksek tansiyonu düşürmek ve hür radikallere karşı uğraş etmekte tesirli bir besin.
Al üzüm, resveratrol ve kersetin unsurları içeriyor. Bu kuvvetli antioksidanlar kalp sıhhatini desteklemeye yardımcı, kandaki pıhtılaşmayı azaltıcı, kan damarlarının açık ve esnek olmasını sağlayıcı özelliğe sahipler.
Havuç, karoten içeriğiyle kanser, kalp marazları ve romatizmaya karşı kollayıcı olabiliyor.
Soya, kolesterolü düşürme ve kemik erimesini engellemeye yardımcı oluyor ve menopozun tesirlerini azaltıyor.
Antioksidan çay, Yeşil Çay, Yeşil çay içerisindeki E vitamini sayesinde olağanüstü bir antioksidan kaynağı lakin onu vesair bitkilerden ayıran esas husus EGCG (Epigallokateşin Gallat), vesair bütün antioksidanlardan daha aktif bir halde bağımsız radikallere saldırarak kanserli hücre gelişimini önlemeye yardımcı olabiliyor.