Son Konu

Hz. İbrahim namazı nasıl kılardı?

Zeberus

(¯´•._.• Webmaster •._.•´¯)
Yönetici
Katılım
27 Ara 2022
Mesajlar
561
Tepkime
2
Puanları
18
Yaş
35
Konum
Adana
Web
forumdas.com.tr
Credits
85
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
Soru Detayı
- Hz. İbrahim (a.s.) da her peygamber gibi namaz kılardı diye duydum. Şunu merak ediyorum:
- Hz. İbrahim ve kendisine uyanlar namaz kılıyordu ve kılanlar çok az olsa dahi hep nesilden nesile devam etmiş olması gerekir. Hz. Muhammed (s.a.v.) de Hanif dini üzere namaz kılıyordu diye biliyorum. Ama sonra İslam ile (temeli olmasa bile) şekil olarak daha farklı bir namaz emredildi.
- Ama Hz. İbrahim'den beri zaten hep Allah'ın emrettiği haliyle namaz kılınıyorsa Peygamber Efendimize kadar, nasıl ve ne zaman değişti ki İslam'la yeniden emredildi?
Cevap
Değerli kardeşimiz,
Önce şunu belirtelim ki, daha önceki peygamberlerin namazı nasıl kıldıklarına dair detaylı bir bilgiye sahip değiliz. Ne ayet ne de hadislerde bu detaya rastlayamadık. Bununla beraber, rüku ve secdesi olan bir namazdan özet halde söz edilebilir.
“Biz Beytullah'ı insanlara sevap kazanmaları için toplantı ve güven yeri kıldık. Siz de Makam-ı İbrâhim'i namazgâh edininiz! İbrâhim ile İsmail'e de 'Tavaf edenler, itikâfa girenler, rükû ve secde edenler için bu Evimi tertemiz bulundurun!’ diye emretmiştik’ ” (Bakara, 2/125)
mealindeki ayette namazdan rüku ve secdeye sahip bir ibadet olarak bahsedilmiştir.
- “Siz de makam-ı İbrahim’den kendinize namaz kılacak bir yer edinin” şeklindeki bölümün muhatabının kimler olduğu hususunda iki farklı görüş vardır.
Bir görüşe göre bu buyruğun muhatabı Hz. Muhammed’in ümmeti, daha güçlü olan diğer görüşe göre ise Hz. İbrahim’in kavmidir.
Ayetin ifadesinden daha uygun olduğu anlaşılan bu son görüş tercih edildiğinde ayeti, “Biz onlara, siz de İbrahim’in makamından kendinize namaz kılacak bir yer edinin, diye emrettik” şeklinde anlamak gerekir. (Tefsiru’l-Menar, ilgili ayetin tefsiri)
“Ey bizim Rabbimiz! Ben zürriyetimden bir kısmını senin kutsal mabedinin yanında, ekin bitmez bir vadide yerleştirdim. Ey bizim Rabbimiz! Namazı gereğince kılsınlar diye böyle yaptım. Ya Rabbi! Artık insanların bir kısmının gönüllerini onlara doğru yönelt, onları her türlü ürünlerden rızıklandır ki sana şükretsinler.” (İbrahim, 14/37)
mealindeki ayette de namaz kılma hususu, hem Hz. İbrahim dönemindeki insanlara, ondan sonra gelen nesline ve diğer insanlara yönelik bir ifade olduğunu göstermektedir.
- Bir hadis rivayetine göre, Peygamber Efendimiz (asm) -özetle- şöyle buyurmuştur:
“Cebrail Beytullah’ın yanında iki defa bana imamlık yaptı (Yani iki günlük namazı kıldırdı) ve bana şöyle dedi: Bu vakitler senin ve senden önceki peygamberlerin vakitleridir.” (bk. İbn Hanbel, Müsned, Muhakkik, Şuayıb el-Arnavud vd, talik, no: 3322).
Alimlerin büyük çoğunluğuna göre, bu hadisin senedi sağlamdır. (bk. a.g.y)
- Özetlersek, Hz. İbrahim’den beri İslam’daki namaz gibi bir namazın var olduğunu söylemek ilmen mümkün değildir.
- Miraç’ta Yahudilerde 50 vakit namazın farz olduğuna dair hadislerde açık bir ifade yoktur. Oralarda daha çok “50 rekat namaza güç yetiremezler...” şeklinde ifadeler vardır:
"Namaz beş vakte indirildikten sonra şöyle hitap edildi: Ya Muhammed! Benim nezdimde (hükmü kesinleşmiş olan) bu söz asla değiştirilmez. Bu beş vakit (Rabbinin bir lütfu olarak on misliyle kabul edilerek) senin için elli vakit sayılacaktır." (bk. Buharî, Salat, 1; Müslim, İman, 259, Tirmizî, salat, 159)
- “Yahudilerde günde elli vakit namazın farz olduğuna” dair bilgi, tefsircilerin görüşü olarak kaynaklarda yer almıştır. (bk. Razî, Beyzavî, Bakara, 286. ayetin tefsiri)
 
Üst Alt