iltasyazilim
Yeni Üye
İbnİ ÜstadÜlA'zam Kimdir Hayatı
İbnİ ÜstadÜlA'zam Biyografisi
Yemen'in meşhûr velîlerindendir Belli Başlı İsmi Abdullah bin Alevî ibni ÜstadülA'zam olup seyyiddir 1240 (H638) senesinde doğdu 1330 (H731)'da vefât etti
Babasından ve dedesi ÜstazülA'zam'dan ilim, nezaket ve İslâm ahlâkını öğrendi Hem zamânının meşhûr âlimlerinden de ilim tahsil etti Fıkıh ilmini Ahmed bin Abdurrahmân bin Alevî'den, Şeyhi kebîr Abdullah bin İbrâhimBakşîr'den öğrendi Tefsîr, hadîs, fıkıh ve tasavvuf ilimlerini özellikle babasından ve zamanının seçkin âlimlerinden olan dedesinden fark etti Bu ilimlerde iyice yetişip icâzet aldı İlimde yüksek derecelere ulaştı Tasavvufta da kemâle erip fazîletli bir zât oldu İlim ve fazîlette zamânının en meşhûr âlimiydi Bulunduğu memleketin her yerinde tanındı
Derslerinde, sohbetlerinde ve münâsebetlerinde dâimâ insanlara faydalı olmuş, onların saâdete kavuşması için çalışmıştır Huzûruna gelenlerden müşkülü, sıkıntısı olanlar onun verimli nazarlarıyla sıkıntılarından kurtulurlardı
Tevâzûda, alçak gönüllülükte emsâline eksik rastlanırdı Büyükufak herkese mütevâzî davranırdı Kendisini asla büyük görmezdi Dünyâya hiç düşkünlük göstermezdi Gariplere, fakirlere, yetimlere çok yardım ederdi Cömertliği şaşılacak derecedeydi Muhtaçlar için husûsî bir takviye müessesesi kurmuştu Komşuları ve yaşadığı beldenin insanları onun fazla iyilik ve yardımını gördüler İnsanlara hem dîni İslâmı anlatarak mânen ve ihtiyaçlarını yerine getirmek sûretiyle de madden tezgâhtar olurdu Yaşadığı Terîm şehrinde kendisini tanıyan tanımayan herkese yardımı ulaşırdı Benî Alevî Mescidi için bir hurma bahçesi, arâziler ve su kuyusu, çeşmeler vakfetti Bunların gelirleri, mescidin bakımı ve misâfirleri barındırmak için harcanırdı Yine vefât edenlere mezar hazırlanması, bebeklere süt verilmesi için vakıflar kurdu Yaptığı hizmetler böylece genişledi ve insanlara yararlı oldu ancak, o vakit sultanlar bile böylesini yapamazdı
TÖVBEYE SADÂKAT
Abdullah bin Alevî hazretleri, bir vakit Mekkei mükerremede şarab içen bir kimseyle karşılaştı Böyle mübârek bir yerde, böyle çirkin bir günâhın işlenmesini güzel karşılamadı O kimse, Abdullah binAlevî hazretlerine:
Ben terzilik yapıyorum Şarap içmeye pek alışmışım fakat, onu içmesem sanatımı, işimi yürütemiyorum İçmezsem, çalışamıyorum Her ne değin ayrılmak istesem de, bırakamıyorum Bunu bırakırsam, işimi devâm ettirememdediAbdullah hazretleri; Olur Ya Allahü teâlâ, sana alkol içmeden de mesleğini devâm ettirmeni nasîb ederse, alkol içmeye baştan dönmeyeceğine dâir bana söz ver!dedi O kimse de Peki!deyince, Abdullah hazretleri, Allahü teâlâya duâ edip, bu kimseye tövbe etmeyi nasîb etmesi ve tövbesini kabûl etmesi için yalvardı O kimse içkiyi terk etti İşini, içkisiz de yapabildiğini anladı Önceki hâline pişmanlık etti ve tövbesini bozmadı Abdullah bin Alevî hazretlerinin delâleti ile tövbesinde öyle bir sadâkat gösterdi ancak; sâlihlerden kıymetli bir zât oldu Bu hâdiseden bir müddet sonradan, Abdullah bin Alevî, rüyâsında bir münâdînin, bu kimsenin ismini söyleyerek; Filân kimse için, filân yerde bir kabir kazınız! Kim onun cenâze namazında bulunursa, Allahü teâlâ onu magfiret ederdiye nidâ ettiğini gördü Uyandığında, anında o kimsenin hâlini sordu Vefât ettiğini bildirdiler Bildirilen yere kabri kazıldı Abdullah bin Alevî cenâze namazını kıldırdı Oraya defnettiler *
İbnİ ÜstadÜlA'zam Biyografisi
Yemen'in meşhûr velîlerindendir Belli Başlı İsmi Abdullah bin Alevî ibni ÜstadülA'zam olup seyyiddir 1240 (H638) senesinde doğdu 1330 (H731)'da vefât etti
Babasından ve dedesi ÜstazülA'zam'dan ilim, nezaket ve İslâm ahlâkını öğrendi Hem zamânının meşhûr âlimlerinden de ilim tahsil etti Fıkıh ilmini Ahmed bin Abdurrahmân bin Alevî'den, Şeyhi kebîr Abdullah bin İbrâhimBakşîr'den öğrendi Tefsîr, hadîs, fıkıh ve tasavvuf ilimlerini özellikle babasından ve zamanının seçkin âlimlerinden olan dedesinden fark etti Bu ilimlerde iyice yetişip icâzet aldı İlimde yüksek derecelere ulaştı Tasavvufta da kemâle erip fazîletli bir zât oldu İlim ve fazîlette zamânının en meşhûr âlimiydi Bulunduğu memleketin her yerinde tanındı
Derslerinde, sohbetlerinde ve münâsebetlerinde dâimâ insanlara faydalı olmuş, onların saâdete kavuşması için çalışmıştır Huzûruna gelenlerden müşkülü, sıkıntısı olanlar onun verimli nazarlarıyla sıkıntılarından kurtulurlardı
Tevâzûda, alçak gönüllülükte emsâline eksik rastlanırdı Büyükufak herkese mütevâzî davranırdı Kendisini asla büyük görmezdi Dünyâya hiç düşkünlük göstermezdi Gariplere, fakirlere, yetimlere çok yardım ederdi Cömertliği şaşılacak derecedeydi Muhtaçlar için husûsî bir takviye müessesesi kurmuştu Komşuları ve yaşadığı beldenin insanları onun fazla iyilik ve yardımını gördüler İnsanlara hem dîni İslâmı anlatarak mânen ve ihtiyaçlarını yerine getirmek sûretiyle de madden tezgâhtar olurdu Yaşadığı Terîm şehrinde kendisini tanıyan tanımayan herkese yardımı ulaşırdı Benî Alevî Mescidi için bir hurma bahçesi, arâziler ve su kuyusu, çeşmeler vakfetti Bunların gelirleri, mescidin bakımı ve misâfirleri barındırmak için harcanırdı Yine vefât edenlere mezar hazırlanması, bebeklere süt verilmesi için vakıflar kurdu Yaptığı hizmetler böylece genişledi ve insanlara yararlı oldu ancak, o vakit sultanlar bile böylesini yapamazdı
TÖVBEYE SADÂKAT
Abdullah bin Alevî hazretleri, bir vakit Mekkei mükerremede şarab içen bir kimseyle karşılaştı Böyle mübârek bir yerde, böyle çirkin bir günâhın işlenmesini güzel karşılamadı O kimse, Abdullah binAlevî hazretlerine:
Ben terzilik yapıyorum Şarap içmeye pek alışmışım fakat, onu içmesem sanatımı, işimi yürütemiyorum İçmezsem, çalışamıyorum Her ne değin ayrılmak istesem de, bırakamıyorum Bunu bırakırsam, işimi devâm ettirememdediAbdullah hazretleri; Olur Ya Allahü teâlâ, sana alkol içmeden de mesleğini devâm ettirmeni nasîb ederse, alkol içmeye baştan dönmeyeceğine dâir bana söz ver!dedi O kimse de Peki!deyince, Abdullah hazretleri, Allahü teâlâya duâ edip, bu kimseye tövbe etmeyi nasîb etmesi ve tövbesini kabûl etmesi için yalvardı O kimse içkiyi terk etti İşini, içkisiz de yapabildiğini anladı Önceki hâline pişmanlık etti ve tövbesini bozmadı Abdullah bin Alevî hazretlerinin delâleti ile tövbesinde öyle bir sadâkat gösterdi ancak; sâlihlerden kıymetli bir zât oldu Bu hâdiseden bir müddet sonradan, Abdullah bin Alevî, rüyâsında bir münâdînin, bu kimsenin ismini söyleyerek; Filân kimse için, filân yerde bir kabir kazınız! Kim onun cenâze namazında bulunursa, Allahü teâlâ onu magfiret ederdiye nidâ ettiğini gördü Uyandığında, anında o kimsenin hâlini sordu Vefât ettiğini bildirdiler Bildirilen yere kabri kazıldı Abdullah bin Alevî cenâze namazını kıldırdı Oraya defnettiler *