bilgiliadam
Yeni Üye
III Mehmed
Doğum 26 Mayıs 1566 Manisa
Olum 21 Aralık 1603 İstanbul
Gorev Suresi 16 Ocak 1595 – 21 Aralık 1603
Once gelen III Murad
Sonra gelen I Ahmed
III Mehmed, on ucuncu Osmanlı padişahıdır
HAYATI
1566 yılında Manisa ’da doğan Şehzade Mehmet, III Murat ’ın oğludur Cocukluğunu gecirdiği Manisa ’da eğitimini de tamamladıktan sonra babasının tahta gecişiyle 9 yaşlarındayken İstanbul ’a geldi Babasının padişah oluşuyla daha bir ihtimam goren Şehzade Mehmet, 16 yaşından sonra Saruhan sancak beyliğine gonderildi Buradaki idarecilik hayatı 12 yıl surdu ve ilk icraatı olarak bolgedeki asayişi sağlamak oldu
1595 yılında babasının vefatının haberini alınca, yanında lalaları ile birlikte İstanbul ’a doğru yola cıktı Yeni padişah gelene kadar babası III Murat ’ın olumu gizlendi, III Mehmet saraya ulaştıktan hemen sonra culus toreni yapıldı O tahta gectiğinde sarayda oldukca kanlı bir gece yaşandı ve kardeş katli ile ilgili uygulama gercekleştirildi 4 tanesi yetişkin, diğerleri cok kucuk yaşta olan 19 şehzade boğularak olduruldu Eski kadrolar yerlerinden alındı, III Mehmet kendi yakın adamlarını cevresinde gorevler verdi
PADİŞAHLIK DONEMİ
İlk icraatı olarak ic meselelere yonelen sultan, babasının zamanında mal alımları sebebiyle halka olan borcları odediği gibi hazine israfını onlemek icin de tedbirler aldı Yine babasının ihmal ettiği cuma selamlıklarına katılıp cuma namazını kılmak uzere alayla saraydan cıktığında vezirlerin kendisine yaklaşarak devletin ve halkın meselelerini konuşma adetini yeniden getirdi, boylece halk nazarında adaletle hukmedeceği beklentisinin oluşmasını sağladı
Padişahın Hacova Meydan Savaşı ’ndaki zaferin ardından kendisine guveni geldi Yumuşak yuzu sayesinde annesinin cok kolay etkisi altında kalması, biraz tutarsız davranmasına neden oluyodu Halk padişahı bizzat seferin başında istiyor, annesi de sultanı kontrol edememekten korktuğu icin sefere katılmasını istemiyordu Ancak yenicerilerin de padişah olmadan sefere cıkmayacaklarını bildirmeleri uzerine III Mehmet, harekatı belirledi ve 1596 yılında Viyana uzerine yurudu Kanuni Sultan Suleyman ’dan sonra ilk kez bir padişah ordunun başında sefere cıkıyordu
İlk olarak 1596 yılında Eğri Kalesi alındı fakat Sultan III Mehmet tamamen annesinin kontrolundeydi Onun onerdiği isimler veziriazamlığa, vezirlik makamına getirilıyor, icte ve dışta gercekleşen kotu haberlerin oğluna ulaşmasını engelliyordu
Bu sırada İstanbul ’da buyuk bir veba salgını vardı, padişahın hanımlarından biri, kız kardeşlerinden dokuzu hastalıktan oldu; bir ara azalan salgın yeniden yayılınca padişah Uskudar ’a gecerek Kandilli bahcesinde bir sure oturup hastalığın gecmesini bekledi
Anadolu ’da baş gosteren Celali isyanı, padişahı oldukca zorladı Karayazıcı isimli bir şahıs, kendisini Osmanlı padişahı olarak ilan etti ve bu dedikodular İstanbul ’a kadar ulaştı Sultan halkı yatıştırmak ve soylentilerin asılsız olduğunu ispatlamak icin harekete gecti ve asileri idam ettirdi Ancak halk durdurulamadı, saraya gelen bir insanlar padişahı, annesini devlet işlerinden uzak tutmasını istediler
Bu sırada guzel olaylarda yaşanıyordu, Habsburglar ’a karşı zafer kazanan Osmanlı, 1600 yılında kaleyi teslim aldı Bir yandan da dış politika ile ilgileniyor, İngiltere kralicesi ile mektuplaşıp Fransızları ‘ ’eski bir dost ’ ’ olarak goruyordu
Saray icinde vezirler arasında makam kavgası yaşanırken, Sultan III Mehmet ’te tahtına goz koyduğunu ve kendisini tahttan indireceğini duşunduğu buyuk oğlu Mahmut ’u boğarak oldurttu, annesi ve 30 kadar hizmetcisi de denize atıldı
III Mehmed ’in bu olaydan nasıl etkilendiği tam olarak bilinmemektedir Ancak doğu cephesinden gelen kotu haberlerle sarsılan padişahın rahatsızlığının giderek arttığı ve melankolik mizacı yuzunden iyice icine kapandığı anlaşılmaktadır 1603 yılına gelindiğinde sultan III Mehmet hayatını kaybetti, kaynaklardan elde edilen bilgiye gore onun şişmanlıktan kaynaklanan mide rahatsızlığından mustarip olduğu bilinmektedir Bazı kaynaklarda da kalp krizi sonucu olduğu kaydedilir Turbesi Ayasofya Camii haziresindedir
MİZACI VE CALIŞMALARI
Devrin kaynaklarında saf, kolayca inanmaya musait, sakin tabiatlı, son derece dindar bir padişah olarak anılan III Mehmed ’in cok cabuk uzulen ve kotu olaylar karşısında metanetini koruyamayan bir yapısı olduğu anlaşılmaktadır Avdan hoşlandığı, ok yapımında usta olduğu, daima kılıc ve yay ile gezdiği belirtilir Uzerinde annesi Safiye Sultan ’ın buyuk etkisi vardı Şehzadelik yıllarında edindiği idari tecrubeyi padişahlığı zamanında tam olarak yansıtamamakla birlikte babası donemindeki uygulamalardan rahatsızlık duyduğu ve halkla daha cok irtibat kurmayı tercih ettiği anlaşılmaktadır Muhtemelen, tahta gectikten hemen sonra on dokuz kardeşinin katli olayının ağırlığını butun saltanatı boyunca uzerinden atamamıştır Omrunun sonlarında buyuk oğlunun da aynı akıbete uğraması onun daha da icine kapanmasına yol acmıştır
Safiye Sultan ve ekibi onun sekiz yıllık saltanatı donemine damgasını vurmuş, batıda onceki mucadelelere benzemeyen yoğun ve uzun savaş ortamı, bundan da onemlisi iceride Anadolu ’yu derinden sarsan Celali hareketleri ve saltanatının sonlarında doğu cephesinde uğranılan kayıplar, son derece bozuk ekonomik durum, genel bir hoşnutsuzluğun ortaya cıkışına ve hakkında menfi kanaatlerin oluşmasına zemin hazırlamıştır
Doğum 26 Mayıs 1566 Manisa
Olum 21 Aralık 1603 İstanbul
Gorev Suresi 16 Ocak 1595 – 21 Aralık 1603
Once gelen III Murad
Sonra gelen I Ahmed
III Mehmed, on ucuncu Osmanlı padişahıdır
HAYATI
1566 yılında Manisa ’da doğan Şehzade Mehmet, III Murat ’ın oğludur Cocukluğunu gecirdiği Manisa ’da eğitimini de tamamladıktan sonra babasının tahta gecişiyle 9 yaşlarındayken İstanbul ’a geldi Babasının padişah oluşuyla daha bir ihtimam goren Şehzade Mehmet, 16 yaşından sonra Saruhan sancak beyliğine gonderildi Buradaki idarecilik hayatı 12 yıl surdu ve ilk icraatı olarak bolgedeki asayişi sağlamak oldu
1595 yılında babasının vefatının haberini alınca, yanında lalaları ile birlikte İstanbul ’a doğru yola cıktı Yeni padişah gelene kadar babası III Murat ’ın olumu gizlendi, III Mehmet saraya ulaştıktan hemen sonra culus toreni yapıldı O tahta gectiğinde sarayda oldukca kanlı bir gece yaşandı ve kardeş katli ile ilgili uygulama gercekleştirildi 4 tanesi yetişkin, diğerleri cok kucuk yaşta olan 19 şehzade boğularak olduruldu Eski kadrolar yerlerinden alındı, III Mehmet kendi yakın adamlarını cevresinde gorevler verdi
PADİŞAHLIK DONEMİ
İlk icraatı olarak ic meselelere yonelen sultan, babasının zamanında mal alımları sebebiyle halka olan borcları odediği gibi hazine israfını onlemek icin de tedbirler aldı Yine babasının ihmal ettiği cuma selamlıklarına katılıp cuma namazını kılmak uzere alayla saraydan cıktığında vezirlerin kendisine yaklaşarak devletin ve halkın meselelerini konuşma adetini yeniden getirdi, boylece halk nazarında adaletle hukmedeceği beklentisinin oluşmasını sağladı
Padişahın Hacova Meydan Savaşı ’ndaki zaferin ardından kendisine guveni geldi Yumuşak yuzu sayesinde annesinin cok kolay etkisi altında kalması, biraz tutarsız davranmasına neden oluyodu Halk padişahı bizzat seferin başında istiyor, annesi de sultanı kontrol edememekten korktuğu icin sefere katılmasını istemiyordu Ancak yenicerilerin de padişah olmadan sefere cıkmayacaklarını bildirmeleri uzerine III Mehmet, harekatı belirledi ve 1596 yılında Viyana uzerine yurudu Kanuni Sultan Suleyman ’dan sonra ilk kez bir padişah ordunun başında sefere cıkıyordu
İlk olarak 1596 yılında Eğri Kalesi alındı fakat Sultan III Mehmet tamamen annesinin kontrolundeydi Onun onerdiği isimler veziriazamlığa, vezirlik makamına getirilıyor, icte ve dışta gercekleşen kotu haberlerin oğluna ulaşmasını engelliyordu
Bu sırada İstanbul ’da buyuk bir veba salgını vardı, padişahın hanımlarından biri, kız kardeşlerinden dokuzu hastalıktan oldu; bir ara azalan salgın yeniden yayılınca padişah Uskudar ’a gecerek Kandilli bahcesinde bir sure oturup hastalığın gecmesini bekledi
Anadolu ’da baş gosteren Celali isyanı, padişahı oldukca zorladı Karayazıcı isimli bir şahıs, kendisini Osmanlı padişahı olarak ilan etti ve bu dedikodular İstanbul ’a kadar ulaştı Sultan halkı yatıştırmak ve soylentilerin asılsız olduğunu ispatlamak icin harekete gecti ve asileri idam ettirdi Ancak halk durdurulamadı, saraya gelen bir insanlar padişahı, annesini devlet işlerinden uzak tutmasını istediler
Bu sırada guzel olaylarda yaşanıyordu, Habsburglar ’a karşı zafer kazanan Osmanlı, 1600 yılında kaleyi teslim aldı Bir yandan da dış politika ile ilgileniyor, İngiltere kralicesi ile mektuplaşıp Fransızları ‘ ’eski bir dost ’ ’ olarak goruyordu
Saray icinde vezirler arasında makam kavgası yaşanırken, Sultan III Mehmet ’te tahtına goz koyduğunu ve kendisini tahttan indireceğini duşunduğu buyuk oğlu Mahmut ’u boğarak oldurttu, annesi ve 30 kadar hizmetcisi de denize atıldı
III Mehmed ’in bu olaydan nasıl etkilendiği tam olarak bilinmemektedir Ancak doğu cephesinden gelen kotu haberlerle sarsılan padişahın rahatsızlığının giderek arttığı ve melankolik mizacı yuzunden iyice icine kapandığı anlaşılmaktadır 1603 yılına gelindiğinde sultan III Mehmet hayatını kaybetti, kaynaklardan elde edilen bilgiye gore onun şişmanlıktan kaynaklanan mide rahatsızlığından mustarip olduğu bilinmektedir Bazı kaynaklarda da kalp krizi sonucu olduğu kaydedilir Turbesi Ayasofya Camii haziresindedir
MİZACI VE CALIŞMALARI
Devrin kaynaklarında saf, kolayca inanmaya musait, sakin tabiatlı, son derece dindar bir padişah olarak anılan III Mehmed ’in cok cabuk uzulen ve kotu olaylar karşısında metanetini koruyamayan bir yapısı olduğu anlaşılmaktadır Avdan hoşlandığı, ok yapımında usta olduğu, daima kılıc ve yay ile gezdiği belirtilir Uzerinde annesi Safiye Sultan ’ın buyuk etkisi vardı Şehzadelik yıllarında edindiği idari tecrubeyi padişahlığı zamanında tam olarak yansıtamamakla birlikte babası donemindeki uygulamalardan rahatsızlık duyduğu ve halkla daha cok irtibat kurmayı tercih ettiği anlaşılmaktadır Muhtemelen, tahta gectikten hemen sonra on dokuz kardeşinin katli olayının ağırlığını butun saltanatı boyunca uzerinden atamamıştır Omrunun sonlarında buyuk oğlunun da aynı akıbete uğraması onun daha da icine kapanmasına yol acmıştır
Safiye Sultan ve ekibi onun sekiz yıllık saltanatı donemine damgasını vurmuş, batıda onceki mucadelelere benzemeyen yoğun ve uzun savaş ortamı, bundan da onemlisi iceride Anadolu ’yu derinden sarsan Celali hareketleri ve saltanatının sonlarında doğu cephesinde uğranılan kayıplar, son derece bozuk ekonomik durum, genel bir hoşnutsuzluğun ortaya cıkışına ve hakkında menfi kanaatlerin oluşmasına zemin hazırlamıştır