Penisin içerisinde sertleşmeyi sağlayan herhangi bir kemik yapısı bulunmamaktadır. Tüm erkekler, cinsel uyarıyla beraber içerisine bol miktarda kan alabilen iki bitişik tüp yapısı sayesinde peniste sertleşmeyi elde etmektedir. Bu tüp yapıları, cinsel uyarıyla beraber içerisine gelen kanın da etkisiyle hem enine hem de boyuna uzamaktadır. Peniste normal bir sertleşmeden bahsedebilmemiz için, bu tüp yapılarına bol miktarda kan gelmeli, gelen kan her iki tüp yapısı içerisinde uzun süre hapsedilmeli ve sertleşmeyi sağlayan tüplerde herhangi bir şekil bozukluğu olmamalıdır. Tüm bu anlatılan aşamalar sağlıklı bir şekilde ilerlerse ancak o zaman tatminkar bir sertlik ve başarılı cinsel ilişki olacaktır.
İLERİ YAŞ PENİS EĞRİLİĞİ NASIL OLUŞUR ?
İleri yaş penis eğriliği, genç yaştaki penis eğriliklerinin geç tanı alması veya ileri yaşta Peyroni hastalığına bağlı olarak görülmektedir. Doğuştan olmasına rağmen ileri yaşta tanı almış penis eğrilikleri de belirli bir açının üzerinde ve cinsel ilişki problemlerine sebep oluyorsa mutlaka ameliyatla düzeltilmelidir. İleri yaştaki bir hasta, daha önce penis eğriliği olmadığını belirtiyor ve ağrılı bir süreçten sonra penisinin yavaş yavaş eğildiğini söylüyorsa mutlaka Peyroni hastalığı akla gelmelidir.
PEYRONİ HASTALIĞI (PENİS PLAKLARI) NASIL OLUŞUR ?
Peyroni hastalığı, tekrarlayan cinsel ilişkiler sonucunda, sertleşmeyi sağlayan tüp yapılarının duvarında gelişen plaklarla karakterize ve hızlı bir şekilde peniste eğriliğe sebep olan kronik bir hastalıktır. Özellikle 50 yaş üzeri erkeklerde görülme sıklığı artan Peyroni hastalığı, ilk 6 aylık erken (akut) dönemde ağrı ile kendini gösterirken, sonraki 6 aylık geç (kronik) dönemde peniste ele gelen sert plaklar ve penis eğriliği ile şikayetlere sebep olmaktadır. Normalde elastik (esneyebilir) özellikte olması gereken tüp duvar yapısı bozulup, yerini esneyemeyen bir plak yapısı alınca penis eğriliği de kaçınılmaz son olmaktadır.
PEYRONİ HASTALIĞI NASIL TEDAVİ EDİLİR ?
Peyroni hastalığı; hızlı bir şekilde peniste şekil bozukluğuna yol açan ilerleyici bir hastalıktır. Hastalığın sadece ağrıyla karakterize olduğu ilk 6 aylık (akut) dönemde cerrahi müdahale önerilmezken, ağrının geçip plak oluşumu ve eğriliğin daha net olarak görüldüğü kronik dönemdeki hastalarda mutlak operasyon gerekliliği vardır. Peyroni hastalığı ameliyatı, doğuştan penis eğriliği operasyonundan tamamen farklıdır. Özellikle eğriliğe sebep olan plak net olarak oluşmuşsa, o plağın tamamen çıkartılması ve yerine elastik özellikleri güçlü yeni bir yama malzemesinin dikilmesi (greftleme) gerekmektedir. Bu yönleri itibariyle, peyroni hastalığı ameliyatının özellikle androlojik rekonstrüktif (yeniden yapılandırma) cerrahi yönünde kendini geliştirmiş bir ürolog tarafından yapılması gerekmektedir.
PEYRONİ HASTALIĞI TEDAVİ EDİLMEZSE NE OLUR ?
Peyroni hastalığı da doğuştan penis eğriliği gibi tedavi edilmediği taktirde yüksek oranda ilerleyecek ve tanı aldığı dönemdekinden daha yüksek bir açıya ulaşarak, penisi cinsel ilişkide kullanılamaz hale getirecektir. Bu nedenle; tanı anında belirli bir derecenin üzerinde penis eğriliğine sebep olan ve cinsel ilişkide penisi kullanılamaz hale getiren peyroni hastalığı mutlaka tedavi edilmelidir.
PEYRONİ HASTALIĞI AMELİYATINDAN SONRA PENİS BOYU KISALIR MI ?
Peyroni hastalığında oluşan plaklar, esneme özelllikleri olmadığından dolayı zaten peniste kısalığa neden olmaktadır. Bu nedenle, cerrahi müdahalenin yapılmadığı tanı aşamasındaki hastalarda, eğrilikle beraber kısalık da önemli bir doktora başvuru sebebi olarak karşımıza çıkmaktadır. Peyroni hastalarına verilmesi gereken doğru bilgi; hastalığın erken dönemlerinde zaten kısalık probleminin ortaya çıktığı, sağlıklı bir cinsel ilişki için penis şeklinin öncelikli olduğu ve boy-kalınlık gibi ölçülerin ancak düzgün şekle sahip bir peniste işe yarayacağıdır.