Son Konu

İlk Uçak Düşüren İnsan Bir TÜRK

bilgiliadam

Yeni Üye
Katılım
16 Ağu 2017
Mesajlar
1,516,397
Tepkime
42
Puanları
48
Credits
-46,831
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
Birincil Uçak Düşüren İnsan Bir TÜRK aralıksız yayınlanan münir özkuladile naşit'li bir komedi filmi vardır, hani şener şen'de çılgın bir pilotu canlandırır sürekli evin üstünde güvenli olmayan akrobatik uçuşlar yapar neydi filmdeki adı? VECİHİ acilen bu ad birçok türk gencine hiçbirşey çağrıştırmıyor, lakin yönetmen ertem eğilmez tesadüfenmi bu ismi seçti dersiniz VECİHİ HÜRKUŞ Vecihi Hürkuş, İstanbul, Arnavutköy Akıntıburnu’ndaki yalıda Rum’ların haçı suya attıkları gün olan 6 Ocak 1896 (1311) tarihinde doğdu Babası İstanbul’lu bir aileden Gümrük Müfettişi Faham Bey, annesi Vidin’de doğmuş, üç yaşında İstanbul’a gelmiş Zeliha Niyir Bayan’dır Üç yaşında iken babası ölmüş Fazla genç yaşta dul kalan annesi ile geniş bir ailenin içinde amcalar, halalar, enişteler, yengeler, ağabeyler ve ablalar ile birlikte büyümüş Bir vakit sonradan Harbiye’de eskrim ve fotoğraf hocası olan amcası Şekür Bey’in yanına sığınmışlar, sonra da annesi ve kardeşleriyle Üsküdar’a yerleşmişler Üç kardeşin ortancası olan Vecihi fazla canlı ve hareketli bir çocuktu İlkokulu Bebek’te okudu, Üsküdar’da Füyuzati Osmaniye Rüştiye’sinde ve Üsküdar Paşakapısı İdadi’sinde okudu, sanata olan ilgisinden Tophane Sanat Okulu’na geçti ve bu mektebi bitirdi 1912’de Balkan Harbi’ne eniştesi Kurmay Albay Kemal Bey’in yanında gönüllü olarak katıldı Edirne’ye giren kuvvetler içinde yer aldı Balkan Harbi sonunda İstanbul Ordu Kumandanlığı kadar Beykoz Serviburun’daki esir kampına kumandan oldu Tayyareci almak istiyordu Yaşı minik olduğundan makinist mektebine aldılar Makinist olarak Birinci Dünya Savaşı’na girerek Bağdat cephesine uçak makinisti olarak gönderildi Orada bir uçak kazasında yaralanarak İstanbul’a döndü Yeşilköy’deki Tayyare Mektebi’ne girerek tayyareci oldu 1917 sonbaharında Kafkas cephesine, 7 Tayyare Bölüğü’ne atandı Orada bir uçak düşürerek uçak düşüren ilk tayyareci oldu Bir hava savaşında yaralanarak düşünce uçağını yakarak Rus’lara esir oldu Tutsak olarak Hazar Denizi’ndeki Nargin adasına gönderildi Azeri Türklerinin yardımı ile adadan yüzerek kaçtı Birlikte kaçtığı bir arkadaşıyla Erzurum’a kadar yaya olarak geldiler (Esaretteki fotoğrafta oturanlar soldan sağa : Tayyareci Vecihi , Rus BlK , Rasıt Bahattin ) İstanbul’a geldiğinde savaşın sonları idi Başkent İstanbul Hava Müdafaa Bölüğü’ne tayin oldu İstanbul işgal edilince esaretten dönen askerlerin arasında el altından Harem’den kalkan bir gemiyle Mudanya’ya, Bursa’ya ve Eskişehir’e gitgide artarak Kurtuluş Savaşı’na katılmıştır Kurtuluş Savaşı’nın ilk ve son uçuşunu yapan, İzmir hava alanını işgal eden tayyareci olmuş, üç kez takdirname alarak kırmızı şeritli İstiklal Madalyası kazanmıştır Kurtuluş Savaşı içinde Akşehir’de Jandarma Komutanı Ratip Bey’in kızı Hadiye Bayan’la evlendi İzmir’de Gönül, İstanbul’a döndüklerinde de Sevim isimli iki kızı olmuştur Savaş sonrası İzmir’de Seydiköy’de açılan tayyare okulunda yeni tayyarecileri eğitime başlamış, tam o sırada 1923 yılı başlarında İzmit mıntıkası Tayyare bölüğüne atanmış Üç ay daha sonra İzmir’de Binbaşı Fazıl’ın eğitim uçuşu sırasında düşüp ölmesiyle her tarafta İzmir’e çağrılmış, kara ve deniz okulunda öğretmenliğinden diğer fen işleri ile de uğraşmış Savaşta çekilen yoklukların giderilmesi amacıyla havacılığı millileştirme düşünceleri başlamıştı Edirne’ye yanlışlıkla inen bir yolcu tayyaresini almaya memur edilmiş Hizmet karşılığı bu uçağa adının verilmesi, 1919’dan beri uçak projeleri yapan Hürkuş’ta uçak yapı etmek düşüncesini baştan canlandırmış Ganimet olarak Yunan’lılardan ellerine geçen öyle çok motordan yararlanarak projesini hazırlayıp ilk uçağı Vecihi K VI’ yı imal etmiştir Uçağı için uçuş müsaadesi istemiş, uçabilirlik sertifikası için bir teknik heyet oluşturulmuş, ama teknik heyetin içerisinde tayyareyi uçuracak ve kontrol edecek personel bulunmadığından gecikmiştir Sonunda teknik heyetten birinin “Vecihi, biz sana bu lisansı veremeyiz, uçağına güveniyorsan atla, yelken direği, bizi de kurtar sözü üstüne Hürkuş, 28 Ocak 1925’de yaptığı uçağı Vecihi K IV ile birincil uçuşunu yapar Müsade almadan uçtuğu için cezalandırılınca, istifa ederek Hava Kuvvetlerinden ayrılıp Ankara’ya gider ve kurulmakta olan Türk Tayyare Cemiyeti’ne (TTC) katılır TTC Fen şubesini organize etmekle görevlendirilir Atatürk’ün “İstikbal göklerdedir yönermesiyle havacı bir kuşak yetiştirmek için kurulan Türk Tayyare Cemiyeti, halkın bağışları ile yaşayan bir kuruluş olacaktı Bunun için bir mektep açılmak, ulusal bir hava sanayi kurmak amacındaydı Hürkuş, yaptığı uçağını geri alıp, TTC’nin bağış toplama faaliyetlerinde kullanarak halka havacılık sevgisini telkin etmek istiyordu ama, uçağını geri almayı başaramadı Bağış biriktirmek için bir madalya tüzüğü hazırlandı Bağışa kadar bronz, gümüş, altın ve elmaslı madalya verilecek, 10000 TL bağışlayanın adı da alınacak uçağa isim olarak verilecekti TTC’ne birincil destek Ceyhan ilçesinden gelmiş, 10000 TL telgrafla bağışlanmış, alınan birincil uçağa da Ceyhan adı verilmiştir Hürkuş’un uçakla yurtiçi bağış gezileri de bu uçakla başlamış bu arada Avrupa havacılığının tetkiki için bir heyetle Hürkuş, ikinci kere Avrupa’ya gider Almanya’da Junkers ve Rohrbach fabrikalarını ziyaret ederler Bu fabrikalar Türkiye’de anonim şirket halinde tayyare fabrikası düzenlemek fikrindeydiler Fransa’da da Bregue, Potez, Henriot gibi çoğu fabrikaları ziyaret etmişler, Hürkuş da bu fabrikaların uçaklarıyla deneyim uçuşları yapmış Potez 25 tipindeki rekor tayyaresiyle akrobasi uçuşundan daha sonra fabrika tarafından Atlantik uçuşu yapması için öneri yapılmış, fakat Fransız Aero kulübünün baskısı ile önerge suya düşmüş Türkiye’ye dönüşte 19 Ekim 1925’de Tayyare Cemiyeti yöneticilik kurulu istifa etmiş, cemiyetin dizayn ve projeleri suya düşmüş, elindeki tayyare, vasıta ve elemanları hava kuvvetlerine verilerek havacılıkla ilgisi indirimli oluyordu Hürkuş’un da yeniden hava kuvvetlerinde ödev alması istenince istifa etmiştir Ulusal Savunma Bakanlığı Kayseri’de Tayyare ve Motor Anonim Şirketi (Tomtaş) adında bir fabrika hazırlamak için anlaşır Hürkuş Tomtaş’ın teklifini kabul ederek Almanya’ya gider Hürkuş Almanya’da Ju A20 tayyarelerinde bir takım noksanlıklar bulur, onların düzeltilmesi ile Ju A35 ‘lerin yapımını da üstlenir 18 Temmuz 1926’da telgrafla memlekete çağrılır, Ju A35’in satın alınması için deneyim uçuşu istenir Junkers bu uçuşun özellikle Hürkuş tarafından yapılmasını, uçağının zamanın en modern ve yüksek alev kudretinde iki karakter av tayyaresi, savaşta her tarafa alev saçabilme gücü olduğunun kanıtlanması için Fransızların favori uçağı Newport De Large’la savaşını ister 1 Ağustos 1926 da temsili savaş yapılarak Ju A35 ile Hürkuş kazanır Hürkuş yurda döndükten sonradan, Tomtaş emrinde biri 14 şahsiyet 3 motorlu Ju23, diğeri altı kişilik tek motorlu Ju F13 gezgin tayyareleriyle Ankara Kayseri arasında ulaşım uçuşları yapar Tarih 1927’dir Hürkuş’un bu uçuşlarının, yurdumuzda birincil hava yolları uçuşları olduğu düşünülebilir Hürkuş, Tomtaş’a, Ju A35’in kanatlarına yakıt depoları ilavesi ile havada kalma süresini uzatarak Ankara – Tahran uçuşunu direkt yaparak, İran devletine uçağı göstermek ve hükümetimizin rızasıyla devletimizin ihtiyacından fazlasının tanıdık olmayan devletlere de satılabilmesi fikrini açmış Bu yapılırsa keza devletimiz şereflenecek, hem de Tomtaş’a büyük faydası sağlayacaktı O sırada demin Tomtaş fabrikası teşekkül etmemiş ve Ju A35 tayyaresi de Tomtaş’a devredilmemiş olduğundan bu uçuşu reddedilmişti Milli havacılığımız için hoş bir başlangıç olan Tomtaş ne eyvah oysa 1928 yılına kadar çalışmalarına devam edebildi Fena yönetimi yüzünden 1928’de iflas etmiş, daha açıkçası iflas ettirilmiştir Hürkuş 1925’de Kurtuluş Savaşı öncesi İstanbul’da iken sevdiği, Mustafa Kemal’in yanına Anadolu’ya geçtiği için ailesi kadar kendisine verilmeyen İhsan Bayan’la anlaşmış, eşinden ayrılarak onunla evlenmiş ve 1927’de Perran isimli bir kızı daha doğmuştur Bir takvim aradan sonra Hürkuş Türk Hava Kurumundaki eski ödev yeri olan Teknik şubeye döner 1930 yılı sanayi kongresi Ankara’da toplanmış, Halkevi’nde de yerli mallar sergisi açılmıştır Hürkuş burada yerli malı uçaklarının fotoğraf ve maketleri ile Vecihi KXI uçak modelinin minyatürünü sergiler ve büyük alaka görür Kurumda abes durmaz, yeni model ve tiplerini tasarlamaya devam eder 1930 yılı yıllık iznini 2 ay bedava olarak uzatıp Kadıköy’de bir keresteci dükkanını kiralayarak, 3 ay içinde ilk Türk sivil uçağını, aslında ikinci uçağı Vecihi KXIV uçağını inşa etmiştir Birincil uçuşunu 16 Eylül 1930’da Kadıköy Fikirtepe’de büyük bir kalabalık ve basın topluluğu aleyhinde yapmış Uçak iki karakter, tek motorlu spor ve eğitim uçağıdır Uçağı ile birlikte uçarak Ankara’ya dönmüş, Ankara üstünde bir eğlence yapmış, Başbakan İsmet İnönü ve bazı komutanlar tarafından uçağı incelenerek tebrik edilmiş Uçabilirlik sertifikası verilmesi için İktisat Bakanlığına başvuru ederek müsaade istemiş 14 Ekim 1930’da, “Tayyarenin teknik vasıflarını tespit edecek kimse bulunmadığından gereken vesika verilmemiştir cevabını almış Hürkuş, bunun üzerine Bakanlık nezdinde yapılan girişimler sonucu uçağa istenen belgenin alınması nedeniyle Çekoslovakya’ya gönderilmesi için müsaade almış Hürkuş, 6 Aralık 1930’da Prag’a geldiğinde hemen şimdi tayyare gelmemişti Tayyareye ait tüm devlete ait belge önce Çek diline çevrilmiş, uçak gelince de her yerde monte edilerek uçağın malzemeleri ve her türlü teknik kontrolu yapıldıktan sonradan uçuşu istenmiş Her türlü uçuş şekilleri ile uçuşun kontrolu tamamlanmış Hürkuş 23 Nisan 1931’de Çekoslovakya’lı yetkililer göre civardaki bir gazinoda düzenlenen bir törenle, baş köşesinde “Yaşasın Türk Tayyareciliği yazılmış bir pankartla onurlandırılarak uçuş müsaadesini almıştır 25 Nisan 1931’de Çekoslovakya’dan uçarak Türkiye’ye varmak için yola çıkıp 5 Mayıs 1931’de Türkiye’ye gelmiştir Hürkuş uçağının atıl kalmaması için Posta idaresi ile çeşitli görüşmelerde bulunur Ilk kurulmak istenen posta hattı AnkaraErzurum ile Ankaraİstanbul aralarında düşünülür sırası gelmişken Türk Hava Kurumu yeni bir turne planlar Ankara’dan başlayan uçuş Aksaray, Konya, Manavgat, Antalya, Fethiye, Muğla, Kültürlü, Denizli, Uşak, Eskişehir, Adapazarı, İzmit ve Yeşilköy’de tamamlanır Uçuş büyük bir başarıyla tamamlanmıştır Kurum şubeleri bağışlarla zenginleşmiştir, fakat 3 Kasım 1931 tarihli telgrafta büyük yardımcısı makinisti Hamit’in işine son verilir Hürkuş’a ödenen uçuş tazminatı kesilerek Vecihi XIV uçağı uçuştan men edilir Bundan sonraki uçuşların Milli Müdafaa Vekaleti kadar verilecek uçakla gerçekleştirileceği bildirilir Bu koşul Hürkuş’un Kurum’dan yeniden ayrılmasına niçin olur Gezileri sırasında gençlikte oluşturduğu uçma sevgisi ile bir havacılık okulu açmayı düşünür 21 Nisan 1932’de Birincil Türk Sivil Tayyare Mektebi’ni kurar İkisi kız elde etmek üzere 12 öğrenci kaydolur 27 Eylül 1932’de eğitim ve öğretime başlanır Okulun gayesi Türk gençliğini havacılığa alıştırmak, tayyareci kuşaklar yetiştirerek Türkiye Cumhuriyeti hava ordusunun değiştirme gücü olmaktı Okulun motorlu ve motorsuz iki şubesi olacaktı Eğitim teorik ve uygulamalı olarak yapılıyordu Büyük bir atölyesi vardı Kalamış’ta bir hangar ve uçuş alanı olarak kullandıkları ufak bir sahası, dahası Fikirtepesi’nde uçuş alanları vardı Ilk 12 öğrenci Sait, Tevfik, Muammer, Abdurrahman, Salih, Osman, Rıza, Hikmet, Hüseyin, Kenan, Bedriye ve Eribe idi Öğrencilerin eğitim sırasında hiçbir kazası olmamıştır Kuvvet koşullarda eğitim yaparken bazı kurumların, mesela Tekel İdaresi’nin ve Meslek Bankası’nın reklamlarını yapmış, bazı yurtsever yetkili kuruluşların da yardımları olmuştur Nuri Demirağ Bey, bir tayyare yapımı için 5000 TL vermiş, bu nedenle 1933’de adı Nuri Bey olan Vecihi KXVI kabin uçağı yapılmıştır Benzer yıl tek satıhlı Vecihi KXV uçağını da inşa etmişler ve 30 Ağustos 1933’de iki Vecihi XIV, iki tane Vecihi XV ve Nuri Bey VecihiXVI uçakları ile öğrencileri İstanbul göklerinde eğlence uçuşu yapmışlar Okulda, bir de Vecihi SK adlı uçak motoru ile çalışan deniz botu yapılmıştır Öğrencilerinden Sait Bayav, Tevfik Büyüyen, Muammer Öniz, Osman Kandemir, birincil kadın tayyarecimiz Bedriye Gökmen ve kızı (yeğeni) Eribe yalnız uçmayı başarmışlar Vecihi Sivil Tayyare okulu mali sorunlardan ve yetiştirdiği öğrencilerin diplomalarına eşitlik verdirememiş olmasından kapanmıştır 1935 yılı başlarında Türk Hava Kurumu Başkanı Fuat Bulca, çağrılı olarak Rusya’ya gider Orada sivil havacılığın durumunu görür ve dönüşünde Atatürk’e anlatır Atatürk, gezdiği baştan kendisini havadan saygıyla izleyen, gazetelerdeki yazılardan izlediği Hürkuş hakkında da Fuat Bey’den bilgi ister Aldığı cevaplar karşı Büyük Atamız : “Ya, o kadar mi? O halde Türk Kuşu namı ile yeni bir egzersiz yolu açın ve Vecihi’den faydalanın! emrini verir Hürkuş Ankara’ya çağrılır O da uçağına atlayarak Ankara’ya gelir Hürkuş bu durumdan çok sevinçlidir Türk Kuşu’nda yapılması düşünülenler, onun gerçekleştirmek istediği şeylerdir Baş hoca olarak amatör gençleri çalıştırmak, Etimesgut hangarlarını gerçekleştirmek, yaz kampı için uçuş sahası İnönü’nün bulunması ve okulunda yetiştirdiği öğrencilerinden Sait Bayav, Tevfik Artan ve Muammer Öniz’in Rusya’ya eğitime gönderilmesi onun mutluluğu olur Ne eyvah ama 29 Ekim 1936’da yeğeni Eribe’nin şehit olması onu fazla üzmüştür Türk Hava Kurumu, 1937 sonbaharında mühendislik eğitimi için Hürkuş’u Almanya’ya gönderir Vecihi Hürkuş, Weimar Mühendislik Mektebine uzmanlaşma sınıfından başlatılmış, iki sene sonra da mezun olmuştur 27 Şubat 1939’da Tayyare Makine Mühendisliği diplomasını almıştır Türkiye’ye döndüğünde Bayındırlık Bakanlığına başvurarak, “Tayyare Mühendisliği Ruhsatnamesini almak istedi Oysa yetkililer, “iki yılda mühendis olunmaz diye bir gerekçe ile kabul etmemişlerdir Mühendisliğini Danıştay kararı ile kabul ettirir Türk Hava Kurumu’nda da idare değiştirilmiş, vazifeleri başkalarına verilmiştir O günkü koşullarda teknik imkânın olmadığı Van’a tayin edilir Bunun üstüne istifa ederek kurumdan ayrılır Havacılıktan uzun bir ayrılıktan sonra 1947’de Kanatlılar Birliği’ni kurdu Gençlerin büyük ilgi gösterdiği bir kuruluş oldu 1948’de Türk Hava Kurumu’ndan Magister tipi bir öğrenim uçağı tedarik ettiler Kanatlılar adlı bir dergi çıkarttılar Büyük çoğunluğu üniversite öğrencileri olan Kanatlılar Birliği fazla yaşayamadı 1951’de beş arkadaşıyla birlikte havadan zırai ilaçlama yerine getirmek üzere Türk Kanadı adı ile bir şirket kurmuş, Sait Bayav ve Muammer Öniz’le İngiltere’ye giderek Auster tipi üç uçak almışlar Türkiye’ye döndükten sonradan ortaklar aralarında çıkan anlaşmazlık üstüne Hürkuş, haklarından vazgeçerek şirketten ayrılır 1952’de Paro mamasının reklamını gerçekleştirmek için baştan İngiltere’ye artan bir şekilde Proctor V tipi dört karakter hafif turist tipi tayyare alır Bu tayyare ile öbür müesseselerin reklamını yaptı Paro bebek maması, Puro sabunu gibi yiyecek ve malzemeleri minik kağıt paraşütlerle uçaktan dağıtarak, kanatlarına taktığı patiskalar üstüne bankaların isimlerini yazarak reklamcılık yaptı 6 Ağustos 1954’de kırkıncı hizmet yılını hatırasına yapmak için Yeşilköy Hava Limanı salonlarında Türk Havacılar Bayramı adıyla bir jübile yapıldı 29 Kasım 1954’de Hürkuş Hava Yollarını kurdu Türk Hava Yolları’nın seferden kaldırdığı uçaklardan 8 tayyareyi Ziraat Bankasından kredi ile almıştı bir takım güçlüklerle uğraşarak hava yollarının sefer yapmadığı yerlere seferler koyarak , izin vermediklerinde gazete taşıyarak niyetlenmek istedi, fakat sabotajlar, uçaklarının parçalanması ve sonunda uçuştan men edilerek uçamadı Buna karşın uslanmadı Elinde kalan son uçağını da Maden Tetkik Arama Enstitüsü’nün emrinde kullanarak Güney Doğu Anadolu’da torium, uranium ve fosfat arayarak şiddet doğa koşullarında çalıştı Hayatının sonlarında çok can sıkıntısı çekmiş, borçlandırılmış, uçamayacak duruma düşürülen uçaklarının sigorta giderleri ve bunların faizleri borcuna eklenmiş, vatana hizmetten kendisine bağlanan çok yetkisiz maaşına bile haciz konmuştur Ankara’da anılarını yazarken, beyin kanamasından komaya girdi Gözleri ve kalbi göklerde olan Vecihi Hürkuş, insanların aya but basmak üzere uçtuğu gün olan 16 Temmuz 1969 tarihinde Gülhane Askeri Tıp Akademisi Hastahanesi’nde hayata gözlerini yumdu ALINTIDIR Ve dikkatinizi sürüklemek istiyorum Vecihi uçak savaşında birincil uçak düşüren insandır  
 
Üst Alt